Bugün Hangi Parfümü Kullandım?

[Erdem]

Zara True Leather

[Feba2008]

Rogue perfumery mousse illuminee
Meseyosunu ve Arap sabunu esintisi ile mest etti. Özellikle bir iki saat bekledikten sonra çok güzel bir sabunsuluk mevcut. Şişeli alınabilecek bir parfüm. Gerçi bu markanın denedigim bir kaç parfümünden kötü çıkan olmadı.

Redmi Note 6 Pro cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[fsater]

serge luthens feminite du bois

biraz feminene kayan ama erkeklerinde rahat kullanacağı ofislik baharlık bir parfüm.uygun fiyatı nedeniyle bana göre en iyi ofis parfümleri listesinde yer alması gereken bir koku.prada lhomme'dan ve benzeri en iyi ofis parfümleri olarak adlandırılan çoğu parfümden kalite anlamında fersah fersah iyi bir parfüm.Miskten gelen temizlik algısının üzerine sandal ağacı ve vanilyanın kremsiliği eklenmiş,üzerinede efil efil esen çiçekler konulmuş.çok farklı bir parfüm değil,kalıcılık fark edilirlikte iyi değil ama oldukça güzel kokan bir parfüm

[ambrarem]

Nicolai New York Intense.

[daredevil]

One million privé. Piyasada kalan ürün sayısı 1 elin parmağını geçmez. İlk kez bir parfümümü idareli kullanıyorum. Adamların yaptığı en iyi flanker, gidip üretimini durdurdular. Yazıklar olsun.

[Erdem]

Zara Warm Black

[orangeverte]

Terre d'hermes edt

[fsater]

mfk oud;

en iyi safran parfümü olabilir.kaliteli mumlara benzetiyorum kokusunu.2 saat oldu sıkalı dipleri çok güzel elime sıkmıştım elimi koklamaktan kendimi alamıyorum.Reçinemsi,balzamik bir yapı var parfümde. Yayılımı zayıf

[Rayiha]

Atkinsons Love in Idleness

Şimdiye kadar rastladığım en kozmetik, en pembe kokulardan biri. Parlak, asetonvari bir açılıştan sonra tatlı kırmızı meyvelerle devam ediyor. Başlarda ruja daha yakınken giderek daha kuru ve tozlu bir yapıya bürünüyor, ancak hala pembe, sadece pembenin parlaklığı hafifçe kısılmış gibi, baştaki hafif tatlı, neşeli, uçarı havasından kaybetmiyor.

Ojeler, rujlar ve pudralarla tam bir makyaj masası kokusu. EdT formunda, kalıcılığı ve yayılımı orta düzeyde. En çok bahar aylarında kullanmayı seviyorum.

[Erdem]

Vintıçgillerden Adidas Action
Kırmızı ve asitli meyveler eşliğinde geçmişe yolculuk.
Okul çıkışı acele ile eve gidip akşam ezanına kadar bir elde üzeri yağlı ve reçelli ekmek eşliğinde oynanan futbol ve tabi üzerinden defalarca kamyon geçen her tarafından dikişleri görünen ama hiç patlamayan top,cumartesi sabah erkenden uyanma ve çizgi film kuşağına yetişme,sonbaharın gelişiyle beraber sokaklarda yankılanan motorlu testere sesleri eşliğinde kesilen mis gibi odun kokuları,her yeni okul dönemi öncesi alınan defter ve kitapların özenle kaplanma heyecanı,asla geri gelmeyecek çocukluk yılları ...

[Rayiha]

80'lerde çocuk olmak.

[Erdem]

Şanslı nesiliz diye düşünüyorum

[fsater]

gucci pour homme 1976;

nobile nasıl fujerlerin kralıysa pour homme'da şiprelerin kralı.gucci'nin kendiyle yarıştığı yıllarmış.Meşe yosununun etrafında dönen karanfil çiçeği ve lavantanında hissedildiği,hafifte baharatlı baba parfüm.ben şahsen creed bois du portugal ve nicolai new york intense'yede benzettim.Açılışı çok sert, bir kaç dakika içerisinde tene çekiliyor. 3 saatlikde ömrü var.

[ambrarem]

Dior Homme EDT (2013).

[Rayiha]

Mon Guerlain Florale

Mon Guerlain lavanta ve vanilya birlikteliği ile beni heyecanlandıran ama ilk denediğimde ve uzun süre her denediğimde tam bir hayal kırıklığı olan bir parfümdü. Dayanılmaz, ayarsız bir tatlılık... Yine de ana akorların hatrına her yıl çıkan yeni flankerlarını izlemeye devam ettim. Bunlardan Florale beni orijinali gibi itmeyen ilk çeşitti, isminin vaadettiklerini karşılamadığı için ("Mon Guerlain'a benzemiyor ve gül değil") fena halde eleştirilen ve EdP olarak revize edilen Bloom of Rose EdT'yi ise severek kullandım.

Rose ile verilen minyatür Mon Guerlain epey bir zaman kenarda durdu. Evde kapalı kaldığım ve yeni parfümler deneyemediğim dönemde elimde ne varsa dönüp yeniden koklamaya başladım. Sıra Mon'a geldi ve sadece 1 damla kullandığımda lavantayı da, vanilyayı da o aşırı tatlılıktan sıyrılmış şekliyle algıladığımı ve bu haliyle çok da hoşuma gittiğini farkettim, diplerden hala hoşlanmasam da, bu iki notanın uyumu hatrına daha önce "fena değil" notu verdiğim, tatlı akorların kısılıp çiçeksiliğin arttırıldığı Florale'i edinmeye karar verdim.

Florale, beyaz ve sarı çiçeklerin hakim olduğu, lavantanın görece yardımcı rolde kaldığı, omurgasını ise yine vanilyanın oluşturduğu bir parfüm. İlk anda canlı bir çiçek buketi algısı yaratıyor, sonrasında ise koku bahar aylarında uçuşan sarı çiçek polenlerini kokluyormuşum gibi sarı ve sıcak bir tona bürünüyor. Bu aşamada Givenchy Amarige ile benzer bir hava seziyorum. Bu hafiften tozlu, pudralı his giderek yatışıyor ve vanilyayla birlikte daha kremsi bir doku kazanıyor. EdP formunda, yayılım ve kalıcılık ortanın biraz üstünde.

Ancak yine de Florale tam anlamı ile rahat kullanabildiğim bir parfüm olamadı, hatta bu açıdan kendisiyle tuhaf bir ilişkimiz var. Serinken sorun yoktu ancak pazartesi günü hava ani ısınınca Ombre Rose ağır gelir düşüncesi ile bu parfümü kullandım ve pişman oldum. Diplerde Mon Guerlain'da da olan, etrafta bazı erkek parfümlerinde sıkça denk geldiğim ve tahammül edemediğim, "acımsı aşırı tatlılık" diyebileceğim o hissiyatı almaya başladım. Şişeyi kutusuna kaldırdım, hediye edip kendisiyle vedalaşmayı düşündüm... Bugünse serin havada kendisine bir şans daha verdim, ve yine güzelleşti parfüm.

Ya parfümde ya da bende bir sorun var. Bakalım şişenin akıbeti ne olacak?

[Erdem]

Adidas Classic

[Libra]

Bugün Ombre Rose kullandım. Bu parfüme bayılıyorum. En bebek kokulu parfümüm oldu. Kullanmadığım zaman özlüyorum. Aşırı yoğun ve bunaltıcı bir pudrası yok bana göre. Taze, temiz ve bebeksi bir his veriyor. Yaz- kış, gece- gündüz çok rahat kullanabileceğim bir parfüm.