Acca Kappa – Giardino Segreto: Açılışını ylang ylang ile yapmakta. Oldukça taze ve sulu bir şekilde pudramsılığı pek hissettirmeden bu açılışın ardına eklenen Türk gülleri ve kişniş ile başlamakta. Orta notalarda çiğ bir gül kokusu ve ambrette’nin hissedildiği çok az paçulinin topraksılığını hissettiğim ylang ylang kullanımını oldukça beğendiğim gül, ylang ylang ve çok hafif hissedilen ve derinlerden gelen topraksı kokusuyla beni cezbetti. Orta notalarının başlangıcı Noir de Noir tarzı bir havaya sahip ancak ylang ylang burada NdN’de kullanılan çikolataya göre çok daha iyi oturmuş. Sonrasında orta notaların ikinci tonu başlamakta ki bu sefer kokuya eklenen beyaz misk, gül ve karanfil yanına aldıkları çok hafif vanilya ile yayılımına devam ediyor. Bana bazen arada ekşi yeşil elma kokusunu da andıran bir hissiyat yarattı. 4 mevsim kullanıma uygun gibi durmakta. Koku notaları ile feminem bir izlenim yaratsa da uniseks kullanıma çok uygun genel beğeniye çok uygun ve oldukça seksi bir koku.
Acca Kappa – Ode: İlk sıktığım an tenimde karanlık bir kimyon kokusu ve safran ile başlangıç yaptı. Kimyon baharatını sevmesem de bu parfümde oldukça iyi kullanılmış. Çok kısa süren bu kimyon safran birlikteliği bir anda kuru dumansı bir öd ile kendini hissettirmeye başladı. Gerçek öd yerine akor olarak kullanılan öd’ü başarılı buldum. Tam bir öd hissiyatı veremese de isli dumansı bir hissiyat yaratması hoşuma gidiyor. Kimyonu bastıran bu öd kendini hissettirirken arkasından kokuya derinlik veren safranı da çok hafif hissediyorsunuz. Açılışı kısa sürüp hızlıca orta notalara geçmekte kokumuz. Orta notalarda bu dumansı öd’e gül ekleniyor. Bir müddet böyle yayılımına devam ettikten sonra safranın kokuda başrole oturması ile oryantel bir havaya bürünen parfüm tam bir Arap prensi hissiyatı yaratıyor. Bir ara altın lamborghinim nerede diye sormaya yeltensem de kendime gelmem hızlı bir şekilde oldu. Bir öd akorunun öne geçtiği bir safranın öne geçtiği bilek güreşini andıran ama kimsenin kazanmadığı bu yarışta gül ile derinlik kazanan kokumuz bana Armani Prive – Oud Royal’ı anımsattı. Aslında biraz benzemekle birlikte kullanılan malzeme kalitesi ile Armani’yi bu konuda geçmeyi başarmış. Başarılı ancak pek fazla yenilik arz etmeyen bir koku.
Acca Kappa - Blackpepper & Sandalwood: Öncelikle belirtmeliyim ki parfümümüz The Art and olfaction yarışmasında 2015 yılında bağımsız parfümevi kategorisinde finale kalmış. Ödülün ve yarışmanın büyüklüğünden bahsetmeye gerek yok diye düşünüyorum. Parfümör Luca Maffei tarafından bir araya getirilen parfümümüz genç ve ismini yeni yeni duymaya başlamış birine göre oldukça başarılı. Maffei genellikle bağımsız parfümevlerine parfüm üreten biri olarak ve benim de çok beğendiğim Masque Milano – L’attesa gibi yine başarılı bir işe imza atmış birisi. İlk sıktığım an çok hafif tarçın ve oldukça belirgin karanfil baharatı ile isminden de anlaşılacağı üzere çok iyi kalite sandal ağacı ve karabiber ile başdöndürücü bir açılışa sahip. Hafif yeşil notalar da bu açılışın derinlerine gizlenmiş bir şekilde gelmekte. Alışılagelmiş tatlı sandal ağacı kokusunu burada bulamadım. Oldukça kremsi bir yapıda ancak karanfil öyle güzel ferah bir yapı yaratıp bu tatlılığı önlemiş ki müthiş bir işe dönüşme de burada başlamış. Bu harika açılışa sonradan eklenen gül ve siyah misk ile değişim yaşayan yeşil notaların arttığı misk ile hafif hayvansallaşan–bu marka anladığım kadarıyla Türk güllerini sevmekte ve neredeyse her parfümünde imza gibi gül hissiyatını yaşamaktayım- Orta notalardan itibaren yeşil notalar ve balzamik bir hissiyat ile karşılaşıyorum. Sanki bir çam ormanındasınız da arasında geziyorsunuz hissiyatına sahip etkisi. Bu yeşil karanlık ormanın arasında giderken ağaç reçinelerinin kokuları giderek artıyor ve balzamik hissiyat daha da belirginleşiyor. Dip notalarda balzamik hissiyat kendisini odunsu notalara bırakıyor ve usulca tenden ayrılıyor. Benim çok beğendiğim bir tarzı var kokunun tek düze gitmeyen değişken yapıda ve maskulen bir koku olması ile benden tam not aldı.
Acca Kappa – Ode: İlk sıktığım an tenimde karanlık bir kimyon kokusu ve safran ile başlangıç yaptı. Kimyon baharatını sevmesem de bu parfümde oldukça iyi kullanılmış. Çok kısa süren bu kimyon safran birlikteliği bir anda kuru dumansı bir öd ile kendini hissettirmeye başladı. Gerçek öd yerine akor olarak kullanılan öd’ü başarılı buldum. Tam bir öd hissiyatı veremese de isli dumansı bir hissiyat yaratması hoşuma gidiyor. Kimyonu bastıran bu öd kendini hissettirirken arkasından kokuya derinlik veren safranı da çok hafif hissediyorsunuz. Açılışı kısa sürüp hızlıca orta notalara geçmekte kokumuz. Orta notalarda bu dumansı öd’e gül ekleniyor. Bir müddet böyle yayılımına devam ettikten sonra safranın kokuda başrole oturması ile oryantel bir havaya bürünen parfüm tam bir Arap prensi hissiyatı yaratıyor. Bir ara altın lamborghinim nerede diye sormaya yeltensem de kendime gelmem hızlı bir şekilde oldu. Bir öd akorunun öne geçtiği bir safranın öne geçtiği bilek güreşini andıran ama kimsenin kazanmadığı bu yarışta gül ile derinlik kazanan kokumuz bana Armani Prive – Oud Royal’ı anımsattı. Aslında biraz benzemekle birlikte kullanılan malzeme kalitesi ile Armani’yi bu konuda geçmeyi başarmış. Başarılı ancak pek fazla yenilik arz etmeyen bir koku.
Acca Kappa - Blackpepper & Sandalwood: Öncelikle belirtmeliyim ki parfümümüz The Art and olfaction yarışmasında 2015 yılında bağımsız parfümevi kategorisinde finale kalmış. Ödülün ve yarışmanın büyüklüğünden bahsetmeye gerek yok diye düşünüyorum. Parfümör Luca Maffei tarafından bir araya getirilen parfümümüz genç ve ismini yeni yeni duymaya başlamış birine göre oldukça başarılı. Maffei genellikle bağımsız parfümevlerine parfüm üreten biri olarak ve benim de çok beğendiğim Masque Milano – L’attesa gibi yine başarılı bir işe imza atmış birisi. İlk sıktığım an çok hafif tarçın ve oldukça belirgin karanfil baharatı ile isminden de anlaşılacağı üzere çok iyi kalite sandal ağacı ve karabiber ile başdöndürücü bir açılışa sahip. Hafif yeşil notalar da bu açılışın derinlerine gizlenmiş bir şekilde gelmekte. Alışılagelmiş tatlı sandal ağacı kokusunu burada bulamadım. Oldukça kremsi bir yapıda ancak karanfil öyle güzel ferah bir yapı yaratıp bu tatlılığı önlemiş ki müthiş bir işe dönüşme de burada başlamış. Bu harika açılışa sonradan eklenen gül ve siyah misk ile değişim yaşayan yeşil notaların arttığı misk ile hafif hayvansallaşan–bu marka anladığım kadarıyla Türk güllerini sevmekte ve neredeyse her parfümünde imza gibi gül hissiyatını yaşamaktayım- Orta notalardan itibaren yeşil notalar ve balzamik bir hissiyat ile karşılaşıyorum. Sanki bir çam ormanındasınız da arasında geziyorsunuz hissiyatına sahip etkisi. Bu yeşil karanlık ormanın arasında giderken ağaç reçinelerinin kokuları giderek artıyor ve balzamik hissiyat daha da belirginleşiyor. Dip notalarda balzamik hissiyat kendisini odunsu notalara bırakıyor ve usulca tenden ayrılıyor. Benim çok beğendiğim bir tarzı var kokunun tek düze gitmeyen değişken yapıda ve maskulen bir koku olması ile benden tam not aldı.
Yorum