Duyuru

Çökme
Henüz duyuru yok.

Bugün Hangi Parfümü/Kokuyu Denediniz / Test Ettiniz

Çökme
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
Yeni Mesajlar

  • Dostlar nefis incelemeler bunlar. Niş parfümler konusunda başlık başlık sabitlenmeli.

    Çok teşekkürler her birinize.
    - Stop the car...
    - What ?!
    - Stop the fuckin' car!

    Yorum


    • cantona8
      cantona8 Yorumladı
      Yorumu düzenleme
      Durmak yok. Dahasi gelecek sevgili Lagerfeld. Ama senin o kadife kalemini de özlüyoruz. Arayi sogutmayalim

    • Lagerfeld
      Lagerfeld Yorumladı
      Yorumu düzenleme
      Sevgili Cantona çok teşekkür ederim. Kalem elimde, denedikçe karalayabiliyorum.

      Siz devam edin, bayıla bayıla okuyorum inanın.

  • Nishane hacivat-karagöz-zenne...ismi ile koku çok alakasz bence tutmadımm bu üçlüyü

    Yorum


    • Deneme Günlüğü #10#

      Sospiro Wardasina: Sospiro markasının geneli vasat parfümleri içerisinde en sivrileni ve sevilebiliri. Genel olarak tozlu ve olgun bir gül parfümü yapısı var. Baştan ortalara kadar gül hâkimiyetinde ilerliyor. Paçuli tozluluğu yerini yavaşça vanilya-safran-tütün birlikteliğinin yumuşak ve elegant yapısına bırakmaya başlıyor. Ama parfümün sonu ise hayal kırıklığı. Gülden eser yok. Bol miskli, tatlımsı bir vanilya-tütün-safran. Hayal kırıklığı ve 5/10

      Amouage Bracken Men: Amouage’ın son yıllarda çıkardığı en tarzı dışı parfümlerden birisi. Myths ile birlikte çıktıklarında beklentim çok yüksekti. Fakat özellikle Myths ve Bracken ikilisi isteneni veremedi bana göre. Bracken’in bol küflü, tozlu, koyu yeşilli ve bana göre güzel bir açılışı var. Karadeniz’de dere yatağına inin, ellerinizle dere kenarındaki otları koparın, sonra da elinizi bol rutubetli toprağa daldırın, sonra kopardığınız o yeşil eğrelti otlarının yapraklarını (ifteri) avucunuzun içinde sıkın. Karşınızda Bracken. Bence konsept bir parfüm ve kullanımı biraz zor. Özellikle de son kısmı biraz burun bükücü gibi geldi bana. Eminim kimse böyle kokmak istemez. Tasarım açısından güzel bir parfüm olsa da kişisel beğeni puanım 6/10. Performansı çok iyi bu arada.

      Bois 1920 Relativamente Rosso: Karamelize şekerlenmiş ölmez otu ve tütsü ile odunsu bir gövde üzerine kurulmuş olan en sevdiğim balzamik kokulardan birisi. Açılışındaki şeker bariz hissedilse de hemen devreye giren olgun ve tam yanmamış tütsü ile gül+ölmez otu kombini sayesinde hızlıca bir balzamik odunsu gövdeye doğru evriliyor. Çiçeksilik başlarda biraz daha fazla ama sonlara doğru tatlı bir odunsu geriye kalıyor. Sonda kalan odunsuların içinde de çok az gül kalıyor. Çok olgun ve buz gibi soğukların sımsıcak parfümü olabilir. Adeta bir kadife gibi sarıp sarmalıyor. Kış günlerinde Coromandel ile birlikte geçen yıl en fazla kullandığım parfümümdü. Sonunda şişesini edinmek de nasip oldu. 9/10

      Baruti Tindrer: Markanın, Melkmeisje’sinden sonra bir yeşil parfümü daha. Melkmeisje oldukça başarılı bir yeşil harmandı. Sıradan yeşil parfümler gibi değildi ve olgun, değişik tarzda, kendine has hayvansallığıyla öne çıkıyordu. Bunun üzerine de Tindrer’i denemeden olmaz dedim. İlk andan itibaren limoni bir yeşil, sonrasında hafif metalik bir çiçeksilik ile sonlara doğru misk ve meşe yosunu belli belirsiz hissedilen bir yeşil notalar bütünü. Tarz olarak Melkmeisje’ye benzese de, onun daha açık ve daha citruslarla parlatılmış hali gibi. Metalik bir kısım var ve oraya anlam veremedim. Bunun dışında ise parfüm en sevdiğim yeşillerden olmasa da Melkmeisje’ye yakın kalitesi ve ona göre ferah ve daha rahat yapısıyla bahar günlerinde, özellikle de ilkbaharda kullanımı çok yakışır. Taze ve yenileyici bir tarafı var desem tam doğru olmaz ama yeşillikler bütünü sanki güzel bir limon ile ıslatılmış gibi. Bu nedenle ufak bir yenileyici etkisi var. Bu yenileyicilik orta kısımlar gelince ortadan kalkıyor ve biraz daha kasvet giriyor. Katmanlı bir parfüm ve bence en az Melkmeisje kadar başarılı. Konsept bir parfüm olmasından ötürü her daim kullanılabilecek bir yapıya sahip değil. Güçlü bir parfüm ayrıca. 7/10

      Sonoma Scent Studio Tabac Aurea: Tatlı bir aromaya sahip (muhtemelen kaliteli vanilya ve tonka etkisi) tütün-amber parfümü. Baştan sona pek değişken olmasa da koku kalitesinin üst düzey oluşu sayesinde başka hiçbir şeye gerek bırakmayan bir parfüm. Tatlı ama Tobacco Vanille gibi bayık değil. Deri, paçuli ve karanfil kokuya kesinlikle müthiş bir karakter kazandırmış. Tabii ki bunda kullanılan materyalin kalite etkisi de var. Muazzam. Parfüm başlardaki balzamik ve tatlımsı havayı yavaşça ardında bıraktığında ortaya çıkan tozluluk ve hafif eskitilmiş odunsuluk, beni kendine en çok çeken kısmı. Tende de tatlı bir amber ile hafif tütün akorları üzerinde son bulan bir parfüm. Oryantal odunsu denilebilir ama gurme kısımlar da ön plana çıkıyor başlarda. Keyifli bir parfüm ve tütün notasını sevenler bir üst seviyeye hazırlar ise bunu da dolaplarında bulundurmalılar. 9/10

      Acqua di Parma Colonia Club: keşke daha iyi performansı olsa dediğim ve en sevdiğim Acqua di Parmalar’dan biri. Aromatik odunsu sınıfının hakkını bence koku güzelliğiyle layıkıyla veriyor. Açılışı standart AdP’ler gibi bol citruslu. Ama kalp notalar bu parlak perdenin ardından sahneye çıkınca iş değişiyor ve citruslar da yerini daha olgun ve tatlımsı bir mandalinaya bırakıyor. Lavanta, sardunya, mandalina ve çok hafif bir vetiver ile gayet erkeksi ve her ortama gidebilecek bir parfüm ortaya çıkıyor. Serin etkisi kesilmeye başladıktan sonra ise geriye tatlımsı bir misk vetiver karışımı kalıyor. Çok çabuk öldü. Keşke 3-4 saat sürebilse. Performans yoksunu olması koku beğenimi etkilemedi. Ama tabii ki daha başarılı ve daha dolu harmanlara sahip bu tarz parfüm sayısı çok. 8/10

      Deneme Günlüğü #11#de görüşmek üzere. Saygılar...

      Yorum


      • caliban
        caliban Yorumladı
        Yorumu düzenleme
        Valla çok güzel olur Emeğine sağlık hocam

      • protectedsugar
        protectedsugar Yorumladı
        Yorumu düzenleme
        İyiki Bois 1920'nin RR'sine katılmışım :-)

      • cantona8
        cantona8 Yorumladı
        Yorumu düzenleme
        R.r. cok guzel bir parfum. Ben ona alternatif olarak Diptyque Volutes i görüyorum.

    • Davidoff Horizon terre hermesi biraz andirsada benim cok hosuma gitti.Performansida şaşirtti.Genel olarak begendim.

      RNE-L01 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

      Yorum


      • Özellikle sevgili cantona8 Azzura cornelius ve diğer incelemede bulunan arkadaşlar. İncelemelerinize konu olan parfümleri arama yapmak isteyen kişilerin daha kolay ulaşması bakımından tek tek başlık açıp yazılarınızı kopyalayarak düzenleme yapacağım. Bu şekilde hem bu güzel yazılar ve incelemeler daha fazla kişiye ulaşmış olacak. Hemde arada kaybolmayacaklar. Ne dersiniz

        Yorum


        • Lagerfeld
          Lagerfeld Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Ya da başlık olduğu gibi sabitlenebilir.
          Gerçekten acayip özel içerik barındırıyor. Yeni denizlere yelkenlerin rüzgarı olur.

        • Azzura
          Azzura Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Abi üstad sensin nasıl münasip olursa ayarlayabilirsin

        • cornelius
          cornelius Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Ne diyorsanız o. Başlığı canlı tutmak adına ayrı ayrı eklemek veya sabitlemek de güzel fikirler. Hepsine katılıyorum

      • Areej Le Dore

        Russian Oud

        Russian Musk

        Indolis

        Walimah

        Inverno Russo

        Ottoman Empire

        Bu kokuları yorumlamak beni aşıyor şimdilik. Sadece şunu diyebilirim deneme veya split fırsatını bulursanız kaçırmayın.

        Yorum


        • ali
          ali Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Bu kokuları TR de deneyebileceğimiz bir yer var mı?

        • Kosovic
          Kosovic Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Malesef öyle bir imkan yok hocam. Luckyscents de birde kendi sitelerinde var. sınırlı üretim yaptıkları için, bırakın denemeyi, bir çok parfümü kör alış yapana kadar tükeniyor.

        • ali
          ali Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Anladım hocam, teşekkürler. İmkansızın peşine düşmeye gerek yok diyorsunuz.

      • Rani J T.Habanero. Pure Havane tütünü ama o kadar tatlı değil. Songe un Bois d’ete’i hatırlatan mür-oud birlikteliği ve yer yer Montecristo’daki hayvansı hissiyat. Bana hissettirdikleri bu şekilde. Sadece kolumda denediğim için performansına yorum yapamıyorum. Genel olarak kaliteli bir parfüm izlenimi yarrattı. Bazen arabik bazen hayvansı ama güzel yani fena değil

        Yorum


        • Diğer kolumda da Shinan var ama onu pek beğenmedim. Baraonda’yı hatırlatan bir viski kullanımı ve kendini sürekli hissettiren kahve.

          Yorum


          • Elimdeki samplelardan Initio markasindan denediklerim.

            Blessed Baraka: bilemedim. tatli deri yapalim demisler, bence muadillerinden cok asagida kalmis. Biraz gelen sandal da cok basit. Yani Morillas bunun cok daha karakterlisini Gucci'ye yapti.


            Rehab: fena degil. bir designera cok benzeticem ama, spicebomb.


            High Frequency: acibademli yasemin. Hic dogal kokmuyor ama bence. Derin derin koklayinca hedione, alpha-methyl iononelar cok kolay anlasiliyor.


            Psychedelic Love: Parfumlerde hic sevmedigim bir nota olan Ylang Ylang ve yanik seker.


            Side Effect: Ortaya cikan kompozisyon guzel bir koku fakat bunun da malzemelerinin oldukca vasat kalitede oldugunu dusunuyorum. Yani gelen tutun notasi inanin perfumers apprenticete 5 dolara satilan tutun akoruyla ayni



            Birkac fisla yorumlamak tabi ki hos degil fakat hepsi bana oncelikle dusuk kaliteli, gereksiz tatli tatli ve pek ozenilmemis geldi. Bu parfumleri denemenin mevsimi degil katiliyorum ama buz gibi klimali ortamda denedim.

            Parfumler denedigim kadariyla oldukca guclu arkadaslar. Kendine uyduran gencler ortamlara guzel akacaktir fakat tam sise fiyatlarini gordukten sonra bundan da vazgeciyorum.

            Bu fiyatlara bu urunler tam bir soygun.

            Yorum


            • Azzura
              Azzura Yorumladı
              Yorumu düzenleme
              "Bu fiyatlara bu urunler tam bir soygun." bence özetlemiş

          • Ha bu arada 'suna biraz daha sans ver' onerilerinize acigim Initio icin

            Yorum


            • Orjinal yazı sahibi: Leto
              Elimdeki samplelardan Initio markasindan denediklerim.

              Blessed Baraka: bilemedim. tatli deri yapalim demisler, bence muadillerinden cok asagida kalmis. Biraz gelen sandal da cok basit. Yani Morillas bunun cok daha karakterlisini Gucci'ye yapti.


              Rehab: fena degil. bir designera cok benzeticem ama, spicebomb.


              High Frequency: acibademli yasemin. Hic dogal kokmuyor ama bence. Derin derin koklayinca hedione, alpha-methyl iononelar cok kolay anlasiliyor.


              Psychedelic Love: Parfumlerde hic sevmedigim bir nota olan Ylang Ylang ve yanik seker.


              Side Effect: Ortaya cikan kompozisyon guzel bir koku fakat bunun da malzemelerinin oldukca vasat kalitede oldugunu dusunuyorum. Yani gelen tutun notasi inanin perfumers apprenticete 5 dolara satilan tutun akoruyla ayni



              Birkac fisla yorumlamak tabi ki hos degil fakat hepsi bana oncelikle dusuk kaliteli, gereksiz tatli tatli ve pek ozenilmemis geldi. Bu parfumleri denemenin mevsimi degil katiliyorum ama buz gibi klimali ortamda denedim.

              Parfumler denedigim kadariyla oldukca guclu arkadaslar. Kendine uyduran gencler ortamlara guzel akacaktir fakat tam sise fiyatlarini gordukten sonra bundan da vazgeciyorum.

              Bu fiyatlara bu urunler tam bir soygun.
              Aynen katılıyorum

              BLA-L09 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

              Yorum


              • Genel olarak parfüm olarak değil de kaliteli malzemeyle yapılmış pahalı akor çalışmaları olarak gördüğüm Jo Malone'dan Basil & Neroli'yi denedim. Oldukça iyi bir klasik unisex kolonya havasında başlayan, temiz ve ferah nerolinin ön planda olduğu, hafifçe yeşil aromatik bir ferahlığın da katkıda bulunduğu, ilerleyen bölümlerdeyse daha feminen çizgide pudralı bir tatlılığa evrilen (bu kısımları ilk bölüm kadar sevmedim), şaşırtıcı derecede iyi performansa sahip, basit ama bir yazlık olarak görevini layıkıyla yerine getiren, kimseyi rahatsız etmeyecek, ofiste de, davette de, sokakta gezerken de kullanılabilecek bir parfüm. Kadına daha yakın. Neroli nasıl oluyor da bu kadar uzun süre kalıcı ve farkedilir olabiliyor diye merak edip araştırınca gördüm ki Estée Lauder, Tom Ford, Jo Malone gibi firmaların parfümlerinde ciddi katkıları olan IFF, neroli yağının fiyatları tavana vurunca, daha ucuz maliyetle doğala yakın bir neroli kokusu elde etmek için uğraşmış ve gayet tatmin edici bir aroma kimyasal üretmiş. Ben doğal zannettim açıkçası.

                Yorum


                • cantona8
                  cantona8 Yorumladı
                  Yorumu düzenleme
                  Paragrafin sonundaki bilgi enteresan.

              • Jacques Fath Vers Le Sud, Cécile Zarokian imzası nedeniyle merak ettiğim bir parfümdü. Vers Le Sud (Güneye Doğru), ADP parfümlerinin havasında kremsi bir limon, aromatik yeşillikler ve çiçekler, zarif ve pürüzsüz kullanılmış incir yaprağı ile son derece pozitif bir açılış yapıyor. İlk andan itibaren yaz mevsimini ve huzurlu bir güney tatilini hissettirerek ilerlerken uzaktan deniz görünüyor. Sahile yaklaştıkça tuzlu, iyotlu deniz kokusu da kendini iyice hissettiriyor ama uyduruk sucul parfümlerdeki o tahammülü zor sentetik hava yok. O yüzden "sucul" tanımından ziyade "marine" tanımı daha uygun. Deniz suyuyla incir yaprağının birleşiminden sanki iticilik içermeyen yosunumsu veya ıslak deniz kabuğumsu bir koku da elde edilmiş gibi geldi bana. Ferahlık, temizlik, sakinlik, naiflik baştan sona mevcut. Bu tür parfümlerden pek beklenmeyecek kadar da tatmin edici performansa sahip olduğu düşünülürse yaz mevsimi için gayet keyifli bir seçenek. Kadın kullanımına da erkek kullanımına da uygun.

                Yorum


                • Deneme Günlüğü #11#

                  Bruno Fazzolari Unsettled: Bruno Fazzolari markasının çoğu niş parfüm severi memnun edebilecek kalitede parfümleri var. Özellikle 2017 yılında duyurduğu Feu Secret, Ummagumma ve Unsettled, üç farklı tarz çalışma olarak içlerinde en merakla beklediğim parfümü buydu. Açılışı tatlımsı sarı-yeşil meyvelerle yapıyor. Buradaki tatlılık meyvemsi ve tropik. Parfüm genel olarak tropik deniz havası vermekte. Marine etkiyi çok fazla algılayabildiğimi söyleyemem. Ama yeşil ağırlıklı bir tropik deniz teması çalışmasına daha önce denk gelmediğimi söyleyebilirim. Sadece bu yönüyle bile beklentilerimi epey yükseltmişti ki ne yazık ki performans olarak da, o tropik deniz efektini sürdürme açısından da sınıfta kaldı. İlk yarım saat bir saatlik kısmı bu temaya uygun. Sonrasında tatlılığı bariz belirginleşen ve meyve eksenine yönelen, biraz daha kuru ve yapay deniz notaları belirmeye başlayan haliyle pek çekici bir tarafının olduğunu söylemek zor. Kapanışı ise sandal ağacı gövdesine tutunmuş bir tutam labdanum ve yapay deniz notaları yapıyor. Doyurma hissi olarak Ummagumma ile kıyaslayınca çok çok geride kaldığını söyleyebilirim. Feu Secret'ı ise henüz denemedim. Performansı ve negatifliklerini baz aldığımda hayal kırıklığı ve 4/10.

                  Fort & Manle Maduro: Yurt dışı forumlarda fazlaca adından söz ettiren ve tasarımlarına verdiği isimlerle (Muhteşem Süleyman ve Fatih Sultan Mehmet gibi) Türk parfüm severlerin de dikkati hayli çeken bir parfüm evi. Daha önce de denediğim birçok parfümü ile birlikte son zamanlarda dikkatimi çeken iki tasarımından biri olan Maduro, oryantal odunsu bir parfüm. Oryantal kısmını ziyadesiyle yaşatan ve daha sonra da değineceğim Fort & Manle imzası taşıyan bir gövde üzerine kurulu, başlangıcında tatlı ve sevimli meyveler eşliğinde çok çok kaliteli bir gül (Damask Rose) ile açılıp, bayık olmayan bolca tatlı baharatlı ve olgun tütünlü bir yapı üzerinden derinlik sahibi bir orta kısım ile devam eden, sonuna doğru ise hemen her Fort & Manle’de olduğu gibi kendisine has imza niteliği taşıyan tatlımsı, meyvemsi, tütünsü bir tür aromatik odunsu şeklinde bir yapının ortaya çıktığı, performansının başlarda çok iyi, ortalardan itibaren inişe geçtiği göreceli güzel bir parfüm. Çok uzun cümle oldu umarım toparlayabilmişimdir. Şöyle söyleyebilirim ki; eğer deneyenler varsa Fort & Manle Amber Absolutely’nin bal, tütün ve güçlü bir gül ile yorumlanmış hali gibi. Enfes bir koku. Unisex ile feminen arasında kayıyor. Hafif hayvansal görünen bal-bal peteği-tütün-gül kombinasyonu tam da kararında ve zarafetinden hiçbir şey kaybettirmeyen bir yapıya sahip. İlk başlarda elma ve tarçın biraz daha bariz. Tarçın pek sevmememe rağmen bu parfümdeki dozunu oldukça kararında ve yeterli buldum. Beğendim! Tende bolca algıladığım yapıyı şu şekilde özet geçerek sonlandırayım. Sıcak baharatlar ve yumuşak odunsular üzerine kurulu, yarı gurme, yarı boozy, yarı aromatik bir güllü oryantal. Gül çok derin ve ders niteliğinde. Bir adım geri ya da ileri oynasa parfümün bütün ahengini alt üst eder bir yerde. Performansı da iyi olsaydı hiç gözümü kırpmazdım puan verirken. Ama 9/10.

                  Fort & Manle Charlatan: Fort & Manle markasının diğer parfümlerinde de sıkça rastladığımız benzer bir imza gövdeye sahip, karamelize bir armut ve olgun bir gül dokunuşlarıyla başlayıp vanilya ve kuru çikolatanın hızlıca devreye girmesiyle gurme gibi davranan, kremsi bir sandal ağacı, osmanthus ve amber yumuşaklığı ile orta kısımlarının tadından hala izler taşıyarak son bulan, markanın en lezzetli, en keyifli parfümlerinden bir tanesi. Orta kısımlarında çok az hayvansallık var gül ile birlikte. Ama bir diğer parfümü Amber Absolutely ile çok benzer bir dnaya sahip. Özellikle dikkatimi çeken şey ise çoğu parfümünde ve bunda da olduğu gibi “gül” kullanımı oldu. Meyve tatlılığında çiçeksi bir gurme diyebiliriz bu parfüm için. Ama imza karakterini taşıyan nokta ise yine gülde bitiyor. Çokça parfüm evlerine ders verecek kadar da sağlam ve karakterli bir gül kullanımı bu. Performansı ortalama kalıyor. Kalıcılığı bende çok yüksek oldu ama ilk 1 saat dışında kokuyu algılamak için bileğimi burnuma götürmem gerekti. Fort & Manle, benim için bu parfümü ile birlikte dikkat edilmesi gereken parfüm evleri arasına çoktan girdi bile. Çok konforlu, pozitif ve her can sıkıntısı anında kullanılabilir. 9/10.

                  Piotr Czarnecki Venom of Angel: Polonyalı bir parfüm evi. Aslında dikkatlerimizi ilginç şişe tasarımına sahip Shihan Sensei ile çekmişti. Shihan’dan sonra markaya genel olarak bir göz atmaya karar verdim ve şimdilik ilk misafir Venom of Angel. Yanılmıyorsam “melek zehri” demek. Bir meleğin zehri nasıl olabilir ki? Tahayyül ettiğim şey ile parfümün içeriği kısmen oturuyor desem yanlış olmaz. Çok parlak bir tatlılık ve yumuşak çikolatamsı beyaz bir hissi var parfümün. Özellikle başlarında bu hissiyat oldukça fazla. Aslında jenerik bir koku gibi görünüyor. Çok fazla bir yenilik sunuyor diyemem bunun paralelinde. Orta kısımlardan itibaren devreye kuru baharatlar ve olibanum (frankincense sanırım) girmeye başlıyor ve başlangıcındaki o kırık beyaz algıyı biraz daha karakterize etmeye başlıyor gibi. Her daim beyaz çikolata tadı algılamak mümkün. Zaten beyaz çikolata, Hindistan cevizi ve şeker kamışı parfümün başrolünü oynuyor. Kapanışı ise yine beyaz çikolata esintileriyle, çok hafif bir aromatik tatlılıkla, kuru baharatlar yapıyor. Her ne kadar gurme gibi de görünse aslında bir yere de oturmuyor. Yine de gurme sınıfına yakın buldum ama. Çok yenilikçi bir parfüm gibi gelmedi bana. Haliyle malzeme kalitesi ve ortalamanın üstündeki performansı ile gün içinde her daim kullanılabilecek, bu tarzı sevenlere keyif verebilecek bir parfüm olmuş. Feminen kullanıma daha uygun gibi geldi. Özellikle üst-orta kısımlar. İsminin altında kalan bir tasarım bence. 6/10.

                  Piotr Czarnecki Bluebijou: Özellikle Shihan Sensei’den sonra dikkatimi çeken Polonya merkezli bu markanın bir diğer kokusu, bana göre meyveli boozy-gurme türünden bir örnek olan Bluebijou… Açılışı yoğun bir mavi yemiş (blueberry) ile başlıyor. Hemen akabinde ona eşlik eden gurme tatlar bir bir ortaya çıkmaya başlıyor ama mavi yemiş o kadar güçlü ki konyak bile gölgede kalıyor. Yine de konyak bir nebze açılışa sucul koyu mavi havanın dışında bir katman veriyor. Meyve ile çikolata arasındaki ince bağlantıyı sağlıyor. Tütün net şekilde algılayamadım ama çikolata ve konyak dışındaki notalar birbiri içerisine geçmiş durumda veya mavi yemişin baskınlığından ötürü ben başka bir şey seçemedim. Mavi yemişin gücü biri iki seviye daha azaltılmalıydı bence. Çok fazla egemen. Genel beğeniye çok uygun bir meyveli gurme sayılabilir aslında. Ama benim tahammül edebileceğim seviyenin üstünde. Parfüm sonlara doğru daha kuru bir hissiyat veriyor. En sonda ise tende kalan tat cılız bir mavi yemiş, konyak, çikolata birlikteliği. Sanki diğer notalar hiç yoklarmış gibi. Ben bu parfümün geliştirilebilirse muazzam bir kokuya dönüştürülebileceği kanısındayım. Performansı da ortalama üstünde. Hatta kalıcılığı epey yüksek. Genel uyumsuzluğu dışında bir de mavi yemişin (likapa, ligarba, yaban mersini, blueberry her neyse) özellikle de başlangıçta ligarba reçeli gibi kokması nedeniyle konsept bir çalışma olmaktan öteye gidemedi. Hayırlısı olsun diyerekten 6/10.

                  Deneme Günlüğü #12#de görüşmek üzere. Saygılar...

                  Yorum


                  • Deneme Günlüğü #12#

                    Byredo Mister Marvelous: Hemen her parfümünün ülkemizde erişilebilir olmasına rağmen, beklenen atılımı bir türlü yapamamış, bazılarımıza göre gereksiz bir niş markası olarak etiketlenmiş, bazılarımıza göre ise hak ettiği değeri bulamamış bir markanın en vasat ve gereksiz niş kokularından bir tanesi. Sadece açılışı çok keyifli. Bol yeşil citruslarla başlayan pozitif bir açılışı var. Ama bu çok kısa sürüyor ve peşinden hemen anlamsız bir yırtıcı yeşil ekleniyor. Bu kısım tam anlamıyla bir designer gibi davranıyor ve koku güzelliğini düşürüyor. Biraz daha odunsu bir gövde olduğu anlaşılan orta kısımlar ise bu garip plastiğimsi yeşil havanın (daha önce hiç koklamadım ama sanırım bambu) etkisinde pek tatlılık barındırmayan ama sevmesi zor bir biçim ile devam ediyor. Tenden ayrılışında ise biraz daha lavanta hissedilir gibi ve garip yeşile devam. Niş dünyasında belli ki bu garip yeşil tema ile yer bulmak istenmiş. Bana göre değil. 4/10.

                    Diptyque Tam Dao EDP: Bana göre en genel beğeni nişler üreten markalardan birisi. Annick Goutal de öyle geliyor bana keza. Diptyque markasının parfümleri kör alışa en uygun parfümlerden desek pek yanlış sayılmaz. Fiyatları itibariyle de düşünülünce bence oldukça cazip. Ülkemizdeki artan döviz fiyatlarını bir kenarda tutarsak tabi. Tam Dao, açılışı yumuşak sandal ağacı, çok az vanilya tatlılığı, kabuksu bir limon veya bergamot ve yaş bir sedir ile yapıyor. Parfümün çok katmanlı olduğunu söylemek zor. Ama ana gövde üzerine kurulu düzen saat gibi işliyor. Notalar arasında çok hoş ve naif bir uyum söz konusu. Azar da olsa hemen her notayı algılayabilmek mümkün. Yüksek dağları ben yarattım demeyen, başlı başına bir akım sunmayan, tam bir güvenli liman pudramsı odunsu. Pudra gözünüzü korkutmasın! Efekt olarak yumuşak bir yapısı var. O nedenle pudramsı demek daha doğru olur. Performansı da ortalama seviyede her kullanıcıyı tatmin eder. Kalıcılığı yayılımının çok üzerinde. Bu yönden performansı biraz daha dengeli olabilirmiş. Bazı fazları French Lover’ın sonlarını hatırlatsa da çok fazla benetebildiğim bir parfüm koklamadım henüz ya da hatırlamıyorum. Uygun fiyatlı bulunursa alternatifler listesine eklenebilir. 7/10.

                    Byredo Oud Immortel: Byredo markasının bence en kalite parfümlerinden bir tanesi (bana göre diğerleri Accord Oud, Bal d’Afrique, Baudelaire, Black Saffron ve Oliver Peoples Moss). Hem yazın serin akşamlarında, hem baharda günlük olarak da ortamına göre özel anlarda da kullanılabilecek, limoncello ve oud birlikteliğinde güçlü bir aromatik boozy odunsu. Başlangıcı yoğun limoncello ile yapıyor. Geriden gelen odunsular daha çok yaş hissediliyor. İlerleyen evrelerde kakule ve tütsü bileşimli, biraz yumuşak ve eski kafa nişlerde rastlanan odunsu gövdeye benzer bir yapı, yine limoncellonun ardından devam ediyor. Parfüm uzun süre lineer olarak bu şekilde devam ediyor. Bu evrede yaş fındık kokusunu andıran bir odunsu koku bileşim söz konusu. Daha derin koklayınca yağlı köksü bir damara da rastlamak mümkün. Kendi içinde küçük değişimleri var ama bu ana temadan asla sapmıyor. Oud olmasına rağmen arabik bir esinti algılamadım. Accord Oud ile Oud Immortel’i yan yana koyarsak, Accord Oud’daki arabik odunsu hava Oud Immortel’de yok. Bunu net söyleyebilirim. Performansı da tatmin edici seviyede olduğundan 8/10.

                    Houbigant Fougere Royale: Müthiş bir aromatik fujer örneği. Bolca karanfil, tarçın, lavanta ve limoni yeşillerle başlayıp, hafif notaların çekilip meşe yosununun ağırlığı hissedilmeye başlandıkça eski usul aromatik maskülen kokulara benzeyen, sardunya ve lavantanın erkeksi taraflarının bolca kullanıldığı, tabanda paçuli etrafındaki tatlıca lavanta ile son bulan bir parfüm kendisi. Paçuli toz gibi bir odunsu olarak kalsa da, parfümün ana karakteri lavanta. Günümüz çoğu niş parfümü ile yarışabilecek seviyede bir lavanta kullanımı söz konusu. Başlarda biraz yapaylık gelse de sardunya ve meşe yosunu ile limoni yeşiller durumu kurtarıyor. Tek eksi yanı bana göre üst-orta kısımlarının fazla tatlı gelmesi. 80li yıllara götürdüğü kesin. Her ne kadar o yılları hatırlayamıyor/bilemiyor olsam da az çok tarzını bildiğim imgeler üzerinden, eski Yeşilçam filmlerinden vs esintiler mevcut sanki. Parfümü o yıllardan günümüze modernize etmeye çalışmışlar gibi. Üst-orta kısımlar sanki Chanel Allure Edition Blanch’in lavantasız hali gibi. Denenmesi gereken bir aromatik fujer diyerekten, performansının da ortalama olduğunu belirteyim. 7/10.

                    Divine L’Homme Sage: Fragrantica.com sitesinde meşeyosunu ve tütsünün üst düzeyde hissedilmiş olduğunu görerek (aldanarak) denemek istedim. Açılışı kabuk tadında portakal, litchi denen bir çeşit meyveden olsa gerek bayık ve yoğun bir tatlımsılık (hafif şurup tadında) ve bolca safran ile yapılıyor. Çam, sedir, ölmez otu ve paçuli ile çok sağlam bir gövde beklerken, baştaki meyvelerin tatlılığının devam ediyor olması, kakule beklerken derinlerde tütsünün daha ön planda olduğu, kişisel bir hayal kırıklığına uğradığım orta kısmı ise oryantal odunsu ile aromatik odunsu arasında bir yerlerde. Kapanışı ise kremsi bir kırık yeşil odunsu tadında yaparak tenden ayrılıyor. Portakal tadının daha çok yanmış portakal kabuğu gibi gelmesi hoşuma giden bir ayrıntıydı. Çok fazla beni içine alan bir koku olmadı. Niş ile dizaynır arasında bir kalitesi var. Performansı ise kalıcılık ve yayılım ters orantılı şekilde. Kremsi meyvemsi bir odunsu. 5/10.

                    Dusita Erawan: Parfüm kalitesi olarak belirli bir seviyeyi yakalamış bir marka olan Dusita’nın denediğim 4. parfümü. Şişesinin içindeki sıvıdan da belli olmak üzere, parfümün açılışına yeşil bir hava hâkim. Bu kısım resmen Tea for Two’nun başlangıcına yeşil kuru otlar katılmış haline benziyor. Saman ve yeşillikler iç içe geçmiş. Derinlerden olgun ve demlenmişçesine bir çay geliyor. Ama içerisinde çay notası barındırmıyor sanırım. Orta kısımlar yaklaştıkça parfümü iyiden iyiye L’Artisan Tea for Two’ya benzetir oldum. İçeriği çok net seçilmiyor ve ben de eğer yanlış bir parfüm denemediysem bu benzerlik çok açık. Açık yeşil renkte bir sabunsuluk ile bolca saman ve demlenmiş çay tadında bir şeyler algılıyorum. Kapanışı da buna yakın şekilde yapıyor. Çok enteresan, çok farklı bir parfüm gibi gelmedi bana. Ama hakkını yiyorsam bunun sebebi de Tea for Two’ya benzer bulmamdır. Kullanım olarak kapalı ve açık ortamlara gidebilecek, rahat ve konforlu bir koku Erawan. Markanın fiyatlarını düşününce ise bu fiyatlarda almayı pek düşünmeyeceğim bir parfüm ayrıca. Performansı ise fena değil. Yayılımı düşük ama kalıcılığı bende ortalama üstü oldu. 7/10.

                    Ex Nihilo Viper Green: Yemyeşil bir turunç. Yeşil turunç nasıl kokarsa öyle başlıyor parfüm. Ex Nihilo markasından denediğim ilk parfüm ve oldukça etkileyici. Olmamış mandalinanın meyvesi ve kabuğu gibi. Bu etki çabuk dağılıyor ve muhteşem bir yasemin kucaklıyor kokuyu. Yasemin çiçeğinin kokusunu çok severim. Yeşil turunçgil ile birleşimini ise çok başarılı buldum. Pudramsı bir hava hâkim parfüme ve bence tamamen feminen. Yeşil, pozitif, içinizi açacak bir yumuşaklıkta yazlık bir parfüm bu. En çok yeşil mandalina, yasemin ve pudra algıladım. Orta-alt kısımları biraz daha kuru vetiver ile kendini gösterse de her daim yeşil, her daim canlı. Canlılığı Fathom V ile benzer yapıda. Ama kesinlikle otsu değil. Bu tarz birçok parfüm denedim ama yeşil mandalinalısını ilk kez deniyorum. Oldukça da hoşuma giden bir tarz olduğunu söyleyebilirim. Sevdim bunu. Son zamanlarda yeşil parfümlere karşı oluşan ilgimin daha da yükselmesine neden oldu. Performansı da gayet yeterli. Bence en büyük eksisi yüksek fiyatı. 100ml 260€ gibi bir fiyat göz önüne alındığında, her ne kadar çok beğensem de küçük bir dekant haricinde edinmeyi düşünemeyeceğim maalesef. Fiyatından bağımsız olarak 8/10.

                    DS&Durga El Cosmico: Bence sınırlarda gezen en kullanılabilir parfümler tasarlayan parfüm evlerinden biri DS&Durga. İlk kez değerli dostum Erens Eren Şeker sayesinde tanıştığım Isle Ryder ile başlayan markaya merak durumum, hızla edinebildiğim her parfümünü denemekle devam ediyor. El Cosmico çok değişik ve benzerine hiç rastlamadığım bir parfüm. Khella denen adını daha önce hiç duymadığım, vahşi yeşil tadında, hafif mentolümsü kirli bir ot görünümünde. Başrolü enfes bir meşe (oak) ile paylaşıyor. Başlarda meşe (oak), o bilinen odunsu boozy açılışını bu parfümde de gösteriyor ve çekiliyor. İlk sıkılığındaki yayılan koku bulutu bana içerisinde boozy bir nota var fikri verdi. Ama markanın birkaç parfümünde kullandığı tarzda, ortak bir nota bu. Spirit of The Glen ile benzer mesela. Çam notası parfüm içerisine çok güzel yerleştirilmiş. Gerçeğe çok yakın, reçinesiz bir çam iğnesinin elde ezilince bıraktığı kokuyu algılayabiliyorsunuz. Khella denen kirli ot, kendini zaman zaman gizliyor gibi gösterse de aslında her daim var. Karabiber ise orta-alt kısımlardan sonra algılanmaya başlıyor ve kirli yeşilimsi faz ile birleşince koku biraz itice gelmeye başlıyor. Parfüm uzaktan yayılımı ile yakından koklanması arasında farklılıklar hazırlamış kullanıcısına. Uzaktan daha ferah, daha kuru, daha temiz bir yeşil; yakından ise daha karanlık, daha kirli ve daha mentolümsü bir yeşil. Konsept bir çalışma olduğu kesin. Kullanılabilirliği de sorgulanır hani. Ama DS&Durga yine şaşırtmamış ve enteresan bir çalışma çıkarmış. Denemek maksadıyla kullandığınızda kesinlikle farklı bulacağınız bir yeşil özgünlük ile yine de adını koyamayacağınız bir yerlerde olması açısından değerlendirirsek, buna bir de koku güzelliği gibi göreceli bir kavram eklendiğinde, performansı ile bağımsız bir puan verecek olursam 6/10. Bu kadar uzun yazıp da 6 puan nasıl verdim? Çünkü bir parfüm enteresan olabilir, ilginç olabilir, çok değişik ve duyulmamış notalar barındırıyor olabilir ama beğenisinin de olması taraftarıyım. Özellikle niş olsun farklı koksun anlayışında değilim. Performansı ise yayılım ortalama, kalıcılık ise ortalama altı gibi. Tende daha az kalıyor kâğıda göre. Diğer denediğim DS&Durga’lar arasında en bağımsız ve en anlamsız parfümü bu. Ama evet! Denemeye değer değişik bir kirli yeşil!

                    Deneme Günlüğü #13#te görüşmek üzere. Saygılar...

                    Yorum

                    İşleniyor...
                    X