Duyuru

Çökme
Henüz duyuru yok.

Bugün Hangi Parfümü/Kokuyu Denediniz / Test Ettiniz

Çökme
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
Yeni Mesajlar

  • M. Micallef Yellow Sea

    İlk defa bir parfümü anlamakta bu kadar zorluk çektim, hala da tam anlayabilmiş değilim açıkçası. Başlangıcını metalik nüanslar barından ferah ve canlı turunçgil öncülüğünde yapıyor. Ayrıca bu açılış bir hayli uzun sürüyor, bu yönüyle şaşırttı beni. Canlı başlangıcı geçtikten sonrasını anlatmak ise gerçekten zor. Ara ara benzoinden yumuşak plastiğimsi tatlılık geliyor, kimi zaman topraksı bir yapı kendini gösteriyor, bazen deri kokuyor, ara sıra da yeşil bir yapı ortaya çıkıyor. İlginç...

    Yorum


    • Jovoy | Incident Diplomatique
      Oldukça ham kuru karanlık paçuli ile olabildiğine topraksı koyu yeşil vetiver'in şekerli ekşi portakal kabuğu ile buluşması. Gerçekten de bazı kişilerin belirttiği gibi henüz cilalanmış tahta akoruna oldukça yakın bir efekt var. Sonraları paçuli-vetiver yoğunluğu azalıp, sandal ile yumuşamasından başka çok büyük değişimler gerçekleştirmiyor.
      Paçuli ve vetiver kullanımı yine mest etti, harman kalitesi ve katmanlaması tartışılabilir belki fakat şu ana kadar denediklerimde kullandıkları materyalleri gerçekten üst kalite seçiyorlar. Genel olarak Private Label'deki boozy akor azaltılıp, paçuli kurutulmuş, narenciye akoru da lineer portakala dönüştürülmüş ve daha kuru-kapalı bir yapı ortaya çıkmış.
      Bana Private Label kadar sofistike gelmese de, bence ondan daha vurucu fakat daha sınırlı bir kitleye hitap ediyor. Ciddi bir paçuli sever değilseniz sevmeyeceğinize garanti verebilirim, hatta saf paçuli yağından hoşlanıyor iseniz bile parfümü sevmek için olabildiğine pişmiş kök saf vetiveri dahi sevmeniz gerek. Kendi adıma bulunmaz nimet.
      Son Düzenleme Asaid; 09-01-21, 13:29. Tarafından yapıldı.

      Yorum


      • cantona8
        cantona8 Yorumladı
        Yorumu düzenleme
        Bunlar güzel que'ler

      • Asaid
        Asaid Yorumladı
        Yorumu düzenleme
        PPBurn detaylısını sizden bekliyorum hocam. En nihayetinde kişisel bir yorum dahi olsa, insan daha önceden bildiği kokladığı bir parfümü dahi nitelikli yorumlarla çoğu zaman daha doğru algılayıp anlamlandırıyor 👍🏼

      • PPBurn
        PPBurn Yorumladı
        Yorumu düzenleme
        Asaid Umarım yakında bir deneyeceğim Said Hocam

    • Agonist - Say Yes.. Hafif kavruk fındık kabuğu, keskin ama öne geçmeyen yasemin ve tatlı vanilyayla açılıyor. Değişik bir havası var. Zaman geçtikçe kabuk biraz kırılıyor ve taze fındığa yer açıyor. Vanilya oldukça baskın olsa da fındık başrolü kimseye kaptırmıyor. Yapış yapış bir hava var ve bence ylang-ylang kokusunu andırıyor. Normalde pek aram olmasa da burada rahatsız etmediğini söyleyebilirim. Aslında bu noktadan sonra pek de değişim geçirmiyor. Ylang-ylang yavaştan kayboluyor, çok hafiften koyuca amber hissediliyor. Sanki kokuyu bağlamak için konulmuş gibi. Kokunun genel yapısıyla ilgili konuşulması gerekirse odunsu gurman denebilir. Özgün bir çalışma. Biraz daha feminen tarafa yakın olduğunu düşünsem de kolay kullanılır, unisex denebilir. Kalıcılık çok iyi, yayılım ortalama üstü.

      Beğeni: 7,5/10
      Performans: 8,5/10

      Yorum


      • Oud Imperial Perris Monte Carlo

        Kösele deri tarzında koyu,karanlık ve fenolik nüansları olan bir açılış yapıyor. Ardından bu deriye earthy diye tabir ettiğimiz paçuli olarak nitelendirilebilecek bir koku eşlik etmeye başlıyor. Sonlarında da dumansı oud-sandal ikilisi ile kapanışı yapıyor. Private Label ile benzerliğine gelecek olursam Oud İmperial, Private Label'in dumansılığının arttırılıp içine oud ve sandal ağacı eklenmiş versiyonu olarak özetleyebilirim.

        Yorum


        • Asaid
          Asaid Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          uzun süre önce denemiştim, zihnimde sadece oldukça kuru tahta kokusu olarak kalmış. eskilerin üstünden geçmem lazım, algı zaman içinde çok değişiyor gerçekten.

        • İbrahim20
          İbrahim20 Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Öyle hocam. Eskiden kokladığım kokuları şuanda bambaşka algılıyorum.

        • cantona8
          cantona8 Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Dostlarım, cokca icine dustugu bir durun benim de bu "belli bir zaman sonra denenen kokularin farkli hissettirmesi" olayi. Hatta egomuzdan cogu zaman sunu dedigimiz olmustur; bu reformule olmus yeeaaa

      • Tauer - Phtaloblue.. Uzun zamandır aklımda olan ve merak ettiğim bir çalışmaydı. Bolca aldehit, koyu yeşil ve acı gibi yosunun yanında lavanta ile açılıyor. İlk 20 dakikadan sonra ise limonumsu ekşilik kendini gösteriyor. Yumuşak bir yapısı olsa da yosun acılığı kokuya değişik bir hava katıyor. Tauer'in parfümlerinde kullandığı o bilindik DNA'yı bu parfümde yakaladığımı söyleyemem. Başlarıyla ve hatta limonun aradan çıktığı zamana kadar parfümle pek anlaşamadım. Ama sonrasında ve yosunun da baskınlığını yitirmesiyle tenden ayrılana kadar olan süredeki hissiyat bana çok sevdiğim Tirrenico'yu anımsattı. Ama bu onun biraz daha soğuk iklimli uzaktan akrabası gibi. Aklımda çok sıcak hava parfümü değil de sanki sıcak ilkbahar günü-akşamı kokusu gibi konumlandırdım. Bence cinsiyet de seçmez ama maskülen tarafa daha yakın buldum. Kalıcılık ve yayılım iyi.

        Beğeni: 7,5/10
        Performans: 8/10

        Yorum


        • # PRIN Mriga #

          Prin Lomros'dan devam ediyorum bu sıralar. Mriga, Prin'in geçmiş işlerinden bir sentezleme. Muhtemelen gelecek çalışmalarına da ışık olacak. Çünkü tarzını iyi biliyorum artık. Bkz. Prin'i Anlamak Syf. 57 Parfüm iki kademeli gibi. Başlangıç bolca yeşil, kirli, misket limonu hakimiyetinde. Çok kompleks. Net alamadığım bir demet notaya sahip. Ama başlangıcı atlatıp orta kısımlara yaklaşıldığında ortaya, denemiş olanlar varsa çok net anlayacaklardır, Aksum, Haxan, Aran, Ayothaya arasında garip bir kirli, yeşil çam ormanı havası çıkıveriyor. Bu tını çok tanıdık ve bilindik Prin çalışmaları içerisinde. Çam çok ön planda ve taze hissettiriyor. Misk çok baskın alındığı yönünde birkaç şey okudum ama ben nedense seçemedim. Kokusu tene yakın ilerliyor. 3 saat sonunda hala limonlu, çam iğneli, rutubetli toprak havası devam. Yakından ısıtarak kokladığınızda ise limon çok daha bariz beliriyor. Böylesine karanlık giden bir kokunun içinde bir inci gibi... Bu tarz koyu yeşil temaların içine bence misket limonu detayı çok zarif şekilde işlenmiş. Uzaktan algılanan ise daha yumuşak ve kremsi bir karışım geliyor. Bu adamın tasarımlarının büyük çoğunluğu sanat eseri niteliğinde. Gerçekten denenmesi gereken bir Prin Lomros çalışması daha. Ama en iyilerinden diyemem. 7/10
          Son Düzenleme cantona8; 12-01-21, 00:42. Tarafından yapıldı.

          Yorum


          • Olympic Orchids | Olympic Amber
            Motor yağını andıran şuana kadar denk geldiğim en sert yanık reçineler ile başlıyor. Hayalî de olsa yanık kehribar akoru denilebilir. başlangıçta tatlılık sıfıra yakın. yavaş yavaş tozlu koyu amber-vanilya akoru da kendini arkadan belli etmeye başlıyor. ortalara doğru mür'e benzer bir doku yanık ambere eşlik ediyor, bütünde yanık amberli deri olarak da görülebilecek bir reçine akoru sunuluyor.
            Tahmin ettiğimiz gibi aslında baştan sona Labdanum bombası. Bir parfüm labdanuma referans olacaksa budur. vanilya'nın çoğunu; yanıklığın yarısını çıkardığımızda geriye kalan şey Labdanum'un ta kendisi. Baştan sonra tatlılığın hafifçe artmasını saymazsam oldukça lineer. Kendilerinin de belirttiği gibi taban notalarda kullanılmak için oluşturulmuş ve bu amaç için oldukça ideal.
            Muhtemelen kendinden bir yıl sonra çıkan DEV serisinin parfümlerinin içinde de kendine yer bulmuş "yanık amber-vanilya akoru".
            Tek başına kullanılmak için fazla sert. Tek akor olarak bakılırsa oldukça başarılı ve doğru parfüme karanlık bir boyut kazandıracağı gibi labdanum yoğunluğu dolayısıyla fiksatif olarak da iyi iş çıkarır.

            Yorum


            • cantona8
              cantona8 Yorumladı
              Yorumu düzenleme
              Super bisey di mi ?

            • Asaid
              Asaid Yorumladı
              Yorumu düzenleme
              buna bir parfüm olarak mı bakılmalı emin değilim açıkçası, sanırım ancak sürerek kullanabilirim. Zorlayıcılığı niche olarak değil de doğal notaların aşırı yoğun kullanımından geliyor. O yüzden tek başına süper değil bence, bir kompozisyon içinde favori notam olabilir ama 👍🏼

            • cantona8
              cantona8 Yorumladı
              Yorumu düzenleme
              Beni çok sardı bu ya Ama parfüm olarak mı kullanırım konusunda katılıyorum.


          • Lancome Roses Berberanza:Muhteşem tek kelimeyle,antepfıstığı gül çok iyi olmuş tam unisex
            Lancome Jasmin marzipane:Beyaz çiçekli unisex kokuları seviyorsanız, çok rafine bir koku baya beğendim
            Creed erolfa:Cok beğenemedim,deterjanımsı havadan dolayı
            Ysl rue de l'Universite:Açılışında hiç beğenmedim ama oturdukça çok klas bir kokuya dönüştü muazzam
            Ysl rue de Bellechasse:Ilk notalarina bakarak hic begenmeyecegimi dusunmustum ama YSL nin bu serisi gercekten muazzam ve farkli tarzda olmus,cok begendim.
            Ysl Caftan:Açılışı baya bir karabiberli baharatlı açılıyor burun yakan cinsten,1 saat sonra kokladığımda koku güzelleşiyor vanilyamsı kokuyor ama çok farklılık vaadetmiyor.
            Ysl Saharienne:Hosuma gitti klas bir koku ama çok sasirtmadi
            Kilian Moonlight in Heaven:Güzel bir yazlık olmuş ama aşırı çarpıcı tarzda değil denk gelirse kullanılır alınabilir.
            Terenzi Ursa:Uzun zaman sonra tekrar şans verdim ama o açılıştaki hava cidden kötü kokuyor,dk tuttum yaklaşık 1 saat sürüyor o hava.Sonrası sth ye baya benziyor biraz arka plandan gelen karanlık havayla.Ilk denedigime gore bu sefer daha cok hosuma gitti.Sanirim zamanla koku algim degisti, alinacaklar listeme ekledim,sth ye gore daha zengin kokuyor
            Carolina Herrera Mystery Tobacco:Carlislenin daha rafine hali,bana silaji elimdeki carlisleye gore daha dusuk geldi ama ch nin bu serisi gercekten ulkemizde olmayi hakediyor.
            Bulgari Tygar:Baya begendim alinacaklar listeme girdi.
            Bulgari Yaseph: Hic bana uymayan bir koku,belki ileride bir daha sans veririm.
            Montale Fantastic Oud: Denedigim son montale oldu sanirim.Bir daha montale/mancera deneyecegimi sanmiyorum.

            Yorum


            • O'Driu - Sea Angel.. Hani daha önce tatmadığımız bazı yemekler vardır, yediğimizde bir anı hatırlatır, iz bırakır. Bunun tam karşılığını bu parfümün ilk yarım saatinde yaşadım. Sahilden çok uzaklaşılmamış, hafiften denizin derinine doğru dalıyoruz. Bolca yosun, denizin dibindeki kum. Sonra sahile çıkıyoruz, kayalıklarda oturup nefesleniyoruz. O arada da diplerden bir şey yaklaşıyor. Denizkızı. Kuyruğunun rengi tam olarak yakın bir arkadaşımın küçük kızının gözlerinin renginde. Daha keşfedilmemiş bölgelerden gelen o kokuyla kayalıklarda üstümüze sinmiş ve rüzgarın getirdiği kokuyu birleştirirsek tam olarak Sea Angel oluyor. Yeteri kadar romantik anlatımda bulunduğuma göre devamına geçersek, devamı da deniz, saf yosun ve az tuz. Tende de aman aman değişimler geçirmiyor zaten. Alışıldık Pregoni DNA'sı yok.. Net bir unisex, bir tarafa da göz kırpmıyor. Kalıcılık gayet iyi, yayılım ortalama üstü gibi.

              Beğeni: 7,5/10
              Performans: 8/10

              Yorum


              • Asaid
                Asaid Yorumladı
                Yorumu düzenleme
                dedim bir 9 geliyor bu sefer...😄

              • cornelius
                cornelius Yorumladı
                Yorumu düzenleme
                Devamı da o kadar etkilese 10 bile gelebilirdi, kısfmet

                yapmayın cantona8 bey, arada biz de romantikleşelim, küçük bir prens olalım nolur yani..
                Son Düzenleme cornelius; 12-01-21, 02:04. Tarafından yapıldı.

              • cantona8
                cantona8 Yorumladı
                Yorumu düzenleme
                Sabbaa gada burdayuğk

            • Molinard Ambre Lumiere: Serge Lutens Ambre Sultan ile %95 aynı kokuyor. %5 lik fark buna okaliptus eklemişler. Bu tema ile uyumsuz gözükse de amber kokusunu hissederken derinden gelen okaliptusun ferahlığı çok hoş olmuş. Ambre Sultan'dan daha çok beğendim.

              Ramon Monegal Cafe del Mar: Değişik bir parfüm. En baskın olan nota kahve. Yosun hissediliyor ama epey hafifçe. Normalde yosun içeren birçok parfümden yosun kokusundan dolayı diğer notaları hissetmek zor oluyor. İlk defa böyle bir kullanım ile karşılaştım. Koklamaya devam ettikçe bir ekşi kahve gibi kokuyor, bir tatlı kahve gibi. Sanırım vanilya ve yosunun bir arada kullanımı ile alakalı bir durum. Genel olarak kokuyu beğendiğimi söyleyebilirim. Ama yazlık bir koku mu emin değilim. Yazın böyle kokmak istemezdim açıkçası. Bu parfümü kullanacak olsam sadece ilkbahar mevsiminde kullanırdım.

              Yorum


              • # Strangers Parfumerie Aroon Sawat #

                Yine Prin Lomros'dan devam. Bu kez daha farklı bir konsepte sahip, diğer markalarına göre daha uygun fiyatlara edinilebilecek, fiyatları ile doğru orantılı şekilde performansa sahip bir markası. Aroon Sawat bir tropik meyveli bir odunsu. Açılışında bolca beyaz çiçeklere sarılmış tropik meyveler geliyor. Parlak bir kısım. Ama koku durdukça daha da parlıyor ve sarı rengi almaya başlıyor. Beyaz çiçekler geri çekilip tatlı tropikal meyvelerin hakimiyeti başlıyor ve Aroon Sawat karşımızda... Çok uzun bir süre bu şekliyle devam ediyor parfüm. Mür ve sümbülteber çok derinlerde ama kendilerini hissettiriyorlar. Bu kadar farklı tarz notaların bir araya gelip bu şekilde kokmasını hayal edememiştim denemeden önce. Notalar net seçilmiyor ayrıca. Çok transparan bir katman yapısına sahip. Yani bir notanın içinden neredeyse diğerleri görülüyor. Tam işte sandal ağacını yakaladım bu o olsa gerek diyorsunuz. İçinden beyaz çiçeksiler, meyve şelaleleri geçiyor. Tam mür çok baskın diyorsunuz. Sümbülteber de var ama önünde mi arkasında mı anlayamadım diyorsunuz. Narenciyeleri net seçemedim. Muhtemelen baştaki tropik meyve bombardımanı içinde bir yerdeler. Koku turuncudan sarıya, oradan da kahverengiye dönüyor aslında ve tenden ayrılıyor. Bu parfüm bana renkleri hissettiriyor. Her kokladığımda orta kısımlarını altın sarısı bir fon beliriyor düşüncelerimin arka planında. Bu parfümden beklentiniz çok yüksek olmamalı. Ancak bu şekilde zevkini çıkarabilirsiniz diye düşünüyorum. Ayrıca dikkatimi çeken bir şey şu oldu. Prin her zamanki gibi yine bazı çalışmalarının bazı kısımlarını ortak kullanmışçasına diğer çalışmalarını (Turkish Leather, Anatolia gibi) hatırlatıyor hep. Tam kokuya girecekken "aa bu şunun şu kısmı ile çok benzer" deyiveriyorum. Özetle, parlak bir meyveli odunsu diyecek kadar basit olmayan, aykırı dünyalara da götürmeyen, kalite ve tasarım şekliyle şaşırtan, bıktığımız o meyveli parfümlerle alakası bile olmayan ve onlara belki de bir tepki olarak tasarlanan bu çalışma benim içiiiiiiiiiiiiinnnnnnnn... Parfüüüüüğmmmdür (filmler ve filimler göndermesi yaptım) 7/10

                Yorum


                • Swann
                  Swann Yorumladı
                  Yorumu düzenleme
                  Kanala bakındım biraz (film ve filim) ; chucky’i baya gömmüs.. Evet gömdügü kadar var ama serinin bir filmini iskalamis Chucky’nin Tohumu fena degildi

                • cantona8
                  cantona8 Yorumladı
                  Yorumu düzenleme

              • Amouage - Interlude 53. Normal interlude'un daha potent hali. Tüm notalar daha güçlü. Kalıcılık ve yayılım daha güçlü. Bu yüzden normaline göre daha çok beğendim fakat daha güçlü olmasının yanında koku yönünden bir fark yok

                Yorum


                • Parfums de Marly | Hamdani
                  keskin hastane udu - koyu topraksı vetiver ile tuzlu hafif yapay ama kuvvetli bir açılış yapıyor. ortaya doğru gittikçe bu ud kısmı dumanlı ve oldukça sert bir deri-saman akorunu temsil ediyor. orta kısım oturduğunda guaiac'dan gelen odunsu vanilik dokunuş ile parfümde ana iskeleti oluşturan yoğun dozda saman-mür-styrax birleşiyor. bütünde bu kısma kompleks hayvansal deri akoru olarak bakılabileceği gibi, alt kısımlardan gayet doğal bir ahır akoru olarak veya çok fermente edilmiş orta kalite tayland udu olarak da görmek mümkün. sona doğru gelindikçe saman-styrax-ud tamamen bitmese de oldukça azalıyor, baştaki tuzlu kök vetiver'in daha yeşil hali ile guaiac ve mür önde olarak yine bir deri akoru ile biraz daha odunsu ve hafif otsu yeşil şekilde uzun süre gittikten sonra kapanış yapıyor.
                  denediğim en başarılı deri temalı birleşime sahip. oldukça kaliteli, sanatsal ve cesur bir kompozisyon. bana göre böyle sanatsal bir çalışma için yerinde bir kirlilik barındırsa da toplulukta kullanımı uygun olmayabilir ama hobi adına dumanlı doğal deri temasını sevenleri şahsi kullanımda oldukça memnun edecektir. sadece tuzlu deri kullanımı adına Divine Attraction ile benzer olsalar da, ondan daha az ekşi-tuzlu, çok yönlü, çok daha derinlikli ve doğal. Niş denmeyi sonuna kadar hakediyor.

                  Yorum


                  • cantona8
                    cantona8 Yorumladı
                    Yorumu düzenleme
                    Yav arkadas nasi aliyon bu kadar derin notalari vallahi helal olsun. Hep saygi duymusumdur kendimden cok daha iyi burnu olanlara. Bu arada Hamdani ileri seviye zor bi koku. Ben PdM nin at-ahir temasini en cok bu kokuda hissediyorum. Gercekciligi cok yuksek.

                  • Asaid
                    Asaid Yorumladı
                    Yorumu düzenleme
                    siz diyince düşündüm de kesinlikle "at" da cuk oturuyor orta kısımdaki profile. aslında bazı parfümlerde spesifik notaları kullanmadan/bilmeden -anlamak değil- ama karşı tarafa aktarmak oldukça zor oluyor ama bunda adamlar herşeyi doğala yakın kullandığı gibi özellikle köyde birkaç gün geçiren birinin bile gayet aşina olduğu birçok akor sağlamışlar. koklayan herkes şu nota bu nota demese de "saman, deri, ahır, tuz" gibi kokuyu aslında daha anlamlı ve bilindik yönden açıklayabilir. diğer taraftan aslında bu konuda ben de size ve birçok deneyimli üyeye özeniyorum. duygularımız karşılıklı yani
                    Son Düzenleme Asaid; 13-01-21, 22:22. Tarafından yapıldı.

                  • cantona8
                    cantona8 Yorumladı
                    Yorumu düzenleme
                    Estagfurullah. Burnumun cok iyi oldugunu iddaa edemem ama cok denedigim/kokladigim konusunda iddaaliyim. Bir yerden yetisiyorum iste sizin gibi yetenekli arkadaslari

                • # PRIN Anatolia #

                  Bazı parfümleri anlatmak istemezsiniz. Sadece öylece koklayıp, akışına bırakıp, geçen zamanın tadını çıkarmak istersiniz. Benim için böyle bir koku. Bu tarzın bana göre zirvesi Pryn Turkish Leather'dır. Sonra ise birbirinden farkları olsa da diğerini daha öne çıkaramadığım Anatolia ve Zoologist Camel. Bu 3 parfüm de gerçekten üst düzey bir harman ve rafine bir tarz sunuyor. Bu arada Prin, Turkish Leather'ı artık PRIN markası altında Anatolia olarak yeniden tasarlamış. Maalesef diğer artık yok. Bazıları aynı parfüm olarak nitelendirmiş yabancı forumlarda ama kesinlikle aynısı değil. Anatolia daha pürüzsüz ve detaysız bir çalışma. En basitinden anason yok. Devamı olmayan bir kokuyu çok dillendirmeye de gerek yok gerçi. Anatolia'ya dönecek olursak, bence gourmand suede tanımının vücut bulmuş hali. Pürüzsüz ve net bir deri-süet akoru ile bağlanmış lezzetli, kesinlikle baymayan gurmen notalar (lokum, hurma, tarçın, bal, kakao..) üzerine kurulu bir eser. Resmen Safranbolu'da girdiğim bir lokumcu dükkanına yeniden uğramış gibi oluyorum. O kadar farklı ve karakter bir koku çıkmış ki ben artık kafamda Anadolu'yu bu parfümle özdeşleştirdim. Doğu ile Batı'yı sentezlemeye çalışan birçok parfüm kokladım. Büyük çoğunluğunda istediğim hikayeyi göremedim. Ama başarılı olan birkaçı da zaten gül ve ud hakimiyetinde ilerlemeleri, dolayısıyla Anadolu'dan bir parça uzak gibi gelen havaları neticesinde, Anadolu dediğimde aklıma gelen esintiye sahip değillerdi. Bu bir bakış açısıdır. Benim bakış açıma göre de Anatolia, zihnimdeki resmin daha fazla vücut bulmuş şekli. Teknik olarak yorumlayacak olursam, lokum ve hurma baştan sona çok baskın geliyor. Onlara derinliği veren detaylar sanki elma, tarçın ve kakao gibi duruyor. Çünkü bileşimlerini hayal ederek bu çıkarımı yapmak, kokuyu koklarken daha kolay. Tabi ki parfüm bunların üzerine kurulu olsaydı sıradan gelebilirdi. Durum baş başka bir deri-süet gövde üzerinde yerleşik olunca da ortaya böyle zevkli bir çalışma çıkmış oluyor. Performansı çok güzel bir kere. Yani parfüm, kendisini beğendiğiniz takdirde sizi asla üzmeyecek bir yapı ve kalitede. Anatolia ayrıca çok zengin hissettiren bir koku da değil. Yani maddi zenginlikten bahsediyorum. Gül-ud eksenli yorumlar genelde pahalı kokar. Lüks hissettirir. Ama Anatolia tam tersine, daha köylü, daha halktan, bildiğimiz tabirle daha Anadolu insanı havasında. Yani daha samimi bir koku. Kesinlikle bunu vurgulamalıyım. Soğuk, ciddi, resmi bir yüzü yok. Baştan aşağı karakter ya işte. Bu kadar şeyi bile nasıl bir anda yazdırıveriyor bazı parfümler anlamıyorum. Parfümün rengi Aroon Sawat'ı andırıyor bu arada. Hatta DNA olarak bir parça birbirlerine benzediklerini rahatça söyleyebilirim. Başka bir markada çok benzeri olmayan ama tarz olarak Zoologist Camel, Les Liquides Imaginaires Desert Suave ile akrabalığı bulunan bir parfüm diyerek konuyu bağlamaya çalışayım. Ve sanırım benim için ne kadar kıymetli bir sanat eseri olduğunu ifade edebiliyorumdur. 10/10

                  Yorum


                  • Jovoy | La Liturgie des Heures
                    tütsülü çam reçinesi ile oldukça doğal bir başlangıç yapıyor. ortaya doğru gittikçe muhtemel mür ile seyreltilip, reçineli yapısına zarar vermeden tatlılığı azaltılmış şekilde, labdanum yavaş yavaş diğer notaların oldukça önüne geçiyor. ana kahraman başta tütsülü çam terebentin gibiyken son kısma kadar neredeyse saf bir labdanum parfümüne dönüşüyor. diğer bir deyişle, bu profilin davranışı derili reçineli kehribar akoruna eşlik eden az bir amber tatlılığı şeklinde. Tütsü her aşamada olmakla birlikte baş ve son kısımda daha belirgin. genel olarak ise yaş çam sakızı hissi daha baskın.
                    parfümün bileşiminde çam reçine yeşili de olmasa oldukça sade ve derinliksiz. koku benim gibi türü sevenleri mutlu etse de, katmanlı veya çok nitelikli bir kompozisyon olarak bakmak mümkün değil. birkaç gün önce denediğim Olympic Amber'in vanilik tatlılığı azaltılıp yanıklığı düşürüldüğünde labdanuma referans olacağını söylemiştim. bunda ise yeşil kısım çıkarıldığında bizzat referans olur.
                    Black Tourmaline, Ambre Fetiche gibi reçine üzerine oynayan fakat daha derin kompozisyonları belirli noktalarda anımsatsa da özellikle Sahara Noir ile önemli benzerlikleri var. Sahara Noir'in yeşil kısmı bunda daha sade olmakla birlikte daha doğal verilmiş. amber-bal tatlılığı ise on da birine düşürülmüş, ondaki tütsü dumanı hissine kuvvet veren tozlu tonka ise yok. Bununla birlikte ondan yapı olarak çok daha az kompleks olsa da daha doğal hissettiriyor.

                    Yorum

                    İşleniyor...
                    X