Duyuru

Çökme
Henüz duyuru yok.

Bugün Hangi Parfümü/Kokuyu Denediniz / Test Ettiniz

Çökme
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
Yeni Mesajlar

  • Orjinal yazı sahibi: Myrkur View Post
    Strangers Parfumerie Salted Green Mango: Hiç beklediğim tarzda değil. İsminden ve notalarından yola çıkarak aşırı tropikal bir parfüm hayal etmiştim ama pek beklediğimi bulamadım. Epey doğal kullanılmış tuz ve yosun hissediyorum sadece. Notalardaki meyveleri hiç hissedemedim. Yosun da sevdiğim tarzda kullanılmamış. Sıkalı pek fazla olmadı ama kalıcılık-yayılım muhtemelen iyi düzeyde.
    Ekleme: Biraz bekledikten sonra yosun gitti, yerine meyveler geldi. Şimdi biraz daha tropikal bir havaya büründü. Gerçekten çok ilginç bir parfüm

    Jacques Fath Vers le Sud: Gerçekten çok güzel bir yazlık. Notalarında görünmemesine rağmen en çok hissettiğim koku hindistan cevizi. Koku Creed Virgin Island Water'ın üzerine biraz yeşil tema eklenmiş gibi. Ama Viw'den önemli farklılıkları da var tabi. Viw'de açılışta çok keskin ekşi bir lime, daha sonra kremsi hindistan cevizi varken, bunda bütün notaları aynı anda hissediyorum ve ve hissettiğim limon Viw'deki kadar ekşi değil. Bunun da kalıcılık-yayılımı iyi gibi.
    Salted Green Mango, markanın bu yaz en cok satanıymış Tuzlu, buruk mango olarak yorumluyorum ben. Performansi da Strangers cizgisinden biraz yukarida.

    Vers le Sud yorumuna ise sasirdim hocam. Hindistan cevizi detayini hic fark etmemistim. Deneyip bakacagim tekrar. Atladigim bir hoş detay olabilir

    Yorum


    • Myrkur
      Myrkur Yorumladı
      Yorumu düzenleme
      cantona8 Ben de acaba bende mi sıkıntı var diye tekrar tekrar kokladım ama hepsinde hindistan cevizi tarzı bir koku alıyorum. Fragrantica'da da bir kişi daha yazmış Hindistan cevizimsi bir hava var diye

  • franck boclet cocaine sümbültüber vanilya merkezli koku ....

    Yorum


    • Ferrari Essence Oud. Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki Ferrari ve Bentley markalarının ürettiği parfümler genel olarak moda tasarımcı firmaların parfümlerinden çok daha başarılı. Ayrıca daha hesaplı. Konumuza gelirsek, Ferrari Essence Oud da markanın diğer parfümleri gibi çok başarılı. Oud tam sevdiğim tarzda kullanılmış. Parfümde gurme bir hava var, özellikle ilk birkaç saati Arabian Oud Kalemat Black parfümünü andırıyor. Kalite hissiyatı da çok iyi. Genelde oud içeren designer parfümler çok yapay hissettirirken bu parfüm gayet doğal hissettiriyor. Performans olarak ise sanırım denediğim en güçlü designer. Tenime sıkalı 24 saat oldu, hala kokusunu hissedebiliyorum.

      Bu arada internette Essence Oud da dahil olmak üzere Ferrari parfümlerin büyük bir bölümü stoklarda görünmüyor. Bu konuda bir bilgisi olan var mı?
      Son Düzenleme Myrkur; 20-12-20, 22:07. Tarafından yapıldı.

      Yorum


      • F.essence oud
        F.essence oud Yorumladı
        Yorumu düzenleme
        Myrkur Uzun bir süre severek kullandım Essence Oud'u. Parfüm sevdasına ud notası ile başladım. Evet söylediğiniz markaların özellikle Bentley İntense ile Ferrari Essence Oud ve Leather Essence güzel işler hatta Amber Essence Special Edition da tatlı amber kullanımı ile fena koku değil. Essence Oud'da ud çok ön planda değil, gül ve elemi reçinesinin verdiği tatlı hava hakim kokuya. Trussardi Amber Oud koku olarak çok benzer tarzda. Kalemat Black ise farklı tarzda bol tütsülü vanilya, amber ve udun karışımı oryantal.Örnek olarak St. Dupont Noble Wood koku tarzı olarak Kalemat Black'e daha yakın. Dediğiniz gibi koku kalitesi ve performansı gayet iyi hatta Essence serisinin en başarılısı.
        Uzun zamandır Ferrari'nin kokuları yok piyasada, muhtemelen gelmez artık.İlk değil marka takıntısı uğruna kaybolanlar kervanına eklenmiştir..

      • Myrkur
        Myrkur Yorumladı
        Yorumu düzenleme
        F.essence oud Acaba sadece Türkiye'de mi bulunmuyor Ferrari kokuları, yoksa parfüm üretmeyi mi bıraktılar? Essence oud evet sadece ilk birkaç saat Kalemat Black'e benzettim ama ondan sonra çok farklı bir yöne gitti. Kalemat Black'e benzettiğim kısım benim için daha sevilesi oldu

      • İbrahim20
        İbrahim20 Yorumladı
        Yorumu düzenleme
        Bu parfüm benimde çok hoşuma giden parfümlerden bir tanesi. Fakat performansı bazen burnumu yoruyor

    • Myrkur Yurtdışında bulunabiliyor. Bildiğim kadarıyla en son çıkardıkları parfüm 2017 yılına ait. O tarz çok sayıda parfüm kullandım, Kalemat Black o tarzın en başarılılarından

      Yorum


      • Mystic Incense The Merchant of Venice: Kuru odunlar ve arkadan gelen dumansı koku ile harika bir açılış yapıyor. Sonra reçineler (özellikle günlük reçinesi) kapanışa kadar eşlik ediyor. Bu parfümün ilginç yanı; normalde parfümlerde tuz kokusunun açılışta başlayıp sonlara doğru kaybolmasına alışık olmamıza karşın bu parfümde tam tersi hareket ediyor. Tuz, dumansı odunsu yapıya parfümün sonlarına doğru katılıyor. Bence gayet güzel bir parfüm olmuş.

        Romeo Gigli Man: Polo Blue ile aynı DNA'ya sahip fakat birçok özelliğiyle ondan ayrılıyor. Narenciyeler ve yeşil nüanslar ile doğal ve canlandırıcı bir başlangıç yapıyor. Ardından odunsu notalar ve nemli yumuşak vetiver ile kapanış yapıyor.




        Yorum


        • Çok uzun bir zaman üstüne Boyner'de designer tayfada yeni neler çıkmış bi bakayım dedim gönülsüzce ve can sıkıntısından. Hiç beklemediğim şeylerle karşılaştım ve şok oldum

          Hugo Boss Bottled Oud Aromatic: Görevli bayan arkadaş "sert bir kokudur isterseniz başka bir parfüm göstereyim" dedi ve film başladı. Tipimden pek bu parfümleri kullanacakmışım havası almadı haliyle. Ve her şey böyle başladı. İlk sıktığı andan itibaren beni çiçeksi bir odunsu esinti sürükledi ve inanılmaz vurucu geldi. Oha ne oluyoruz lan dedim. Portakal çiçeği, mür ve ud notalarından ancak bu kadar güzel bir designer çıkabilirdi. Muazzam bir Hugo Boss parfümü ve asla beklemediğim kadar nişe yakın kokuyor. dipte kalan kokuda deri var sanki. İçeriğini tam bilemiyorum ama belki de deri de vardır. Son zamanlarda birkaç niş parfümde denk geldiğim kirli ilacımsı ud-deri bileşimi. Tıpkı Guerlain Cuir Intense tarzındaki deri. Enteresan bir iş gerçekten kesin deneyin.

          Hugo Boss Bottled Oud Saffron: Yani Aromatic olan buysa dedim kesinlikle seni de denemeliyim. Ve denedim. Evet! Oldukça doğulu bir başlangıç, .ok güzel ve designer çizgisinin üstünde bir oryantal. Safran net. Gül bir taraftan gelip kaçıyor. Labdanum ve ud ise oturaklı temeli oluşturuyor. Parfüm dip kısımlarda tatlımsı, çok zarif bir gül ve odunsu notalar bırakıyor. Çok beğendim ve yine şok oldum.

          Bunlar kesinlikle Hugo Boss'un Bottled serisinden bekleyeceğim şeyler değildi.

          Yorum


          • Andy Tauer LDDM seni deniyorum yine gerçekten kaliteli ve güzel kokusun fakat çok abartıldığın konusunda hala aynı düşünüyorum ama Top20 de yerin var hadi yine iyisin

            Yorum


            • Şok olmaya devam ediyorum...

              Terre d'Hermes Eau Intense Vetiver: Klasiğinin hastasıyız... Bu bir gerçek. Hatta alternatifini bile saklıyorum (Montale Red Vetiver). Bu tarzı seviyorum ve yeni bir flanker, özellikle de Eau Fraiche'i denedikten sonra bana pek cazip gelmemişti. Manyak olmalıyım! Ne oluyor lan? Bildiğimiz Terre'nin açılışına keskin bir vetiver ve çam-sardunya (biraz Private Label açılışını hatırlattı) gibi bir şeyler vermişler. Bomba gibi başlıyor ve inanılmaz vurucu. Kesinlikle EDP'nin performansını da EDT'nin yayılımını da geçti. Acayip beğendik eşimle. Hayırdır inşallah. Terre'yi artık çokça bildiğiniz için detaylı anlatmaya gerek yok ama Intense Vetiver olmuş İşte budur! Tam istediğim yoğun vevtiver. Hatta bu hali oldukça Red Vetiver'e de benzemiş. O sulu, mayhoşumsu citruslar da derinlik katmış parfüme. Helal olsun

              Bu arada Hugo Boss Bottled Oud'u da deneyeceğim. O gözümden kaçmış hengamede...

              Paco Rabanne Invictus Legend: Bunu da kesinlikle deneyin dedi görevli ve hayır emin değilim dedim. Ama bu kesinlikle Invictus gibi değil dedi ve ısrar etti. Kıramadık denedik tabi. Yuh ya....!! hala şok olmaya devam ediyorum. Ne oluyor arkadaş. Nereye düştüm ben. Bir an Beymen'de falan niş mi deniyorum hissine kapıldım. Evet sinematikleştirdim biraz ve abartıyorum. Ama abartılacak işler bunlar. UNUTMAMAK gerekir ki bunlar hiç beklentim olmayan designer parfümler. Niş denemesi yapıp da bu tepkileri vermiyorum yani. Her neyse... Kağıtta ve tende şunu fark ettim ki kağıtta daha sucul, tuzlu, aromatik bi hava var. Defne yaprağı muazzam geliyor. Zaten notaları yüksek kalitede bir araya getirseniz muazzam bir parfüm çıkabilir ortaya. Deniz notası, deniz tuzu, greyfurt, defne yaprağı, sardunya, kuru baharat, amber ve gaiac odunu... Bir niş parfümde görsem balıklama gireceğim bir nota demeti. Neticede tende daha fazla Invictus veriyor olsa da bu parfüm Invictus'un net önünde. Performanslı. Güzel bir parfüm.

              Özetle şunu gördüm ki; designer markalar özellikle de niş piyasasının altında oldukça kalmaya başlamışken, bir ışık yakmışlar. Basit gibi görünen minimalist içerikler ile öylesine güzel ve designer dünyasında özgün sayılabilecek işlere imza atmaya başlamışlar ki bu bir rekabet başlatır. Gerçekten denediğim çoğu parfüm niş kalitesine yakındı. Ben şimdi bu parfüm parasını hak ediyor etmiyor diye konuşmayacağım. Fiyatlar malum. Hele ki Sevil, Boyner, Beymen fiyatları... Ama fiyatlardan bağımsız olarak son zamanda çıkarılan özellikle flanker parfümlerin, hem orijin aldıkları atalarından mirasyedi gibi davranmadan üstüne koyarak devam etmelerini görmek beni çok şaşırttı ve evet gerçekten hiç beklentisiz deneme yaptım. Bu tür şeylere sevinir olmak nasıl bir alem bilemiyorum tabi. İçinde bulunduğumuz designer sunumunun yıllardır kendisini tekrar etmesi, bir markanın iyisini sonraki yıl diğer markanın ismini ve bir iki notasını değişmesiyle yeniden piyasaya sürmesi beni inanılmaz derecede uzaklaştırmıştı o dünyadan. Artık daha fazla dikkat edeceğim yeni çıkanlara. Durduk yere başımıza iş aldık tabi

              Bunların yanında D&G The One Eau de Parfum Intense, K by Dolce&Gabbana ve EDP'si, Herrera Bad Boy, Paco Rabanne Pure XS Night, Issey Miyake Super Majeure ile birlikte 2 3 tane ismini hatırlamadığım parfümü de denedim. Bunlar da bence geçer not alabilecek parfümlerdi. Bunların içinde en çok aklımda içinde incir sütü olan K by Dolce&Gabbana EDP ve bolca nerolili ve kakuleli çok güzel bir The One yorumu olan The One Parufum Intense kaldı. Hemen hepsi denemeye değer. Daha da deneme fırsatım oldukça yazacağım.

              Ekleme: yeni çıkan flankerların birçoğunu araştırdım ve ünlü parfümörler ile çalışıldığını fark ettim. Bu da benim "designerların artık niş piyasasına kuvvetli alternatif olmaktan öte hareketi" mitimi destekliyor gibi.
              Son Düzenleme cantona8; 22-12-20, 22:21. Tarafından yapıldı.

              Yorum


              • teafortwo
                teafortwo Yorumladı
                Yorumu düzenleme
                Terre d'Hermes Eau Intense Vetiver gerçekten iyi..Ben de 2 ay kadar evvel bir numune edindim, kalıcılığı da yayılımı da başarılı.Bazı parfümler ve flankerları koku ailesi/ dna sı gibi biyoloji terminolojisinin kullanımını çok haklı kılıyor, orijinalinin izlerinin çok güzel sürüldüğü bir "kardeş"..
                Son Düzenleme teafortwo; 23-12-20, 00:36. Tarafından yapıldı.

              • cantona8
                cantona8 Yorumladı
                Yorumu düzenleme
                Kesinlikle katiliyorum 👏

            • Penhaligons Alizarin: Aromatik, herbal bir açılış yapıyor. Ardından çiçeksi notalar devreye giriyor. Sonunda da Montale'nin kullandığı oud akoru ile kapanış yapıyor. Montale çiçeksi oud parfümü yapsa muhtemelen böyle kokardı diye düşünüyorum.

              Penhaligons Agarbathi: Öncelikle şunu söylemek istiyorum; bu harika bir sandal ağacı parfümü. Parfüm açılışında bergamot desteğini alarak safran-pembe biber ikilisi ile harika bir açılış yapıyor. Ardından sandal ağacı devreye giriyor ama gerçekten çok kaliteli bir sandal ağacı, arkada dumansı bir hava da var. Sonra kaliteli, kuru ve yer yer küflü bir öd giriyor devreye, sonra da kapanışı yapıyor. Şişeli bulursanız kaçırmayın
              Son Düzenleme İbrahim20; 23-12-20, 14:46. Tarafından yapıldı.

              Yorum


              • Asaid
                Asaid Yorumladı
                Yorumu düzenleme
                Alizarin henüz deneyemedim ama otsu deriler ilgimi çektiği için beklentim vardı, siz deri-is tarzı dokunuşlar hissettiniz mi parfümde?

              • İbrahim20
                İbrahim20 Yorumladı
                Yorumu düzenleme
                Evet, deri kesinlikle hissediliyor ama burada kullanılan çiçekler ana rolde değil. Çiçekler destekleyici olduğu için deriye ve ouda sadece şekil kazandırmış. Bu yüzden tam olarak çiçekleri ayırt edemiyorum

            • Parfumerie Particuliere Typewriter. Denemeden önce hakkında yapılan yorumları okudum. Motor yağı, lastik vb. yorumlar gözümü oldukça korkutmuştu. Ama kesinlikle öyle zor bir parfüm değil. Açılışında hafif bir derinin üzerine yoğun miktarda is sinmiş gibi bir koku aldım. İlerleyen saatlerde de is geri plana çekilip yerine patchouli geldi. Tarz olarak Jovoy parfümlerine çok benzettim. Kalite olarak ise Jovoy'lardan çok daha kaliteli hissettirdi. Bu tarz parfümleri seven herkese önerebilirim.

              Marc Antoine Barrois Ganymede: Bu parfüm hakkında çok büyük ön yargılarım vardı. Herkesin övdüğü parfümleri denediğim zaman genelde hayal kırıklığına uğruyorum. Bu parfümde de aynı şeyi yaşayacağımı düşünüyordum, ta ki ilk fısı sıkana kadar. Koklar koklamaz çok değişik bir parfümle karşı karşıya olduğumu anladım. Notalarında geçen mineral tüm parfümü domine ediyor. Daha önce mineral koklamadım ama yine de bahsedilen kokuyu ayırt edebiliyorum. Tuz benzeri bir koku değil bu, en yakın benzetebileceğim şey bol klorlu bir suyun kokusu. Açılışta bu hava bol miktarda var. İlerleyen saatlerde mineral havası seyrelip, ayrı ayrı ayırt edemediğim diğer notları devreye girdi. Bu kısımlar açılışından çok daha güzel - ki beni ilk fıs bile etkilemişti. - Sonuç olarak bu parfümün niche parfümler dünyasında yıllarca anılacağını ve bir kült haline geleceğini düşünüyorum.
              Son Düzenleme Myrkur; 31-12-20, 19:13. Tarafından yapıldı.

              Yorum


              • Splitten gelenlere devam:

                ​​​​​​Parfum d'Empire Azemour Les Orangers: Açılışta meşe yosunu ile turunçgiller resmen mücadele etti. 5'er dakika arayla kokladığımda bir turunçgil baskın oluyordu, bir meşe yosunu. Bu kavgada galip çıkan meşe yosunu oldu Belli bir süre sadece meşe yosunu hissettim, daha sonra meşe yosunu yine hafifledi ve turunçgilleri hissetmeye başladım. Benim tenimde böyle ilginç bir yol çizdi bu parfüm. Meşe yosununu pek sevmediğim için bana uygun değil lakin Nicolai New York Intense tarzı parfümleri sevenlere tavsiye edebilirim. Kalite hissiyatı da çok iyi.

                Les Liquides Imaginaires Dom Rosa: Büyüleyici bir parfüm. Açıklanan notalar parfümün kokusuyla bire bir uyumlu. Açılışta şampanya gerçekten çok çarpıcı. Şampanyaya eşlik eden meyveler hafif tropikalimsi hava katıyor. Bana göre bu parfüm çok değişim geçirmiyor. Sadece ilerleyen saatlerde meyveler geri plana çekilip gül öne çıkıyor. Burada kullanılan gülün batılı tarzda olduğunu söylemek lazım. Kalite hissiyatı ise müthiş. Erkek-kadın kullanımı meselesine gelirsek bence tam ortada olan bir parfüm, iki tarafa da yakışacağını düşünüyorum.
                Son Düzenleme Myrkur; 31-12-20, 19:13. Tarafından yapıldı.

                Yorum


                • Myrkur
                  Myrkur Yorumladı
                  Yorumu düzenleme
                  Notalar meselesine ben de katılıyorum. Önceden tek bir sevmediğim nota olsa bile parfümü denemiyordum, (mesela yasemin) halbuki bir bütün halinde beni rahatsız etmeyebiliyor. Özellikle son splitte notalara çok aldırmadan splitteki birçok parfümü denemek istedim, Zoologist'leri henüz denememiş olsam da şu ana kadar çok doğru bir karar verdiğimi hissediyorum

                • Asaid
                  Asaid Yorumladı
                  Yorumu düzenleme
                  cantona8 notalar bence önemli bir ölçüt ama tek önemli ölçüt değil elbette. kullanılan materyalin kalitesi, dozu, hangi nota ile birleştirildiği vs. vs. işin için girince olumlu/olumsuz hiç beklenmedik bambaşka sonuçlar ortaya çıkabiliyor. elbette hiç araştırmadan körü körüne almayı kasdetmiyorsunuz zaten. benim hareket tarzım genelde bu konuda,
                  %40 beğeni tarzı genel olarak benimle uyuşan güvendiğim yorumculara, %35 hislerime, %25 notalara (hammadde kalitesini genelde markaya bakarak tahmin ediyorum) dayanıyor. Bu faktörlere bakarak deneyip denemeyeceğime karar veriyorum. gönül ister ki, tamamen ön yargısız şekilde değerlendirelim ama sonuçta bir bütçe var ve en efektif şekilde, doğru seçim şansını arttırmaya yönelik hareket etmek gerekiyor. zaten sizin gibi hobide uzun zaman geçirdikçe insanın hisleri de kuvvetleşiyor muhtemelen. dolayısıyla çok deneyimli kişiler belki de hisleri ile "iyi" veya "beğeneceğini düşündüğü" parfümü, uzaktan yüksek olasılıkla "tutturabiliyor". bu da parfüm seçmedeki hisse dayalı katsayıyı belki çok deneyimli kişilerde %70-80 e kadar çıkarabilir. ama çoğu kişi hisleri ile hareket ettiğinde doğru sonuca nadiren ulaşabiliyor. Bu da seçim yaparken his katsayısını yüksek tutmayı akıllıca bir karar olmaktan çıkarıyor.
                  Son Düzenleme Asaid; 01-01-21, 01:03. Tarafından yapıldı.

                • cantona8
                  cantona8 Yorumladı
                  Yorumu düzenleme
                  Asaid araştırmadan olur mu Tabii ki kastettiğim nokta "bunda deri var, bu benlik değil" gibi düşüncelere kapılmamak gerektiği. Ben de Dom Rosa'ya ön yargılı davrandım ama beni çok şaşırttı Aslında söylediğim şey hepimiz için geçerli bir eleştiri

              • Amouage enclave denedim.
                Açılış yoğun nane ferahlığı ile başlıyor. Bu uzun süre azalarak devam eden bir etki. Hatta bir ara insanların benzettiği Enigma havası geliyor. Ama daha baharatli hali. Başlangıçtan kısa bir süre sonra geri planda baharatlı bir etki ortaya çıkıyor. Vetiver, ya da pembe biberden mi kaynaklanıyor bilemiyorum. Uzun mentollü etki sonrasinda deri ağırlıklı bir koku kalıyor. Farklı bir koku. Ama özleyeceğim bir koku olacagini zannetmiyorum.

                Yorum


                • Orjinal yazı sahibi: Mehmetburuk View Post
                  Amouage enclave denedim.
                  Açılış yoğun nane ferahlığı ile başlıyor. Bu uzun süre azalarak devam eden bir etki. Hatta bir ara insanların benzettiği Enigma havası geliyor. Ama daha baharatli hali. Başlangıçtan kısa bir süre sonra geri planda baharatlı bir etki ortaya çıkıyor. Vetiver, ya da pembe biberden mi kaynaklanıyor bilemiyorum. Uzun mentollü etki sonrasinda deri ağırlıklı bir koku kalıyor. Farklı bir koku. Ama özleyeceğim bir koku olacagini zannetmiyorum.
                  Guzel koku ama 20 li rakamlar icin biraz daha fazla seyler lazim gibi ya. Cok fazla genel begeni isi olarak kaliyor. Bana Xerjoff un tarzini hatirlatti. Enigma benzerligi olan kismi cok basarili. Ama sonlari yavanlasiyor. Meander daha keyifli geldi bana ama o da parasini hak etmiyor bence. Sen Amouage sin buyuk düşün diyor ve noktaliyorum.
                  Son Düzenleme cantona8; 01-01-21, 02:43. Tarafından yapıldı.

                  Yorum


                  • Zoologist Squid: Açılışında Tuz, hafif bir tütsü ve ne olduğunu anlayamadığım bir koku var(muhtemelen mürekkep).İlerleyen saatlerde önce tütsü, sonra tuz sahneden çekiliyor. Bu çekilme yaşandığında açılışta aldığım ve mürekkep olduğunu tahmin ettiğim kokunun biraz daha tatlımsı hali ile baş başa kalıyorum. Parfümü çok beğendim. Özellikle bahsettiğim 2. kısım çok daha hoş. Sanatsal bir çalışma olduğunu da vurgulamak lazım. Benzeri bir parfüme daha önce rastlamadım.

                    Zoologist Tyrannosaurus Rex: Açılışında hissedebildiğim 2 şey var. Aşırı ağır bir is kokusu ve ben de buradayım demeye çalışan bir defne yaprağı. Açılış gerçekten çok zorlayıcı. Saatler geçtikçe is ve defne yaprağı çok azalıyor. Onların yerine karabiberi andıran baharatlar ve çam ağacına benzer bir koku geldiğini söyleyebilirim. Bu parfümden pek hoşlandığım söylenemez ama agresif ve odunsu parfümlerden hoşlananların bir çoğu bu parfümü çok sevecektir.

                    Yorum


                    • # Pryn Morah #

                      Parfümör Prin Lomros'un, koleksiyonunu birer birer boşaltıp güncelleyerek ya da tamamen kaldırarak yeni markaları adı altında yorumladığı orijinal parfüm evi Pryn. Birçok üst düzey parfüm tasarımını barındırıyordu. Birbirinden ilginç tarz ve kompozisyonlar... Bu iki kategori içinde olmasa da kalitesiz bir parfümüne denk gelmek mümkün değil. Haliyle Morah da çok beklentide olmadığım, ama "denemekten ne zarar gelir ki?" merakıyla aldığım parfümlerinden birisi. Morah, indolik sınırında koyu beyaz çiçekler ile yumuşacık, pürüzsüz bir civete eşlik eden gourmand notalar üzerine kurulmuş bir neredeyse oryantal bir parfüm. İlk sıkıldığında gayet parlak bir başlangıç yapıyor. Bembeyaz sulu çiçekler. Ardından ise hava sert değişim gösteriyor ve bir anda kuru bir aldehit ile parlaklık yerini yumuşak, kadifemsi bir civet-meşe yosunu-kahve-tütün-kimyon bloğuna bırakıyor. Bu kısımdan itibaren olgun, oturaklı, sağlam bir profile bürünüyor Morah. İçeriğindeki çoğu notayı algılayamadım. Ama ortaya üst düzey bir sentez çıkarıldığı aşikar. Derinlikli bir parfüm ve performanslı da... Serin akşamlarda, biraz üst yaşlarda, belki bir sahil kasabasındaki gece sohbetinde... Kullanılabileceğini düşündüğüm ve kafamda canlandırdığım yerler sakin, sessiz, dingin mekanlar. Sanatsala yakın bir çalışma diyebilirim ama kesinlikle fazlaca yaş ve olgunluk isteyen bir parfüm Morah ve koklaması çok keyifli. Chypre ile gourmand arasında gidip gelen ve net olarak ikisi de olmayan da bir koku ayrıca. Bana indolik ya da hayvansal gibi gelen kısımları nedense Maai'yi hatırlattı. Onun biraz baharat ve bolca sarı-beyaz çiçeklerle süslenmiş haline benziyor sanki. Genel beğeni kokusu değil. Bir bayana daha çok yakışacaktır. Bir not; Belki de Prin'in en az bilinen parfümlerinden birisidir. 8/10

                      Yorum


                      • Asaid
                        Asaid Yorumladı
                        Yorumu düzenleme
                        gözüm hep takılıyordu buna, morah'dan kastın myrrh olduğunu zannediyordum başka bir manası var demekki.
                    İşleniyor...
                    X