Duyuru

Çökme
Henüz duyuru yok.

Bugün Hangi Parfümü/Kokuyu Denediniz / Test Ettiniz

Çökme
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
Yeni Mesajlar

  • Bende Zoologistler hakkında bir iki yorum yapayım:

    Zoologist Squid: Myrkur hocamın dediği gibi tuzlu bir koku mevcut ve anlaşılmayan o nota bende hafiften bu "ciklet"(bubblegum) dedikleri hissiyatı andırıyor. Daha çok yaz ayları için ideal bir parfüm. fakat benim hoşuma gitmeyen nokta yoğunluğu, oldukça az yeterince güçlü değil Maalesef Camel ile de bu sorunu yaşadım. Daha sert ağır bir amber bekliyordum onun yerine hafif havadar kuru meyve kokularının arkasından gelen amber ve hafif hayvansı bir misk kokusuyla karşılaştım. Squide kıyasla Camel'i daha çok beğendim fakat keşke biraz daha amber ağırlıklı olsaydı dedim Ambre Sultandaki gibi yüzünüze vuran bir amber. Bu arada fragranticada Cameli Ambre Sultan'a benzeten 15 kadar kişiye bravo diyorum alakası yok arkadaş. Tarzı bile benzemiyor İçerik listesinde Amber kelimesi geçmesi dışında ortak noktaları yok.

    Zoologist Trex: Bu kokuyla alakalı bir youtube sayfasında çok hoşuma giden bir yoruma rastlamıştım. Yüzüklerin Efendisi İki Kulede Rohan süvarilerinin üst üste koyup yaktığı Uruk-Hai'lar böyle kokuyordur demişti biri Genelde Kızarmış Sosis veya Yanmış et gibi koktuğunu söyleyenler var. 3 kişiye koklattım kokuyu tenimde 3'üde çok beğendi. Kız arkadaşım çok enteresan bir biçimde beğendiğini söyledi. Beğenmesini anlamlandıramadı. Kız arkadaşım ve annemden Hint tütsüsü gibi koktuğu yorumunu aldım ikiside birbirinden bağımsız bir şekilde. Yani evet tütsü havası mevcut. Bana yanmış çiçekleri andırıyor Çok hafif metalimsilik alıyorum onun dışında duman ve yangın hissiyatı. Ben oldukça beğendim. Üzerinizde durdukça tatlılaşmayada başlıyor koku.

    Rhino ile TyroRexi karşılaştırıcak olursam. İkiside denediğim en maskelen parfümler arasında. Benim markadan en favori parfümüm Rhino olmaya devam ediyor bakalım zaman geçtikçe değişecek mi. Şahsen tyrorexin çok zor bir parfüm olduğunu söyleyen ve Rhino için sadece maskülen diyen yorumlardan sonra Tyro'nun Rhino'dan daha sert olacağını düşünüyordum fakat hayır. Rhino çok daha sert bir parfüm ve daha da maskülen . Burun deliğinizi sızlatıcak cinsten fakat Kış aylarında sürekli aşeriyorum kokuyu. Keşke bir kar yağsada doya doya giysem diyorum.

    Yorum


    • Zoologistlerin içinden giyimi bence en zor olan ve hayvanın habitatını andıran koku Elephant oldu. Yerde ezilen nemli yapraklar ve kökler gibi kokuyor ve birebir böyle kokuyor. Nemi ve çürümeyi hissediyorsunuz. Fakat sıkıntı bu şekilde kokmak ister misiniz ? Sanatsal açıdan çok saygı duydum ve parfümörü tebrik ediyorum. Bat' de ise o hava olacakmış ama büyük ihtimalle reformülasyonla kaybetmiş. Bat tıpkı meyveler ve rutubet gibi kokuyor(meyve hissiyatı daha baskın). Mağara hissiyatını vermek istemişler ve denemememe rağmen heralde önceki versiyonunda rutubet daha fazlaydı meyvalar arka plandaydı keşke öyle kalsaymış Şu halindede çok giyilebilecek bir parfüm değil en azından arada bileğimize sıkıp mağaranın rutubetini ıslaklığını hissederdik. Hatta kim bilir yağmurlu bir günde bir fıs bileğe sıkılıp dışarıda çıkılabilirdi
      Son Düzenleme omerikb; 01-01-21, 22:30. Tarafından yapıldı.

      Yorum


      • Zoologist Bat 2020

        Biraz nar, biraz üzüm, ananas, avokado, karpuz, şeftali. Egzotik, tropikal enteresan bir ballı meyve kokteyli ile patlıyor Bat. Meyve akoru içerisinde metalik, mineralli ozonlu bir akış da mevcut, ki bu akış meyveleri oldukça boyutlu bir hale getiriyor. Kısa süre sonra bu meyveler çürüyor, hatta atık hale geliyor; boozyli, maltlı bir forma bürünüyor. Bat, genel olarak bu taze-çürük yanarlı dönerli meyve tabağı dominasyonunda ilerlese de altlarda bir yerlerde çürüyen meyveler ile beslenen, Chypre Mousse benzeri güzel bir mantar yağlı toprak akoru da barındırıyor. Beklentim olan animallik ise; tam bileğimin çukurunda; atık meyveler ile aynı durumda, kurumuş minik bir hayvan dışkısı şeklinde Klasik Zoologist Miski olarak karşıma çıkıyor. Çok ürkütücü bir dışkı değil ama bu; kuruyalı biraz olmuş, pek ofansif bir tavrı yok bu yüzden, ama hafif derili keyifli bir nüans sağlıyor. Terenzi vb. markaların işlerindeki sinek ilacı, bulaşık teli benzeri sivri yapı burada da mevcut, sanırım Extrait formu kaynaklı bir yapı bu. Şimdilik tek ve kısa denememde Bat’ i tahıllı Dimes 7/24 ile Tuborg’ un IPA’ sı arasında bir yerlere bırakıyorum. Tekrar tekrar denemeye oldukça hevesli olduğumu da söylemek istiyorum. Prin’ in işlerini sevdik, sevmeye de devam ediyoruz.

        Yorum


        • Pierre Guillaume - Mojito Chypre.. Bolca naneli çilek kokteyli. Adıyla oldukça uyumlu açılış, parlak bir havası var. Sevdiğim çilek temelli parfümlerden IA - Cape Heartache'e göre çilek burada çok daha parlak ve vahşilikten uzak. İlk yarım saatten sonra nane gittikçe geri çekiliyor. Çileğin etrafını vetiver çeviriyor gibi. Boozy havasını baştan sona koruyor, parfüm de genel olarak pek değişime uğramıyor. Sıcak yaz gecelerinde kullanılabilir, genel beğeniye de uygun olacağını düşünüyorum. Doğallıktan uzak bulduğum için beni çok çekmedi ama gideri var. Kalıcılığı ortalama üstü, yayılım iyi.

          Beğeni: 6,5/10
          Performans: 7,5/10

          Yorum


          • Ben de bat hak. bi iki kelam edeyim, valla zoo evinin yaptıkları takdir edilesi öncesi mesel ben kolumu kokluyorum ve yarasa hayal ediyorum, sonuç; eşleşme olumlu.. bence oldukça kompleks bir koku olduğundan tek düze ilerliyor.. kapakta ne kokladıysanız koku üzerinizde olduğu müddet alacağınız koku da o.. hayvansal dışkı alıyorum amma bunun fragrantica’da söylendiği gibi kedi maması olma ihtimali yüksek yine sevgili PPBurn’de söylediği gibi korkulacak bi şey değil.. Yalnız ben nar alamadım ne de karpuz PPBurn, üzüme okeyim ama..

            Yorum


            • PPBurn
              PPBurn Yorumladı
              Yorumu düzenleme
              Ben ciddi anlamda nar hissi alıyorum Bat’ de. Birilerine narlı bir şeyler önerecek olsam, şu saatten sonra aklıma ilk Bat gelir hatta Gerçi burada muhtemelen genel bir meyve akoru var. Bu yüzden sanki hangi meyveyi çekecek olursak o gelecek gibi bir yapısı var Bat’ in, kalabalık bir meyve şöleni sunuyor çünkü. Mesela Elephant da benzer olarak muz, mango, kivi, incir tatları var bence. Bat, biraz kurumaya başladıkça meyveler de biraz atıklaşıp çöpleşmeye başlıyor. Meyve tarifi biraz daha komposto ya da pres tipi bir hal alıyor; sanki bu meyveleri metal bir şeylerle eziyormuş gibi hani. Aslında Bat’ i kör denemeye çalıştım, meyve içeriği hakkında hatrımda sadece muz vardı, fakat onu algılayamadım maalesef. Yazıda da bahsettiğim Tahıllı Dimes 7/24 arada bir girer bizim eve, ama bir türlü bitmez. Yarısına kadar içilir, dolabı bekler. Böyle meyve suyu benzeri şeyler dolapta uzun süre durduklarında biraz buzlaşırlar, ki zaten çabuk da bozulan şeyler, enteresan bir tadı olur Bat’ i ilk denediğimde aklıma o ambalaj gelmişti direkt. Karpuz olarak bahsettiğim de aslında asitli bir karpuz biraz, Karpuz-Çilek soda kıvamında. Üzüm konusunda hemfikir olduğumuza sevindim, yorumunuz için de ayrıca teşekkürler

            • Swann
              Swann Yorumladı
              Yorumu düzenleme
              Ben tekrar kokladım ve gerçekten hiç alamıyorum nar ya , ben teşekkür ederim, koku serüveni de kişisel imiş böylece anladım.

            • PPBurn
              PPBurn Yorumladı
              Yorumu düzenleme
              Ahah tabii, kesinlikle Hem ben de henüz bir kere deneyebildim, yani yanılıyor da olabilirim.

          • Mazzolari Oud: Acı,yağlı ve koyu yeşil bir açılış yapıyor. Sonra çok karanlık bir deri akoru kokuyu ele alıyor. Buradaki deri çok karanlık,sert,hayvansı,medikal ve küllerin arasından çıkartılmış bir deri parçası kadar isli. Kapanışı da sedir ağacı-oud ikilisi ile kapatıyor. Tarz olarak Eldo Rien Intense ile benzer fakat Mazzolari'nin kullanımı Eldo'ya kıyasla birazcık daha zor.

            Yorum


            • Zoologist serüvenimin son 2 gününe girmiş buluyorum.

              Zoologist Bee: Bal Ama şöyle bir durum var. Bal epey değişik. Daha önce bal notası içeren bir çok parfüm kullandım, hepsinde hissettiğim koku aşina olduğum bir bal kokusu idi. Bundaki bal ise bana değişik geldi. Bal yerine balmumu kullanılmasından olduğunu tahmin ediyorum. Parfümü genel olarak çok agresif buldum. Kalıcılık-yayılım çok üst düzey. Gurme parfümler en sevdiğim tür olmasına rağmen bana pek hitap etmedi. Şöyle söyleyeyim, fiyat olarak ucuz olsa elimin altında bulunsun diye alabilirim ama peşine düşeceğim bir parfüm değil. O yüzden gurme sever bile olsanız almadan önce mutlaka denemenizi tavsiye ediyorum.

              Zoologist Sloth: Benim için Elephant ile birlikte Zoologist'lerden şu ana kadar denediğim en güzel parfüm. Notalarında hiç görmediğim, bilmediğim bitkiler var. Koku olarak da zaten çok yabancı. Tarif etmek gerekirse açılış kısmı şu şekilde: İlkbahar mevsiminde elinize bir sepet almışsınız, dağa çıkıp çeşitli bitkileri sepete doldurmuşsunuz, en son da sepeti kokluyorsunuz. Böyle karmaşık bir koku hissettim. Biraz buruk ve ekşimsi olduğunu da ekleyeyim. Kapanışta ise bitkisellikten ziyade biraz daha çiçeksi bir hava var gibi ve böğürtlen tarzı bir meyve hissediyorum. Parfümün tek eksisi benim tenimde biraz zayıf gibi geldi. Üzerinde deneyen diğer arkadaşlarda acaba nasıl oldu merak ediyorum. Ben de tekrar deneyeceğim.
              Son Düzenleme Myrkur; 02-01-21, 16:28. Tarafından yapıldı.

              Yorum


              • teafortwo
                teafortwo Yorumladı
                Yorumu düzenleme
                Bende yayılımı da kalıcılığını da epey iyi hocam Sloth un, fakat açılıştan sonra öyle aman aman dönüşmüyor..

              • Myrkur
                Myrkur Yorumladı
                Yorumu düzenleme
                teafortwo Ben en iyisi bir daha deneyeyim şu Sloth'u

            • Yaemina - What If
              daha önce hiç bu kadar kimyasal kokan bir parfüm koklamamıştım. içindeki normal gelen tek şey orta ve sondaki vanilya. yağlı boya içine düşmüş keskin asidik bir akor ile başlayıp 5 dk. içinde tene çekiliyor, tende yine bu aşırı sentetik akor devam etmekle birlikte arkadan güzel bir vanilya hissediliyor. MMM Tea Escape başlangıcında da bu tür bir akor vardı fakat koku oturduğunda çok demli Yasemin çayı şeklinde idi. Bunun başlangıcı onun kadar keskin olmasa dahi son aşamaya kadar rahatsız edici kimyevîlikte devam ediyor. Kokudaki tek kabul edilebilir akorlar kaşmir ile vanilya. Watsons'dan bir alışveriş sonucu 2ml'lik dekantını hediye ettiler, fakat markayı tanıtmak gayeleri ise bu şekilde aslında daha kötü bir strateji, çünkü koklayan kişi %97 beğenmez hatta kötüler. Şişe tasarımı da Montale çakması. Stratejik hata diyorum.

              Yorum


              • BeauFort London - Terror & Magnificence.. Oldukça yanık, hatta sadece yanmış odunlardan oluşan bir açılış, bolca dumansılık. İlk 10-15 dakika neredeyse başka hiçbir şey hissedemeyince açıkçası biraz korktum. Neyse ki sonrasında devreye giren sert ama bağırmayan deriyle işler değişti. O dumansılık deriyi sarınca ortaya çıkan gizemli ama sakin tavır hoşuma gitti. Devamında mürden kaynaklı hafif tatlılık ve safranin yaydığı havayla da koku oldukça dengeli bir hale geldi. Bu hali en beğendiğim tarafı oldu. Koku, uzunca bir süre böyle devam ettikten sonra deri yavaş yavaş uzaklaştı, geriye sadece dumanlı hafif tatlılık kaldı. Gotik diyebileceğimiz tarzdaki tüm denediğim BeauFort parfümlerinde olduğu gibi burada da markanın kendine has havası oldukça belirgin. Beklentim daha kendini gösteren bir yapıydı ama bu haliyle de hayal kırıklığına uğradım diyemem. Yine artistik bir çalışma. Kalıcılık gayet iyi, yayılımı ise vasat buldum.

                Beğeni: 8/10
                Performans: 7/10

                Yorum


                • # Parfum Prissana Tiwa #

                  Pek sevgili, sayın hazretlerimiz Prin Lomros efendilerinin Pryn markasının ardından 2017'de kurduğu, daha cesur ve derinlikli, daha kompleks/karmaşık ve yeni teknikler kullanarak tasarımlar yaptığı bir marka Prissana. Birçok parfümünü deneme fırsatı bulmuştum geçmişte ve şimdi tekrar üzerlerinden geçmek ve tazelemek istedim. Tiwa, içerisinde bazılarını ilk kez duyduğum notalarla (kaffir limes ve cananga gibi) harmanlanmış, citrus ailesinden sayılabilecek bir parfüm. Prin bu parfümü %100 doğal hammaddelerden yaptığını iddia ediyor. Bir kere ben bir kullanıcıyım. Kimyager, parfümör, burun vs değilim. O yüzden %100 doğal olduğu gibi bir iddiada bulunmayıp, %100 doğal gibi kokan birçok parfüm kokladım. Bu konuda da bir şey söylemek zor. Ama şu bir gerçek ki; evet, parfüm çok doğal kokuyor. İlk sıktığımda inanılmaz aromatik narenciyeler ve acı bir zencefil sardı etrafı. Bunlar sanki biraz kendi yöresine, Asya'ya ait narenciyelermiş gibi. Ne tropikal, ne de Akdenizli yani. Verdiği tat bu. Yoksa bitki bilimci de değilim. Ardından kokuya zarif birkaç çiçeksi tat ekleniyor. Parfüm o kadar kompleks ki, içinden net çıkarabildiğim nota sayısı sınırlı. Ama çok dolu olduğu belli. Zaten bütün notaları tek tek yakalamak gibi bir derdim de yok. Parfüm aksın gitsin yeter ki... Yüksek kalite hali seyrederken parfüm bir anda geçmişe doğru gitmeye ve narenciyelerin (o citrus dediğimiz kısım) keskin tadı azalmaya, biraz daha yumuşak bir zemin üzerinde, daha çiçeksi bir hal almaya başlıyor. Minicik bir çiçeksi dokunuş bu. Tamamen havasını değiştirmiyor yani. Hatta koku tarzı olarak Robert Piguet Cravache'e doğru ilerlemeye başlıyor. Çok garip geldi bana bu ve hiç beklemediğim bir şeydi. Tarz olarak bence tam bir aromatik narenciye parfümü. Burada netim artık. Parfümün sonları vetiver ve sandal ağacı ile bağlanmış ağırlıklı olarak. 10 saate yakın oldu ve tenimde kalan kokuda vetiver ile sandal hissediyorum bolca. Kremsi ve hafif. Cravache orta kısımdan itibaren belirgin bir meşe yosunu ile devam ediyorken, Tiwa'nın onu bu denli andırıyor olabilmesi bir parfümör yeteneği sanırım. Her neyse.. Performansı fena değil. Ben çok alamadım ilk yarım saatin sonunda kokuyu ama odadakiler sürekli aldıklarını söylediler. Muhtemelen de bizim yayılımını vasat bulduğumuz birçok parfüm aslında bolca kokuyordur da biz algılayamadığımız için haksızlık ediyoruzdur. Kalıcılığı, en canlı ve keyifli kısmının 3 4 saat kadar sürdü. Sonra hiç de öyle kompleks bir parfümmüş havası vermedi ve yavaş yavaş azaldı, söndü. Kalan kokusu da dediğim gibi kremsi bir vetiver ve iş birlikçisi sandal. Oldukça keyifli olsa da Prissana bize göre özellikle biraz pahalı bir yazlık-baharlık parfüm. Hani şöyle bir görüş vardır. "Yazlık parfümler o kadar para! etmez" deriz çoğunlukla. Bazen ben de derim bunu. Çünkü sıkarken eliniz gidecek kokuya. Bol bol doyura doyura sıkacak ferahlayacaksınız gibi olur. Elinize aldığınızda ise parfümün fiyatı aklınıza gelir ve durursunuz. "Yok yok. Biraz daha ölçülü sıkayım en iyisi" dersiniz (Çünkü 30ml 140$). Tiwa da onlardan. Ayrıca genel beğeniye çok uygun, cinsiyetsiz bir parfüm.

                  Kişisel notlarım ki bu kısım %100 öznel: Fiyatından bağımsız olarak varlığı benim için olmazsa olmaz değil. Elimde bir miktar bulunsa sıcak günlerde ara sıra sıkıp keyif yaparım. Ama peşine de düşmem. İlk 2 3 saatinin ve oldukça keyifli olan değişimlerinin hatırına, denk gelirseniz mutlaka deneyin diyor ve benim için de referans olması açısından buraya not düşüyorum. 7/10
                  Son Düzenleme cantona8; 03-01-21, 13:21. Tarafından yapıldı.

                  Yorum


                  • cantona8
                    cantona8 Yorumladı
                    Yorumu düzenleme
                    Valla uzun zaman üstüne parfüm denemeye vs fırsat oldu Çekiyorum bi tane elime ne gelirse... Böyle giderse sıra gelecek ama.

                  • Asaid
                    Asaid Yorumladı
                    Yorumu düzenleme
                    eskiden yazdığınız deneme günlüklerini daha bitiremedim. keza asıl bir parfümü araştırınca güvenilir kaynak hükmüne geçiyor fikir verme açısından. şuan belki parfüm denemek daha zor ama genel olarak forum daha üretkenmiş o günlerde. zaman içinde parfümlerdeki f/p düşüklüğü, üstüne bir de Türkiye adına ekonomik sebeblere de bağlı olabilir ama yine de bir tempo eksikliği var bence eskiye kıyasla. belki de hobide çok zaman geçirip denemeler arttıkça doygunluk oluşuyor olabilir. yada seçiciliğin artmasına bağlı deneme sayısında düşüklük de olabilir. yada talebin artıp sektörün çok genişlemesine bağlı kalite düşüklüklerinden bir bıkmışlık da olabilir. ama geçen yazdığınız bazı designer'ların koku kalitesindeki yükseliş belki de yeni bir rekabet başlatabilir. kur'da düzeldiği takdirde eskiye dönüş belki de yakındır hepimiz için.
                    Son Düzenleme Asaid; 03-01-21, 17:01. Tarafından yapıldı.

                  • cantona8
                    cantona8 Yorumladı
                    Yorumu düzenleme
                    Umuyorum Said hocam... Ekonomik sebepler kacinilmaz sonu getirdi tabi ama sirf bu da degil. Eski kitleler yok maalesef. Merak uyandiracak kokudan cok guvenli pahali kokular pesinde herkes. Forumda bunun onune gecme cabasi zaten yapilan splitlerle sabit. Ama bu birkac kisinin kendi kendine halledebilecegi bir durum degil. Bir de su var. Koleksiyonculuk Ama rafine bir koleksiyon daha gormedim kimseden. Hep popüler seyler... Koleksiyonumuzu bile "herkes sevsin" derdiyle olusturuyoruz sanki

                • Jovoy - 21 Conduit St.. Fazlasıyla dominant ve parlak lavanta, ekşi turunçlar. Açılıştan sonra ortaya çıkan karakterli, odunsu bir şeyler var ama ben palo santo gibi düşünürken badem likörü olduğunu gördüm. Boozy bir hava hissettim diyemem ama bir karakter kattığı kesin. Zamanla lavanta biraz daha geri plana geçse de buranın kralı o. Baştan sona hakim. Konsept de sanki özgüvenli beyefendi kokusu oluşturmakmış gibi geldi. Eğer öyleyse, başarılı da olunmuş. Koku pek değişime uğramıyor, genel gidişatı düşününce öyle bir derdi de pek olmamalı gibi düşünüyorum. Ama benim için özel bir şey vaadetmiyor. Kalıcılık ortalama üstü, yayılım iyi.

                  Beğeni: 7/10
                  Performans: 7,5/10

                  Yorum


                  • Son Zoologist yorumlarıma geçmeden önce cantona8'e bizi bu güzel parfümlerle buluşturduğu için teşekkür ediyorum.

                    Zoologist Camel: Açılışında epey yoğun bir tarçın hissettim. Tarçın kokusunu pek sevmediğimi için açılışından pek hoşlanmadım. Ama daha sonra kuru meyveler devreye girdi. Tarçın baskın olmaktan ziyade tamamlayıcı bir notaya dönüştü. Bu aşama çok keyifli. Buradaki kuru meyvelerini ne olduğunu anlamak güç. Serge Lutens Arabie'deki gibi "bu kuru kayısı kokuyor" diyemiyorsunuz . Parfüm özet olarak bu şekilde benim için. Hoşuma gitti ama Zoologist'ten ziyade Serge Lutens ya da The Merchant of Venice parfümü gibi. Zoologist'lerin genel havasından biraz uzak buldum.

                    Zoologist Bat 2020: Parfümü sıkar sıkmaz aklıma Renier Behique geldi. Açılışta Behique'deki küf kokusunun neredeyse aynısı var. Ama çok ilginç bir şekilde yaklaşık 10 dakika içerisinde küfümsü hava kayboldu ve yerine çok çok hoş meyveleri hissetmeye başladım. Bu koku sanki yumuşatıcı ile yıkanmış bir kıyafet gibi. Muzumsu bir hava hissediyorum. Küf bu aşamada hissedilmeye devam ediyor ama Behique'deki gibi baskın değil. Bu da parfümü genel beğeniye uygun ve giyilebilir yapıyor. Gerçekten çok beğendim. Şişeli alınacaklar listeme eklendi. İyi ki eski versiyonu yerine bu gelmiş (Bu eski versiyonunu da merak etmediğim anlamına gelmez tabi)

                    Yorum


                    • cantona8
                      cantona8 Yorumladı
                      Yorumu düzenleme
                      Afiyet olsun hocam

                  • Profumi del Forte - Vetiver Moderno.. Keskinlikten nispeten arındırılmış turunçlar, yumuşak iris ve biraz daha tatlı çilek. Yumuşak, kucaklayıcı bir havası var. Beyaz çiçeklerin kendini göstermesiyle, pürüzsüz ve köksülükten uzak vetiver de oldukça baskınlaşıyor. Sonlara doğru ise iris ve vetiver ayakta kalıyor. Verdiği his, kar beyaz rengi bir battaniyeyi üstüne örtmek gibi. Bu yapıdaki parfümler genelde bana pek hitap etmese de burada hoşlandım. Verdiği his güzel olsa da ömrü kısa. Maalesef kalıcılık beklenmeyecek kadar zayıf. Yayılım ortalama denebilir.

                    Beğeni: 7,5/10
                    Performans: 5/10

                    Yorum


                    • L'Artisan Mon Numero 10: Açılışını meyvemsi-yeşil olarak özetleyebilirim. Ardından devreye giren deri ne çok hayvansı ne de çok yapışık. Burada deri tam istediğim gibi pürüzsüz ve yumuşak verilmiş. Sonlarında da benzoinden gelen yumuşak-plastiğimsi tatlılık ile styraxın pudramsı yapısı ile kapanışı yapıyor. Kalıcılığı ve yayılımı da gayet iyi.

                      Yorum


                      • Pierre Guillaume - Coze 02.. Neden 01 yokken 02 olmuş bilmiyorum. Sevdiğim şeyleri seyreltip içine katmışlar gibi. Borneo paçulisi, Kinski'deki o soğuk esrar yeşili, üstüne Hermes'in Paprika Brasil'indeki gibi çikolata - biber kombinasyonu. Başlangıçta çikolata-biber daha dominantken sonrasında onlar kaybolup yerini Borneo-Kinski arası bir havaya bırakıyor. İkisinin de yoğunluğu ve çarpıcılığı var desem abartmış olurum, seyretilmiş ve biraz da baharatlandırılmış hallerinin birleşimi gibi olmuş. Keyifli mi diye düşünülecek olursa, benim için fazlasıyla keyifli. Koku tene yaklaştıkça da paçuli ve odunsuluğun birleşimi Borneo'dan çok Coromandel'e doğru dümen kırıyor. Geriye sadece orijinallerini ayrı ayrı kullanabilecekken Coze 02 tercih edilebilir mi sorusu kalıyor. Kalıcılık iyi, yayılım ortalama gibi.

                        Beğeni: 8,5/10
                        Performans: 8/10

                        Yorum

                        İşleniyor...
                        X