Vanilya özü, Tonka, Siyam Benzoin...
Duyuru
Çökme
Henüz duyuru yok.
Bugün Hangi Parfümü/Kokuyu Denediniz / Test Ettiniz
Çökme
X
-
PDM Galloway: İşte hoşlanmadığım misk kullanımına bir örnek daha.
PDM Godolphine: Tuscan benzeri. Bu familyadaki kokularda hala favorim Bois Oro.
- 2 beğenme
Yorum
-
Birde Nisean ı deneyin o zaman bu markaya bakış açınız kökten değişecek. Tr de yok galiba. Bende Dubai spliti ile tanıştım bu güzellikle. Tek söyleyeceğim şey mutlaka deneyin
-
Layton denedim en son. Kadın zorla denettirdi. 'Güzel' bir gourmanddı. Ama içi boştu yine. Byredo Montale Mancera gibi sürekli koku çıkaran ruhsuz marka. Nisean a bakayım bir.
-
Bugün Galatasaray'daki Arabian Oud'a uğrayıp bir iki parfüm ve yağ denedim. Önce Arap ve Hint öd yağlarını kokladım. Tek başına ve o yoğunlukta olunca evlerden ırak bir koku söz konusu. Majestic Special Oud isimli parfümdeyse ödün o hayvansal, kirli, mazotlu ham deri gibi kokan karakterini yoketmeden ama fazla mideniz de kalkmadan kullanılabilir bir kompozisyon yaratmışlar. İlk bir saati güzel ve güçlü bir deri öd parfümü gibiyken, giderek yumuşayıp ferahlıyor. İlk bir saatten sonrası başı kadar ilgimi çekmedi. Açılışta yayılımı oldukça yüksekti, bir saat içinde giderek tene yaklaştı. Kalıcılık ise 6-7 saat civarı. (Fiyatı 685TL/100ml.) Diğer denediğim Kalemat ise açılışındaki meyanköklü kadifemsilikten sonra uzunca bir süre ballı amberin tatlılığının hakim olduğu, daha sonra balın geriye çekilip amber eşliğini vanilyanın ve miskin yumuşaklığına bırakan biraz tekdüze ama güçlü, lezzetli, sıcak bir egzotik amber. Sadece iki fısa rağmen bal beni orta bölümlerde biraz zorlar gibi olduysa da tahammül sınırımın üzerine çıkmadı neyse ki... Belki de dozajı düşük tutmam iyi oldu. Pek boyutlu denemeyecek yapısıyla en sevdiğim amberler arasına girmez muhtemelen ama fena da değil. Hele ana akım parfüm seviyesindeki fiyatıyla (295TL/100ml), balın yoğun tatlılığından benim kadar kaçınmayan birçok amberseveri fazlasıyla memnun edebilir. Kalıcılık tenimde uzun diyebilirim (7 saati geçti, halen kokusu belirgin), yayılımı ise ilk bölümde yüksek, sonra ortalama seviyelerde gidiyor.
- 1 Beğen
Yorum
-
Bende ufak bir od yagı mevcut arap olması gerekiyor. Acikcasi onceleri manasiz geliyordu ama telkin edici ve rahatlatici etkileri oldugunu dusunuyorum artik. Muhtemelen saf degildir ama bir sekilde yalın oud kokusu oldugunu dusunuyorum. Ozellikle suruldugu bolgede inanılmaz bir hareketlilik saglıyor fakat teni yakıyor. Ornegin yanlislikla yuzume degmisti ve yaktıgını hatirliyorum. Yani tek basina oldugunda da (Begenmesek dahi) kullanım alanlarini genisletmek bizim elimizde Mete hocam sans verilmesi gereken degerli bir koku..
-
Orjinal yazı sahibi: MedeaBugün Galatasaray'daki Arabian Oud'a uğrayıp bir iki parfüm ve yağ denedim. Önce Arap ve Hint öd yağlarını kokladım. Tek başına ve o yoğunlukta olunca evlerden ırak bir koku söz konusu. Majestic Special Oud isimli parfümdeyse ödün o hayvansal, kirli, mazotlu ham deri gibi kokan karakterini yoketmeden ama fazla mideniz de kalkmadan kullanılabilir bir kompozisyon yaratmışlar. İlk bir saati güzel ve güçlü bir deri öd parfümü gibiyken, giderek yumuşayıp ferahlıyor. İlk bir saatten sonrası başı kadar ilgimi çekmedi. Açılışta yayılımı oldukça yüksekti, bir saat içinde giderek tene yaklaştı. Kalıcılık ise 6-7 saat civarı. (Fiyatı 685TL/100ml.) Diğer denediğim Kalemat ise açılışındaki meyanköklü kadifemsilikten sonra uzunca bir süre ballı amberin tatlılığının hakim olduğu, daha sonra balın geriye çekilip amber eşliğini vanilyanın ve miskin yumuşaklığına bırakan biraz tekdüze ama güçlü, lezzetli, sıcak bir egzotik amber. Sadece iki fısa rağmen bal beni orta bölümlerde biraz zorlar gibi olduysa da tahammül sınırımın üzerine çıkmadı neyse ki... Belki de dozajı düşük tutmam iyi oldu. Pek boyutlu denemeyecek yapısıyla en sevdiğim amberler arasına girmez muhtemelen ama fena da değil. Hele ana akım parfüm seviyesindeki fiyatıyla (295TL/100ml), balın yoğun tatlılığından benim kadar kaçınmayan birçok amberseveri fazlasıyla memnun edebilir. Kalıcılık tenimde uzun diyebilirim (7 saati geçti, halen kokusu belirgin), yayılımı ise ilk bölümde yüksek, sonra ortalama seviyelerde gidiyor.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
- 1 Beğen
Yorum
-
Sospiro'ya, Xerjoff'un sahibi tarafından kurulmuş olmasından dolayı başlayan olumlu ön yargım Wardasina ile hayranlığa dönüşmüştü.
Bugün ise markanın bağımlısı olma ihtimalimi güçlendiren bir kokusuyla tanıştım,Ouverture.
Akşam saatlerinden bu yana birlikteyim ve çok etkilendim.Ylang ylang,yasemin,gül gibi notaların sandal ağacı ve vanilya ile müthiş bir uyumu.Tarçını da unutmayalım.Hatırı sayılır bi yer edinmiş kendisine. Cashmir'in yarattığı algıyı tam olarak anlatamıyorum ama temiz pürüzsüz bir hissiyat veriyor sanki.
Kalıcılık çok iyiye doğru gidiyor ve sürekli burnuma geliyor saatlerdir.
Şişesiyle edinilecekler listesine kafadan giriş yaptı.
- 1 Beğen
Yorum
-
Geçen Cuma Zorlu Beymen'de tenimde denediklerim:
Fréderic Malle'den Le Parfum de Thérese (bana uymayan ama bu tarzı sevenler için etkileyici olabilecek bir meyve-çiçek kompozisyonu... bir ara çiçeklerin arasından gelen dumansız naylon jelatin yanığına benzer keskin koku ilginç bir sürprizdi)
Fréderic Malle'den Angéliques Sous La Pluie (4 fıs sıktım ve anında tene yakın kalıp kısa bir süre sonunda da hemen hemen hiç hissedilmez oldu... sanırım güçsüz parfüm dalında rekor bu parfümde... Naif, pozitif duygular yaratan yumuşak, yeşil otsuluk- çiçeksilik arası bir kokusu var, belki biraz da hafif alkollü berrak yapıda bir içecek gibi... bana, adının da etkisiyle, bahar aylarında yağmur sonrası açan ışıltılı bir güneşteki henüz nemli çiçeklerden ve yapraklarından gelen kokuyu hatırlattı).
Amouage'dan Myths (kalın ve tok bir gövdeyle açıldı, dumansız, hafif kirli yanık kokusuna önce dozunda bir çiçeksilik, sonra sıcak ve sertlik içermeyen labdanumlu deri, sonra onu biraz yumuşatan kremsilik eklendi... güçlü başladı ve öyle gidecek gibi bir izlenim bıraktı ama beklediğimden daha kısa sürede gücü azaldı, alıştığım amouage kalıcılığı da olmadı)
Parfums de Marly'den Byerley (hafif melankolik baharatlı, biraz kirli ve karanlık odunsuluğun zamanla dumansı ve kuru ama aynı anda da yeşil ve nemli bir vetiver ve güzel bir aromatik sedirle biraz daha aydınlık bir havaya bürünerek devam ettiği, performansı da fena olmayan ilginç bir kompozisyon)Son Düzenleme Medea; 05-03-17, 03:01. Tarafından yapıldı.
- 2 beğenme
Yorum
-
Fréderic Malle'den Angéliques Sous La Pluie Bende cuma günü denedim .Kağıt üzerinde denedim dediğiniz gibi koku çok ama çok zayıf .Kağıt üzerinde uçup gitdi desem yeridir.Bu arada Aylar geçti The Night Kokusunun(Oud lu Kokusu) tester halaaaa yok .Boş şişesini dolapta tutuyorlar.Merak edip koklamak isteyenler özellikle isteyin şişe boş da olsa koklamanızı tavsiye ederim.
-
Kağıt üzerinde de iki parfüm denedim:
Parfums de Marly'den Nisean (kolay beğeniye oynayan, temiz ve klas, hafif baharatlı, maskülen, odunsu ve aromatik bir parfüm... 80'li 90'lı yıllardan bazı parfümleri hatırlatan, çok yenilikçi bir görüntü vermese de güzel kokan bir karakteri var... performans başarılı)
Robert Piguet Casbah (Avignon'daki kuru ve dumanlı kilise tütsüsünün baharatlarla cami illüzyonu yaratacak kadar oryantal bir havaya büründürülmüş hali... genelde düz bir çizgide ilerleyen kuru, maskülen, yüksek performanslı, uhrevi hissiyatı alabildiğine veren, deneysel bir tütsü akoru olarak bakılırsa çok başarılı ancak genel beğeniye hiç uymayacak, zor bir parfüm)
- 1 Beğen
Yorum
-
Duro,Pardon ve boccanerayı test ediyorum. Birisini almak zorunda kalsam duro alırdım herhalde. Boccanera black afganonun yerini dolduramicakmış gibi duruyor. Biraz seyreltilmiş bir black afgano gibi. Pardon ise çok orjinal bir çalışma değil. Duro maskülenliğin hakkını veriyor ama fiyatı kafa karıştırıcı. Performans olarak üçü de ortalamanın üstünde ilerliyor. Şimdilik etkilenmedim
- 1 Beğen
Yorum
-
Prada L'Homme denedim. Tek kelimeyle ba-yıl-dım!!
Prada bu tazelik, zariflik ve klaslık kategorilerinde gerçekten çok çok başarılı. Infusion d'iris ve d'homme zaten bende çok farklı yerlere sahip, tam anlamıyla rahat, güvenli ve huzur dolu kokular.
Oldukça sade kullanılan baharatlarla açılıyor ki bu yüksek ihtimal karabiber. Rahat dedim çünkü bu kadar naif bi' karabiber kullanımına zor rastlıyorum. Daha açılışta bana hissettirdiği duştan çıkmaya ramak kala durumu oluyor. Kısa süre içerisinde devreye giren, kilolarından kurtulmuş bi' amber. Onun sıcaklığını dengelemek için üstüne serpilen serin bi' süsen ve menekşe.
Bu noktada duştan çıkıyorsunuz artık. O kadar nefis ve dengeli bi' pudra efekti oluşuyor ki, bornozla bi' süre uzanmak gibi. Bu topluluğu da sıkı sıkı sarıp teninizde gayet makul bi' süre boyunca tutmayı başaran paçuli ve odunlara teşekkürler.
Kıyafette daha kadifemsi, yumuşak kokuyor. Tende ise, - kimyaya göre değişebilmekle birlikte - karakteri ılık bi' huzur, barış rüzgarı gibi. Son damlasına kadar Unisex olması da bi' diğer artısı.
Birinde koklasam, sarılıp bırakmam heralde. Çok beğendim ve şişesiyle alacaklarım arasına hızla girdi.
Prada'yı seviyorum gerçekten. Ne anlatmak istediğini dolandırmadan anlatan kokular ürettiriyor. Prada kalitesi de cabası.- Stop the car...
- What ?!
- Stop the fuckin' car!
- 2 beğenme
Yorum
-
Dior Homme Eau'dan bahsediyorsun sanırım çünkü normal Homme ile alakası olmayan bi' koku. Eau içinse açılışları için evet andırıyor diyebilirim ama sadece andırıyor. (iris) Dior daha odunsu ve narenciyeli takılıyor. Prada'dan ziyade piyasada dupeleri bulunabilecek bi' yapıda. Main accords da pudralı olarakta geçmiş ama oldukça fresh ve büyük abisi Homme kadar pudralı ve kışkırtıcı gelmedi bana. Pek özel bi' hissiyat yaşatmamıştı Boyner'de denediğimde.
Prada çok başka bi' his yaşattı. Çiçeksi tarafı ve naifliğiyle Dior ile arasındaki bağı çok kuvvetlice koparıyor. Şimdi baktım bende 9-10 kişi oylamış benzerlikle ilgili. Ben kesinlikle düşünmüyorum açılış harici. Iris ve menekşe ile çok kibar bi' pudra efekti doğmuş ve freshlik ise çiçeklerden alınıp taze, daha canlı kokan baharatlara verilmiş.
Toparlarsak Dior Eau, genç ve çapkın delikanlı, Prada L'homme, olgun ve kibar bi' beyefendi diyebilirim. Hattab.
-
Beymen'de, daha önce deneyip tekrar denemekte fayda var dediğim bazı parfümleri tenimde denedim: Nasomatto Absinth ve Hindu Grass, Diptyque Eau Duelle EDP, HDP Ambrarem, PdM Nisean. Absinth en çabuk kaybolan oldu aralarında ama denediğim bütün parfümleri koku güzelliği olarak ortalama üzeri buldum. Tabi ilerde hepsine ya da en azından birkaçına ayrıca tek tek zaman ayırmak ve daha geniş kapsamlı kullanmak daha sağlıklı olacaktır.
Bir de Hermes'e özel stand açılmış Beymen'de ve daha önceleri sadece Hermes mağazalarında sergilenen Hermessence serisi de standta yer almış.
- 4 beğenme
Yorum
-
Farmacia SS. Annunziata - Vaniglia del Madagascar denedim. bu pastalara hamur işlerine filan konulan toz vanilin kokusunun aynısı bir vanilya kullanımı var. Oldukça gourmanda kayan parfüm amber ve baharatlarla genişletilmiş. Çok fazla bir değişkenliği yok feminen tarafı daha ağır basıyor. Bu yüzden eşime daha fazla yakışacağını düşünerek ona verdim.
- 3 beğenme
Yorum
-
Zoologist - Macaque denedim. Pek ısınamadım. Yeşil elma güzel de biraz yumuşatıcı gibi koktuğunu düşünüyorum. Genel anlamda lineer bir koku. Tenden ayrılışı en çok hoşuma giden tarafı oldu sanırım, en azından sakinleşiyor o yumuşatıcı hissi. Umutlar Rhinoceros'a kaldı.
- 2 beğenme
Yorum
-
Dün Jour d'Hermes Gardenia yı denedim.Daha önce denediysem de hatırlamıyorum.Kokusuna gerçekten bayıldım.Klasik Jour öyle çok beğendiğim bir parfüm değil.Bana fazla limonlu gelir.Gardenia da da onun biraz havası var ama çok çok daha güzel.Hem çok taze,temiz bir his veriyor,hem de mükemmel güzellikte bir beyaz çiçek buketi gibi.Zarif,çok şık bir parfüm.Ne yazık ki kalıcılık çok iyi gibi gelmedi.Fiyatı da çok yüksek.
- 3 beğenme
Yorum
Yorum