Penhaligon's Much Ado About The Duke. Tek kelime ile harika bir erkesi gül yorumu. Le labo Rose31 in aynısı diyebilirim. Zaten parfümörü de aynı
Duyuru
Çökme
Henüz duyuru yok.
Bugün Hangi Parfümü Kullandım? Mart 2018
Çökme
This topic is closed.
X
X
-
- 8 beğenme
Yorum
-
Miller Harris L'Air de Rien... Eski günlerinde, bir Nişantaşı apartmanında, muhtemelen musevilerin oturduğu bir daire, yatak odasındaki makyaj masasının üzerinden yayılan dönemin pudramsı kozmetik ürünlerinin kokusu, ahşap çekmeceli komodinin üzerinde duran hafif tozlu ve eski bir kitap, birkaç gündür kullanılmayan bir pipo, az önce kullanılmış banyodan, portakal çiçeklerinin kokusuna karışarak evin içine yayılan hoş kokulu bir buhar, hem yaramazlık yapmış bedenin kokusunu hem kullanılmış şık parfümün kalıntılarını taşıyan zarif bir iç çamaşırı, öpücüklerle ve hafif ekşimtırak terle nemli hale gelmiş bir bebek teni, vs... Daha çok yarattığı nostaljik atmosfer, çağrıştırdığı imgeler ve derin hissiyat ile öne çıkan bir parfüm. Konsepti gereği biraz eski kokuyor. Portakal çiçekli amberin, hafif tütünlü odunsuluk, kirliliği yok saymayan misk ve vanilyayla yolculuğu. Biraz Jicky, biraz Le 3e Homme de Caron esintileri... Yarattığı hissiyat açısından bana, birkaç sene önce kullandığım Fifi Chachnil'i de oldukça hatırlattı. Kokular çok benzemiyor (Fifi Chachnil'de pek kirlilik yok mesela) ama zihinde beliren dönemsel çağrışımlar yakın. Kalıcılık uzun, yayılım ortalama. Sonuçta benlik değil ama amacına ulaşmış bir parfüm.Son Düzenleme Medea; 23-02-18, 00:42. Tarafından yapıldı.
- 13 beğenme
Yorum
-
Orjinal yazı sahibi: Medea View PostMiller Harris L'Air de Rien... Eski günlerinde, bir Nişantaşı apartmanında, muhtemelen musevilerin oturduğu bir daire, yatak odasındaki makyaj masasının üzerinden yayılan dönemin pudramsı kozmetik ürünlerinin kokusu, ahşap çekmeceli komodinin üzerinde duran hafif tozlu ve eski bir kitap, birkaç gündür kullanılmayan bir pipo, az önce kullanılmış banyodan, portakal çiçeklerinin kokusuna karışarak evin içine yayılan hoş kokulu bir buhar, hem yaramazlık yapmış bedenin kokusunu hem kullanılmış şık parfümün kalıntılarını taşıyan zarif bir iç çamaşırı, öpücüklerle ve hafif ekşimtırak terle nemli hale gelmiş bir bebek teni, vs... Daha çok yarattığı nostaljik atmosfer, çağrıştırdığı imgeler ve derin hissiyat ile öne çıkan bir parfüm. Konsepti gereği biraz eski kokuyor. Portakal çiçekli amberin, hafif tütünlü odunsuluk, kirliliği yok saymayan misk ve vanilyayla yolculuğu. Biraz Jicky, biraz Le 3e Homme de Caron esintileri... Yarattığı hissiyat açısından bana, birkaç sene önce kullandığım Fifi Chachnil'i de oldukça hatırlattı. Kokular çok benzemiyor (Fifi Chacnil'de pek kirlilik yok mesela) ama zihinde beliren dönemsel çağrışımlar yakın. Kalıcılık uzun, yayılım ortalama. Sonuçta benlik değil ama amacına ulaşmış bir parfüm.İnsanın ruhu kokularıdır...
- 3 beğenme
Yorum
-
Orjinal yazı sahibi: Medea View PostMiller Harris L'Air de Rien... Eski günlerinde, bir Nişantaşı apartmanında, muhtemelen musevilerin oturduğu bir daire, yatak odasındaki makyaj masasının üzerinden yayılan dönemin pudramsı kozmetik ürünlerinin kokusu, ahşap çekmeceli komodinin üzerinde duran hafif tozlu ve eski bir kitap, birkaç gündür kullanılmayan bir pipo, az önce kullanılmış banyodan, portakal çiçeklerinin kokusuna karışarak evin içine yayılan hoş kokulu bir buhar, hem yaramazlık yapmış bedenin kokusunu hem kullanılmış şık parfümün kalıntılarını taşıyan zarif bir iç çamaşırı, öpücüklerle ve hafif ekşimtırak terle nemli hale gelmiş bir bebek teni, vs... Daha çok yarattığı nostaljik atmosfer, çağrıştırdığı imgeler ve derin hissiyat ile öne çıkan bir parfüm. Konsepti gereği biraz eski kokuyor. Portakal çiçekli amberin, hafif tütünlü odunsuluk, kirliliği yok saymayan misk ve vanilyayla yolculuğu. Biraz Jicky, biraz Le 3e Homme de Caron esintileri... Yarattığı hissiyat açısından bana, birkaç sene önce kullandığım Fifi Chachnil'i de oldukça hatırlattı. Kokular çok benzemiyor (Fifi Chacnil'de pek kirlilik yok mesela) ama zihinde beliren dönemsel çağrışımlar yakın. Kalıcılık uzun, yayılım ortalama. Sonuçta benlik değil ama amacına ulaşmış bir parfüm.Son Düzenleme Kosovic; 22-02-18, 16:01. Tarafından yapıldı.
- 2 beğenme
Yorum
-
Orjinal yazı sahibi: Medea View PostMiller Harris L'Air de Rien... Eski günlerinde, bir Nişantaşı apartmanında, muhtemelen musevilerin oturduğu bir daire, yatak odasındaki makyaj masasının üzerinden yayılan dönemin pudramsı kozmetik ürünlerinin kokusu, ahşap çekmeceli komodinin üzerinde duran hafif tozlu ve eski bir kitap, birkaç gündür kullanılmayan bir pipo, az önce kullanılmış banyodan, portakal çiçeklerinin kokusuna karışarak evin içine yayılan hoş kokulu bir buhar, hem yaramazlık yapmış bedenin kokusunu hem kullanılmış şık parfümün kalıntılarını taşıyan zarif bir iç çamaşırı, öpücüklerle ve hafif ekşimtırak terle nemli hale gelmiş bir bebek teni, vs... Daha çok yarattığı nostaljik atmosfer, çağrıştırdığı imgeler ve derin hissiyat ile öne çıkan bir parfüm. Konsepti gereği biraz eski kokuyor. Portakal çiçekli amberin, hafif tütünlü odunsuluk, kirliliği yok saymayan misk ve vanilyayla yolculuğu. Biraz Jicky, biraz Le 3e Homme de Caron esintileri... Yarattığı hissiyat açısından bana, birkaç sene önce kullandığım Fifi Chachnil'i de oldukça hatırlattı. Kokular çok benzemiyor (Fifi Chacnil'de pek kirlilik yok mesela) ama zihinde beliren dönemsel çağrışımlar yakın. Kalıcılık uzun, yayılım ortalama. Sonuçta benlik değil ama amacına ulaşmış bir parfüm.
- 1 Beğen
Yorum
-
Bugün çok kıymetli bir dostumun gönderdiği ve kendi çalışması olan bir numuneyi kullandım ve hallice yorumlamaya itildim parfüm tarafından... Çünkü bunu gerçekten hak eden bir çalışma olduğuna inandım. Numunesinin adı BG-I idi ve şöyle anlatayım;
Vintage parfümler gibi açılıyor. Odunsu bir evrim süreci geçiriyor gibi. Hayvansallık, biraz sabunsuluk, reçine akorları… Sağlam bir vintage havasında baş kısım. Patou gibi etkileyiciliği yüksek. Yaş ve tarz olarak belirli bir kesime özellikle de olgun tiplere gidecek bir koku ortaya çıkmış.
Çok az tatlılık var. Bala benzeyen bir tını ama derinlik olarak çok güzel bir hava katmış. Hatta parfüm ilerledikçe reçinemsi tat daha ön plana çıkmış durumda. Bu kısımda özellikle kalite hissiyatı yüksek. Başlangıcından itibaren “geçmişten günümüze” doğru ilerleyen bir zaman çizgisi var ve bu yönden de enteresan ve ilgi çekici bir özelliği var. Yani başlangıcındaki “sağlam vintage parfüm” havası dağılıyor. Yerini daha modern ve parlak bir koku alıyor.
Kokuyu genel olarak hayvansal odunsu olarak tanımlayabilirim. Hayvansallığı ona bir çekicilik katıyor. Hafif tatlımsı hali devam ediyor. Şeker falan değil o tatlılık. Doğala yakın bir şey. Ben bala benzettim. Bu kısımlarda biraz daha fazla sabunsuluk beliriyor. Sanki meşe yosunu da algılar gibiyim. Hafif Mitsouko tınıları mevcut kesinlikle bu fazda. Mitsouko’nun biraz daha girişken, hayvansal ve reçineli hali gibi. Benzetme yapmaya çalıştım yardımcı olması açısından
Faz değişimleri yumuşak ve geçirgen. Birçok nota iç içe geçmiş gibi sıralı ve basamaklarda ilerledikçe modül bırakır gibi birkaç notayı ardında bırakan bir geçiş söz konusu. Denememi tende yaptım ve yaklaşık 1 saat içerisindeki değişimler ve gözlemlerim bunlar oldu.
Ortalardan sonlara doğru iyice bir NY Intense – Mitsouko karışımı gibi davranıyor bu meret Ama dediğim gibi derinlerde bir parça bal ve castoreum gizli gibi. Castoreum kullanımı biraz Chypre Palatin’dekini çağrıştırıyor.
BG I numunesini çok çok başarılı buldum. Gayet karakterli, olgun, şehvetli bir çalışma olmuş. Geçmişe göz kırpan ama günümüz modern maskülenlerine de yakın, yüksek kaliteli materyaller ile bir araya getirilmiş. Koklarken yapaylık denen algı asla söz konusu olmadı. Sabunsuluk veya yumuşaklık her ne dersek adına, sonlara doğru artıyor (Misouko’ya benzettiğim kısım). 2 saat kadar orta kısımları nete yakın algılayabildim. Kalıcılığı epey uzun. 8 saat civarında. Ama tene yakın seyrediyor. Bu yönden cimri ve içine kapanık bir hali var. Belki de bu müthiş çalışmanın tadı da buradadır. Avaz avaz bağırmamasında…
Ellerine, emeklerine, her şeyine sağlık dostum...
- 4 beğenme
Yorum
-
Ben BG ile pek anlaşamadım açıkçası ama HD bence, tamamen vintage havada olması dışında, muhteşem bir çalışma. Eski kokan parfümlere genelde negatif baktığım bilinen bir şey ama HD'de, Guerlain'in, Nicolai'nin efsane erkek parfümlerinden, teknik anlamda hiç aşağı kalır yanı olmayan bir durum var.
- 3 beğenme
Yorum
-
Orjinal yazı sahibi: Medea View PostBen BG ile pek anlaşamadım açıkçası ama HD bence, tamamen vintage havada olması dışında, muhteşem bir çalışma. Eski kokan parfümlere genelde negatif baktığım bilinen bir şey ama HD'de, Guerlain'in, Nicolai'nin efsane erkek parfümlerinden, teknik anlamda hiç aşağı kalır yanı olmayan bir durum var.
Ben özellikle BG'de inanılmaz nostaljik başlayıp sonra modernleşmeye başlayan yapıyı sevdim.
- 1 Beğen
Yorum
Yorum