Değerli ziyaretçimiz forumu tüm özellikleriyle kullanmak için lütfen kayıt olun. Forumla ilgili detaylı bilgi sahibi olmak için SSS bölümümüzü ziyaret edin.
Hacivat. İlk izlenimim olumlu. Aldığım Aventus'un bunun yarısı kadar performansı yoktu. Klon bir parfüme bizim kültürümüze ait bir isim konulmasından dolayı beklentileri farklı yönlere çektiğini düşünüyorum. Pazarlama hatası bence. Parfüm güzel ama Hacivat Ananas kokmamalı.
Bugün La Vie Est Belle..Son günlerde tatlı parfümlerden gidiyorum.Böyle tatlı,çiçeksi,enerjik parfümleri kendi üzerimde seviyorum.Hayat dolu,cıvıl cıvıl bir his veriyor.Yaza da yakıştırıyorum😊
Francesca Bianchi - Sex And The Sea. Oldukça farklı ve özgün. Muhteşem bir harman kalitesi üst düzey bir performans. Yazlık gibi görünsede bana kalırsa yoğun yapısı nedeniyle serin havalarda daha güzel olacağı yönünde. Notalarındaki hindistan cevizinin kullanımı oldukça farklı ve başarılı
Sevgili Dewnew'in bi' diğer hediyesini deniyorum bugün.
L'Artisan - Drole de Rose.
Uzun süredir hem merak ediyordum hem de içerik itibariyle tahmin yürüttüğüm bi' nokta vardı. Düşüncelerimde yanılmadım ve makyaj efektine sahip diğer kurbanımı da buldum.
96'da doğmuş olmasına rağmen zamanının çok ötesinde bi' çalışma. Roba'dan bi' elbisenin hiçbir makas darbesi almadan kendi kendi modernize olması ve giyen kişinin ayağında şık bi' kundura olması gibi. 90' larda da kullanılır, günümüzde de özel anlar olmak şartı ile kullanılır.
Yoğun ve keskin bi' anasonla açılıyor. Bu anasona Opium Pour Homme EDP'den aşinayım zaten, aynı ayarda yedirilmiş. Mezeleri getireyim bari derken araya hızla giren dolgun gül San Marco'ya ışınlıyor.
Zamanlar arası geçişte bi' noktada duruyor. Tam arada. Hiç bi' şey kesin değil, net değil, zıtlık kavramları... Nereye doğru gideyim derken o an başlıyor; Harika bi' süsen, gül ve menekşeyle parlamaya başlayıp rujları çıkartıyor sahneye. Dişiliğini sonuna kadar kullanıp makyajına devam ediyor uzun süre.
Şöyle düşünün; Davete gitmeye hazırlanan bi' kadın, aynasının önünde kusurlarını kapatmaya çalışıyor. Bende bu esnada Moulin Rouge'dan sonra deneyimlediğim en belirgin ruj rahiyasıyla karşı karşıya kalıyorum.
Tabi bu rahiya gücünü kaybederek inişe geçiyor çünkü eşi arkadan tüm maskülenliğiyle seslenmeye başlıyor. Nefis bi' deri giriyor devreye. Acı yada hayvansal nüanslarla değil. Kremsi ve oldukça yumuşak. Süsen ve deri ortaklığına hep bayılırım zaten. Birbirlerini çok iyi tamamlarlar.
Derinin sahneye çıkışı tüm dişiliği sarıp sarmalayıp unisex kıvama getiriyor. Sonrasında kol kola girip çıkıp gidiyorlar teninizden.
Kimi tende başrol deri olabilir kimi tende tamamen pudra çünkü notalar tek başlarına çok karakterliler. Bende bi' harmoni oluştu fakat deri olaya harika bi' boyut getirdi.
Biraz uzun bi' yorum oldu farkındayım. İleride şişesiyle edinmek istediğim bi' koku olarak yerini sabitledi. Taht hala Moulin Rouge'un tabi.
- Stop the car...
- What ?!
- Stop the fuckin' car!
Yorum