Penhaligons Halfeti keyfine devam
Duyuru
Çökme
Henüz duyuru yok.
Bugün Hangi Parfümü Kullandım? Eylul-2021
Çökme
This topic is closed.
X
X
-
İzmir akşam rüzgarlı ve serindi,firsat bilip chergui fislattim.. performans gayet iyi sabah kahvaltısında hala buram buram geliyor.. derinliği olan kokulari seviyorum .kalite hissiyatı olan...buda onlardan biri..serin yaz akşamlarında da kullanılabilir..ama kışın daha iyi olur sanki...
Mi A3 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
- 12 beğenme
Yorum
-
JO MALONE... ORANGE BITTERS
Jo malone parfumleri performansi yuzunden tutulmuyor ama tam yazlik kokular... f/p olarak bakilirsa oldukca iyiler... Bu kokuyu seviyorum.. 2. Siseyi alacak kadar...
SM-G950F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
- 7 beğenme
Yorum
-
Le Male, Jean Paul Gaultier
Denizci gömleği giydirilmiş kaslı, müstehcen bir erkek gövdesi şeklinde garip şişeli bir parfüm çıkıyordu ve bunu gören kokunun genç tasarımcısı Francis Kurkdjian parfümün başarılı olamayacağını düşündü. Çünkü, bu 90’lar için sıra dışıydı. Şişe, şişeye benzemeliydi.
Oysa tasarladığı kokunun da o zaman için (1995) çok sıradan olduğu pek söylenemezdi: Karşıtlıklardan yararlanılan bir kokuydu, söz konusu tema “temiz ter” idi. Bir tür oksimorondu!
Aromatik fujerin, oryantalin içerisine modern bir şekilde yedirilmesiyle; nane/vanilya, kimyon/portakal çiçeği & misk, lavanta/vanilya & amber gibi notalar ile gelen soğuk/sıcak, kirli/temiz, “erkeksi ama hoş” gibi devinim ile tanımlanan modern erkekti.
Aldehidik dokunuşlarla temiz, hafif sabunsu bir şekilde en yüksekten parlayan lavanta ve kokuya cool bir hava katan başta nane olmak üzere lavantaya katılan yeşil notalar ile aromatik bir açılış gerçekleşiyor.
Aromatik açılışı baharatların beklediği kalp bölümüne ustaca yumuşak bir şekilde bağlayan kakuleden güç alan tarçın, kimyon gibi baharatlar, biraz kafalarını çıkardığı anda portakal çiçeği dökülüyor. Baharatlarla biraz terleyen kokuya misk destekli portakal çiçeği, temiz bir “good boy” öpücüğü konduruyor.
Bu ufak tefek patırtının ardından bir süredir yüksek ayak sesleri hissedilen kokunun yıldızı vanilya, kumarin ve amberin üzerinden yükselerek sahneye çıkıyor. Burası kokunun partileme bölümü.
Kurkdjian, Jicky, Pour Un Homme de Caron gibi eski ekol parfümlerdeki birlikteliklerinden tanıdığımız lavanta & vanilya ikilisini olfaktif uzamda adeta hiç tanınmayacak şekilde dans ettiriyor!
Değişebilirliği yüksek olan kokuda, kumarinin hafif vanilyaya yakınsayan tarafını vurgulayan vanilyanın oluşturduğu vanilic yapının kokuyu bambaşka bir hikayeye götürmesi, kokunun karakteristik anlamda en ağırlığını koyduğu tarafı. Kokuyu tükettiğinizde ne kadar vanilya olduğunu anlayabiliyorsunuz: Koku bir süreden sonra taktik maktik yok, vanilya! Vanilya! Vanilya! diye gidiyor. Ve Hollywood Ending…
Odunsuluk? Eh, biraz belki vanilya efektli sandalımsı bir yumuşak kremsilikte, biraz da parlak açılıştan sonra görece olarak bazdaki matlıkta.
Bir saçmalık oldu ve ilginç bir şekilde bu şişe ile koku çalıştı! Çok sattı, çook ses getirdi. Bazıları playboy/ladykiller parfümü, clubbing parfümü dedi ve gece bu kokuyla dans etti. Bazıları ise barbershop kategorisine sokup babalara yakışır dedi. Yazın havuz başında kullanan gençler vardı! Yeri geldi bu parfüm sev ya da nefret et parfümü olarak tanımlandı.
Çok güçlü ve çok yönlü bir koku olması sebebiyle çok farklı ortamlara girdi, çok farklı insan grupları arasında kendine yer buldu. Özellikle gay toplulukları bu parfümü çok büyük bir memnuniyetle karşıladılar, şişeyi ve bu şişeyle gelen kokuyu çok sevdiler. Parfüm, gay toplulukları arasında o kadar büyük bir sükse yaptı ki... Bunu fark eden marka, şişeyi gökkuşağı bayrağına sararak Pride flankerını piyasaya sürdü. Bu, Le Male’in sayısız flankerlarından sadece biriydi.
Aynı zamanda ciddi bir oranda eleştiri alan bir parfüm de olsa, sevmek sevmemek, başarılı ya da başarısız bulmak bir kenara bir gerçek var ki: Le Male, bir fenomen.
Le Male, 25 yaşındaki bir genç parfümörün yapabileceği en iyi başlangıçlardan biri. Le Male kendi hikayesini yazarken aynı zamanda bugün bir marka adı olabilecek kadar kabul gören bir parfümörün doğuşuna da şahitlik eden parfüm.
İki fenomen: Le Male & Francis Kurkdjian.
Son Düzenleme Aryan; 10-07-21, 16:31. Tarafından yapıldı.
- 13 beğenme
Yorum
-
YSL Collections Le Vestiaire des Parfums serisinden Blouse. Hayatımın çılgınlığı oldu, hangi ara nasıl yaptım bilmiyorum
Blouse tam anlamıyla ecnebilerin "herbal" dedikleri, yemyeşil bir gül kokusu. Özellikle açılışında gülün taze kesilmiş saplarının, kopartılmış yapraklarının kokusunu baskın şekilde alabiliyorsunuz. Bu yeşil hisse tamamen açılmış güllerin polen kokusu eşlik ediyor, yani baharlı ve yeşil bir gül parfümü olarak özetlenebilir. Koku yerleştikçe yeşil his geri çekiliyor ve güle eşlik eden misk ortaya çıkmaya başlıyor Ama misk baskınmış gibi gösterilmiş olmasına karşın, misk temelli bir gül kokusu diyemeyeceğim, özellikle de Narciso'nun gülleri ile karşılaştırıldığında. Arka planında temiz bir miskin olduğu bir gül parfümü. Blouse raflarda bol miktarda bulunan tatlı güllerden değil, hatta tam ayırdedemesem de sanıyorum anjelikadan gelen bir burukluğu da var.
Quentin Bisch imzalı ve 2018 çıkışlı bu kokuyu yine aynı parfümörün 2017 tarihli Delina'sına benzetenler çok, hatta birebir aynı olduğunu iddia edenler de var. Delina'yı çok net hatırlamıyorum, ilk kokladığımda, "eh işte bir parfüm, bu kadar tantana bunun için miymiş" demiş ve çok da detaylı denememiştim; Exclusive versiyonu çok alışkın olmadığım ud nedeni ile aklımda daha fazla yer etmişti. Blouse'un sıkça benzetildiği Chloe ve Roses versiyonları içinse çok hafif bir esinti diyebileceğim, klasik Chloe, Blouse'a göre daha berrak, deterjansı bir koku.
Blouse, kimse bahsetmemiş olsa da bana Florabotanica'nın biraz yumuşatılmış hali gibi geldi. Gül dışında bir ortak noktaları yok ama körlemesine koklasam "Florabotanica mı bu" diye sorardım. Yaz ve ilkbahar günlerinde rahatlıkla kullanılabilecek, soğuk günlere biraz günışığı yansıtacak, günlük ama şık bir parfüm.Son Düzenleme Rayiha; 10-07-21, 18:16. Tarafından yapıldı.
- 8 beğenme
Yorum
-
MiN New York | Old School Bench
en sevdiğim otantik paçuli kullanımlarından birisi. bal ve vanilya çok dolgun ve yapış yapış ama kararında. melek otu'ndan gelen yırtıcı ama hafif bir yeşillik de mevcut. şekersiz eriyik çikolata'nın acımsı kalın aroması da harika. vetiver daha baskın olmakla birlikte sedir de hissediliyor, hepsi iç içe girift. yayılım kişinin kendi duyumsayacağı şekilde. Les Jeux Sont Faits ile kardeş ve onunla neredeyse aynı klas'lığa sahip olmakla birlikte günlük kullanımı daha rahat ve yormuyor. tüm zaman favorilerimden.
- 12 beğenme
Yorum
-
Orjinal yazı sahibi: Asaid View PostMiN New York | Old School Bench
en sevdiğim otantik paçuli kullanımlarından birisi. bal ve vanilya çok dolgun ve yapış yapış ama kararında. melek otu'ndan gelen yırtıcı ama hafif bir yeşillik de mevcut. şekersiz eriyik çikolata'nın acımsı kalın aroması da harika. vetiver daha baskın olmakla birlikte sedir de hissediliyor, hepsi iç içe girift. yayılım kişinin kendi duyumsayacağı şekilde. Les Jeux Sont Faits ile kardeş ve onunla neredeyse aynı klas'lığa sahip olmakla birlikte günlük kullanımı daha rahat ve yormuyor. tüm zaman favorilerimden.
- 5 beğenme
Yorum
Yorum