Christian Dior - Sauvage EDP.
Bu koku, bana çok sevdiğim sahil kenti memleketim Tekirdağ’ın denize çıkan, anason kokulu sokaklarını hatırlatıyor. Sanırım bu, parfümdeki “ambroxan” ile “anason” birlikteliğinin bir sonucu…
Biraz önyargı ile yaklaştığım bu parfümdeki “ambroxan”dan ne olduğu belirsiz bir koku almayı beklerken başarılı bir şekilde "deniz havası"nı veren bir amber kokusunu almış olmam beni şaşırttı doğrusu. Bana "denizden gelen”, “denize dair” bir şey hissiyatını veren "ambroxan", sentetik koku molekülleri arasında en pahalı olanlardan –ki sanırım o da içlerinde kalite kalite ayrılıyor ve Dior, sentetik de olsa en azından en gerçekçi, kalitelisini kullanmış olabilir…
Burada o tanıdık özgün anason kokusunu ise "anetol"un vermiş olması lazım...
Her neyse, “Anason kokusundan rahatsız olunuyor” gibi hiçbir yerli vatandaşın destek vermediği, üzerine de karşı çıktığı bir yalan ile fabrika kapatılıp üzüm bağlarını söküp köylüyü, işçiyi kovup o bölgeye AVM ve rezidanslar dikseler de en azından kolektif ve bireysel hafızaya kodlanmış o kokunun silinmesi çok zor. Ve pek tabii kimsenin duyumsamadığı bu anason ile deniz kokusu, çay ve kek birlikteliği gibi “Proust Fenomeni”ne dönüşebilir…
Bu koku, bana çok sevdiğim sahil kenti memleketim Tekirdağ’ın denize çıkan, anason kokulu sokaklarını hatırlatıyor. Sanırım bu, parfümdeki “ambroxan” ile “anason” birlikteliğinin bir sonucu…
Biraz önyargı ile yaklaştığım bu parfümdeki “ambroxan”dan ne olduğu belirsiz bir koku almayı beklerken başarılı bir şekilde "deniz havası"nı veren bir amber kokusunu almış olmam beni şaşırttı doğrusu. Bana "denizden gelen”, “denize dair” bir şey hissiyatını veren "ambroxan", sentetik koku molekülleri arasında en pahalı olanlardan –ki sanırım o da içlerinde kalite kalite ayrılıyor ve Dior, sentetik de olsa en azından en gerçekçi, kalitelisini kullanmış olabilir…
Burada o tanıdık özgün anason kokusunu ise "anetol"un vermiş olması lazım...
Her neyse, “Anason kokusundan rahatsız olunuyor” gibi hiçbir yerli vatandaşın destek vermediği, üzerine de karşı çıktığı bir yalan ile fabrika kapatılıp üzüm bağlarını söküp köylüyü, işçiyi kovup o bölgeye AVM ve rezidanslar dikseler de en azından kolektif ve bireysel hafızaya kodlanmış o kokunun silinmesi çok zor. Ve pek tabii kimsenin duyumsamadığı bu anason ile deniz kokusu, çay ve kek birlikteliği gibi “Proust Fenomeni”ne dönüşebilir…
Yorum