Mustafa hocam görüşleriniz ve bilgilendirmeleriniz forum için bulunmaz nimet..
Duyuru
Çökme
Henüz duyuru yok.
Bugün Hangi Parfümü/Kokuyu Denediniz / Test Ettiniz
Çökme
X
-
Mancera-Black Gold / Menekşe-tarçın-lavanta-gül hissiyatının ön planda ancak iyi bir denge ile yayılım göstermesi hoşuma gitti. Normalde sevsemde menekşe tek başına daha kolay sırıtabiliyor bazı parfümlerde ( bkz. Armani Prive - Pierre de Lune ) . Burada bunun aksini gördüm herşey birbiriyle eş bir yayılım gösteriyor gibi hissediyorum. 4 mevsim kullanıma yakın gibi duruyor.
- 6 beğenme
Yorum
-
Sultan vetiver: bileğimde bond amber sıkılıydı, koluma da bunu sıktım.. resmen buram buram kokuyordu amberi kokluyorum hala sultan geliyor o derece yoğun bir koku. Normalde cok severim böyle kokular ama bu farkedilirliği yanında bir o kadar da kötü.. aileden kimse beğenmedi, genel beğeniye hiç uygun değill.. tavsiye etmem çok zor bir koku
bond amber: sürekli adını duyduğum her yerde karşıma cıkan bir kokuydu. Malesef hiç hoşuma gitmedi. Bildiğiniz dede kokusu, camide cebinden cıkarıp sürebilirsiniz dedelere
- 3 beğenme
Yorum
-
Deneme Günlüğü #9#
Tauer PHI Une Rose de Kandahar: Parfümümüz gül parfümü mü? Evet. Hem de çok sağlam. Ama gül gövdesi Tauer tarafından çok güzel süslenmiş ve sonuç olarak ortaya tatlı bir yapıya sahip, tütün yumuşaklığından, bergamot ve sardunya ferahlığına, baden tatlılığından, gül ve paçulinin tozlu birlikteliğine kadar doldu dolu bir parfüm çıkmış. Açılışı en ferah sayılabilecek kısım. Yoğun bergamot, gül ve sardunya algıladım. Hafif tarçın-badem tatlılığı yavaş yavaş ekleniyor ve parfümün ana karakterine doğru yola çıkılmış oluyor. Ben orta kısımlarda en çok gül, tarçın, bergamot, badem ve tütün algıladım. Diğer bileşenler hep diğer notaların arasına kaynaşmış ve deyim yerindeyse olaya yön vermişler. Sınıflandırma olarak çiçeksi kategorisinde ama Penhaligon’s Halfeti ile birlikte kokladığım en güzel, en karakterli, en çekici “gül” parfümlerinden bir tanesi. Kalıcılık ve fark edilirlik orta üstü. Kalıcılığı, fark edilirliğine göre daha ön planda.
Edit: En son tende kalan koku vanilyalı miskli bir gül. Misk hissetmek puan kırdırdı 8/10
Roja Dove Danger Pour Homme: Vintage lavanta parfümlerine benzer bir yapısı var. Limon ve bergamot önderliğinde, kırık yeşilimsi, miskli, hafif çiçeksiye çalan bir tatlılık ile temelinde bir citruslu odunsulu lavanta parfümü. Eskiye göz kırpan ve yenilik göstermeyen yapısından ötürü çok hoşuma gittiğini söyleyemem. Hele hele de o paralara satın almak isteyeceğim en son parfümlerden olacağı kesin. Çok dolu ve olgun bir parfüm. Ama nedense bana pek uymadı. Lavanta arayışlarım içerisinde kendisine de bir şans vermek istemiştim ama sizin de aradığınız hava benimki gibiyse (daha modern ve zamanının ötesine işaret eden veya yenilikler vadeden, vintage detaylardan arınmış) denemekten öteye geçemeyeceksiniz muhtemelen. Kabaca özetlersem; limon-bergamot-lavanta üçlüsünü destekleyen hafif odunsular ve temelde misk ile başlayan açılış, orta kısımlara geldiğinde sakin, eskimsi, meşe yosunu, sedir ve tam çıkaramadığım bazı iç içe geçmiş notalar ile birlikte biraz daha kendini gösteren, ortadan kapanışa kadar ise bu odunsu aromatik yapının yerini kırık odunsu bir tatlılığa bıraktığı, tertemiz bir hava estiren, performansının genel Roja Dove çizgisinde olduğu bir parfüm. Miskten ötürü çok az ama rahatsız etmeyen bir yapaylık var başlarda. Orta kısımlar da eskimsi kokmaya başlayınca haliyle puan da iyice düştü benim için. 5/10
Zoologist Civet: Adından korka korka aldığım ve deneme öncesinde çok heyecanlandığım, denedikten sonra ise şaşkınlıktan “acaba yanlış parfüm mü geldi?” diye düşünmeye başlatacak kadar ismindeki civet ile pek alakası olmayan, tam bir aromatik çiçeksi! Açılışı bolca tatlımsı ama baymayan meyveler ve tatlı çiçekler ile başlıyor. Israrla civeti beklerken hafiften eski kafa parfümlere evrilmeye başlayan bir şekilde sümbülteberi ön plana çıkarıyor. Bu kısım daha baharatlı ve daha az tatlı. Meyvemsi tatlılık azaldıkça azalıyor ve ortaya daha odunsu reçinemsi bir damar çıkıyor. Kesinlikle indolik etki gösteren en örnek parfümlerden birisi bence. Parfümü bir yere koyamıyorum, pek tanımlayamıyorum. Küçük meyve dokunuşları, canlılık katan citruslar, tatlı sevilesi çiçekler, sıcak baharatlar… Sümbülteber, bu parfümdeki olaya “mazi” kazandırmış resmen. Her sümbülteber algıladığımda, nostaljik bir çağrışım yankılanıyor hafızamda. “Çiçeksi parfüm” olsun, ama karakterli olsun, bir şeyler anlatsın, bir yerlere götürsün derseniz eğer, piyasada bulabileceğiniz en rafine örneklerden birisi de kesinlikle Zoologist Civet’tir. Farklı bir deneyim sunuyor bence. Bu tarz parfümler içerisinde pek benzerine rastlamadığım için, nostaljik kısım haricinde başlangıcı hariç orta kısımlardan sona kadar çokça genel beğeniye de oynayan, özellikle uzaktan yayılımı ile yakından koklamak arasında ciddi farklılık gösteren enteresan parfümlerden birisi. Beğeni olarak çok tuttuğumu, bununla birlikte de performansının da çok iyi olduğunu belirtmek isterim. Kesinlikle çok olgun bir parfüm. Pürüzsüz ve katmanlı. Geçişleri çok güçlü olmasa da belirgin. Baştan sona unisex.
Edit: Parfüm tenden ayrılırken tertemiz bir sümbülteber bırakıyor. Kokladıklarımın en keyiflisi. 9/10
Soivohle Underworld: Baştan sona rafine. Baştan sona kalite. Yıllarca aradığım her şeyi onda buldum. Sakızımsı reçinelerden olgun ve madeni vetivere, hayal ettiğim en güzel kakao-vanilya bileşiminden mutluluk veren beyaz çiçeklere… Soivohle Underworld uzun yıllar sonra beni en çok etkileyen parfümlerden birisidir. Açılışında damla sakızı ve çam ortasında bir yerlerde olan reçineler, beyaz çiçekler (ki yasemin ve zambak en sevdiğim beyaz çiçeklerdir), çok olgun ve oturaklı bir vetiver (tıpkı O’Driu Pathetique’deki gibi) ve çok az da tarçın var. Bunların hiç biri kaybolmuyor. Sadece biraz geri çekiliyorlar ve sahneye vanilya tatlılığı ekleniyor. Buruk bir karanfil ve tarçın ile kakao ve kahvenin ince dokunuşları, ortaya net bir odunsu baharatlı gurmeye yakın koku çıkarıyor. Çoğumuzun gurme algısı kek, pasta vs gibi kokan parfümlerdir. Kabul. Ama bu parfüme sadece vetiverden ötürü odunsu, karanfil ve tarçından ötürü baharatlı ya da her ikisinden ötürü baharatlı odunsu demek hafif kalıyor. Az önceki cümle ile çelişiyorum ama beyaz çiçeklerden gelen tam yerinde bir de tatlılık var. Aynı zamanda kahve ve kakaodan gelen bir gurmelik var. Kattık karıştırdık valla. Deneyin! Başka bir şey diyemiyorum.
Edit: Tenden ayrılırken şimdiye kadar kokladığım en güzel reçineyi bırakıyor. Yapış yapış bir durum söz konusu değil. Çok olgun, dolgun bir çıra gibi. Keskinlik yok. Tam tersi yumuşak, pürüzsüz ve hafif gurme.10/10
Baruti Melkmeisje: Yeni adıyla Onder de Linde. Bir zamanlar incelemesini de yaptığım bu parfümü tekrar denemek istedim. Tatlı çiçekler, yabani yeşiller ve bal. Açılış tam da bu şekilde. İndolik bir etki yaratıyor gibi oluyor ama bal çok ön plana çıkamıyor. Genelinde tatlımsılık hakim ve bu tatlımsılık armut, hanımeli ve vanilya tabanlı. Çiçeksi odunsu olarak gruplanmış ama bence tatlı-yeşil çiçeksi demek daha doğru. Parfüm tam olarak Beaufort London Fathom V tarzında. Fathom V çok daha doğal çiçekler ve yeşillerle bezenmişken, Melkmeisje ise çok daha tatlı ve çok az da hayvansal. İkisi bu noktalarda kendilerince özgünler. Fathom V ile tanışmamın ardından onu bende Melkmeisje’ye göre öne çıkaran başlıca durum inanılmaz doğallığı olmuştu. Konumuza dönecek olursak, kompozisyonu ayakta tutan nota vetiver. Çok fazla geri planda ama her daim var. Bal notası bir dinginlik kazandırmış. Yumuşaklık ve pürüzsüzlük katmış. Gelende bal notası kullanılan parfümler biraz zorlayıcı oluyor ama Melkmeisje’de çok dengeli ve kararında. Hanımeli gibi bir tat algılıyorum bolca. Dalından yeni koparılmış bir hanımeli kokusu hissi bu. Performansı ortalama üstü ve içerisinde bazı uyumsuz gibi gelen tınılara rağmen koklaması oldukça keyifli bir konsept koku. 7/10
Deneme Günlüğü #10#da görüşmek üzere. Saygılar...Son Düzenleme cantona8; 19-07-18, 10:21. Tarafından yapıldı.
- 17 beğenme
Yorum
-
Ormonde Jayne - Ormonde Woman; açılışı çiçeksi notalar ve kişniş ile gerçekleştiriyor. Bu açılışa odunsu hava katması için kuru vetiver eklenmiş. Sedir de derinlik katma maksatlı arkadan derin derin gelmekte. Açılışı oldukça feminem çiçekler ve odunsu notalar ile açılıyor. Bu açılış herkesi kendine çekecek kadar güzel ancak kısa sürüyor ve esaslı orta notalar başlıyor. Çiçeksi notalar geri çekilirken onun yerine sedir güçlenip yanına yeşil notaları da alarak bildiğiniz bir orman hissiyatı ile yayılıyor. Başlardaki kısım hariç tututlursa ilk yarım saat tatlılık çok düşük kuru ve odunsu iken sonrasında hafif sandal ağacı tatlılığı ile değişkenlik kazanıyor. Kişniş vetiver kullanımı oldukça derin ve kaliteli. Yeşil notalar akor olarak güzel işlenmiş. Sedir ağacı bana biraz aynı parfümörün Clive için yapmış olduğu X'i hatırlattı. Açılış haricinde ormonde man ile neredeyse %80 aynı dna'ya sahipler. Şunu söylemeliyim ki henüz hala satılırken bence odunsu parfüm arayan kadınlar hemen gidip alsınlar. Orta ve dip notalar itibariyle erkek kullanımına da oldukça uygun başarılı bir parfüm.
Ormonde Jayne - Isfarkand: Açılışındaki ilk 1-2 dakikadaki lime limonu çok güzelken sonrasında koku limon kolonyasına dönüyor. Bildiğiniz limon ve biber ile hafif odunsu notalar ve kuru vetiver ile sıradan basit ve parasını haketmeyen bir parfüm. Selin limon kolonyasını bu parfüme tercih ederim. Bu parfüm bence Geza Schön'e yakışmamış.
Bogue - MAAİ: Reçineler ve aldehitler ile açılışı harika iken sonrasında eklenen civet beni hayal kırıklığına uğrattı. Civetin daha kaliteli bir sentetikten olacağını düşünürken gerçekten başarısız ve bas bas sentetik bağıran bir oryantel karşıladı beni. Beyaz miskin reçineler ve gül ile kullanımı güzel. Ancak bu markadan daha başarılı bir iş beklerdim. Özgün mü derseniz evet ancak malzeme kalitesini yeterli bulmadım. Yine de farklı bir iş olması ve kompozisyon olarak başarılı.
Tom Ford Oud Wood İntense; Odunsuluğu azaltıp yerine daha kaliteli bir öd konmuş. Bu hali bildiğimiz oud wood ile alakası olmayan farklı bir parfüm. Ben bu hali sevdim. Kirli bir yapıda gelen öd ve odunsu yapısı ile oldukça klas bir koku. Oud Wood iyi aile çocuğuyken Oud Wood İntense lanet olsun atom fiziğine de bilime de diyen Kadir İnanır gibi Kalitenin artması ve kullanılan öd beni etkiledi.Son Düzenleme Azzura; 19-07-18, 14:40. Tarafından yapıldı.
- 18 beğenme
Yorum
-
Initio – Rehab; Bol bol sandal ağacının etrafına biraz paçuli biraz da lavanta eklenip vetiver ile de derinleştirmeyi amaç edinmiş ancak ortaya garip ve aşırı tatlı saçma bir aromatik ortaya çıkmış. Tatlılık az olsa belki daha iyi olabilir. Pahalı malzeme kullanan bir designer olmaktan öteye gitmeyen bir parfüm olmuş. Fiyat konusunda 2-3 yıllık markaların bu fiyatları istemeleri ise tek kelimeyle saçmalık olmuş. Genel beğeniye uygun, performanslı bir parfüm. Baharatlı aromatikler hoşunuza gidiyor tatlılık da sıkmıyorsa denenebilir. Bvlgari Man in Black, Spice Bomb sevenler bunu da sever.
AdP – Note di Colognia II: Taze sulu metalik bir greyfurt ile yanına eklenen hafif tatlı portakal. Sanki taze sıkılmış bir meyve suyu. Yaz için harika bir seçim ferah ve canlı bir parfüm. Pek fazla nota algılayamadım güzel sade ve kaliteli narenciyelerden oluşan pek değişiklik göstermeyen ancak inanılmaz fiyatı ile içindeki notalar arasında bağ kuramadığım bir parfüm.
AdP – Note di Colognia I: Açılışı çok başarılı bir bergamot ile yapan koku hafif menekşe ile birlikte ilerliyor. Diğer notalar pek hissedilmese de bergamot ve çiçeksi notalara çok hafif eşlik eden portakal çiçeği ile basit bir neroli narenciye parfümü ancak kalitesi ve güzelliği en üst seviyede diyebilirim. Ancak yine fiyat olarak notalar ile tamamen alakasız bir fiyata sahip.
AdP – Note di Colognia IV: Bu seride denediğim en karakterli ve bu markadan alışılmadık bir iş! Serinin ilk iki parfümü tek düze belli notalar ile ilerlerken IV biraz daha değişik bir hal aldı. Öncelikle açılışı markanın colognia essenza da gördüğümüz portakal çiçeği ile yapmakta. Bana biraz çocukluğumdaki gecekondunun yaz aylarında beyaz kireç ile kireçlenmesi sırasında hissettirdiği kokuyu burada da hissetmekteyim. Ardından kokunun hemen arkasına laden reçinesi ve opoponax eklenmesiyle birlikte sert bir açılış beni karşılamakta. Açılışın ardından kokumuz ilerleyen saatlerde gül ve portakal çiçeğinin geri çekilmesi ile iyice belirginleşen opoponax ile biraz metalik bir his ve çiçeksi bir yapıda bazik bir tarzda ilerlemekte. Performansı aynı serinin diğer parfümlerine göre oldukça iyi ve değişken yapısı ile başarılı bir iş diyebilirim. Fiyat ise yine kullanılan notalara göre oldukça pahalı.
- 15 beğenme
Yorum
-
MFK - Petit Matin: Açılışını portakal çiçeğinin ve limonun birlikteliğiyle açıyor. İlk sıktığım an limon olduğu izlenimini yaratmayan ferah turunç sonrasında kendini çok hafif hissettiren ambroxan ile birlikte yayılıyor. Açılışındaki limon ve portakal çiçeği gerçekten de güzel ancak alışılmış. Açılışın ardından pek de bir değişikliğe uğramayan temiz bir limon, misk çok az lavanta ve ambroxan ile basit güzel ama niş parfüm demeye bin şahit isteyecek derecede piyasa işi bir parfüm pek beğenmedim. İdare eder.
Etat Libre d’Orange – Remarkable People: Açılışını oldukça güzel greyfurt ve şampanya ile yapmakta. Açılışı oldukça güzel biraz naif ama başarılı. Kullanılan greyfurt burada daha meyvemsi ve daha kaliteli gibi. Metalik bir his uyandırmadan hafif şampanya akoru ile birlikte güzel işlenmiş. Ardına eklenen hafif kakule ve oldukça başarılı sandal ağacı ile gerçekten oldukça güzel bir işe imza atılmış. Bu markayı bu kadar süredir gözden kaçırdığıma üzüldüm ancak gerçekten kaliteli ve güzel işlere imza atmışlar.
House Of Sillage – No. 002: Açılışı ardıç meyvesinin etkisiyle biraz metalik ve mayhoş oldu. Bu açılışa oldukça metalik ve gerçekten buz gibi bir etki yaratan greyfurt akoru eklendi. Bu mayhoşluk kısa sürüp greyfurtun daha belirginleşmesi ve biraz da hafif vetiverimsi rutubet tarzı bir kokunun eklenmesi ile dizginlendi. Oldukça temiz kokmakta. Sanki askıdan temiz kıyafetlerimi alıp giymişim de ondan gelen temiz koku gelmekte. Fiyatı düşününce sanırım bu tarz kokmak için o parayı verseydim bu parfümü kötülüyenleri kafama kazır tenhada yakalamaya çalışırdım. Maalesef fiyatı karşılığı hiçbir şey vaat etmeyen basit bir parfüm. Kullanılan notaların kaliteli olduğu ancak niş parfüm kavramını doldurmadığını belirtmeliyim. Kısaca özetlersem açılışı temiz ve ferah meyveler ile başlayıp yanına odunsu ve hafif vetiver ile bilindik ve farklı olmayan bir iş güzel kokuyor ama o kadar.
MFK – Aqua Celestia Forte: Mentolün çok belirgin olmadığı, lime limonunun hafif ekşimsi yapıda olduğu ancak abartılmadığı ve bu ekşi ferah kokulara eklenen yeşil akorlar ile açılışını yapıyor. Lime limonu ve mentol kremsi bir yapıda ancak öyle anlatıldığı gibi Nivea krem izlenimi yaratmamakta. Bu kokuyu şişeli olarak almış olsaydım gerçekten üzülürdüm. Hiç beğenmediğim herhangi bir niş kategorisine girecek bir kompozisyonu olmayan basit, sıradan ve deneyimli burunlara kesinlikle keyif vermeyecek tamamen güzel kokayım deyip biraz da parası olan kitleyi hedeflemiş, designerdan öteye gidemeyen bir parfüm. Mentolün giderek güçlendiği orta notalardan itibaren tahammül edemedim ve gidip sabunla elimi yüzümü bi yıkayıp biraz söylendim.(!)
House Of Sillage – No. 001: Açılışı öksürük şurubunu andıran hafif tatlı notalar ile birlikte gerçekten kötü kullanılmış aldehitler sebebiyle acımsı alkolümsü etkiyle yayılımına başlamakta. 1-2 dakika sonrasında ise, kullanımı başarılı karanfil(baharat) notasına şahit olmaktayım. Oldukça karanlık bir yapıda olan bu karanfilin yanına isli odunsu notalar ve kaliteli bir vanilya eklenmiş. Orta notalardan itibaren bu kokuya eklenen tarçın ile gourmand bir havada yayılımına devam etmekte. Tatlılığı benim için fazla olmakla beraber yine de güzel bir koku. Gerçek tonka fasulyesi kullanıldığını düşündüğümü de belirtmeliyim.
Etat Libre d’Orange - The Afternoon of a Faun: Gerçekten tek kelime ile harika bir iş çıkarmış “Ralf Schwieger” ve bu yüzden övülmeyi hak ediyor. Ölmezotunun bu kadar harika kullanılışı ve temiz,derin ve ferah oluşu beni hayran bıraktı. Evet ilk sıkışta parfüm bizi çok belirgin ve karakteristik bir özelliği olan ölmezotu ile karşılamakta. Kesinlikle doğal ve özel olarak belli bir bölgeye ait olduğunu düşündüğüm bir ölmezotu ve yanına eklenen meşeyosunu -çok çok iyi- ve çok hafif pudramsı yapısıyla süsen kökü ile yayılımına başlıyor. Tenime sıktığım ilk andan itibaren sıkmadan ilerleyişini sürdürüyor. Bu açılışa yine eklenen gül ile birlikte muhteşemlik giderek artıyor. Şu ana kadar herhangi bir sentetiklik veya rahatsız edecek bir kakafoniye rastlamadım. Değişkenlik ise had safhada. Açılışı ölmez otu ve meşeyosunu ile yaparken bir anda ölmez otunun geriye çekilmesi gül ve bergamotun meşeyosununa eklenmesi bu yapıya derinlik katan ama çok pudramsı olmayan topraksı bir süsen kökü ve karabiber ile devam eden harika bir parfüm. Meşeyosunu kullanımına bayıldım. İşte "niş" parfüm bu. Kesinlikle şişesi dolabıma girecek:
- 13 beğenme
Yorum
Yorum