Tweet
cornelius Can hoca nın hediye ettiği Fort and Manle Maduro. Yazın Meyveli, Ballı freş bir kokteylin yanında, Cuba purosu Tüttürüyormuş gibi bir havası var. Tam benlik çok teşekkür ediyorum.
-
Vilhelm Parfumerie Purple Fig: Markanın ilk denediğim parfümü olan Black Citrus da başarılı bir parfümdü. Purple Fig ise kokladığım, başlangıcı en çarpıcı incir temasına sahip parfümlerden bir tanesi. İncir parfümleri üzerine anlatacak çok şey bulamam genelde. Benim için hoş kokudan ibarettirler ve çok severim birçoğunu. Ama Purple Fig’de olay farklı bir boyuta taşındı bende etkileyicilik olarak. Limon, siyah Frenk üzümü yaprağı (yöresel olarak kuş üzümü de denir buralarda), çok ilgimi çeken ve yeşil misk efekti vermekte de kullanılan angelica (melek otu), siklamen çiçeği, galbanum, incir, sedir ve servi içeriyor. Açılışı yeşil-sarı, limon ve angelica önderliğinde güçlü bir incirle yapıyor. Daha sonra devreye siyah kuş üzümü yaprağı notası giriyor ve muhteşem bir aromatik yeşil bir incir çıkıyor ortaya. Limonu bir süre daha algıladıktan sonra orta notalarda kaybolduğunu hissettim. Ama limonlu olan kısım gerçekten de ayrı bir lezzet katıyordu parfüme. İşte budur! Limon uzun sürsün diye alttan beyaz miski yerleştirmeye hiç de gerek yok. Bırakın doğal kalsınlar. Kalıcılığı artırmak için yapay beyaz misklerle desteklenmiş parfümler artık beni geriyor. Misk elbette olmalı ama bizim gibi burunların bunu algılayamaması, destek verdiği notanın önüne geçmemesi lazım diye düşünüyorum. Limon etkisi gittiğinde daha yeşil bir aromatik incir kokusu kalıyor geriye. Angelicanın da siyah kuş üzümü yaprağının da incirin de limonun da (bunları daha çok algılayabildiğim için) ayrı ayrı kullanımları ve kaliteleri üst düzey. Başta da dediğim gibi süper bir tat çıkmış ortaya. Performansına gelecek olursam, kalıcılığı ve fark edilirlik ortalama üstü diyebilirim. Beni yeteri kadar mutlu etti performansı. Daha üst seviye bir yayılıma sahip olsaydı eminim peşinden çok adam koştururdu bu koku. İncir sevmeyenler için bir şey diyemem ama sevenler için “mutlaka denenmeliler listesi”ne eklenmesi gerekiyor. Ayrıca ben feminene daha yakın buldum ve bir hanımefendi üzerinde daha şık duracağını düşünüyorum. Parfümün sonları daha yumuşak aromatik odunsu incirli yapıya sahip. Bana göre kendi klasmanında en üst seviye parfümlerden. Orta-üst kısımların daha uzun sürmesi keyifli olurdu. 8/10.Yorum
-
Bourjois Soir de Paris Eau de Cologne
Parfüm 1928 yılında piyasaya sürülmüş ve 1969 yılında kaldırılmıştır. Bu sürece kadar olan kokuyu Ernest Beaux tasarlamıştır.
1992 yılında Francois Demachy ve Jacques Polge tarafından yeniden düzenlenmiştir.
2000 li yılların başından tekrar üretimi durdurulmuştur.
Bazı kaynaklara göre Atatürk’ün kullandığı söylenen parfümdür.
Parfümümüz 1969 lara kadar devam eden ilk formül cologne versiyondur.
Parfüm başlangıçta tozlu bir hava veriyor. Bu kısım biraz basit olsada erkeksi kullanımını arttırdığını düşünüyorum. Akabinde menekşe, iris ve gül ile çiçeksi notalar devreye giriyor. Bunların içerisinde iris ve menekşe çok baskın ve gerçekten çok kaliteli. Başta belirttiğim gibi tozlu yapı ile çiçeksi yapı birleşimi hiç feminen değil.
Parfüm orta notalarda şeftali, amber ve ylang-ylang ile inceden tatlılaşıyor. Ancak tozlu yapı yine kaybolmadığı için bu tatlılığı dengeliyor.
Drydowmda hafif odunsu bir yapı işe karşılaşıyoruz. Tene yaklaştığı sırada geriden kaliteli bir bergamot esintiside aldığımı belirtmek isterim.
Parfüm edc olarak geçmesine rağmen günümüz edp lerine taş çıkartıyor.
Kalıcılık : 8-9 saat
Yayılım : 4 saat
Genel puanım : 8/10
Cüneyt Akçetin
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildiYorum
-
Soivohle – Underworld: Parfümü tenime uyguladığım an oldukça yeşil ve nemli bir vetiver ile başlıyor. Bu yeşil hissiyatın hemen yanına birinci sınıf bir kakao ekleniyor. Kısa süren bu ıslak vetiverli açılış sonrasında kahvenin belirginleşmeye başlaması ile dumansı bir hissiyata bürünüyor. Kokuya derinlik katması amacıyla hafif ve sert bir deri de gerilerden kendini hissettiriyor. Oldukça kaliteli bir karanfil notası ve tarçın da hissetmekteyim. Karanfil notasının karanlık tarafı hafif balzamik bir halde reçinelerle adeta dans ediyor. Tarçın ise kokuya biraz sıcaklık katmış. Açılışı üst düzey kaliteli notaların müthiş bir uyumu ile başlıyor.
Orta notalarda balzamikliğin artıp tarçın ve karanfilin geriye çekildiği deri hissiyatının da azalıp yerine kadifemsi çiçeksi notalar ve özellikle gülün hissedildiği kahve ile karışık dumansı bir vetiver hissediliyor. Açılış sonrasında kakao çok hafif hissedilmekte. Tatlılık da bu noktada azalmış oluyor. Dip notalar da yine aynı şekilde vetiver ve balzamik bir havada uzun bir müddet tende duruyor.
Koku harman olarak çok başarılı. İçerik doğal notalardan oluşmakta. Kalıcılık tende bir günü rahat çıkarıyor. Giyside daha dumansı bir hissiyatla daha uzun süre kalıcı. Özgün ve oldukça başarılı. 10/10Yorum
-
D&G The One Grey:Sık ve unut parfumlerinden Dolce gabannanin acilisi bol citruslu orta ve sonlari the one ile cok benzer.Kalicilik ve yayilim the one gibi tene yakin.Degisik bir sey yok.Pazarlama,ambalaj vs hep ayni taktikler.
RNE-L01 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Yorum
-
Act.III
Montale Honey Aoud;
Bülent Bey'in mekana gitmek üzere beni Doğubank'ın girişinde ve tüm handa karşılamış - eşlik etmiş koku. Kendisi hanı parfümleme gereği duymuş ve böylece ilk denememi de bu şekilde yapmış oldum. Tatlı, ballı ve tarçınlı reçineler ile öd gayet hoş.
Mancera HinduKush;
Taze ve doğal aromatik otlar, bitter yeşil reçineler ve karanfil tabanlı odunsuluk ile French Lover Fougere Edition olmuş. Değerlendirilmeli.
Mancera Red Tobacco;
Derili ve ödlü açılışın ardından tatlı vanilya ve tonka ile yumuşayan, beğenisi ve gurman yönü yüksek tütünümsü. Kalemat'ın açtığı yoldan ve onun boşluklarını doldurarak ilerleyecek gibi görünüyor.
Arabian Oud Aseel;
At nalı ve at figürlü şık siyah şişesinden beklentimin tam tersine çıkan meyveli ve tatlılı modern ve Arabik olmayan clubber'lar için öd parfümü.
Arabian Oud Special Majestic Oud;
Peynirli, mazotlu, dumanlı ve simsiyah derisi ile yüksek kalite öd ile açılan, labdanum ve gül ile Aoud Cuir d'Arabie'ye göz kırpan sonrasında ise misk ve gül ile temiz veda eden 10 yıldızlık çalışma. Şiddetle tavsiye!!!Yorum
-
Bu arada bizim Kureyşilerin Abdul Samad'a da uğrayacaktım bir baktım yerinde kiralık afişi var şekil bi şey. Ya dedim son iki yıldır Nişantaşı eşrafının kira ile Abramovich olmak ideallerine katlanamadılar yada bizim Türklerin Aventus manyaklığına katlanamadılar çok moralim bozuldu. Ankarada'da vardı bir şubeleri galiba; arkadaşlar oradan bildirebilirler mi orası ne durumda ve Istanbul ayağı hakkında ne düşünürlermiş diye?
-
-
cantona8 Mustafa hocanın hediye ettiği Slumberhouse Jeke yi denedim. Balzamik Tütün yorumu, paçuli de girince işin içine doyum olmuyor gerçekten. Teşekkürler bu güzel hediye için.Yorum
-
Frederic Malle Monsieur. Rom'un tatlılığı, Portakal'ın mayhoşluğu, Paçuli nin odunsuluğu. Sıkar sıkmaz bu üçlü arasında gidip geliyor. Mükemmel bir parfüm şişeli listesine ekledim. Azıcık Kemi Hayat havası alır gibiyim. Sanırım paçuli ve tütsüden kaynaklanıyor.Yorum
-
Sammarco – Vitrum: Açılışını bergamotun acımsı ferahlığı ve nemli yeşil hissiyata sahip bir vetiver ile gerçekleştiriyor. Bu açılış yaklaşık bir dakika sürmekte. O bir dakikalık sürede oldukça kaliteli bir vetivere şahit oldum. Vetiver doğal ya da çok iyi kalitede sentetik. Bana doğal geldi. Sonrasında karabiber kokusunun oldukça baskın olduğu dumansı bir parfüm hissediliyor. Gerilerden derinlik kazandırmada başarılı ve eski kafa tozlu bir meşeyosunu hissiyatı da var. Koku ilerleyen dönemde ara ara vetiveri hissettirmekte. Tütsü oldukça karanlık bir yapıda ve vetiverin dışarı çıkmasını kendini göstermesini bazı anlarda bastırmakta. Açılışındaki nemli yeşil vetiverin kaybolup tütsü ile birlikte kupkuru bir hal alması ve böyle bir değişikliği gösterebilmesi parfüm için benim gözümde olumlu. İşin ilginç yanı dikkatlice kokladığımda bu parfümdeki vetiverin bir an tütsü ile birleşip kuru acımsı bir hal alırken bazı anlarda tütsüyü geçip nemli bir hal alması. Vetiver severler açısından farklı vetiverlerin bir araya gelmiş ve yorumlanmış hali. Bana keyif veren bir koku oldu ancak performansı 1 saat sürdü sonrasında vetiver yerine çok hafif bir tütsü tenime yerleşti ancak burnumu tenime dayasam dahi kokuyu zor aldım. Performansı oldukça vasat. Vetiver kullanımı ile öne çıkan ancak tütsü ile biraz bu keyfin önüne geçen tütsünün sentetik olduğunu düşündüğüm ve bana baş ağrısına neden olan kimyasal nedeniyle baş ağrılı bir koku oldu bende. Genel kompozisyon için puanım 6,5/10 (sadece vetiver dikkate alınırsa 8/10)Yorum
-
İlk eylem: Ne de olsa günlerden Pazar; o kadar acımasız olmayayım da Almanya'dan getirttiğim SP'nin numulerinden/sempelerrinden birine daha bir şans tanıyayım diyerekten bileğime bir fıs SP - Lignum Vitae Forte sıktım. Açılışta, kısa süren çok kötü, ayak kokusuna benzeyen bir paçuli/silhat "merhaba" dedikten sonra garip yeşilimsi, hiçbir anlam veremediğim, ama bana tentürtiyodu hatırlatan kokular baş göstermeye başladı. Yarım saatten sonra garip bir odunsuluk devam ederken; bu parfümün ne kadar gereksiz olduğu hissi bende giderek yükseldi. Kendime "haydi bir de diğer bileğe sıkarak bitiş evresiyle başlangıcı karşılaştır" diyerekten ikinci masoşist eylemde bulunarak bir deneme daha yaptım :-) Bu sefer paçulili ayak kokusuna dilimin şişmesi de eklendi. Evet şaka yapmıyorum dilim hafiften şişerken; aman Allah'ım zehirleniyorum mu düşünürken burnumla, parfümün diğer bileğimdeki bitiş evresini/dray davnunu çek ettim :-) Evet bitiş evresi gerçekten daha iyi olduğunu fark ederekten, hemen banyoya girip duş alıp bu kokudan kurtulmayı hedefledim :-) Evet parfümperestler/parfümperverler/parfümseverler/ hayatım-boyunca-kaç parfüm deneyemiyeceğim diyerekten üzülenler; mutlu olabilirsiniz, gerçeklik hiş de öyle değil. Piyasada çok gereksiz parfümler de var; onun için sevinin.
İkinci eylem: Duştan çıkar çıkmaz bizim splitten Jacques Fath'ın Vers Le Sud'unu kullandım. Yahu ne güzel bir koku.. limonlar, lavantalar, menekşeler, incir yaprakları, meşe yosunları. İnsanı mutlu eden kokular; freş ve olgun. Hemen 5 fıs daha atarak pazar günümü yine de mutlu geçirdiğime şükrederek size de iyi pazarlar diliyorum...Yorum
-
# Histoires de Parfums - En Aparte - Outrecuidant #
En Aparte serisinin denediğim son parfümü. Açılışı parlak sayılabilecek bir gül ve kakule birlikteliği, orta kısımları plastiğimsi bir oud kullanımı ile birlikte hafif şımarık tatlılıkta tütün ve olibanum efektleriyle odunsu bir gövde, dip kısım ise daha karanlık bir odunsu karışımına eşlik eden hafif sıcak bir tatlılıktaki gül. Başından sonuna doğru bakınca değişimler tat olarak net değil ama kendi içinde geçişleri güzel ve harman kalitesi yüksek seviyede. Zencefil gibi bir tat algılayamadım. Sürekli yakından koklamak durumunda olduğum için olabilir. Başlangıçtaki hafif aromatik havanın, parlak gül ile uyumu çok güzel. Aromatik kısımda zencefilin etkisi olabilir. Net değilim. Geneli itibariyle balzamik bir odunsu. Hafif oryantale oynuyor olsa da bence balzamik odunsu daha baskın. O orta kısımdaki plastiğimsi oud dışında gerisini sıradanın bir üstü olarak yorumladım. Plastiğimsi oud, bence orta kısma ayrı bir derinlik katmış. Çok da uzun sürmüyor zaten. Hafif kirli ve isli bir havası vardı. Yine de tüm bunlardan ötürü 220€ mu ona harcayıp intihar edemem. Genel beğeniye uyabileceğini düşünüyorum. Güçlü bir yapısı var. Deneyin, denettirin. Artık puanlama yapmayacağım. Sanki bir otoriteyim de anasını satayım
(Arkadaşlarım yanlış anlamasın sakın. Ben kendimden rahatsız olduğum için tamamen... Farklı bir kendini ifade ediş biçimi geliştirmeye çalışacağım) Kişisel beğenimi söyleyeyim yine de. Benim için "olsa da olur olmasa da" kategorisinde.
Edit: Gul kullanimindan bahsetmedim pek ama hic arabik degil. Avrupai tada yakin bir gul ve cok basarili.
ama kompozisyonun bütünü arabikimsi...
3/5Son Düzenleme cantona8; 13-11-18, 14:33. Tarafından yapıldı.Yorum
-
Ben şahsen rahatsız olmuyorum...her neyse..son karar sizin. -
Daha iyi fikir verecekse puan olarak yazabilirim. Sonucta birbirimizi ve tarzlarimizi biliyoruz.
a kisinin 8 puani ile b kisinin 8 puani aslinda farkli seyler anlatiyor oluyor. Maksadim anlatmaya calistiklarimin karsiya net ulasmasi. Ve buna yardimci olacak ise puanlamaya varim
-
-
# Secretions Magnifiques #
Evet uyumsuzluklar kralı. Genel olarak başlangıçtaki saldırının dışında iğrenç bir sütlü yosun ortaya çıkıyor. Ciddi anlamda mide bükücü. Sonra sakinleşmeye devam ediyor ve başlardaki o çılgın sanki o değilmiş gibi yumuşak sabunsu sütlü bir yeşile dönüyor. Yer yer çok ağır koku salmıyor değil ama ilk anlarında. Gayet zorlayıcı. Parfümseverleri parfümsevmezlere dönüştürebilir... 1/5Son Düzenleme cantona8; 13-11-18, 14:32. Tarafından yapıldı.Yorum
-
# Jardin d'Ecrivains Junky #
Adı çok iddalı ama kendisi değil. Açılışı yabani bir ot, orta kısımlar giderek sabunsulaşan bir yeşil tema, son kısım ise orta kısmın gücünün biraz daha düşük hali. Olsa da olur olmasa da.. 2/5Yorum
-
Jean Patou Voyageur Vintage (Ship Collector Edition)
1995 yılında piyasaya çıkan parfümün burnu Jean Kerleo dur.
Parfümümüz eski dönemin kasıp kavuran Patou parfümlerinin son örneklerinden. Başlangıçta meşe yosunu, lavanta, portakal ve greyfurt karışımı kokuyu biraz garipsememe neden oldu. Ancak daha sonra devreye giren sedir ve adaçayı sayesinde parfüm sanki derin bir nefes aldı ve rahatlamaya başladı Sonrasında aldığım keyifi anlatamam. Bu kadar az nota ile farklı bir tarz marine temalı fresh bir koku çıkması heyecan verici. Sanırım bu kadar az ve basit notaların bu birleşimi oluşturmasının en büyük nedeni tüm materyalin doğal ve kaliteli olması. Zaten araştırmalarımda 70 li ve 90 lı yıllarda Patou nun başını çektiği bazı parfüm evlerinin aralarında en kaliteli malzemeyi kullanma ile ilgili büyük bir çekişme varmış. Bunun sonucundada o yıllarda çıkan çok başarılı işlerin olması şaşırılmayacak bir durum.
Parfüme dönersem kaliteli notların verdiği seyr-i alem ile beraber keyif devam ederken orta ve drydown aşamalarında hafiften sandal ağacınında devreye girmesi hiç bırakma beni dedirtiyor.
Genel olarak bahsettiğim yıllarda çıkan tüm Patou işlerinin denemesi gerektiğini düşünüyorum.
Kalıcılık : 7-8 saat
Yaylım : 3-4 saat
Genel Puanım : 8/10
Cüneyt Akçetin
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildiYorum
-
Zoologist Camel. Hacı yağı yakıştırması almayacağınız bir oryantal olarak özetleyebilirim. Kuru meyvelerin baharatlarla mükemmel uyumu. Tende,kumaşa göre daha parlak bir parfüm izlenimi veriyor. Kumaştaki hali daha gizemli ve koyu geldi bana. Daha da ileriye gideyim bu parfüm lüks kokuyor. Öyle iddialı bir havası yok ama gösterişsiz,basit oynayan klas futbolcular gibi. Lüks hissiyat konusunda Opus V’de hissettiğim duyguları hatırladım. Parfümler benzemiyor tabi ki yanlış anlaşılmasın. Civetin yardımcı rollerde oynadığı kokularda böyle hafiften lüks hissiyat oluyor zaten. Güzel parfüm net.Yorum
Yorum