Duyuru

Çökme
Henüz duyuru yok.

Bugün Hangi Parfümü/Kokuyu Denediniz / Test Ettiniz

Çökme
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
Yeni Mesajlar

  • Amouage - Honour Man açılışı güzel kuru baharatlarla yapıp sonrasında tütsü ile düz bir çizgide ilerleyen tütsü içermesine rağmen oldukça ferah bir koku. Detaylı bir incelemesi yapılabilir.

    Yorum


    • Altuğ hocam 30 ml için 150 euro diyorlar parfüme ama diğer yandan da tam benim tarzım gibi : ) kalemine sağlık

      Yorum



      • Etat Libre d'Orange Bijou Romantique

        Öncelikle belirteyim; Shalimar'a benzetiliyor. Bende 1985 çıkışlı olanından eser miktarda var ve çok benzetemedim. Belki güncel versiyon ile benzerdir. Kırmızı biber en net çıkardığım notalardan. Biraz turunçgil ama uzun sürmüyorlar. Benzoin-vanilya ikilisinin tozlu-baharatlı tatlılığı gerçekten de romantik. Topraksı vetiver ve adaçayı kokunun tatlılığını dengelemeye çalışıyor, iris zarif dokunuşla romantizme zirve yaptırıyor. Hindistan cevizini alamadım. Tatlılığı biraz daha az olsaydı muhteşem olabilirdi. Yine de çok çapkın koku bence.

        Koku güzelliği: 7,5/10
        Kalıcılık: 6,5/10
        Farkedilirlik: 6/10

        Yorum


        • cantona8
          cantona8 Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          85 yıl çıkışlı olana benzememesine şaşırmadım ama yeni versiyonları andırıyor denebilir bence.

      • Chanel Allure Homme Edition Blanche vs Frapin L'Humaniste...

        Birbirlerine tat olarak yakın bulduğum iki parfümü hem kullanmış, hem kıyaslamış hem de yeniden denemiş olayım dedim.

        Chanel, evet belki de kült parfümler arasına katılmış bir tat artık. Seveni ve sevmeyenine çok rastladım. Ama çoğu kişiye göre (ve bana) beğenildiği, hatta Allure Homme serisindeki en güzel parfüm olduğu gerçek. Frapin ise, esasında boozy diye tabir edilen notalar ile parfümlerini süsleyip, markasının adına yakışan bir tarz ile (bence) azımsanamayacak güzelliklerde parfümleri olan bir marka. Bu ikiliyi niche ve designer olarak birbirlerinin alternatifleri olarak görmekteyim.

        Şöyle bir nokta var ki; evet benzerlik söz konusu ama Frapin'de özellikle ilk 15-20 dk boyunca fark yaratan ve "niş parfümüm ben" diyen kısmındaki "cin" notasına eşlik eden limon ve tatlımsı biberler, Chanel'deki vanilyalı ve yapay miskli yumuşaklığın açılışına kıyasla tam bir konfor ve çoşku veriyor bana.

        İki parfüm de yerine göre çok güzel seçimler ama, kalıcılık ve yayılım performansları o kadar farklı ki.. L'Humaniste 2-3 saat kadar etkili koktuktan sonra tende adeta kayboluyor. Elbisede nispeten daha başarılı. Bolca uygulamak gerektiğini de belirtmeliyim (maalesef). Allure Blanche ise bence yapay misk ve vanilyanın önderliğinde bayrağı uzun süre taşıyor (sabah 10:00 civarında sıktığımı düşünürsek, hala kokuyu alabiliyorum demem yeterli sanırım ). İkisinin de Farkedilirlikleri bende ortalamaya yakın oldu ama Allure Blanche Açılıştan itibaren daha fazla yayılım gösterdi. Ben bunu yine miske bağlıyorum.

        Günlük kullanımıma ikisi de çok uygun olsa da, yapay misk ile biraz daha sentetik bir hava veren Allure Blanche'in yerine 3-5 fıs daha fazla uygularım ama L'Humaniste'i tercih ederim. Çünkü L'Humaniste "niş parfüm"ün hakkını vermiş, pürüzsüz, kibar, eğlenceli ve pozitif etkiyi daha net verebiliyor bana.

        Parfüm hobisine Allure Blanche'lerden, Homme Sport Extreme'lerden başladığımı da unutmamam gerek tabi

        Yorum ve tercih tamamen kişiseldir. İkisini vicdani kanaatimle notlasam şöyle olurdu;

        Allure Blanche: Kalıcılık ve yayılım performansları 7, beğeni 6.
        L'Humaniste: Kalıcılık ve yayılım performansları 5.5, beğeni 8.

        Yorum


        • PinotNoir
          PinotNoir Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Güzel açıkladın. Bence de L'Humaniste'in koku güzelliği, Blanche'ın performansıyla birleşseydi muhteşem olurdu.

        • cantona8
          cantona8 Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Keşke.....

        • Azzura
          Azzura Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Güzel bir yazı ve karşılaştırma olmuş hocam elinize sağlık

      • Olympic Orchids Artisan Perfumes - Woodcut

        Bu zamana kadar kokladığım en aykırı odunsu çalışmalardan. Şu şekilde betimlemeye çalışayım. Herkes mutlaka piknik ateşi yakarken doğal çıra kullanır. Hani reçinesi ile elleri yapış yapış eden, çırayı yaktığınızda ortayı geniz yakan bir reçineli is kokusu sarar. İşte; açılışı bu şekilde smoky tadında. Bu smoky hissiyatı destekleyen karanlık ve burun yakan baharatlar... Bu kısa açılıştan sonra, marangoz atölyesinde buluyorsunuz, kendinizi eğer daha önceden marangozhanenin içine girdiyseniz hatta önünden geçtiyseniz o buram buram kokan tozlu talaş kokusunu bilirsiniz. O kadar gerçekçi ki bu koku ve o kadar kaliteli bir hammadde kullanılmış ki bir an da kendinizi kereste doğruyormuş gibi hissediyorsunuz. Orta notalarda bir parça deri ve tatlı olmayan keskin bir karamel de hissettiriyor kendini. Böylelikle tenden kaybolana kadar devam ediyor.

        Kalıcılık ve farkedilirliği benim tenimde oldukça iyi oldu. Bir artisan çalışma ve sadece Amerika'da satılıyordu fakat yakın zamanda Avrupa'da bir mağaza satışa başlamış. Bir gün aykırı işler splitine eklemek istediğim parfümlerden biri.

        Bu markanın Blackbird isimli kokusunu da deneyip bana çok uymadığını düşünerek eşime vermiştim onda çok da güzel durmuştu. Çok kaliteli bir böğürtlen kokusu ama bayana daha çok yakışıyor. Woodcut ise tam benim sevdiğim tarzda sert ve kuru bir odunsu.
        Son Düzenleme matrai; 07-11-17, 12:34. Tarafından yapıldı.

        Yorum


        • PinotNoir
          PinotNoir Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Gel de deneneceler listesine ekleme...

        • protectedsugar
          protectedsugar Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Virgin Island suları varken; marangoz atölyesine hapsolmaya ne gerek var yahu :-)

        • Byodorr
          Byodorr Yorumladı
          Yorumu düzenleme
          Altug Bey markanin splitini bekleriz. Cok kalici ve cok dogal.

      • Dev# serisini denemek lazim. Gozum onlarda : ))

        Yorum


        • Dusita - Le Sillage Blanc

          Papillon Dryad’den sonra Le Sillage da bende modern şipre etkisi yarattı. Koku dünyasında bu yönde bir eğilim olabilir. Portakal çiçeği ve neroli, acı yeşilliklere karışarak açıldı. Benim için tohumlu yeşillikleri temsil eden acı yeşil akor, Nuit de Bakélite’deki kadar tozlu ve acı değil. Guerlain Derby’deki kadar rafine ve pürüzsüz bir deri, kadifemsi, hafif küflü bir meşe yosunu ile yarışsa da meşe yosunu daha baskın. Biraz eski kafa kokmuyor değil. Tütün, kokuya aromatik bir zerafet katmış, özellikle bu dokunuşu çok sevdim. Tatlılık kararında. Tam splitlik bir koku.

          Hayvansı öd ile Oud Infini, ferah bir yazlık olarak Isiara ve eskiye gönderme niteliğinde Le Sillage Blanc olmak üzere Dusita markasının 3 kokusunu denedim. Aynı dna’yı kullanmamaları ve farklı kulvarda, doğal içerikli kokular üretmeleri güzel olsa da fiyat olarak kolay ulaşılabilir değiller.

          Koku Güzelliği: 7,5-8
          Kalıcılık: 7,5
          Farkedilirlik: 7

          Yorum


          • PinotNoir
            PinotNoir Yorumladı
            Yorumu düzenleme
            Sayenizde efenim... Teşekkürler.

          • cantona8
            cantona8 Yorumladı
            Yorumu düzenleme
            estağfurullah @PinotNoir

            valla benim radarımda abi. haberleşelim yani matrai

          • imanpower
            imanpower Yorumladı
            Yorumu düzenleme
            acikcasi dusita dan beklentim cok yuksekti biraz hayal kirikligina ugradim tamam guzel kaliteli kokular ama yeni hicbirsey yok tamami esinlenme ozellikle oud sever olarak oudh infini yi koklayinca yikildim resmen dior leather oud kopyasi havasi var tamam daha iyi olmus ama cok gereksiz olmus .ozelliklle 250 lik dior varken ayni paraya 50 lik dusita almak ustelik performansta dusuk olunca hic mantikli gelmedi bana.

        • Orjinal yazı sahibi: Drekoo View Post
          Bugün
          FM french lover
          Bond İndigo
          English Cambridge Khight
          Xerjoff Uden
          Amouage Beloved denedim bugün akşam
          Hocam merhaba, forumda sadece sizin kullandığınızı gördüm. Light blue intense parfümünü yorumlayabilir misiniz rica etsem. Merak ettiğim bir parfüm.

          Yorum


          • Drekoo
            Drekoo Yorumladı
            Yorumu düzenleme
            light blue intense basit bir aquatic koku. biraz yosunsu-balık kokan parfümlerden. bvlgari aqua marine benziyor tarz olarak. kalıcılık farkedilirlik iyi oldu bende. Ben bu tarz deniz temalı kokuları sevdiğim için severek kullanıyorum

          • maxi_lopez
            maxi_lopez Yorumladı
            Yorumu düzenleme
            Hocam yorumunuz için teşekkür ediyorum öncelikle. Ben de aquatik kokuları çok seviyorum bu yüzden merak ediyordum. Size sorduktan sonra Sevil'de varmış deneme fırsatı buldum. Tam olarak bahsettiğiniz gibi yosun-balık tarzı bir koku var bu parfümde. Güzel bir parfüm olmasına rağmen balık kokusu biraz rahatsız etti beni. Sizden bir ricam olacak. Yine bu tarz ama yosunsu kokmayan, ferah, denizi ve maviyi çağrıştıran parfüm önerisinde bulunabilir misiniz lütfen.

        • Granadille d’Arfique Aedes de Venustas

          Bergamot ferahlığı ve karanfil tozluluğunda nefis bir menekşe kokusuyla açıldı.
          Zamanla floral notaların sarmalayıp vanilyanın tatlandırdığı vetiver sahneye çıkıyor.
          Ardıç akorları kokuyu bambaşka bir havaya sokarken labdanum ölçülü bir dumansılık veriyor.
          Günlük yaşamda rahatça kullanılabilecek ve muhtemelen övgü alabilecek, zarif bir harman.
          Ne var ki çok erken tene yakın gitmeye başlıyor.

          Koku Güzelliği: 7,5
          Kalıcılık: 6,5
          Farkedilirlik: 5,5

          Yorum


          • Horizon Oriza L. Legrand

            Sıktığım anda koyu bir kakao, tozlu, pürüzlü, topraksı, ve balzamik akorlarla çevrili paçuli kendini gösterdi ki zaten kokunun özeti de bu bence. Benzer havada çok koku geldi aklıma. Konyak, kakao ve deri benzoinle birleşerek biraz koyu bir hava oluşturmuş. Tütünü nedense çıkaramadım. Amber tıpkı koku tatlılığında olduğu gibi çok ölçülü. Notalar birbirine çok iyi yedirilmiş. Başlangıcındaki pürüzlü yapı yumuşayınca harman daha sevilir olsa da son bölümdeki ağır ve depresif yapısıyla sevmediğim yöne kaydı. Serge Lutens şaheserlerinden Borneo’ya benzetildiği için kıyaslayayım dedim. Borneo’yu koklayınca Horizon incelemem sona erdi! Benzer yanları olsa da, benzersiz baharat kullanımı ve harman uyumuyla Borneo gibi bir rakibin yanında zoraki bir alternatif olmaktan öteye gidemez.

            Koku Güzelliği: 6
            Kalıcılık: 7
            Farkedilirlik: 6

            Yorum


            • O'Driu Pathetique. Bu marka bana göre avrupanın slumberhouse'u. Kıvamlı yapısı standart dışı işleri ile bence çok başarılı bir parfüm evi. Pathetique ise bana ilk açılışta koyu ve karanlık yapısıyla karşıladı beni. Kahve ve bitter çikolata diyeceğim ama notalarına baktığım zaman bunu göremedim belki Tuber denilen nota bu şekilde kokuyordur onuda bilmiyorum daha önce tuber denilen nota nedir ne değildir diye bildiğim ve okuduğum birşeyde yok. Bilen varsa yazsın bilgilendirsin. Açılışın hemen ardından tozlu ve küflü diyeceğim bir bergamot geniz yakan cisten bir karabiber ve diğer baharatlar ardındanda ardıç kokuya hakim olmaya başlıyor. Açılışı keskin ve acımasız. Orta notalara geçildiğinde florallerin etkisiyle koku biraz duruluyor. Meşe yosunu ve vetiver ile odunsu notalar ile birlikte güzel bir kapanışa imza atıyor. Gerçekten yorumlası yazması çok zor bir parfüm. Slumberhouse parfümlerine aşinaysanız ve tarzınızı yansıtıyorsa O'Driu ya mutlaka bir göz atınız.

              Yorum


            • Merhabalar
              ​​​​​​ Bugün; eşimin y.dışı seyahatinden getirdiği siparişlerim olan Orto Parisi çalışmalarıyla beraberdim. Parfümör Alessandro Gaultieri’nin bir başka projesi olan Nasomatto’nun da sıkı bir hayranı (Pardon) olarak çok heyecanlıydım fakat küçük çaplı bir hayal kırıklığı yaşadım.
              İddialı Boccanera, spektaküler Stercus, şaşırtıcı Viride ve mahrem Seminalis birer birer Nasomatto altyapısı taşıyan parfümler çıktılar. Aynı odunsu şablon üzerinden farklı yönlere giden hikayeleri var fakat parfümörün öd, Sandal, vetiver ve gül ağacı içeren imzası her daim baskın.
              Pardon ile birlikte bu projeden de favorim dolgun bir misk çalışması olan Seminalis diyeyim.

              Yorum


              • Ephemera by Unsound - Bass. Kirli hayvansallığı seksiliğe çeviren farklı bir yapıt.
                Açılışında buruna vuran damla sakızı aroması o kadar güzel ve gerçekçiki beni bir anda Alaçatıya sakızlı dondurma yemeye götürdü. Hemen arkasından gelen rom bana kafayı buldurttu daha sonrada demli bir çay vererek ayılttı. Hadi bakalım şimdi parfümün esas kısmını kokla dedi bana o sırada orta notalara geçmiş ben anca ayılmıştım. Kokladım cilalı bir deri geldi burnuma ayakkabı derisi tarzında sonra ıslak hayvan kürkü gibi kokan castoreum geldi ama bu castoreum da her ne varsa gerçekten seksi bir koku her defasında aynı hissiyatı uyandırıyor bende kirli bir hayvansal olmasına rağmen çok seviyorum. Daha sonrada meşe yosunuyla kaplanmış odunsularla oldukça uzun sürecek dip notalarına geçiş yaptı ve tenden ayrıldı. Tarz olarak Salome, Musc Koublai Khan tarzını sevenler mutlaka bir göz atmalı. Hafif kirli ve hayvansı yapısıyla oldukça beğenimi kazandı.

                Yorum


                • Bugünü parfüm kullanmaktan ziyade yine eşimin getirmiş olduğu örnek paketlerini irdeleyerek geçirdim.
                  Türkiye’ye de henüz giriş yapmış hatta bu platformda da paylaşımının gerçekleştirilmiş olduğunu öğrendiğim Paul Emilien ürünlerini denedim.
                  Chaleur Gitane kadın kullanımına biraz daha yakın bulduğum biraz kirli çokça da tatlı bir paçuli-Sandal ağacı parfümüydü. Niş kulvarda çok daha iyi rakiplerini andıran yapısıyla beni pek etkilemedi.
                  L’Ombre des Hommes ise tatlı tütünü merkezine almış bol reçineli ve kirli deri akorları barındıran bir öd ağacı çalışması olmuş. Ancak yine Laudano Nero gibi bir seçeneğin yanında pek şansı yok gibi. Belki Laudano’yu seven ancak fazla bulan kullanıcılar bunu sevebilirler.
                  Pure Addiction’a gelince efsanevi kült çalışma Dior Eau Sauvage’nin modernize edilmiş halini kokladım diyebilirim. Temiz ve doğal limon-bergamot kabukları ile rafine baharatların soğuk ve net bir sentezi olmuş. Balzamik yapısı ise onu kolonya olmaktan kurtarıp her mevsim tercih edilebilecek bir kimliğe bürümüş.
                  Son tahlilde hem niş hem de ana akım kulvarlarda çokça ciddi rakibi barındıran kompozisyonlara sahip Paul Emilien evi, bende iz bırakmayı başaramadı.

                  Yorum


                  • Rania J. Cuir Andalou

                    Başta castoreum olmak üzere, paçuli, iris, vetiver, menekşe, gül ve daha bir sürü sevdiğim notadan oluşan güzelim harmanı safran ile boğmuşlar! Öd ve deri bile geride kalmış. Yumuşak odunsu gövdeyi, gül, iris ve menekşe süslüyor ama safran yine baskın! Tatlılık neredeyse yok. Merchant of Venice Craquele'yisevenler bu zengin ve güçlü kokuyu da deneyebilir. Safran kullanımları benzer. Bu yüzden benlik değil maalesef.


                    Koku güzelliği: 6
                    Kalıcılık: 7
                    Farkedilirlik:6

                    Yorum

                    İşleniyor...
                    X