Tatlar ve kokular aslında her ikiside beynin aynı mekanizması tarafından yürütülen bir bütün. Koku almazsanız tat da alamazsınız. Parfüm hobisine çok yakın olarak gördüğüm bir diğer konu ise kahve ve kahve çeşitleri. Yavaş yavaş bu alanada ilgi göstermeye başladım kahve çeşitleri aromaları o kadar büyük bir dünyaki kahve çekirdeklerinin özelliklerine göre yapacağınız kahvelerden uçsuz bucaksız tatlar elde edebilirsiniz. Burda kastettiğim nescafe 3ü bir arada değil tabiki Kahvede aynı parfüm gibi zamanla oldukça pahalıya mal olan bir hobi. Bir girerseniz çıkamazsınız. Bu alanda kahve hobisiyle ilgili tecrübelerimizi ve bildiklerimizi paylaşalım özelliklerinden bahsedelim. Varmı bilgisi olan ?
Duyuru
Çökme
Henüz duyuru yok.
Kahve Kültürü
Çökme
X
-
Maşallah hocam her yere yetişiyorsun yahu...Benim hobi tarzında zeytinyağı ve kahve merakım var ..
diyerek gireyim konuya.... çok fazla uzun uzun yazamıyorum, ben de ki problem bu ..makina kasıyor..
kahve çekirdek alırsanız ve muhabbete https://www.coffeenutz.net tercih edilebilir..Son Düzenleme kuzukardes; 18-01-17, 13:39. Tarafından yapıldı.
- 3 beğenme
-
- 6 beğenme
Yorum
-
Kahve kültürü dünyada çok yaygın iken Türkiyede eski tarihdeki gibi neyazıkki ilerleyemedi galiba Osmanlı döneminde içilen kahve bugünün çayı gibi diye okuyoruz bazı yerlerde..Sebebi malum çay. Çaycı bi milletiz .Karadenizimiz sayesindede dünyanın en iyi çayını içiyoruz :-) dönelim konumuza.
Türk kahvesini severek tüketiyorum ama ilk tercihim herzaman ve sürekli içtigim yöresel kahveler ve bütün içtigim kahvelerin süt ile yapılması ilk başta tercihim.
Dışarıda iken kahveyi çok sevdigim için Starbucks ve genelde Glorıa Jeans ın kahve çeşitlerinden bolca içerdim.Hazelnut aromalı karamelli gibi.
Glorıa Jeans da ise bütün yöresel kahveler Kübadan tutun,Brezilya nın kahve çeşitlerine kadar içmekte idim .Tabi bunların sütle hazırlanması tercihim ve bu hazırlanan kahve sütünün köpüklü olmaması gerekli benim için.Köpürmesi zaten kullanılan makinenin yapmış oldugu bişey , neden böylebi tercih bilmiyorum şekil yapmak daha kolay ve oksijene doyurulan süt daha naif hafif bi tat bırakıyo onlada alakalı olabilir.
Son iki yıldır ise genelde bu tarz yerlere gerekmedikçe bi buluşma arkadaşlarla toplu gitme vs. dışında gitmiyorum.Sebebi ise hem kendi istedigim gibi yapmak hemde kahvenin satış yerinin bilinmesi üzerine oldu.yani bigün bi arkadaşımın arkadaşıyla tanıştık laf kahvelerden açıldı ve bizi biyere götürdü .Bu yer kapalı çarşının arka tarflarında kahve işi yapan çekirdeklerinin çekilip gözünüzün önünde kaç gram isterseniz paketlenip verildigi envai çeşit kahvenin oldugu biyer.Menengiç kahvesinden tutun americano expresso italıano küba ve Brezilyanın yöresel isimleriyle Livas ,santano gibi hatta çörekotu kahvesi ,damla sakızlı vs.satıldıgı temiz güvenilir bi toptancı.Herçeşit kahve varda bi Vetiverli, amberli.aldehitli,paçulili,odunsu isli dumanlı çeşitleri yok orasıda ayrı konu.
Burayı keşfettikten sonra begendigim kahve çeşitlerini 100 er gr 5 yada 6 çeşit alıp aylarca içiyorum.Misal veriyorum 100 gr herhangi bi yöresel kahve zaten açık iplik çuvallarda begenip çektirirseniz 12 ile 15 16 tl arası para ödüyosunuz.Ve alıcagınız 100 gr lık bi çekilmiş kahve ile tek kişi üzerinden konuşursak 20 kere kahve içebilirsiniz.Çok hesaplı bence .
Her akşam eve gittigimde yemekten sonra bizim evde çay içilir arkasından bende bir bazen iki bardak sıcak sütle 2 yada 3 tatlı kaşıgıyla kendim hazırlarım.
Genelde sert içim yumuşak içim filtreli filtresiz diye kahveler ayrılır ama ben okadar detaylı ilgenmiyorum.Zaten sert içim dedikleri ile yumuşak içim arasında çok çok bi içim tadı göremiyorum .Bu farkı anlamak ustalık istiyo galiba.Birazda gurme olmak lazım.
Bu dedigim yer İstanbul kapalı çarşının arka taraflarına toptancıların oldugu yerde bi dükkan , ismini şuan hatırlamıyorum ama toptancı bi kahveci varmış diye soruldugunda herkez biliyo zaten... Kahvenin tabiki sunumu kaynatımı kullanılan ekipman bardak fincan gibi şeylere giremiyorum tek bildigim begendigim güzel derin kuplu bi porselen bardak ile içmek.(Türk kahvesi sunumu zaten başlı başına bi sanat ) yanında iyi bi bitter çikolata ve iyibi p.... tabiki ...
Saygılarımla
- 8 beğenme
Yorum
-
Rica ederim Altug hocam .Yalnız iki fincandan fazla içilmemeli ve benim gibi akşam saatlerinde degilde gün içerisinde içmek daha mantıklı.Çünkü kafeinin uyarıcı etkisi .agrı kesici etkisi gibi etkilerinin yanında bagımlılık etkiside mevcut.Gerçi bu çay içinde geçerli ama çaydaki kafein miktarı kahveye oranla çok daha düşük.Aslında canımızın çay kahve çekmesi alışkanlık ve kültürün dışında bilinçaltında ve kanda sürekli biriken ve daha sonra eksiye düşen kafein miktarıyla alakalı.Herşey tadında güzel ....kokular hariç tabi....
-
Kahve benim vazgeçilmezlerimdendir.
İlk tercihim tabi taze çekilmiş orta sertlikte sıcacık sade bi' filtre kahve. Fakat zamanında bi' takım değişik tatlar peşinde koştuğumu hatırlıyorum.
Bu pastalara ve tatlı türlerine eklenen sample şişeleri ebatında karamel, çilek, vanilya, şeftali şuruplarıyla denemeler yapmıştım. Artık doçentliğe geçse de kurtulsam diye dilediğim Dr. Oetker'in ürünleriydi. (niye doktor o hala, sinir olurum)
Starbucks'ta falan da satılan kocaman şişeli şuruplar kadar değil fakat istenilen aromayı verebilmişlerdi. Beğendim mi? Pek değil. Yani tat olarak zihnimde ki kahve keyfi olgusuna uyduramadım.
Bu şurupların ardından bi' yakınımızın İsviçre'den getirdiği "Original Willisauer" adında kayısı ve vişne likörlerini denedim. %37,5 alkol oranına sahip bu veletler ve keyifli bi' sohbet anınınzda takılabileceğiniz kıvamdalar. Hala ara sıra azar azar eklerim.
Tüm bunları bi' kenara bırakırsak; Sade ve taze filtre kahveyi her zaman tek geçerim.
Genellikle dışarıda kahve krizim tutarsa -böyle en olur olmadık yerlerde çayım ve kahvem gelir benim- en yakın Tchibo mağazasında alırım soluğu. Çünkü filtreleri çok başarılı bi' ayarda. Çıkarken de ev için Guatemala Grande'sini atarım poşete. Eksik olmaz, olamaz yoksa delirebilirim.
Sabahları'da kahvaltı sonrası sade bi' Türk Kahvesi ise anlatılmaz yaşanır diyenlerdenim.
Hennessy'li Kilian'a da selam olsun.
Son Düzenleme Lagerfeld; 18-01-17, 15:42. Tarafından yapıldı.- Stop the car...
- What ?!
- Stop the fuckin' car!
- 8 beğenme
Yorum
-
Speciality Coffee yani Nitelikli kahve denilen bir mevzu var, kahve kültürünü ilerletmek ve a sınıfı kahve içmek isteyenlere araştırmalarını tavsiye ederim. Bizim hobinin nişi gibi düşünün . Bulması zor olabilir ama son senelerde Türkiye'de de varlık göstermeye başladı.
- 4 beğenme
Yorum
-
Aslında parfüm gibi kahvenin de kokusal algılarımız üzerinde etkisi olmasından dolayı burada bir çok kahvesever olacağını düşünüyordum. Ve bir çok özelliğinin parfümle aynı olduğunu düşünüyorum.
Mesela tek doğrusu yok.Parfüm hobisinin HOBBİTLERİ olan bizler kolonyadan niş parfümelere kadar olan skalayı tarıyor ve Matrai Nichoai ,Debussy O'driu Peety severken, Umut GİT çi oluyor..Aslında 2 sene evvel bir başka kokuda kendilerini ifade ediyorlardı herhalde...
to be continued....
- 3 beğenme
Yorum
-
Faruk hocam son derece yerinde bir tespit. Kahvede aynı parfümde olduğu gibi çok çeşitli ahenklerle dolu öznelleşmeye çok açık biraz damak zevki istiyor nasılki parfümlerde genel beğeniyle başlayıp sonunda ahır gibi kokan parfümlerle kişisel nirvanaya ulaşıyorsak kahvede de klasik filtre kahvelerle başlayıp civet kedisinin dışkısından toplanan kahve çekirdekleriyle nirvanaya ulaşıyor. Yani her ikisnin sonuda açıkça yazmayımda aynı
- 3 beğenme
Yorum
-
Sevdiğim bir alan daha.. matrai Altuğ hocam eminim ki bu hobiyi de çok ileri seviyelere taşıyacaksınız.
Kahve dünyası da parfümler gibi çok subjektif bir alan, kimisi yüksek asidite, kimisi yüksek gövde, kimisi sütlü kimisi de sade sever ancak kaliteli bir kahve içmek için ilk şart kahvenin taze olmasıdır. Dolayısıyla, nacizane söyleyebileceğim ilk şey kahvenizi sipariş sonrası kavurarak gönderim yapan yerlerden çekirdek halinde almanız ve demleme öncesi ihtiyacınız kadar öğütmenizdir. Zira çekirdek kahvenin tazelik ömrü kavrulduktan sonra 1 ay iken, kahve öğütüldükten sonra tazelik dakikalarla ölçülmeye başlanıyor. Dolayısıyla çok meşhur kahve zincirlerinin aylar öncesinde kavurduğu ve öğüterek paketlediği kahveleri bir kenara koyuyoruz. Kahvenin taze kavrulmasından sonra ikinci kritik nokta ise kahvenin doğru kavrulması; yanlış kavrulan kahve istenmeyen tatlara sebep olduğu için her çekirdeği kendi karakteristik özelliğini yansıtacak şekilde kavurabilmek çok önemli. Araştırdığım kadarıyla Türkiye'de bu işi gerçekten iyi yapan birkaç yer buldum ancak hala buraların yetersiz olduğunu düşünerek çekirdeğini yurtdışından sipariş edenler mevcut.
Kahvemizi taze kavurarak gönderim yapan yerlerden alıp evde öğüttükten sonra sıra demlemesine geliyor ki işte burada zevkler ve renkler mevzu devreye giriyor. French Press, Aeropress, Türk Kahvesi, Espresso ... gibi birçok demleme çeşidi mevcut burada tercih sizin. Ben French Press tercih ediyorum ve farklı tatları deneyimlemek adına en iyi demleme yöntemlerinden biri olduğu söyleniyor.
Dolayısıyla üç ana gereklilik; taze çekirdek kahve, öğütücü, ve tercih ettiğiniz demleme ekipmanı. Sonrası farklı tatlar ve sınırsız bir dünya..
Nacizane aklıma bunlar geldi, soru olursa da bildiğim kadarıyla yardımcı olmaya çalışırım. Şimdilik bu kadar..
- 4 beğenme
Yorum
-
Hergün Türk Kahvesini içmeden kendine gelemeyen ben bir marka dışında diğerlerini içemiyorum. Zamanla yeni arayışlara girsem de, daha iyi kahveyi bulamadığım için üretim araştırmalarına girdiğim bir mevzu idi. İthal kahveler ise çok daha teferruatlı ve çeşitli bu sebeple zaman ayıramadığım ama hep aklımın bir köşesinde kalmış bir konu. Bu başlıkla yeni bilgilere ulaşıp, keşfedebileceğimiz güzel bir başlık olmuş. Paylaşımlar arttıkça daha da güzelleşecek inşallah. Bilgi ve deneyimlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum.
- 1 Beğen
Yorum
Yorum