Arkadaşlar selamlar...
Az evvel Altuğ kardeşimin telefonu ve bana gelen mesajlar sebebi ile bu yazıyı kaleme alma gereği duyuyorum. Beni tarzım ve başka bir takım konular sebebi ile bir başka yazara benzeten dostlar olmuş. Şimdi oturum açtığımda da ismini burada yazmamın etik olmayacağı birkaç kişi de adımı, soyadımı, mail adresimi, telefon numaramı, açık adresimi hatta beni şok eden hadsizlik ve toyluklarıyla evli olup olmadığım, ne iş yaptığım ve Altuğ kardeşim ile nereden samimiyet kurduğumu sorarak neredeyse ahlak polisliğine soyunmuşlar.
Öncelikle vurgulamak istediğim şey bu güvensizlik ortamının ve rahatsız edici cehalet özgüveninin ortaya çıkardığı gayr-i samimi tablo daha vira Bismillah beni çok üzdü. Şimdi yapacağım açıklamalardan, bana özel mesaj yolu ile densizce sorular soran ve mahalle zaptiyeciliği oynayan ''çocuk'' zekalılar muhataptır lütfen diğer kullanıcılar yazdıklarımdan kendilerini muhaf tutsunlar.
Ben Ali Sinan Düzyol, 47. yaşım bitmek üzere, yılın belirli zamanları Gebze ve çoğu zaman da Göltürkbükü'nde yaşantımı sürdürüyorum. Mısır ve Gebze'de varlıklarını sürdüren örme ve birinci sınıf tekstil iplikleri fabrikalarının ortağıyım. Buraya kadar tatmin olmayan ''o kişiler'' gerekirse yine aynı içi boş özgüvenleri ile özel mesaj atarlarsa eğer ben onlara telefonumu da veririm daha da ileri giderler ise buradan vatandaşlık numaramı da yayınlarım. Buraya kadar olan anormal durumu normalleştirerek izah etmemde herhangi bir sakınca görmüyorum ancak bundan sonrası için lütfen üslubumu hoş görünüz.
Evli olup olmadığımı, çocuğumun olup olmadığını, hangi parfümle başlayıp bu alana atıldığımı ve var ise koleksiyon fotoğrafını kendilerine yine özel mesaj yoluyla atmam gerektiğini söyleyen çocuklar şimdi beni iyi dinleyin ve iyi okuyun. 12 yıl önce eşimi toprağa verdim, neden verdiğimi merak ederseniz eğer eşim ve en büyük aşkım kansere yenik düştü. Hayattaki en büyük pişmanlığım da rahmetli eşimin hastalığının gerilemesini beklemek ve bir çocuğumuzun olmayışı bununla beraber çevremde ondan bir parça bulunmayışıdır. Siz toy çocuklar hıçkıra hıçkıra anacığınızın memelerine süt için sarılırken ben Gölcük usta birliğinde efsanevi komutanım Oramiral Güven ERKAYA'nın Guerlain Derby'sini kokluyordum onun postası olarak. Bu konuyu da hallettiğimize göre sıra koleksiyon olarak varsaydığınız koleksiyon olmayan fotoğraflara geldi. Sayısını tam olarak bilmemekle beraber ortalama 40-45 şişe parfümümden koleksiyon niteliği taşıyan şişe sayısı 4 veya 5. Fotoğrafı atmama gerek var mı bilmiyorum fakat isteyen olursa zaten her gün her yerde ve özellikle incelediğim kadarı ile burada da rahatlıkla görebileceği, her yıl 1 milyon şişe üretilen parfümlerin toplamından 300 şişe koyup buna da koleksiyon diyen insanların koleksiyonundan bir farkı olmadığını görecektir.
Altuğcuğum bu sözüm de bir abi, bir aile dostu ve bir dost olarak sana gelsin. Madem böyle bir platformun her alanında ağabeylik yapıyor ve bir şeylere hem zamanından hem de maddi kaynaklarından fedakarlık yapıp ön ayak oluyorsun, keşke bir güven ortamı oluşturduktan sonra beni davet etseymişsin...
Ben burada çoluk çocuğun iki paralık egolarıyla ve cüretkarlıklarıyla yüz yüze geliyorum daha Allah'ın 3. günü. Yazık.
Son olarak en hassas noktalarım ve özel hayatımın ihlali derecesindeki saçma mesajları atan o insanlar hakkında bunun tekrarı halinde yasal işlem başlatacağımı da buradan bilginize sunmak istiyorum.
En iyi dileklerimle, güzel forumlar.
Az evvel Altuğ kardeşimin telefonu ve bana gelen mesajlar sebebi ile bu yazıyı kaleme alma gereği duyuyorum. Beni tarzım ve başka bir takım konular sebebi ile bir başka yazara benzeten dostlar olmuş. Şimdi oturum açtığımda da ismini burada yazmamın etik olmayacağı birkaç kişi de adımı, soyadımı, mail adresimi, telefon numaramı, açık adresimi hatta beni şok eden hadsizlik ve toyluklarıyla evli olup olmadığım, ne iş yaptığım ve Altuğ kardeşim ile nereden samimiyet kurduğumu sorarak neredeyse ahlak polisliğine soyunmuşlar.
Öncelikle vurgulamak istediğim şey bu güvensizlik ortamının ve rahatsız edici cehalet özgüveninin ortaya çıkardığı gayr-i samimi tablo daha vira Bismillah beni çok üzdü. Şimdi yapacağım açıklamalardan, bana özel mesaj yolu ile densizce sorular soran ve mahalle zaptiyeciliği oynayan ''çocuk'' zekalılar muhataptır lütfen diğer kullanıcılar yazdıklarımdan kendilerini muhaf tutsunlar.
Ben Ali Sinan Düzyol, 47. yaşım bitmek üzere, yılın belirli zamanları Gebze ve çoğu zaman da Göltürkbükü'nde yaşantımı sürdürüyorum. Mısır ve Gebze'de varlıklarını sürdüren örme ve birinci sınıf tekstil iplikleri fabrikalarının ortağıyım. Buraya kadar tatmin olmayan ''o kişiler'' gerekirse yine aynı içi boş özgüvenleri ile özel mesaj atarlarsa eğer ben onlara telefonumu da veririm daha da ileri giderler ise buradan vatandaşlık numaramı da yayınlarım. Buraya kadar olan anormal durumu normalleştirerek izah etmemde herhangi bir sakınca görmüyorum ancak bundan sonrası için lütfen üslubumu hoş görünüz.
Evli olup olmadığımı, çocuğumun olup olmadığını, hangi parfümle başlayıp bu alana atıldığımı ve var ise koleksiyon fotoğrafını kendilerine yine özel mesaj yoluyla atmam gerektiğini söyleyen çocuklar şimdi beni iyi dinleyin ve iyi okuyun. 12 yıl önce eşimi toprağa verdim, neden verdiğimi merak ederseniz eğer eşim ve en büyük aşkım kansere yenik düştü. Hayattaki en büyük pişmanlığım da rahmetli eşimin hastalığının gerilemesini beklemek ve bir çocuğumuzun olmayışı bununla beraber çevremde ondan bir parça bulunmayışıdır. Siz toy çocuklar hıçkıra hıçkıra anacığınızın memelerine süt için sarılırken ben Gölcük usta birliğinde efsanevi komutanım Oramiral Güven ERKAYA'nın Guerlain Derby'sini kokluyordum onun postası olarak. Bu konuyu da hallettiğimize göre sıra koleksiyon olarak varsaydığınız koleksiyon olmayan fotoğraflara geldi. Sayısını tam olarak bilmemekle beraber ortalama 40-45 şişe parfümümden koleksiyon niteliği taşıyan şişe sayısı 4 veya 5. Fotoğrafı atmama gerek var mı bilmiyorum fakat isteyen olursa zaten her gün her yerde ve özellikle incelediğim kadarı ile burada da rahatlıkla görebileceği, her yıl 1 milyon şişe üretilen parfümlerin toplamından 300 şişe koyup buna da koleksiyon diyen insanların koleksiyonundan bir farkı olmadığını görecektir.
Altuğcuğum bu sözüm de bir abi, bir aile dostu ve bir dost olarak sana gelsin. Madem böyle bir platformun her alanında ağabeylik yapıyor ve bir şeylere hem zamanından hem de maddi kaynaklarından fedakarlık yapıp ön ayak oluyorsun, keşke bir güven ortamı oluşturduktan sonra beni davet etseymişsin...
Ben burada çoluk çocuğun iki paralık egolarıyla ve cüretkarlıklarıyla yüz yüze geliyorum daha Allah'ın 3. günü. Yazık.
Son olarak en hassas noktalarım ve özel hayatımın ihlali derecesindeki saçma mesajları atan o insanlar hakkında bunun tekrarı halinde yasal işlem başlatacağımı da buradan bilginize sunmak istiyorum.
En iyi dileklerimle, güzel forumlar.
Yorum