kuzeyde bir yer...
kaptan gözlerini açtığında nerde olduğunu bilmiyordu ta ki karşısında normanların yani viking gemilerinin geldiğini görene kadar atlantik okyanusunda kaybolmuştu oraya nasıl gelmişti fikri yoktu serdümen odasını yumrukluyordu...
kaptan kaptan ufukta büyük siyah devasa boynuzları olan bir gemi yaklaşıyor dedi...
tanrım daha önce duymuştu ünlerini ama görmemişti...
en son hatırladığı odasında incelediği hazine adasını gösteren papirüstü biraz hastaydı miçolardan biri karayip bergamutu nane lime ve kırmızı biberli bir karışımı en sevdiği romun içine karıştırıp içmesini ısrar ediyordu...
odasında sedir koltuğunda oturup içerken limanda çok beğenip kopardığı güller ona gülümsüyordu...
o anlarda fırtına kopmuş herşey altüst olmuştu dalgalarla boğuşurken keşke sadece ganimetleri için saldırdığı gemiler olsaydı diye içinden geçirmişti.
kaptan sanırım bu viking gemisi ve bize yaklaşıyor...
ne durumdayız dedi serdümene
kaptan biraz hasar aldık ama gemi sağlam dedi...
adamları topla savaş pozisyonu alıyoruz diye bağırarak köprüye yol aldılar...
kamaradan çıkarken dalga nedeniyle limon nane bergamut ve biberden yapılmış karışım en sevdiği lavanta kolonyasının yere düştüğünü gördü o kokuyu o ferahlığı hissetti zaten buz gibi havaydı üşüdü...
köprüye çıktığında gözcü yukardan bağırmaya başladı kaptan yaklaşıyorlar diye...
karşılarında kendi korsan gemisinin boyunda daha sağlam gösterişli bir gemi gördü keşke kendisininde böyle bir gemisi olsaydı diye içinden geçirdi...
gemi yaklaşmaya başlayınca içindeki devasa sarı tenli uzun sarı sakalları ve saçları olan vikingleri gördü...
hiç te dost canlısı değil gibilerdi kaldı ki kendileri de değildi...korsanlardı...
Viking’lerin sert iklimli ülkelerindeki topraklar, tarıma ve hayvan üretimine elverişli değildi.
Onların tek geçim kaynağı, ülkelerini çevreleyen denizdi. Yavaş yavaş iyi birer denizci durumuna ulaşan vikinglerViking’ler, topraklarını bırakarak, dört bir yöne dağıldılar.
Batı Avrupa kıyılarına yaptıkları baskınlar sonucu bu bölgelerde dehşet saldılar: Saldırdıkları şehir ve kasabaları yağma ediyor, ahaliyi öldürüyor, kendilerine gerekli her şeyi gemilerine yükleyip ülkelerine götürüyorlardı.
Vikinglerin kaptanını yardımcısı uyardı ilerde bir korsan gemisi var burada ne aradığı ile alakalı sorular sordular birbirlerine...
kendi sularında nerden ve niye geldiği bilinmeyen bir korsan gemisi öğrenmek umurlarında bile değildi...
korsan demek hazine ganimet demekti...
mavi gözleri parladı...
tam yol ileri dedi hazır olun diye bağırdı savaşçılarına çetin bir savaş olacak...
savaş kılıcını almak için kamarasına giderken yağmaladıkları bir gemiden topladıkları malzemelerin olduğu yerden kokular geliyordu nefisti havada ki soğuğu iki kat arttırıyordu...
bazıları yere saçılmıştı meyve baharat ticareti yapan bir gemiyi yağmalamışlardı...
yaralara iyi geldiğini söylemişti bazı bitkilerin sorduğunda ölmeden önce adı paçuliydi hepsini mahzene koymuştu limon ve bergamutlarla birlikte yerde soğuk yüzünden dipdiri duruyorlardı kokuları karışışmış ferah bir selam veriyorlardı...
lavanta çiçekleri meyvelerin üzerine saçılmış kırmızı pembe biberler üstüne basılmış halde savaş sonrası gibi yerde nanelerle birlikte çığlık atıyorlardı...
mahzen ahşap ve nemliydi gördüğü bu manzara bu kokular onu bir an bile olsa uzaklaştırmıştı biraz sonra başlayacak olan savaştan...
korsan ve viking karşı karşıyaydı artık...
yüzleri birbirine dönüktü burunlarında az önce ki koku...
creed viking...
lime bergamut pembe biber
paçuli gül
sedir haiti vetiveri lavanta...
Yorum