Moda evi Armani’nin 1984 yılında sunduğu ilk maskülen parfümü Eau Pour Homme’un 30 yıl sonraki yeni bir gece versiyonu...
Pudralı çiçeksi aromatik bir parfüm olarak niteleyebileceğimiz Eau de Nuit’te en çok hissedilen iki nota: Tonka fasulyesi ve iris. Pudralı yapısını tonkadan aldığını düşündüğüm kokudaki iris, ruj efekti vermeyen tarzda kullanılmış. İrisin yanında başka bir nota olan bambulotu da (heliotrope) parfümdeki çiçeksi havayı artırıyor.
Hissedebildiğim bir başka nota olan pembe biber parfüme farklı bir hava katmış. Biraz kullanılan kakule de bu parfümün maskülen tarafını çizen nota olmuş. Küçük Hindistan cevizi, amber ve sedirin ise güçsüz bir kullanımı var. Hissedilmesi zor olan bu notaların yanında orijinal DNA’yı korumak için açılışta kullanıldığını düşündüğüm bergamot da çok zayıf. Kullananların bu kokuda en fazla hissedemediği nota da bergamot olsa gerek...
Parfüm, açıklanan notalarının bir araya gelmesiyle oluşacak kokudan çok daha farklı bir kokuya sahip. O yüzden bu parfüm bu özelliğiyle beni üzerine bayağı düşündürdü. Kokuyla vakit geçirdim, gerçekten anlamaya çalıştım ve bunun en önemli sebeplerinden bir tanesinin açıklanan notalar içerisinde yer almayan kokudaki bir çay dokunuşu olduğu sonucuna vardım. İlk başta, piyasadaki kokulara benzemeyen bu parfümün koku profilini anlamak için benzerleriyle karşılaştırabileceğim bir parfüm aradım. Bulmakta sıkıntı çekince en benzer yine bir başka "flanker"ı olan Cedre olduğunu düşünerek kokusunu, evdeki çay saklama kabını koku kontrol referansı alarak Cedre ile karşılaştırdım ve Cedre'deki o çayın bu parfümde de olduğunu farkettim; buradaki kullanımı Cedre'ye göre daha az olsa da bu gece parfümüne farklı hava kattığı kesin. Hatta buna o kadar eminim ki şuan, bu parfümde çay notası kulllanıldığına her türlü bahse girebilirim!
Bunun yanında konsepti itibariyle zaten kullanılması beklenen deri notasını da çok da az olsa alabildim ben. Derinin açıklanan notalar arasında olmamasının yanında gayet az miktarda ve temiz kullanıldığından dolayı kullanıcı yorumlarında söz edilmemiş olabileceğini düşünüyorum.
İlgimi çeken, mağazada kokladığımda beklemedik bir şekilde bana farklı, çekici ve güzel gelen bu parfümün koku profilini ve niteliğini başarılı buldum. Ama gerçekten kötü bir tarafı var; kalıcılığı… Kalıcılığı, sanırım şu ana kadar kullandığım en düşük sonbahar-kış ve gece parfümü. Çok tatlı değil ama pudralı bir parfüm. Genel koku profili ve kullanıcı yorumları da parfümün mevsiminin sonbahar-kış olduğunu işaret ediyor. Belki ilkbahar, gündüz parfümü olması parfüme bir savunma noktası yaratabilirdi ama sonbahar-kış, gece parfümü olması bu konudaki eleştirimi haklı çıkartsa gerek. Çoğunlukla sohbahar, kış parfümlerim, benim tüm günü çıkartmama yeterken, Nuit ile kesinlikle bir günü tamamlayamıyorum. Hızlıca tene yaklaşan parfümün yayılımı da yine bayağı yetersiz kaldı.
Parfümde en önem verdiğim noktalar kalıcılık ve yayılım olmasa da böylesine çekici bir gece parfümünün bu konudaki yetersizliği parfümden aldığım zevki etkileyecek kadar olduğu için bu konu üzerinde durup eleştirmek istedim. Ayrıca herkesin parfümden aynı özelliği araması gibi bir durum söz konusu olamaz. Bazılarının parfümde en önem verdiği nokta, kalıcılık ve yayılım olabilir. Bu şekilde de inceleme ve yorumlarda okuyup satın alacaklardan gelecek hayal kırıklıkları da önlenmiş olunur. Ben bu kalıcılık, yayılım performansındaki sorunun Armani’nin satış rakamlarını da olumsuz anlamda ciddi etkilediğini, etkileyeceğini düşünüyorum. Eau de Nuit’in ülkemizdeki parfümerilerinde, çeşitli parfüm forum ve platformlarında ilgi görmemesinin sebebinin de bu olduğunu düşünüyorum.
Kalıcılık: 3/10
Yayılım: 2/10
Yorum