Xerjoff markasını aslında hepimiz Casamorati, Naxos, Lira, Alexandria, Mefisto gibi genel beğeniye uygun ve güçlü dediğimiz parfümleriyle tanıyoruz. Hatta sırf bu yüzden bazen İtalyan Creed dediğimiz bile oluyor. Peki bu markanın hiç mi sanatsal dediğimiz uç düzeyde bir çalışması yok... Tabi ki de var Cruz Del Sur I bunlardan sadece bir tanesi. Ve zorluk seviyesi en yüksek parfümü bana kalırsa.
Açılışı, acımsı kirli ve hayvansal bir deri ama bu öyle bir deri ki yanmış plastik kokusu gibi keskin ve zifir. Dumansı reçineler ve kimyon burada deriye en fazla eşlik eden nota. Bu noktada kendinizi 86 model bedford kamyonun yağ yakan motorunun egzosundan yaydığı o kirli ve isli dumanında bulabilirsiniz. Başlangıcı gerçekten oldukça zor. Orta notalara girdiğimizde ilk başta sulu ve tatlı bir üzüm kendini göstermeye çalışıyor ona acımsı ve keskin kokusu ile karanfil eşlik ediyor, üzüm kendini artık hissettirmezken mür karanfil ve kimyon, deri ile birleşerek kokuya karanlık ve tozlu bir hava katıyor. Burada bir miktar safranda hissediyorum ama safran deriye değil daha çok karanfilin o keskin havasının dozunu arttırmak için eşlik ediyormuş gibi. Uzun süre bu düzeyde devam eden parfüm yaklaşık 3-4 saat sonra sanki başlarda o zor kokan parfüm değilmiş gibi oldukça yumuşak ve tatlımsı bir yapıya oturuyor. Kuru meyvelere eşlik eden bir sandal ağacı bir parça o hafif tatlığı veren tarçınlı rom ile o ilk başlardaki parfümden bambaşka bir yapıya geliyor. Bu kadar değişim nasıl olabilir diye kendi kendinizi sorguluyorsunuz. Sanki bir ilizyon gösterindesiniz ve size kokularla ilizyon yapıyorlar. Bunu yapabilmek gerçekten çok büyük bir iş ve yetenekli bir parfümörün elinden çıkabilir ancak. Parfümörü Miroslav Petkov aslında çokça çalışmaya sahip olan bir parfümör değil topu topu 4 parfümü olsa da, bu durum, yeteneğini gölgeleyemez.
Parfüm kirli sert ve hayvansı bir deri parfümü olarak başlayıp, aromatik baharatlarla orta notalarda oriental bir parfüme alt notalarında ise sandal ağacı ve ve kuru meyvelerle balzamik bir parfüme dönüyor. Kalıcılığı ve farkedilirliği çok iyi. Ama farkedilirlik kısmı ilk başlarda yorucu ve geri dönüşlerinin kötü olabilme ihtimalini güçlendiriyor. Ama 3 saatten sonraki hali gerçekten oldukça güzel. Yine genel beğeniye uygun bir tarzda diyemeyeceğim ama oldukça ilgi çekici.
Parfüm kesinlikle erkek parfümü. Hemde öyle böyle bir erkek değil bildiğiniz alfa erkeği kokusu. Taşıması oldukça zor. Öyle Aşk-ı Memnu da ki babyface Behlül'e değil, Organize işlerdeki bıçkın delikanlı Sarı Saruhan karakterine gidecek bir parfüm.
Şişeli alınabilecek bir parfüm mü? Kesinlikle değil. Daha çok sample dan filan alıp koklanabilecek bir parfüm. Beymen'de mevcut yolunuz düşerse bir ara sadece denemenizi tavsiye ederim. Çünkü koku dağarcığına eklenmesi gereken bir çalışma.
Yorum