Kristal..
Camlar, bardaklar, kadehler, karaflar, vazolar, avizeler..
Lüks ve saf ihtişamı çağrıştırır hep..
Vitrinlere saklanmış kristal bardakları bilirsiniz, hiç gelmeyecek misafirler için tozlanmış anılar gibi oradan hayata sessizce tanıklık ederler sadece..
Kristal kadehler, -içmediğim halde- eski kırmızı şaraplarla uzun dikdörtgen masalarda klasik müzik eşliğinde klasik giyinmiş sofistike fakat şen şakrak insanları hatırlatır bana..
Vitrinlere hapsolmuş o kadehleri çıkarın hemen yerlerinden ve içine ne isterseniz koyup için, bilerek veya bilmeyerek gerekirse kırılsın, hayata kaç kere geliniyor ki.. Yaşadıklarımız, içimizde kalıp yaşayamadıklarımızdan fazla olmalı; gereken sadece 'cesaret'..
Baccarat Rouge yani 540°C'de ruj kırmızısına sihirle dönüşen seçkin kristallerin adını aldığı parfümün bende uyandırdığı imge tam olarak bir bahar kırmızısı..
Bahar aylarının gizemli bahçelerinde yeni uyanmış yemyeşil ağaçların arasında tatlı tatlı esen yumuşak yasemin ve safran rüzgarında salınan koyu kırmızı kıyafetiyle farklı, cesur ve dikkat çekici biri.. Kadın veya erkek..
Odunsu notalar (sedir-köknar-günlük) maskülenliğe , tatlılığı feminenliğe , safran doğu mistisizmine, yasemin batı zerafetine birer gönderme olsa da dengeyi çok iyi tutturmuş bir eser. Silajı orta ancak kalıcılığı oldukça başarılı. Çok hafif yapay medikal bir tadı olsa da damağınızda yer edecek kadar değil, eserin bütününe odaklandığınızda o koyu kırmızı güzelliğin farkına daha iyi varıp tadını çıkarabilirsiniz.
Kürkçüyan, bilirsin severim seni..
(70 ml, kendi koleksiyonumdan)
Camlar, bardaklar, kadehler, karaflar, vazolar, avizeler..
Lüks ve saf ihtişamı çağrıştırır hep..
Vitrinlere saklanmış kristal bardakları bilirsiniz, hiç gelmeyecek misafirler için tozlanmış anılar gibi oradan hayata sessizce tanıklık ederler sadece..
Kristal kadehler, -içmediğim halde- eski kırmızı şaraplarla uzun dikdörtgen masalarda klasik müzik eşliğinde klasik giyinmiş sofistike fakat şen şakrak insanları hatırlatır bana..
Vitrinlere hapsolmuş o kadehleri çıkarın hemen yerlerinden ve içine ne isterseniz koyup için, bilerek veya bilmeyerek gerekirse kırılsın, hayata kaç kere geliniyor ki.. Yaşadıklarımız, içimizde kalıp yaşayamadıklarımızdan fazla olmalı; gereken sadece 'cesaret'..
Baccarat Rouge yani 540°C'de ruj kırmızısına sihirle dönüşen seçkin kristallerin adını aldığı parfümün bende uyandırdığı imge tam olarak bir bahar kırmızısı..
Bahar aylarının gizemli bahçelerinde yeni uyanmış yemyeşil ağaçların arasında tatlı tatlı esen yumuşak yasemin ve safran rüzgarında salınan koyu kırmızı kıyafetiyle farklı, cesur ve dikkat çekici biri.. Kadın veya erkek..
Odunsu notalar (sedir-köknar-günlük) maskülenliğe , tatlılığı feminenliğe , safran doğu mistisizmine, yasemin batı zerafetine birer gönderme olsa da dengeyi çok iyi tutturmuş bir eser. Silajı orta ancak kalıcılığı oldukça başarılı. Çok hafif yapay medikal bir tadı olsa da damağınızda yer edecek kadar değil, eserin bütününe odaklandığınızda o koyu kırmızı güzelliğin farkına daha iyi varıp tadını çıkarabilirsiniz.
Kürkçüyan, bilirsin severim seni..
(70 ml, kendi koleksiyonumdan)
Yorum