Jacques Bogart Furyo: İşte budur dedirtecek çılgınlıkta bir hayvansallık. Tadı, tuzu, ayarı her şeyi yerinde bir başlangıç.. O kadar güzel bir açılışı var ki, yeşilimsi, meyvemsi, hafif kırık bir tatlılılık.. Çok güzel işlenmiş bence. Bu vurucu başlangıç etkisini yitirmeye yüz tutmuşken ortaya hemen tütün ve amberimsi bir tatlılık daha çıkıveriyor. Ama gövde tamamen hayvansal. Bundan hiç ödün vermiyor. Kullanımı yürek isteyen cinsten değil öyle. Bence belirli bir imaj ve yaş isteyen bir karakteri var. Bu gerçek. Ama bir Afrika Olifant falan beklemeyin. Karşınızda her yönüyle ders niteliğinde olan bir parfüm var. Çok mu abartıyorum bilemedim ama kokuyu durup durup her kokladığımda farklı bir fazı geliyor. Orta kısımlarda mesela koku tütün-amberden incir-paçuliye doğru kısa kısa paslar atıyor. Castoreum ve civetin doğal kokularını bilemediğim için o kısmı hayvansallar diyerek geçiyorum tabi ama tamamen bildiğimiz hayvansal tatlar. Kesinlikle bir APLS gibi kaba, küfürbaz, kirli değil. Özellikle yeşil tema o kadar ferah hissettiriyor ki. Bir zaman sonra hayvansallık bunun neresinde diyecek kadar burnu kör edebiliyor. Diplerde hafif bir kirlilik, tozluluk Furyo'da da var ama bunlar sadece parıldayan nüanslar. Parfüme derinlik kazandıran noktalar. Jacques Bogart böylesine bir parfüm çıkartabildikten sonra nasıl şimdiki haline dönüşmüş acaba diye düşününce parfüm sever olarak üzülmedim değil. Evi arabayı satın gidin alın deneyin diyecek değilim ama mutlaka deneme listenizde kıyıda köşede de olsa bir yerde olsun (özellikle hayvansal içeriklere ilgili arkadaşlar için).
Duyuru
Çökme
Henüz duyuru yok.
Jacques Bogart Furyo (Vintage)
Çökme
X
-
Jacques Bogart Furyo (Vintage)
Jacques Bogart Furyo: İşte budur dedirtecek çılgınlıkta bir hayvansallık. Tadı, tuzu, ayarı her şeyi yerinde bir başlangıç.. O kadar güzel bir açılışı var ki, yeşilimsi, meyvemsi, hafif kırık bir tatlılılık.. Çok güzel işlenmiş bence. Bu vurucu başlangıç etkisini yitirmeye yüz tutmuşken ortaya hemen tütün ve amberimsi bir tatlılık daha çıkıveriyor. Ama gövde tamamen hayvansal. Bundan hiç ödün vermiyor. Kullanımı yürek isteyen cinsten değil öyle. Bence belirli bir imaj ve yaş isteyen bir karakteri var. Bu gerçek. Ama bir Afrika Olifant falan beklemeyin. Karşınızda her yönüyle ders niteliğinde olan bir parfüm var. Çok mu abartıyorum bilemedim ama kokuyu durup durup her kokladığımda farklı bir fazı geliyor. Orta kısımlarda mesela koku tütün-amberden incir-paçuliye doğru kısa kısa paslar atıyor. Castoreum ve civetin doğal kokularını bilemediğim için o kısmı hayvansallar diyerek geçiyorum tabi ama tamamen bildiğimiz hayvansal tatlar. Kesinlikle bir APLS gibi kaba, küfürbaz, kirli değil. Özellikle yeşil tema o kadar ferah hissettiriyor ki. Bir zaman sonra hayvansallık bunun neresinde diyecek kadar burnu kör edebiliyor. Diplerde hafif bir kirlilik, tozluluk Furyo'da da var ama bunlar sadece parıldayan nüanslar. Parfüme derinlik kazandıran noktalar. Jacques Bogart böylesine bir parfüm çıkartabildikten sonra nasıl şimdiki haline dönüşmüş acaba diye düşününce parfüm sever olarak üzülmedim değil. Evi arabayı satın gidin alın deneyin diyecek değilim ama mutlaka deneme listenizde kıyıda köşede de olsa bir yerde olsun (özellikle hayvansal içeriklere ilgili arkadaşlar için).
Yorum