Tweet
Daha yoğun, daha pürüzsüz, daha yumuşak, daha oturaklı, daha yuvarlak hatlara sahip olan, aynı zamanda tene daha yakın kalan ama tende daha güzel duran bir Chanel Bleu ya ne dersiniz.
Aslında Dior da bu duruma daha fazla alışığız. Örneğin Fahrenheit Le Parfum veya Dior Homme Parfum gibi aynı dna üzerine kurulmuş daha yoğun ve koyu kokulara. Ama Chanel Bleu Parfum, markanın erkek versiyonunda ilk olma özelliğini taşıyor. Ve bu versiyona oldukça özenilmiş olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
2010 yılında çıkarttığı Bleu EDT ve 2014 yılında çıkarttığı Blue EDP ile yeni bir akım yaratan ve rakiplerinide bu alanda çalışma yapmaya zorlayan Chanel, artık bu tarz kokuların piyasasından daha fazla pay sahibi olabilmek ve çeşitliliği arttırmak adına bir adım daha atmış. Parfümörü Oliver Polge
Chanel Bleu Parfum, aynı DNA üzerine kurulsada onu farklı kılan kesinlikle odunsuların daha ön planda kullanılıp citrus notaların daha geri plana çekilmesi. Bu durum o enerjik, parlak aynı zamanda genç duran Chanel Bleu edt - edp den onu ayırıyor. Daha oturaklı ve daha zarif koku olmuş benim kanaatimce. Klasik versiyondaki o köşeli yapısını veren citruslardan uzaklaşıp daha yuvarlak hatlara sahip olmuş ama aynı zamanda o citruslardan gelen farkedilirliği de azalmış.
Aslında büyük bir kesimin beklentisinin ne olduğunu biliyorum. Adı parfum olan bir versiyonun da kalıcılık ve farkedilirlik değerlerinin muazzam boyutlara ulaştığını düşünürler. İçindeki konsantrasyon arttıkça bunun olduğunu tahmin ederler. Ama gerçekte olan çoğunlukla tam tersidir. Şunu unutmayalım ki bazı istisnalar hariç EDT üzerine konumlanmış ve çıkartılmış olan bir parfüm daha sonradan EDP versiyonu çıkartıldığında çoğunlukla bu beklenti hüsrana dönüşür. Çünkü edt den edp ye geçmek sanıldığı gibi sadece konsantrasyon oranın artması ile değil bütün koku profilinin yeniden elden geçirilerek yapılmaktadır. Chanel Bleu Parfum de işte aynen bu şekilde notalarının çok büyük bir kısmı farklı. Zaten markanın amacı daha kalıcı daha farkedilir bir versiyondan ziyade koku profili anlamında daha yoğun bir yapısı olan parfüm elde edebilmek. Burada ki Parfum isminin temel anlamı bu nokta. Yoksa normal bildiğiniz bir EDP den daha fazlası kesinlikle değil.
Chanel Bleu Parfum kesinlikle pürüzsüz ve tabiri caizse yağ gibi akan bir yapıya sahip. Sulu meyveler ve tonkadan gelen tatlılık, odunsu notalardan gelen oturaklılık, maskülen çiçeklerden gelen balzamik bir hava onu diğer versiyonlardan farklı kılıyor. Hani traştan sonra yüzümüze sürdüğümüz balzamlar gibi hem kıvamlılıktan gelen bir pürüzsüzlük hemde rahatlıtıcı bir etki gibi. Kullanılan notaların kalitesi ve yapısı kesinlikle bir niche standartına yakın.
Kısacası ben beğendim. Ama sadece bu kadar
Elimin ara sıra gideceği güvenli bir parfüm olarak zihnimde kendine yer etti.Kalıcılığı tende oldukça tatminkar bir EDP ye yakışır seviyede. Farkedilirlik ilk yarım saat iyi daha sonradan tene yakın kalıyor gibi görünsede burada aslında bizi İSO E-Super oldukça yanıltıyor. Sıktıktan saatler sonra bile ara ara burnuza güzel kokusu geliyor. Ama bir EDT deki kadar saldırgan olarak değil, daha beyefendi olarak.
Diğer versiyonlarından farklı olarak daha orta yaş klasmanına yakın pek genç işi olduğunu söyleyemem. Her ortamda kullanıma uygun olduğu gibi 4 mevsimlik bir parfüm olarak ta tanımlayabilirim.
Liste fiyatı ülkemizde 100 Ml 650 TL civarı. Chanel genelde indirim dışı bir marka olduğundan çok büyük fiyat farkları olmuyor.
Koku güzelliği 7,5
Kalite hissiyatı 7,5
Kalıcılık 7,5
Farkedilirlik 7
Genel Beğeni 7
Yorum