Duyuru

Çökme
Henüz duyuru yok.

Korkunun Kokusu - Deli Arabın Suyu

Çökme
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
Yeni Mesajlar

  • Korkunun Kokusu - Deli Arabın Suyu

    Korku dolu bir kokuya hoşgeldiniz. Burada ölüme dair herşey var...

    Öcelikle Deli Arap lakaplı Abdül El Hazret tarafından MS 730 yılında yazıldığı rivatey edilen bir kitap Necronomicon. Diğer adıyla ölüler kitabı. Bu kitap bir tür büyü kitabı olmakla beraber 7 cilt ve toplam 900 sayfadan oluşan bir ölüleri çağırma kitabı olarak tanımlanır ve okuyanların çıldırdığı rivayet edilir.

    Uzun bir süredir parfüm denemeleri yapan bir arkadaşım bu kitaptan ve yazarından ilham alarak olağandışı bir parfüm üzerinde çalışmış. Adınada kendi stiline uygun olarak Deli Arabın Suyu ismini vermiş.

    Öncelikle parfüm gerçekten ürpertici ve gerilim dolu hatta tam bir depresif. İnsanın tüylerini diken diken eden bir korku seansı. Anımsattığı şeyler aynen şu şekilde.

    Her canlının bir gün tadacağı ölüm gelip sizi bulmuş ve artık bu dünyada değilsiniz. Ama her nasıl oluyorsa ruhunuz bedeninize dönüyor ama hareket edemiyorsunuz konuşamıyorsunuz sadece sizin bedeninize yapılan işlemleri görüyorsunuz o anların kokusunu alıyorsunuz ama artık bir ölü olduğunuzu biliyorsunuz. Önce sizi yıkıyorlar, daha sonra kefenliyorlar o kefen kokusunu hissediyorsunuz. İşleminiz bittikten sonra sizi nemli rutubetli tahta bir tabutun içine koyuyorlar ve üstünüzü kapatıyorlar. Artık ortalık sessiz ve karanlık. Daha sonra tıkırtılar gelmeye başlıyor bir yere götürüldüğünüzü hissediyorsunuz. Dışarda sevdiklerinizin ağlamalarını duyuyorsunuz. Hareketlenmeye çalışıp ben buradayım beni burdan çıkarın demek istyiorsunuz ama başaramıyorsunuz sesiniz çıkmıyor hareket edemiyorsunuz ordasınız ama değilsiniz. Tam bu sırada olağanüstü birşey oluyor ve tabutunuzun kapağı açılıyor. Evet burda olduğumu ve ölmediğimi anladılar beni çıkarcaklar diyorsunuz. sizi, kefeninizin düğüm yerlerinden tutup, kaldırıp, alttan kavrıyorlar bir sevinç içindesiniz ama oda ne! sizi 2 metrelik bir çukurun içine bırakıyorlar üstünüzü ilk önce tahtalarla örtüp üstünüze toprak atmaya başlıyorlar. Artık alabildiğiniz sadece üstünüzde ki tahta ve üzerinize atılan nemli toprak kokusu. O an anlıyorsunuz herşeyin bittiğini.

    İşte böyle depresif böyle psikopat bir çalışma Deli Arabın Suyu. Kullanmanın aynı Necronomicon u okumak gibi cesaret isteyen bir parfüm.

    Bu sırada notalarınıda aşağıya yazayım
    Tütün
    Amber
    Deri
    Odunsu Akorlar
    Paçuli
    Süet

    Yapanın gerçekten eline sağlık müthiş sanatsal bir iş. İlerleyen zamanlarda bu parfümlerin yanına daha da fazlalarını ekleyeceğinden hiç şüphem yok. Yeni bir yetenek doğuyor...
    Son Düzenleme matrai; 27-05-18, 12:28. Tarafından yapıldı.

  • #2
    Hikaye karanlık kabul ama notalar çok güzel değil mi ya ?

    Yorum


    • #3
      Korku edebiyatına ve filmlerine düşkün, hayatın hep karanlık tarafına çekilen, biraz depresif ve kötümser tabiatlı biriyim. Bu arkadaş tam benim kafadan, tanışmak isterdim. Kokuyu gerçekten merak ettim; Altuğ hocam sen de öyle ballandıra ballandıra anlatıyorsun ki merak etmemek mümkün değil.

      Yorum


      • #4
        Tam bir ölüm rabıtası olmuş...çok ilginç bir konsept parfüm işi için...denemeyi çok isterim.

        Yorum


        • #5
          Tema çok güzel denemek isterdim )

          Yorum


          • #6
            Ölümün karanlık yüzü gösterilmiş..Halbuki inananlar için ölüm bu dünyadan daha güzel bir aleme açılan bir kapıdır

            Yorum


            • #7
              Ölüm, deneyimlemeyene ne kolay ve ne erteletici. Ne korkuyu düşünecek vakit, ne vakte sığan ömür.

              Ciğerlerin bir anda hava almayı reddederek ışık hızında ama bir ömür yavaşlığında nefes almayı durdurması, zamanında bir nefesle içinize çektiğiniz ve bırakamadığınız bir anıya dair, kimbilir belki bir tütün kokusu ağır ve koyu gri, kimbilir dedesinin simsiyah kafuru kokan solgun elleri, belki de genç anılardaki yavuklunun süet deri ceketi.. Önce toprak, ama üstüste bedenlerin gömüldüğü humuslu ve nemli toprak, sonrasında kehribar sarısı upuzun ayrılık amberi.

              Ağır bir hüzne dair, korkutucu ama derinlerde huzurlu. Korku nedir? Birçok yüzlü, hangi yüzüne bakarsan bak, sonu aynı. Çünkü hatırlamak, insana verilen en büyük armağan ve en büyük lanet aynı zamanda. Söz büyü, hatırlamak büyü.. Biri gelmiş geçmiş bu topraktan..

              Necronomicon’dan:
              "bu gizli sayfalar babil yapılmadan önce eski inanışa tapan rahiplere aittir, ve kendi dillerinde yazılmıştır, fakat ben kendi ülkemin altin diline çevirdim ki herkes anlasın. ben bu yazıyı artık olmayan ur'un 7 efsanevi şehri bölgesinde dolaşırken karşılaştım, ve tanrılar arasında zamandan önce olan savaşlarını anlatıyordu.ve rahiplerin gördüğü korku ve çirkinlik burada anlatılıyor, ve onların nedenleri, ve onların doğaları, ve özleri, ve çizgilerin sayıları kutsaldı, ve kelimeler kutsaldı, ve şeytani kişiler için en iyi etkilemeydi.ve doğal olarak o kentin büyücüleri bunları parşömentlere, vazolara, veya havaya yazdılar, ve böylece tanrılar verilen sözün kelimelerini hatırlayabilecekler.

              bu kelimelere kulak verin ve hatırlayın! çünkü hatırlamak en önemli ve en etkili büyüdür, geçmişi hatırlayabilen olmak ve gelecek olan şeyleri hatırlayabilen olmak aynıdır.ve bu yazıyı hazır olmayana göstermeyin, çılgınlık yaratır, insanda ve hayvanda...."
              https://www.fragrantica.com/member/789115/

              https://www.instagram.com/sebnemin_dunyasi/

              Yorum

              İşleniyor...
              X