Tweet
7 Greenwich Avenue, New York…
23 yıl önce...
Soğuk ve rüzgar , şehrin mazgallarından etrafa yayılan karamsar kokuları sürüklüyor. Kar mikropları kırıyor ama hisleri doyuramıyor işte. Mahalle aralarından yükselen dumanlar, kovalamacalar, siren sesleri, derin derin alınıp verilen nefesler kokuyor.
Durmaksızın akan bi’ kan gibi bu şehir. Kokular bu hızla akan bi’ hayata ne kadar müdahale edebilir ki demeyin, eder. Küçücük işe yaramaz bi’ köşeye bile aşık olmanızın sebeplerinden biridir koku.
Bu yaşayan devin içinde doğuyor Aedes de Venustas. Kendi kuralları ve vizyonu olan. Aralanan kapısından dışarıya o kadar özel kokular yayılıyor ki…
Sayesinde New York hatırı sayılır özel, niş kokularla tanışıyor. Omuzlarda gezen kaset çalarları, yüksek belli jeanleri bile etkiliyor. Farklı düşünmenin, farklı hissetmenin meyvesinin hayata adımlarca önden devam edebilme olduğunu biliyor. Sadece özel olana odaklanıyor ve sessiz sakin başarılı oluyor. Bu da günümüze kadar yaşamasının ardındaki geçmişi anlatıyor.
17 sene sonra 2012’de ise kendi adlarını taşıyan ilk eserlerini Bertrand Duchaufour’a emanet edip parfüm dünyasındaki yerlerini alıyorlar.
Benim konuğum ise Atelier Cologne, Etat Libre d’Orange , Frederic Malle, Hermes gibi başarılı markalara koku tasarlayan Ralf Schwieger imzalı Iris Nazarena…
Her nota, her birleşim zihinde farklı olay örgüleri oluşturuyor resmen. Açılışında ki efsane süsen daha ilk mikro saniyelerde huyunu suyunu belli ediyor. Ardıç meyvesiyle birleşmiş bi’ de işi gücü yokmuş gibi. Moulin Rouge ve Drole de Rose’dan sonra kokladığım en dolgun bi’ o kadar da canlı ve kaliteli ruj kokusu sarıyor etrafı. Nude tonlarında öpülesi bi’ dudak… Çok lezzetli.
Eski bi’ Sovyet ajanın içeriye girmesiyle tüm bu erotizm bi’ anda serinlemesi gerekirken daha da ısınıyor. Şaşırtıcı derecede sıcak bi’ deri. Kütüphanede bi’ şeyler araştıran, kimliği yıllarca gizli kalmış yaşlı ve karizmatik bi’ adam düşünün. Bi’ şeyler okuyor, içiyor ve deri pardesüsü şu an moda olabilecek kadar şık. Üzerinde, bi’ gece öncesi bilgi toplamak için birlikte olduğu dönemin ünlü şarkıcısı olan bi’ kadının kokusu. Ruj, makyaj rahiyası deriyle birleşirse geriye nereye doğru hayal kuracaığını şaşıran bi’ zihin bırakıyor bende. (:
Onlar orda takıla dursunlar…
Uçağa binin ve Venedik’te çok elit bi’ otele ışınlanın. Biraz önce oda servisi aranıp bi’ şişe Chateau d’Yquem 1811 istenmiş. Yukarı çıkartıyorsunuz kapı aralık bırakılmış. İçeri girdiğinizde vintage bi’ kanepenin üzerinde salaş şekilde duran kadife şala gözünüz çarpıyor. Balkona açılan kapı açık ve perdeler hafif bi’ esintiyle uçuşuyor. Perdelerin önünde duran sehpanın üzerinde bi’ kadın çantası, yanında 2 boş kadeh ve güller!! O oda da neler dönecek bilmiyorum, tek bildiğim o kadar kaliteli çekingen ve kadife bi’ gül giriyor ki devreye…Parfümün çizgisinde hiçbir oynama yapmıyor. Aksine derilenmiş rujun köşelerini daha da törpüleyip elit bi’ hale sokuyor. Şahane nota geçişi gerçekten.
Hani elleriniz soğur, ısıtmak için birbirine sürtersiniz, bi’ süre fayda etmez ama ağır ağır kan akışının hızlandığını hissedersiniz. Dakikalar boyunca bi’ sıcak bi’ soğuk hava estiren karakterler odunsu dokunuşlar ve şömine önünde ısıtılıp önünüze gelen amberle artık ılınıyor. Çok nadir seçebildim ama alttan seslenen sıcacık amberi tanıdım. Gövdeyi sabitleyen notalar olarak çıkıyorlar ortaya çünkü yukarıdaki profil neredeyse değişmiyor. Değişen şey zihninizdeki sahneler.
Ralf Schwieger makyaj/ruj efektini iyi kotardığını bi’ kez daha tescillemiş. FM – Lipstick Rose’da sinyalleri yollamış zaten.
Örneğine rastlamadığım, tamamen özgün bi’ çalışma Iris Nazarena. Pudralar, rujlar, deriler ekseninde dönen tam anlamıyla çok elegant bi’ parfüm. Süsen o kadar başarılı yedirilmiş ki dominant olmasına rağmen diğer oyunculara verdiği fırsatlar çok cömertçe.
Kalıcılık konusunda tatmin edici güce sahip. Yayılım ilk bir ya da bir buçuk saat oldukça başarılı sonra sessizce teninizde yaşamaya devam ediyor. O nasıl yaşamak ama…
Bünyesinde bi’ çok markanın kokuları harici kendi adını taşıyan 8 koku barındırıyor Aedes de Venustas.
AdV - Eau de Parfum
Iris Nazarena
Cierge de Lune
Copal Azur
Grenadille d' Afrique
Oeillet Bengale
Palissandre d'Or
Pelargonium
Tek deneyebildiğim kokusu bu oldu. Diğerlerini de fırsat buldukça çok tatmak istiyorum.
Brandroom’da 970 TL ye bulunabilir. Onun dışında La Deesse ve Beymen’de de denenebilir.
Elimdeki 2-3 ml e sarılarak yatmaktan başka şansım yok şimdilik. (: Şişesine kavuşabilmek dileğiyle.
Mutlu Pazarlar ve sevgiler herkese.
23 yıl önce...
Soğuk ve rüzgar , şehrin mazgallarından etrafa yayılan karamsar kokuları sürüklüyor. Kar mikropları kırıyor ama hisleri doyuramıyor işte. Mahalle aralarından yükselen dumanlar, kovalamacalar, siren sesleri, derin derin alınıp verilen nefesler kokuyor.
Durmaksızın akan bi’ kan gibi bu şehir. Kokular bu hızla akan bi’ hayata ne kadar müdahale edebilir ki demeyin, eder. Küçücük işe yaramaz bi’ köşeye bile aşık olmanızın sebeplerinden biridir koku.
Bu yaşayan devin içinde doğuyor Aedes de Venustas. Kendi kuralları ve vizyonu olan. Aralanan kapısından dışarıya o kadar özel kokular yayılıyor ki…
Sayesinde New York hatırı sayılır özel, niş kokularla tanışıyor. Omuzlarda gezen kaset çalarları, yüksek belli jeanleri bile etkiliyor. Farklı düşünmenin, farklı hissetmenin meyvesinin hayata adımlarca önden devam edebilme olduğunu biliyor. Sadece özel olana odaklanıyor ve sessiz sakin başarılı oluyor. Bu da günümüze kadar yaşamasının ardındaki geçmişi anlatıyor.
17 sene sonra 2012’de ise kendi adlarını taşıyan ilk eserlerini Bertrand Duchaufour’a emanet edip parfüm dünyasındaki yerlerini alıyorlar.
Benim konuğum ise Atelier Cologne, Etat Libre d’Orange , Frederic Malle, Hermes gibi başarılı markalara koku tasarlayan Ralf Schwieger imzalı Iris Nazarena…
Her nota, her birleşim zihinde farklı olay örgüleri oluşturuyor resmen. Açılışında ki efsane süsen daha ilk mikro saniyelerde huyunu suyunu belli ediyor. Ardıç meyvesiyle birleşmiş bi’ de işi gücü yokmuş gibi. Moulin Rouge ve Drole de Rose’dan sonra kokladığım en dolgun bi’ o kadar da canlı ve kaliteli ruj kokusu sarıyor etrafı. Nude tonlarında öpülesi bi’ dudak… Çok lezzetli.
Eski bi’ Sovyet ajanın içeriye girmesiyle tüm bu erotizm bi’ anda serinlemesi gerekirken daha da ısınıyor. Şaşırtıcı derecede sıcak bi’ deri. Kütüphanede bi’ şeyler araştıran, kimliği yıllarca gizli kalmış yaşlı ve karizmatik bi’ adam düşünün. Bi’ şeyler okuyor, içiyor ve deri pardesüsü şu an moda olabilecek kadar şık. Üzerinde, bi’ gece öncesi bilgi toplamak için birlikte olduğu dönemin ünlü şarkıcısı olan bi’ kadının kokusu. Ruj, makyaj rahiyası deriyle birleşirse geriye nereye doğru hayal kuracaığını şaşıran bi’ zihin bırakıyor bende. (:
Onlar orda takıla dursunlar…
Uçağa binin ve Venedik’te çok elit bi’ otele ışınlanın. Biraz önce oda servisi aranıp bi’ şişe Chateau d’Yquem 1811 istenmiş. Yukarı çıkartıyorsunuz kapı aralık bırakılmış. İçeri girdiğinizde vintage bi’ kanepenin üzerinde salaş şekilde duran kadife şala gözünüz çarpıyor. Balkona açılan kapı açık ve perdeler hafif bi’ esintiyle uçuşuyor. Perdelerin önünde duran sehpanın üzerinde bi’ kadın çantası, yanında 2 boş kadeh ve güller!! O oda da neler dönecek bilmiyorum, tek bildiğim o kadar kaliteli çekingen ve kadife bi’ gül giriyor ki devreye…Parfümün çizgisinde hiçbir oynama yapmıyor. Aksine derilenmiş rujun köşelerini daha da törpüleyip elit bi’ hale sokuyor. Şahane nota geçişi gerçekten.
Hani elleriniz soğur, ısıtmak için birbirine sürtersiniz, bi’ süre fayda etmez ama ağır ağır kan akışının hızlandığını hissedersiniz. Dakikalar boyunca bi’ sıcak bi’ soğuk hava estiren karakterler odunsu dokunuşlar ve şömine önünde ısıtılıp önünüze gelen amberle artık ılınıyor. Çok nadir seçebildim ama alttan seslenen sıcacık amberi tanıdım. Gövdeyi sabitleyen notalar olarak çıkıyorlar ortaya çünkü yukarıdaki profil neredeyse değişmiyor. Değişen şey zihninizdeki sahneler.
Ralf Schwieger makyaj/ruj efektini iyi kotardığını bi’ kez daha tescillemiş. FM – Lipstick Rose’da sinyalleri yollamış zaten.
Örneğine rastlamadığım, tamamen özgün bi’ çalışma Iris Nazarena. Pudralar, rujlar, deriler ekseninde dönen tam anlamıyla çok elegant bi’ parfüm. Süsen o kadar başarılı yedirilmiş ki dominant olmasına rağmen diğer oyunculara verdiği fırsatlar çok cömertçe.
Kalıcılık konusunda tatmin edici güce sahip. Yayılım ilk bir ya da bir buçuk saat oldukça başarılı sonra sessizce teninizde yaşamaya devam ediyor. O nasıl yaşamak ama…
Bünyesinde bi’ çok markanın kokuları harici kendi adını taşıyan 8 koku barındırıyor Aedes de Venustas.
AdV - Eau de Parfum
Iris Nazarena
Cierge de Lune
Copal Azur
Grenadille d' Afrique
Oeillet Bengale
Palissandre d'Or
Pelargonium
Tek deneyebildiğim kokusu bu oldu. Diğerlerini de fırsat buldukça çok tatmak istiyorum.
Brandroom’da 970 TL ye bulunabilir. Onun dışında La Deesse ve Beymen’de de denenebilir.
Elimdeki 2-3 ml e sarılarak yatmaktan başka şansım yok şimdilik. (: Şişesine kavuşabilmek dileğiyle.
Mutlu Pazarlar ve sevgiler herkese.
Cok teşekkürler
Yorum