...
beni izlerken buldum seni
gözlerini
kelimeler olmadan
...
(Sin Palabras)
Radio Tarifa...
Adını, Avrupa'nın Afrika'ya en yakın noktası olan İspanya'nın Endülüs bölgesinin küçük ve şirin sahil kenti Tarifa'dan alan, grup isminin coğrafi konumuna uygun olarak; Flamenko'yu Arap-Endülüs ve Afrika müzikleriyle harmanlayarak, caz ile zenginleştiren, 80'lerin sonuna doğru kurulmuş ve maalesef 2006'da verdikleri son konserle dağılmış olan müzik grubu.
Başta Sin Palabras, Rumba Argelina, La Molinera, Manana ve Ramo Verde olmak üzere benim de sevdiğim bir çok parçasında; İspanyol, Arap ve Afrika'nın folklorik ritimlerini hüzünle-melankoliyle dinlerken birden ritim değişir, hareketlenir, neşelenir sonra yeniden hüzne döner, coğrafya hatta boyut değiştirebilirsiniz. Kaliteli bir müzik sisteminde kulaklarınız notaların kültürel zenginliğine doyar.
...
Cedre, 2005 yılında EDP formunda piyasaya sürülmüş. Arkasındaki burun Serge Lutens'in vazgeçilmezi Christopher Sheldrake.
Radio Tarifa grubunun kulakla yaptırdığı Fas-Tarifa arası geziyi, Cedre burunla yaptırıyor, koklar koklamaz coğrafya değiştiriyorum. Bu kokunun reklamını yapacak olsaydım, şüphesiz Radio Tarifa grubunu kullanırdım. İkisi de benzer kültürel harmandan besleniyor.
Kokumuz tozlu, tatlı ve baharatlı bir sümbülteber ile çok yoğun bir açılış yapıyor. Baharatlar sümbülteberi biraz acı ve biraz da yanık, reçinemsi bir odunsu aura ile sarmalayarak feminen yönünü dengeliyor. Fakat ismindeki 'sedir'e aldanarak çok net bir odunsu beklemeyin. Bu bir Serge kokusu, doğal olarak baharatlar baş rolde. Tarçın, karanfil ve kehribar tatlı ve yumuşak bir şekilde verilmiş. Duman üfletilmemiş arı kovanı gibi; yoğun ve tozlu bir tatlılık.
Yaklaşık 10 dk sonra baharatlar iyice yumuşuyor, sümbülteber sakinleşiyor. Sedir ve amber ağırlıklarını koyuyor. Kurutulmuş erik ve üzüme benzer meyvemsi kokular eşliğinde uysallaşmış baharatlar sahnede kalmaya devam ediyor. En sevdiğim kısmı burası. Cılız da olsa bir hayvansallıktan bahsetmek bile mümkün.
Koku iyice oturunca misk, sedir ve amber ekseninde yumuşak, tatlı ve baharatlı bir odunsuya dönüşüyor. Aslında odunsu bir baharat kokusu desek belki de daha doğru olacak.
Kalıcılık iyi, farkedilirlik ortalama, zamanla tene yaklaşıyor.
Tam bir 'sev ya da nefret et' kokusu olmasa da, genel beğeni ve kör alış için riskli sayılabilir. Baharatlı oryantal kokuları sevenler için denemeye değer olduğunu düşünüyorum.
Yorum