Tweet
Marc-Antoine Barrois - Sektörün yeni Creedi olma yolunda çok ciddi bir şekilde ilerliyor. İlk önce Ganymede gibi bir parfümle sektördeki Aventusgiller familyasının hegomanyasına son verdi ve yeni bir soluk getirdi şimdi Encelade ile Baccarat'ın celladı olacağa benziyor. Sakın yanlış anlaşılmasın nasıl ki Ganymede ile Aventus arasında uzaktan yakından bir bağlantı yoksa aynı şekilde Encelade ile Baccarat arasında hiçbir benzerlik yok. Kendi çizgisinde benzersiz ve farklı bir parfüm. Sektöre yeni bir soluk getirecek son zamanlarda sıkıcı olmaya başlayan parfüm piyasasını dolaylı ve direkt olarak canlandıracak bir pazarlama harikası olarak karşımıza çıkmaya hazır. Tebrikler Marc-Antoine Barrois idolümsün.
Quentin Bisch- Parfüm sektörünün harika çocuğu. Bir çok alaylı parfümörün pabucunu dama yollayan yaptığı işlerle son 2 yılda ismini iyice duyuran ve el attığı her markayı yükseltmesini başarabilen dahi çocuk. Çok uzak olmayan bir gelecekte tıpkı Francis Kurkdjian gibi kendi markasını yaratıp başına geçeceğini düşünüyorum. Böyle bir şey olursa niche parfüm piyasası bir hayli karışır. Yeteneği keşfetme gibi bir durumum ve ileri görüşüm yadsınamaz olacak ki bundan 4 sene önce daha kimse ismini bilmiyorken bangır bangır bağırmıştım ismini forumda. Neyse ki yüzümüzü kara çıkarmadı
Kaynak: http://parfumhobisi.com/forum/ana-fo...-quentin-bisch
Şimdi gelelim Encelade isminin geldiği yere. Encelade aslında Enceladus'un fransızcası. Fransızca okunuşu önsüladi gibi. Her neyse, markanın daha önce çıkartmış olduğu B683, Ganymede gibi parfümlerin gezegen-uydu isimlerini olduğunu biliyoruz. Encelade ismide bu anlamda şaşırtıcı olmadı. Ama parfümü koklayınca ve hikayesini duyunca bu sefer ters köşeye yatmış oluyoruz. Çünkü ismini yine gezegenden alsa da ana konu gezegenin ismini aldığı mitolojik bir varlık.
Enceladus, Gaia ve Uranüsün oğlu. Yani yerküre ile göğün çocuğu. Tanrılara karşı savaşması için yaratılmış 100 kollu bir Gigant. Tanrılarla Gigantların savaşında kimi kaynağa göre savaş esnasında Athenanın mızrağının ona isabet etmesi, kimi kaynağa göre ise Phlegra’dan Sicilya’ya kaçmaya çalışırken Tanrı Zeus tarafından şimşekle vurulmuş. Ama her iki inanışta da sonunda Etna dağının altına hapsedilmiş bir devdir. Her silkenip çıkmaya çalıştığında Etna dağının hareketlenmesine dolayısı ile depremlere neden olmaktadır.
Hikeyeyi ve parfümü tam olarak olarak kavratabilmem için yanardağların özelliklerinden biraz bahsetmem gerekecek. Yanardağlar sebep oldukları lav akıntıları, zehirli gazlar ve kül bulutları ile büyük zararlara neden olur. Ancak bunlar kısa vadeli etkileri. Uzun vadede ise yeryüzünün belki de en verimli tarım alanlarının oluşmasını sağlar. İşte Sicilyada bulunan Etna dağı çevresi bu şekilde verimli toprakların olduğu dağ eteklerinde sık ormanların bulunduğu bir yer. Parfümün pazarlaması da ''Bir yanardağın yanındaki taze bir ormanda''
Evet aslında bu pazarlama sloganı ile parfümü cuk oturtmuşlar. Parfüm net olarak dumansı hatta cayır cayır yanan bir yeşilin üstüne oturtulmuş. Öyle isli dumansılık veya kirlilikten bahsetmiyorum yanlış anlaşılmasın bu bildiğiniz o sıcak lav akıntısı ile buluşup yanan hatta yakan bir yeşillik. Eriyip gidiyor. O sıcak hissiyatı vermiş olduğu ayarsız yeşil dumansılık parfümün can alıcı yeri. Hem bir sıcak tarafı hemde okaliptus vari ferah bir havası var. İlginç bir denge ve bu zamana kadar karşılaşmamış olduğum bir deneyim. Beni bu kadar heyecanladıran bu kadar içine alan bir çalışma uzun zamandır denk gelmiyordu. Aşkımı körükledi dersem yeridir. Mükemmele yakın futuristik bir çalışma ortaya çıkartmışlar.
Kalıcılığı ve farkedilirliği ultra yüksek düzeyde. Sıktığınız yere zamk gibi yapışıyor yapışmakla kalmıyor sürtündüğünüz bir yer varsa oraya da bulaşıyor. Tek hücreli amip gibi kendi kendini bölüp durmadan bir çoğalma paşinde. Bu kadar kalıcılığa ve farkedilirliğe sahip bir kokuya denk gelmek oldukça zor. Adamlar bir şekilde kimyayı baştan tasarlamış gibiler. Kalıcılık ve farkedilirlikte bir aykırılık söz konusu bunu temel parfüm bilimi ile açıklayamıyorsunuz.
Bu parfümün bir cinsiyeti yok. İster kadın ister erkek olsun parfümden keyif almasını seven kim varsa üstünde çok rahatlıkla taşıyabileceği dikkat çeken ve dominant bir etkisi olan bir parfüm olmuş. Geçtiğiniz yerde iz bırakmaz yıkar geçer...
Bu parfüm çok can yakar. Çok kişiyi bu bataklığa sürükler. Cepleri boşaltır son kuruşu harcatır. Çoluk çocuğun rızkını parfümcüye bıraktırır, halk ekmek kuyruğuna sürükler. Kuru ekmeğin yanına soğan kırdırır nihayetinde kendini aldırır. Daha sonrada evden Enceladusun yanına şutlatır. Enceladusla kardeş kardeş yaşatır.
Yorum