Tweet
1986 yılında kurulmuş bir İtalyan markası olan Costume National’ın 2010 yılında piyasaya sürdüğü parfüm Costume National Homme, piyasada parfümseverler tarafından ilgiyle karşılandı, kısa sürede modern klasikler arasında yer almaya başladı.
Ağacımsı-aromatik koku grubunda yer alan parfüm, aynı yıl en iyi İtalyan Parfümü ödülünün sahibi oldu.
Bu ödüllü parfümün arkasındaki burun ise Mugler Alien, Federic Malle’den Portrait of a Lady, Carnal Flower, Vetiver Extraordinaire gibi parfümlerden tanınan “Master Perfumer Dominique Ropion”.
Kokunun açılışı; greyfurt, bergamot ile sivri olmayan, acı-tatlı meyveli-aromatik nüanslara sahip sitruslu meyveler ile buna eşlik eden kakule baharatı ile gerçekleşiyor. Benim kullandıkça farkına vardığım ilginç bir noktaya da değinmem gerekir, bu da açılıştaki meyveli tarafta incir nüanslarına sahip meyveli bir tat…
İNCİRE ÇALAN MEYVELİ BİR TAT
Çizdiği farklı karakterle burunlarda dikkat çeken kokunun bu yönüne odaklanıldığında, çok farklı dokunuşlar keşfetmek mümkün. Kullandıkça ve artık bir süreden sonra da incir parfümleriyle paralel koklamalar yaptıkça farkettiğim bu durumda, bir incirin varlığından kesin bir şekilde bahsetmek tartışılabilir olmakla birlikte en azından açıklanan mevcut koku profilinin veremeyeceği bir incire çalan meyveli bir havaya sahip olduğundan rahatlıkla söz edebilirim. Bu incire çalan meyveli tadın yanında yine koku profilinde yer almayan, kokuda yumuşak geçişler sağlayan aromatik yöne katılan hafif bir ada çayı dokunuşu da hissedebildiğim notalar arasında.
Kokunun ilk bölümünde konumlanan kakule, turunçgillere en yakışan, ferah baharat yorumuna en yatkın baharatlardan biri olarak uyumlu, güzel bir kullanıma sahip. Kakule, kokunun sonraki bölümleri için bir mesaj taşırken, baharatlar yönünden zengin kalp bölümü için uygun bir zemin hazırlayarak aromatik tınılara sahip keyifli bir baharatlı dokunuşuyla kokuda yumuşak bir geçiş sağlıyor.
Parfüm, ağacımsı-aromatik koku grubunda yer alsa da standart bir kullanıcıya bahsedilirken özetlenebilecek tek kelime sanırım “baharatlı bir koku” olurdu. “Ağacımsı-baharatlı” ise benim için kokunun özeti…
YANINA ODUNSULARI ARAYAN KARANFİL
Kakulenin aromatik-baharatlı dokunuşu kalp bölümündeki yine aromatik tınılar taşıyan “Kekik”e kadar uzanıyor ve kekik de bu geçişi adeta futbol sahasındaki 10 numara bir maestro gibi göğsünde yumuşatarak tamamlıyor ve pası sahneye çıkacak olan kokunun en fazla hissedilen notalarından olan iki baharata bırakıyor:
“Karanfil” ve “Tarçın”
Nota geçişleriyle birlikte kokunun gelişimi adeta “Ender gelişen Osasuna atakları” gibi… Umut verici, samimi bir çaba içeren, şık, ender, enderleştikçe değeri artan ve bir bakıma biraz da başkaldırı içeren... Bilen bilir: Ender gelişen Osasuna atakları salt bir futbol betimlemesi değil, bir hayat felsefesidir…
Üst notaların düşüşe geçmesiyle birlikte kendini iyice açığa çıkaran karanfil ve tarçın ile koku net bir şekilde baharatlı koku profilinde zirveye ulaşıyor. Yüksekte gezinen karanfil, etrafında biraz tarçın ve kakule ile dirsek temasından sıyrılan biraz kekik.
Aynı zamanda fazla olmasa da yine tatlı bir yöne sahip parfümde tarçın, kokuya zenginlik katıyor. Kekik kalp bölümünde kokuya kuru, biraz da tozlu bir doku katarak aromatik nüansları yumuşak bir şekilde azaltarak seyrek bir yol izliyor. En fazla hissedilen baharatlardan biri olan karanfil ise yanına odunsuları arayan bir baharat profili çizerek dry-down bölümüne doğru yuvarlanarak bu yönüyle sandala yakınlaşan bir profil çiziyor.
SON BÖLÜMÜN YILDIZI: SANDAL
Son bölümün yıldızı kesinlikle sandal… Ender gelişen Osasuna ataklarını gole ile sonlandıran bir forvetin vereceği mutluluk ve huzuru taşıyan kalitede ve güzellikte. Buradaki sandal, içeriğindeki sandal nedeniyle konuşulan diğer çoğu parfümden daha fazla hissedilebilir ve doyurucu seviyede benim için.
Baz bölümünde orta bölüm kadar olmasa da arkada yine baharatların hissedildiğini söylemek gerek. Özellikle bu noktada karanfil, bağları itibariyle ağacımsı notalar ile uzaktan da olsa akraba olduğundan olsa gerek sandal ile uyumlarıyla kokuda çok güzel yer bulmuşlar. Baz bölümünde de hissedilen karanfil ile bu baharatlı yönün, sandalı özünün aksine daha odunsu nüansı daha koyu ve diri kıldığını düşünüyorum. Sandala çok yakışan gülün de açıklanan notalarda yer almasa da bir dokunuş olarak yer aldığını hissedebiliyorum. Koku profilinde yer alan paçuli ise kokudaki en az hissedilen notalardan; yüksek volume'lü bir kullanımının olmadığı için paçulinin burada kokuya kirlilik katacak ya da herhangi bir şekilde kokunun aura'sını değiştirecek bir etkisinden pek bahsedemeyiz.
Bunların yanında kokuda biraz tatlı bir tadında olduğunu es geçmemek gerek ama bu tatlılık genel olarak karşılaşılan standart bir tatlılık değil, sandalın hafif sütlü-balzamik-tatlımsı noktalarını harekete geçirecek olan alttan alta labdanumdan geliyor olsa gerek; amberimsi bir tatlılık. Bunun içinde, sandala en çok yakışan notalardan bir diğeri olan, parfümlerin açıklanan koku profilinde yer almasa da parfümlerde genellikle az olsa bulunan miskten gelen bir tatlılık da hissedilebiliyor. Sonuç olarak burada baharatlı-odunsu kokuyu biraz dengeleyen, sıradanlıktan uzak bir tatlılığın da yer aldığından bahsetmek yanlış olmaz.
ŞIK BİR TAKIM ELBİSENİN ESTETİĞİ
Baharatların son bölümde düşüşe geçmesiyle birlikte yine alttaki bu baharatların yardımıyla sandal, daha diri bir şekilde, özellikle karanfil ile odunsu tarafı vurgulanarak yukarı taşınıyor; labdanum ve misk ile de kuru-odunsu kurak yöne bir canlılık katarak dengeleyen bir sıradanlıktan uzak miske uzanan amberimsi bir tatlılık ile de çok yönlülük kazanıyor. Buradaki son bölümlerde kirli bir tatlılıktan değil, temiz bir tatlılıktan söz edilebilir.
Koku, son bölümde; sandalın hem odunsu yönünün, hem de biraz sütlü-balzamik-tatlımsı yönünün birlikte bütüncül olarak hissedildiği, bunun için koku molekülleri düzeyinde oynandığını düşündüğüm usta bir koku tasarımcının elinden çıkma harika bir sandal yorumuna ulaşılıyor. Son bölümlerin ilk başlarından özellikle karanfil olmak üzere baharatların verdiği diri, kuru, tok bir şekilde açığa çıkaran sandal, dry-down bölümlerinde yumuşayarak kremsi, temiz bir tatlılık ile takım elbiselerin yumuşak temiz aura'sına doğru eğilen estetik kokusuyla ten kokusuna dönüşüyor ve kumaşlarda biraz da iz bırakarak tenden ayrılıyor...
Yazının sonlarına gelirken parfüm hakkında genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, Costume National diğer tasarımcı markalara göre kullandığı kaliteli hammaddeler ve daha eşsiz kokuları ile dikkat çeken bir marka haline gelmiş, tıpkı Comme des Garçons gibi parfümleri tasarımcı-niş arasında bir yerde konumlandırılmış bir marka.
Costume National Homme ise bu markanın bir klasiği, hatta genel olarak parfüm dünyasındaki modern zamanlardaki bir klasik haline gelmiş bir parfüm. Bu açıdan, parfüm hobisine yeni başlayanların, bu hobi içerisinde yer alanların koklamadan geçmemesi gereken kokulardan. Tam bir fiyat-performans parfümü olan CNH, baharatları, baharat kokularını sevenlere ise şiddetle tavsiye edilir...
Sonbahar-kış mevsimlerine harika uyum sağlayacak baharatlı-ağacımsı bir sıcak koku profiline ve performansa sahip bu parfüm, biraz daha olgun yaşlara, casual-klasik veyahut salt klasik giyime son derece yakışacak bir tarza sahip.
Değinmem gereken bir nokta da gayet beğeni toplayan bir parfüm olsa da tam olarak bir genel beğeni parfümü olmadığı... Bu parfüm hakkında kullanıcı yorumları, geri dönüşlerine bakıldığında en fazla dikkat çeken nokta kokunun belli bir beğenilmeme oranına sahip olduğu ve buna en fazla sebep de karanfilin olduğu. Bu durum, modern tasarımcı parfümlerinde karanfilin çok sık kullanılan bir nota olmadığı için olsa gerek ama ben özellikle bu yüzden ve kokuya biraz nostaljik bir hava verdiği için ve de kişisel olarak sevdiğim bir baharat olduğu için sevdiğimi söylemeliyim. Bunun yanında son bölümde ortaya çıkan sandal yorumu da beni tavlayan en önemli unsurlardan biri.
ENDER GELİŞEN OSASUNA ATAKLARI GİBİ...
Costume National Homme: “Master Perfumer Dominique Ropion” elinden çıkma dikkat çekici baharat kullanımı ve sahip olduğu sandal yorumu ile kaliteli, karakterli, özgün, modern zamanların klasiği; niş olan marka mıdır? Yoksa koku mudur? sorusunu sorduracak kadar değerli bir iş olduğu kadar aynı zamanda tam bir fiyat performans parfümü.
Ender gelişen Osasuna atakları gibi nota geçişleriyle ustaca tasarlanmış; bize umut etmeyi öğreten, ender, bugün tasarımcı piyasasının durumuna baktıkça da enderleşen, enderleştikçe de değerleşen, samimi bir çaba içeren, kelebeklerin kanatlarından yansıyan en yalnız foton kadar güzel bir parfüm.
Yorum