Duyuru

Çökme
Henüz duyuru yok.

Myrrh & Tonka, Jo Malone London

Çökme
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
Yeni Mesajlar

  • Myrrh & Tonka, Jo Malone London

    Click image for larger version  Name:	mt_başlık1.jpg Views:	0 Size:	155.7 KB ID:	194891

    İngiliz markası Jo Malone'un 2016 yılında piyasaya sürdüğü ve markanın kısa zamanda en beğenilen parfümleri arasında yerini yer alan bir parfüm: Myrrh & Tonka.

    Koku tasarımı Mathilde Bijaoui imzalı parfüm, markanın klasik Cologne koleksiyonuna göre daha güçlü kokulara yer verdiği Cologne Intense serisinden çıkan, her zamanki gibi kokusuyla uyum içinde bütünleşen minimalist siyah bir şişeye sahip.

    Jo Malone’un diğer kokuları ve şişesinin verdiği imaj gibi yine minimalist bir koku beklentisi yaratan bu parfüm, açılışını lavanta ile gerçekleştiriyor.

    MODERN, CİNSİYETSİZ BİR LAVANTA

    Lavantanın kullanımı keskin aromatik maskülen tarzda değil, daha yuvarlak ve biraz çiçeksi bir stilde. Buradaki lavanta, oldschool barbershop kokularındaki o eski keskin, sert, klasik maskülen tarzın tersine; Yves Saint Laurent’in modern klasiklerinden olan La Nuit de l'Homme’daki gibi altta tatlı-sıcak notalar üzerinde yükselen modern ve yumuşak bir dokunuşa sahip.

    Oryantal bir parfümde gerçekleşen bu lavantalı açılış, kokunun İngiliz bir parfüm evinden çıktığının mesajını biraz taşırken, bu lavantanın alttaki tatlı-sıcak kokunun üzerinde çiçeksi nüanslar taşıyan tarzdaki modern, yumuşak yoruma sahip olması da üniseks konumlanan bu parfümün hem kadınları hem de erkekleri yakalayacak bir açılış gerçekleştirmesini sağlıyor. Lavantanın diplerinde yer alan sıcak ve tatlı hareketlilik açılışı lüks, çekici ve davetkar kılıyor…

    VE SAHNE MÜR İLE TONKANIN

    Açılışın ardından kokunun kalbine doğru ilerlediğimizde lavantanın aradan çekilmeye başlamasıyla parfüm ismine yakınlaşmaya başlıyor; mür ile tonka fasülyesi kendini iyiden iyiye açığa çıkarıyor. Açılıştaki lavanta düşüyor ve alttan tonka/vanilyanın katkılarıyla tatlı nüansı vurgulanan mür ile koku tatlılaşıyor. Orta bölümde artık hissedilen; balzamik tatlı yönü vurgulu bir mür.

    Tatlı vurgulu mür reçinesine eşlik eden açıklanan notalar arasında yer almasa da küçük baharat dokunuşları kokuya zenginlik katıyor. Belirtilen koku profili içerisinde gözükmede de bu gizemli kokunun zengin dokusunda gezinirken küçük baharatlar burna çarpabiliyor. Kokunun mür yönünde dolaşırken benim burnuma çarpan baharat ise “tarçın” oluyor.


    Kalp bölümündeki mür ve hafif serpiştirilmiş tarçın, kokunun yukarıdaki oryantal çizgisini çiziyor…

    Kokunun dokusunda sıcak kum tepeleri ve uçsuz bucaksız çöller yakalanamasa da en azından kokunun estetik hissiyatında bu manzarayı arayan, izini sürüp yakalamaya çalışan, doğuya ilgi gösteren bir İngiliz'den söz edilebilir.


    Click image for larger version  Name:	mt_başlık2.jpg Views:	0 Size:	222.9 KB ID:	194892


    Kokunun hem mimarisinde hem estetiğinde bahsedilmesi gereken kilit nota ise: Badem.

    BADEM TINILARI TAŞIYAN TONKA

    Kokunun genelindeki en fazla hissedilen notalardan biri olmasa da badem; mür ile badem tınıları taşıyan vanilyaya çalan kokusuyla tonkayı, uyumlu ve yumuşak bir şekilde birbirine bağlıyor. Kokunun kalp ve baz bölümünü bağlayan bu işlevsel rolünün yanında bademin kullanımı; bademsi bir koku yayabilen tonkanın bu yönünü harekete geçirerek tonkaya da bir yorum ekliyor, bu da kokunun aurasını değiştiriyor. Estetik yöne de katkı veren badem, kokuyu fazlasıyla çekici hale getiren gizli kahramanlardan biri olarak yerini alıyor. Makro notalar ele alınarak "Mür ve tonka ile nasıl böyle hoş, çekici bir koku ortaya çıkabiliyor?" diye soruluyorsa, burada bademin mütavazi rolü atlanıp, küçümsenmiş demektir.

    Sonlara doğru koku, giderek artan seviyede tonkanın hakimiyetine giriyor…

    Baz bölümünün ilk zamanlarında, vanilin ile desteklenen, mür gibi tatlı yönü vurgulu vanilyaya çalan bir kumarin bizi karşılıyor. Bu bölümde vanilya ile desteklenmiş bu tatlı karakterde giden tonkada, yukarıda bahsedildiği gibi badem esintilerine rastlanabiliyor. Kalp bölümünde tatlılaşan bu kokunun baz bölümüne geçişi de tatlı, yumuşak bir şekilde gerçekleşiyor, bu son bölümün ilk aşamaları da bu tatlılıkla beliriyor; vanilyanın da desteği ile oryantal çizgi tamamlanıyor.

    Koku hakkındaki yorumumun kısa olmasını, kısa bir şekilde yazmayı ben de isterdim ama tam da bu bölümde; “Baz bölümü de böyleymiş, peki tamam.” deyip sayfayı, ışıkları, geceyi kapatırken kokuda ilginç bir şeyler oluyor; gece biraz daha uzuyor...

    GECE KUŞLARININ TENSEL GÖSTERİŞİ

    Mürün tenden ayrılırken bıraktığı tütsü hissiyatıyla, kokunun genel olarak tamamen tenden ayrılmaya yakın zamanında kokuda bir dumansılık hakim oluyor. Vanilyaya çalan badem tınılı yüksekten giden tonkanın tenden ayrılmak üzereyken düşüşünde alttan giden hafif dumansı bir hava hissediliyor. Baştan sona kadar görece yuvarlak, ışıltılı, kaliteli bir harman izlenimi yaratan koku, tenden ayrılmaya yakın bölümde biraz isli tarzda, dumanlı dokusuyla daha farklı kontrasta bürünerek gizemli, karanlık bir karaktere doğru eğilerek tenden ayrılıyor. Bu en alttaki karanlık çerçevede gayak ağacı tarzında kuru, koyu renkte odunsu ince bir çizgi de yakalanabiliyor… Doğuya uzak düşen bu bazı bölümleriyle birlikte genel olarak bakıldığında, her geceye fazlasıyla yakışacak bir parfüm.


    Kalp bölümüyle genel olarak doğuya ilgisini belli eden, o ruhu biraz da olsa yakalamaya çalışan bir imaj verse de ilk ve dry-down bölümlerinde markanın genel İngiliz tarzını bırakmak istemediği hissedilebiliyor. Bu yönüyle bence, daha değerli olan bir durum söz konusu; olfaktif-politik estetik anlamda tam olarak oryantalist parfüm olmaktan öte bence parfüm, doğunun gizemli, duygusal yönünü klişelerden kaçarak özgün bir İngiliz tarzıyla taşıyor.

    Koku, en son aşamada artık ışıltılı, egzotik ve güzel bir gecenin sonunda kapatılmak üzere olan barın kısmi olarak söndürülen loş ışıkları altında ayrılmak üzere son kadehini deviren birisinin hoş bir ten kokusuna dönüşüyor. Parfümün en son kısmı: Gece kuşlarının tensel gösterişi.


    Click image for larger version  Name:	gece kuşları.jpg Views:	0 Size:	635.9 KB ID:	194893
    (Nighthawks, Edward Hopper, 1942, Yağlıboya - 84,1 cm × 152,4 cm (331 in × 600 in))

    Koku hakkındaki doğrusal yorumlamamın dışında, genel bir değerlendirme tadında madde madde olarak eklemek istediklerim ise şu şekilde:

    *Parfümde markanın minimalist koku politikası yine korunmaya çalışılsa da diğer Jo Malone parfümlerine göre daha derin, sıcak ve biraz daha güçlü. Kokunun üretilme motivasyonunun arkasında ise markanın koku direktörü Celine Roux'un da belirttiği gibi koleksiyonda eksik bir parçanın olduğunun hissedilmesi üzerine bu parçanın bu tarz bir oryantal parfümün olduğunun düşünülmesi.


    *Jo Malone, Intense koleksiyonundan çıkmış güçlü bir imajı olan bir koku olsa da markanın çizgisi, tarzı itibariyle performans konusunda sınırı belli bir parfüm. Bu da performans meraklıları için küçük bir uyarı taşıyan bir küçük not olsun.


    *Bu parfümü çevremde çok kişi kokladı, çok kişiye koklatıldı ve ben şu ana kadar beğenmeyene rastlamadım. Bunlar beğeninin de ötesine giden koku için harika olarak tanımlanan yorumlar, adını çok kez sorduran durumlardı. Bu yüzden, Jo Malone’un bu parfümüyle belli bir kaliteli çizgisini tutturarak genel beğeniyi yakaladığı söylenebilir.

    *Parfüm, koku estetiği itibariyle sonbahar, kış mevsimine çok yakışacak bir profil çiziyor. Genel beğeniye uygun, agresif olmayan bir koku olmasından dolayı kış mevsimi için çok güzel bir iç mekan kokusu olabileceği izlenimi yaratıyor. Myrrh & Tonka, belli bir oranda kendi özgün minimalist tarzını, kalitesini ortaya koyarak genel beğeniyi yakalayan, bu şekilde de çok saldırgan olmadan kendini hissettiren ve iç ısıtan sıcak, lüks, çekici bir oryantal bir parfüm olarak kış mevsimlerinde ofis, kafe, restoran gibi iç mekanlara çok güzel uyum sağlayacaktır. Sonbaharda ise hafif serin havada gerçekleştirilen yürüyüşlere mükemmel bir şekilde eşlik edebilir...

    *Parfümün cinsiyeti konusunda, kişisel düşüncemi geri çekerek söyleyeceklerim; zaten kullanıcı geri dönüşlerinde de gözüken hem erkeklerin hem kadınların kullanırken zevk alacakları üniseks çizgide olduğu yönünde.

    Kişisel estetik tarzıma göre kişisel yorumum ise, feminen bir koku olduğu yönünde. Bu yönüyle de üstümde değil, bir hanımefendinin üstünde duyduğumda memnun olacağım bir koku estetiğine sahip. Bu konuda ilginç olan, beni şaşırtan ise sorduğum hanımefendilerin daha fazla sayıdaki kısmı bu kokuyu çok beğenmelerine rağmen erkek kullanımına daha uygun buldukları yönündeki geri dönüşleri oldu. Bunun üzerine biraz düşününce de sanırım bu, biraz lavantadan, biraz da küçük baharatların burunda, algıda büyümesinden kaynaklı olabilir. Ama benim kullanmayı sevdiğim tarz kokuları referans alan burnuma göre bu parfüm, kesinlikle biraz müstehcen ve yüksek topuklu!

    Yazıya son verirken, bu İngiliz minimalist oryantal parfümün mimarları; koku tasarımcısı
    Mathilde Bijaoui ve Jo Malone'un koku direktörü Celine Roux'a kucak dolusu sevgilerimizi gönderiyoruz...

    Tebrikler hanımlar!

    Click image for larger version  Name:	Mathilde Bijaoui, Celine Roux.jpeg Views:	0 Size:	131.2 KB ID:	194894
    Son Düzenleme Aryan; 13-02-21, 02:46. Tarafından yapıldı.

  • #2
    Bu yazıdan sonra 1 hafta parfüm yorumu yazmam..

    O ne öyle hocam, orta sahadan son saniye üçlüğü gibi..

    Karamba karambita..

    Yorum


    • #3
      "...kokunun üretilme motivasyonunun arkasında ise markanın koku direktörü Celine Roux'un da belirttiği gibi koleksiyonda eksik bir parçanın olduğunun hissedilmesi üzerine bu parçanın bu tarz bir oryantal parfümün olduğunun düşünülmesi..."

      Bahsi geçen motivasyon 'Jo Malone' u da bir tekelin ele geçirmesi ile ortaya çıktı kanaatimce. Nutmeg & Ginger, Wild Fig & Cassis gibi koleksiyonun ilk parçalarının -ki markanın ruhunu iyi yansıtan işlerdi bunlar bana sorarsanız- yenilere(!) yer açmak, daha yüksek performans sergileyen kokular tercih eden, genel trend takipçilerini de müşteri profiline katmak amacıyla piyasadan siliniyor.

      İlkbaharda çıkarılan sınırlı üretim koleksiyonlarını umutla bekleyebiliyorum artık sadece.Onlar arasında benim daha yakın hissettiğim yerel/özgün marka ruhu kendini biraz hissettirebiliyor.

      Myrrh & Tonka yine de bana keyif veren bir iş, orijinal bir kompozisyon olduğunu düşünmesem de seviyorum.



      Yorum


      • #4
        Bu arada forumdan bir Olfactive Journey çıkarılacak olsa hem yazar hem de editör pozisyonlarını üstlenmenizi sağlayacak profesyonel stilinize ayırdınız zaman için teşekkür ederim, keyifle okuyorum.

        Yorum


        • #5
          Orjinal yazı sahibi: teafortwo View Post
          Bu arada forumdan bir Olfactive Journey çıkarılacak olsa hem yazar hem de editör pozisyonlarını üstlenmenizi sağlayacak profesyonel stilinize ayırdınız zaman için teşekkür ederim, keyifle okuyorum.
          Öncelikle nazik yorumunuz ve düşünceniz için çok teşekkür ediyorum, keyifle okumanıza sevindim.

          Sizin yazmış olduğunuz yorumunuz gibi perspektifler, katkılar ile oluşan etkileşimlerle çok daha güzel, keyifli bir platformu paylaşmış oluyoruz. Bunun için de ben size teşekkür ederim.


          "...kokunun üretilme motivasyonunun arkasında ise markanın koku direktörü Celine Roux'un da belirttiği gibi koleksiyonda eksik bir parçanın olduğunun hissedilmesi üzerine bu parçanın bu tarz bir oryantal parfümün olduğunun düşünülmesi..."

          Bahsi geçen motivasyon 'Jo Malone' u da bir tekelin ele geçirmesi ile ortaya çıktı kanaatimce. Nutmeg & Ginger, Wild Fig & Cassis gibi koleksiyonun ilk parçalarının -ki markanın ruhunu iyi yansıtan işlerdi bunlar bana sorarsanız- yenilere(!) yer açmak, daha yüksek performans sergileyen kokular tercih eden, genel trend takipçilerini de müşteri profiline katmak amacıyla piyasadan siliniyor.

          İlkbaharda çıkarılan sınırlı üretim koleksiyonlarını umutla bekleyebiliyorum artık sadece.Onlar arasında benim daha yakın hissettiğim yerel/özgün marka ruhu kendini biraz hissettirebiliyor.

          Myrrh & Tonka yine de bana keyif veren bir iş, orijinal bir kompozisyon olduğunu düşünmesem de seviyorum.
          Jo Malone, agresyon içermeyen, rahat, sakin, minimalist koku estetiği politikasıyla yakaladığı imaj ile kendisini sevdirdi, bir kullanıcı kitlesi yakaladı ve parfüm dünyasında hatıra sayılır bir yer edindi. Bu, politikasıyla da bu koku estetiğine uygun özellikle Uzak Doğu gibi kültürel coğrafyalarda çok iyi satış rakamları yakaladı.

          Bu arada bizim gibi bir Orta Doğu kültürü içerisinde, yüksek performans sergileyen parfümlerden yakınan birisi olan sizi ayrıca tebrik etmek istiyorum

          Genel olarak gözlemlerime göre ülkemizde performansı düşük parfümlerinden dolayı markaya uzak duran kişilerin yıllar sonra yine aynı sebepten ötürü, yani bu sefer de rahat, agresyon içermeyen koku arayışları sebebiyle bu markanın parfümlerine yöneldiklerini gözlemlediğim de oldu.

          Ama altını çizdiğiniz tespitinizde olduğu gibi bir dönüm noktası var ki bu malum markanın Estee Lauder şirketine satılması...

          Her kapitali güdüleyen genişleme, büyüme dinamiği olduğu için bence bu noktada kuşkusuz "Biz daha farklı, daha fazla hangi taleplere cevap verebiliriz? Hangi pazarlara açılabiliriz?" gibi sorular sorulmuştur diye düşünüyorum. Bunun koku politikasında somut adımlarla da hayata geçirilmeye çalışıldığı aşikar. Bu da markanın dediğiniz o yerel/özgün özünden uzaklaşmasını sağlarken, kendi yakaladığı kemik kitlesi ile kurduğu samimi ilişkiyi biraz zedeledi.

          Evet, bunlar hoş değil, onaylanacak durumlar değil; evet ah nerde o eski kokular, ah o eski bayramlar ama bunun Jo Malone'nun ötesinde genel eko-politik yapısal bir sorun, parfüm sektörünün genel bir durumunun bir parçası olarak görüyorum. Guerlain da satıldı, Creed de, Killian Paris de... Onlarda da benzer durumlar yaşandı, yaşanıyor. Mesela geçen günler de ben, benzer düşünceleri Acqua di Parma için düşünüyordum...


          Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Maalesef iyi ya da kötü evrim devam edecek... Çok fazla üzmeyelim kendimizi. Bırakalım da evrilelim bence; her şey düşeceğe yere düşsün.

          Bu yazıdan sonra 1 hafta parfüm yorumu yazmam..

          O ne öyle hocam, orta sahadan son saniye üçlüğü gibi..

          Karamba karambita..
          Teşekkür ederim hocam, sizin google'latan ve gülümseten nevi şahsına münhasır yorumlarınızı severek takip ediyoruz.

          Click image for larger version  Name:	iko2.gif Views:	0 Size:	11.3 KB ID:	195016
          Son Düzenleme Aryan; 13-02-21, 23:33. Tarafından yapıldı.

          Yorum

        İşleniyor...
        X