Tweet
Franck Boclet ne yazık ki niche parfüm sektöründe hakettiği değeri görmeyen daha doğrusu göremeyen markalardan bir tanesi. Marka olarak hazır bahsetmişken de konuyu biraz da ha açayım. Bilgi dağarcığımıza yeni şeyler eklnsin. Franck Boclet, Jacques Fath, İsabey gibi markalar Fransız Panouge firmasının alt markaları. Yani bir anlamda LVMH veya Estee Lauder gibi düşünebilirsiniz. Ama marka sayısı çok fazla değil ve daha çok butik parfümler üretiyor. Şimdi yukarıda bahsetmiştim ya marka hakettiği değeri görmüyor diye ,bunun en büyük nedeni ise sanırım Panouge'un PR ile hemen hemen hiç uğraşmaması. Kendi halinde bir marka gibi davranıyorlar. PR a ayıracakları bütçeyi, yaptıkları parfümlerin içeriğinin daha kaliteli ve daha özgün olması için harcıyorlar gibi görünüyor. Yani bir anlamda PR işini kullanıcılara yaptırıyorlar ki bence uzun vadede de olsa en başarılı olacak yöntem budur. Yoksa ünlülerin tanıtımlarını yaptığı ve bolca şişirilen markaların parfümlerinin bir zaman sonra sabun köpüğü gibi ortadan kaybolmasına hep beraber şahit oluyoruz. Oysa bu durumun tam tersine bazı markaların parfümleri gün geçtikte değeri anlaşılıp sektörde derin izler bırakıyor. İşte bu markalardan bir tanesi de Franck Boclet.
Markanın bu parfüm için kısa notu şu şekilde ''Eğer aşk mükemmel bir suçsa, Dostoyevski romanı günaha ve gizeme duyulan bir davettir.''
Fransız markalarının en sevdiğim geleneksel özelliklerinden birtanesidir. Bir italyan, Amerikan, İngiliz markası gibi ismi sonradan konulan herhangi bir kompozisyona bağlı olmayıp sadece güzel koksun ve çok satılsın diyen markalar değil, kompozisyonu önceden belirlenmiş bir hikayesi ve konusu olan parfümleri üreten markalardır. Sıvılarla yapılmış bir sanattır Fransız parfümleri. Marvel filmleri gibi gişeye oynayan değil Stanley Kubrick gibi sanatını yansıtan ve onu anlamasını isteyen kişilere hitap edendir.
Geçtiğimiz yıl çıkarttığı Nude Collection serisinin Erotic isimli parfümünü daha önce yorumlamıştım. Şimdi benim için bu serinin en iyi parfümü olan Crime için bir inceleme yapalım.
Parfümü ilk sıktığınız anda aldığınız tek koku Doritos mısır cipsi gibi kokan bu da ne diyeceğiniz ve hiç bir parfümde bu zamana kadar karşılaşmadığınız çok değişik ve ilginç bir koku. Burada eğer parfüme biraz şans verirseniz bir sonraki aşamada parfümün nasıl evrildiğine gerçektan çok şaşıracaksanız. Şimdi artık orta notalara geçtik bu noktada sizi ilk karşılayan acımsı bitter çikolata oluyor. Aslında biz buna karşılamak değil kendini açığa çıkartmak diyelim çünkü o ilk açılıştaki Doritos mısır cipsi gibi kokunun notanın kullanım yoğunluğu ve diğer notaların da açılışta bir karambol yaratmasından dolayı çikolata olduğunu anlıyorsunuz. Yalnız bitter çikolata öyle bildiğimiz bitterlerden değilde bu özel üretim içinde %90 kakao olan bitterleden. Bu acı bitter hava tonka ve heliotrope ile denegelenince oldukça dikkat çekici ve hatta sexi bir havaya giriyor. Eroticte ki gibi vamp kırmızı değil daha masum bir bordo diyelim. Ana notalardan biri olan deri burda kendini salt olarak hissettirmiyor daha çok oud ile iç içe girmiş ve yanık kauçuğumsu bir deri kokusu alıyorsunuz. Buradaki deri kullanımı bana en çok Bvlgari Black'i hatırlattı. Parfüm tam olarak ısındığında ve tam anlamıyla oturduğunda gerçekten bu zamana kadar karşılaşmadığınız ve hiçbirşeye benzetemediğiniz bir koku bulutu tanışıyorsunuz. Notaların kullanımı oldukça dengede ve hepsi sanki içiçe geçmiş özgün ve bir o kadar dikkat çekici. Balzamikliği ön planda hafif tozlu bir tatlılıkta içinde bulunduran sıcak bir ten kokusu gibi adeta. Bu sıcaklık hissiyatını veren ise diplerden gelen amberden başkası değil.
Parfüm genel olarak niche kavramının tam içine oturtacağımız kalite hissiyatı yüksek, sentetikliği olmayan ve özgünlük bakımından kesinlikle eşsiz. Öyle alayım günlük fısır fısır kullanayım herkes beğensin övgü alsın diyeceğiniz türden bir parfüm de değil. Parfüm tanımını sanat olarak gören ve iletilmek istenen mesajı almak isteyen, kompozisyon aşıklarının alıp kullanacağı tarzda bir parfüm.
Franck Boclet Önünde ceketimin düğmesini ilikleyip şapkamı çıkartıp saygıyla eğiliyorum. Artık favori markalarımın en tepesindesin. Hele bir de Just adını verdiğin parfümün var ki onu da bir sonraki yazıya bırakalım.
Teşekkürler inceleme için hocam 
Yorum