Nishane'nin o ilk serisindeki parfümleri seven onlara özlem duyan bir kesim var bu müjdeli haberi o zaman onlara verelim.
Nishaneyi o ilk koleksiyondaki çizgisiden uzaklaştı artık marketinge oynuyor diye eleştirenler vardı. İşte Nishane Unutamam ile o kitlenin gönlünü almaya geliyor. Oldukça farklı tarz ve indie çalışma olarak adlandırabileceğim bir yapıda Unutamam. En son yazacağımı baştan yazayım Medea connoisseur cantona8 Makedon size güzel haberler var.
Bildiğiniz gibi biz parfümseverleri ilk olarak Afrika Olifant, Munegu, Sultan Vetiver, Patchouli Koza gibi farklı stili ile kendine bağlamıştı Nishane. Daha sonradan Fan Your Flames, Hundred Silent Ways, Hacivat gibi daha piyasaya ve genel beğeniye uygun kokularla devam etti yoluna. Ama piyasa gereği de bunu yapmak zorundaydı. Sonuçta o ilk seri hepimizin gözünde farklı bir yeri olsa da o tarz işleri seven, benimseyen kitle ne yazık ki belli bir oranda kalıyordu. Bizim tarafımızdan her ne kadar beğenilen ve övülen parfümler olsa da bu acımasız piyasanın içinde yeterli oranda satış rakamlarına ulaşamıyordu. Sonuçta bu sektörde kalıcı olmak istiyorsanız piyasanın beklentilerine karşılık vermeniz gerekiyordu ve Nishane de bunu yaptı. Ama en nihayetinde 6 parfümden oluşan No Boundaries konseptine Experimental Line adını verdiği serisinin ilk parfümü. O ilk indie kimliğinden bir parfümü bizlerle buluşturup sizleri unutmadım diye mesajını iletmiş oldu. Hemde bence koleksiyonun eksik parçası olan aromatik bir fujer ile. İlerleyen zamanlarda bu seriye devamınında geleceğini belirteyim. Hemde bu tarz parfümler sevenlerin heyecanını arttıracak parfümörlerle diyerek gelecek adına bir ipucu da vereyim
Unutamam ismininin geldiği yer her ne kadar parfümörü Miguel Matos'un Ebru Gündeş hayranlığından ve en sevdiği şarkısınında Sezen Aksu imzalı Unutamam şarkısı olması olarak açıklansa da ben sanki burada subliminal bir mesaj algılıyorum. O eski Nishane serisine olan bir gönderme gibi.
İndie sevenler ne bekler? Biraz aykırı farklı ve derin bir iş biraz da kirli ve animalik bir parfüm. İşte unutamam da bunu tam anlamıyla yansıtmış ve bizi indie benzeri bir çalışma gibi karşılamış.
Şimdi Unutamam'a yakından bakalım
Açılışı keskin bir nane ve lavanta işbirliği ile yapıyor. Ona eşlik eden aromatik otlarla oldukça maskülen ve eski tarz bir açılış. Hani o 80 ler sonlarında çıkan Chanel Antaeus, Azzaro PH, YSL Kouros gibi devlere bir selam çakıyor ve yoluna devam ediyor. Orta notalarda Karanfil ve kekik müthiş farklı bir hava katmış parfüme alttan altada Castoreumdan gelen hayvansallık burnunuzu yalamaya başlıyor. Bu kısımda parfüm tam bir aromatik fujere dönüşüyor. Erkeksiliğin dibini sıyırıyor. Alt notalara geldiğimizde meşeyosununa eşlik eden amber ve paçuli ile farklı bir iz bırakarak tenden ayrılıyor. Parfüm öyle bir dengede ki ne çok eski ne çok ferah ne de çok hayvansal. Tam olması gerektiği gibi sürekli sivrilen bir tarafı var baştan sona keskin ama kendi içerisinde bir o kadar dengeli. Ben bu tarz parfümleri severek kullanıyorum ama belirtmeliyim ki kullanımı her kesim tarafından kolay olacak bir parfüm değil.
Unutamam net olarak serinin en aykırı en ilginç işi olmuş. Seven çok sever sevmeyen ise saygı duyar.
Şunuda yazmadan edemeyeceğim. Parfüm bana Slumberhouse tarzını hatırlattı gerek sıvı rengi gerek sıvının yoğunluğu gereksede tarz bakımından. Trendleri umursamayan satış kaygısı olmayan hitap ettiği kitleyi kendine bağlayacak ve sevdirecek bir çalışma. Burada forum mesajı aldı
Kalıcılığı oldukça başarılı farkedilirliği ise çok bağırmayan cinsten ama tenede çok yakın olduğunu söyleyemem. Zaten bu tarz parfümlerin bağırması çok yerinde olmuyor. Kullanıcısını mutlu etmeye yönelik çalışma olduğundan bileklerinizden burnunuza hareket ettikçe ulaşacak koku farkedilirlik açısından yeterli olacaktır.
Yakın zamanda satışa sunulacak parfüm, belki en fazla satan parfümü olmayacak nishanenin, ama parfümseverler arasında çok ses getireceği su getirmez bir gerçek.
Yorum