Debenhams

[anigemini]

Zaman zaman burdan indirimler vs ile bir kaç parfüm bulup alsam da genel olarak elemanları çok cüretkar ve terbiyesiz. Başınıza üşüşüp herhangi bir şey test ederken size fırsat vermemekle beraber, kaba saba sorular yöneltmekten de geri durmuyorlar. Davranışlar nefret dolu, azarlar tarzda. Hayatımda hiç bir yerde böyle bi muamele görmedim. Online olarak şikayet doldurayım dedim ama muhatap bulamadım. Bundan sonra bedava dağıtıyorum deseler gidip almam.

[cornelius]

1-2 kez Cevahir'de mağazalarından alışveriş yapmıştım. İndirimlerine hiç denk gelmemekle beraber, üşüşme olayına katılıyorum ama o durum çoğu zincirde var gibi. Sevil'e sadece bu yüzden hiç girmiyorum mesela. Ters bir duruma maruz kalmanıza üzüldüm. Ben de uğramayayım, görünen o ki bir kaybım olmayacak.

[anigemini]

Son ziyaretimde Tom Ford standının başındaki kız bana ard arda 3-4 kere ne baktığımı sinirli ve sürekli bir şekilde sordu. Ben de parfümleri sadece kapaklarından koklayarak hoşlandığım bir şey olursa test edebileceğimi söyledim, zaten bir çoğunu biliyorum. Bu sefer benden önce standa gelip şişelerin etiketlerini yana bakar şekilde koyan müşterilerin koyduğu şişeleri düzeltirken diplerini cam rafa özellikle çat çat diye vurarak beni ve yanımdaki kız arkadaşımı rahatsız etti. Ayrıca biz konuşurken de dik dik yüzümüze bakarak orada istenmediğimiz izlenimini verdi. Başka bir standa geçtiğimizde ise oradaki arkadaş halihazırda baktığı 2 müşterisini bırakarak ne baktığımı ne aradığımı sormaya başladı. Belirli bir şey aramadığımı söyleyip bir şişeyi elime aldığımda. Yalnız o elinizdekinin içinde şu aromadan var siz başka bir şey aradığınızı söylemiştiniz diye beni uyardı. Kimbilir ne algıladı gerçekten bilemiyorum. Bu sırada ilgilendiği müşteriler dönüp bizi seyrederek kendisini bekliyorlardı. Bizi savuşturunca geri dönüp onlarla ilgilenmeye devam etti. Umarım satmıştır. Umarım değmiştir o çat pat İngilizcesiyle 2 ecnebi oradan alışveriş yapacak diye kendi insanlarına köpek çektiklerine. Sevil'dekiler falan da yapıyor ama Debenhamsdakiler gerçekten yamyam.

[cornelius]

Son ziyaretimde Tom Ford standının başındaki kız bana ard arda 3-4 kere ne baktığımı sinirli ve sürekli bir şekilde sordu. Ben de parfümleri sadece kapaklarından koklayarak hoşlandığım bir şey olursa test edebileceğimi söyledim, zaten bir çoğunu biliyorum. Bu sefer benden önce standa gelip şişelerin etiketlerini yana bakar şekilde koyan müşterilerin koyduğu şişeleri düzeltirken diplerini cam rafa özellikle çat çat diye vurarak beni ve yanımdaki kız arkadaşımı rahatsız etti. Ayrıca biz konuşurken de dik dik yüzümüze bakarak orada istenmediğimiz izlenimini verdi. Başka bir standa geçtiğimizde ise oradaki arkadaş halihazırda baktığı 2 müşterisini bırakarak ne baktığımı ne aradığımı sormaya başladı. Belirli bir şey aramadığımı söyleyip bir şişeyi elime aldığımda. Yalnız o elinizdekinin içinde şu aromadan var siz başka bir şey aradığınızı söylemiştiniz diye beni uyardı. Kimbilir ne algıladı gerçekten bilemiyorum. Bu sırada ilgilendiği müşteriler dönüp bizi seyrederek kendisini bekliyorlardı. Bizi savuşturunca geri dönüp onlarla ilgilenmeye devam etti. Umarım satmıştır. Umarım değmiştir o çat pat İngilizcesiyle 2 ecnebi oradan alışveriş yapacak diye kendi insanlarına köpek çektiklerine. Sevil'dekiler falan da yapıyor ama Debenhamsdakiler gerçekten yamyam.

Büyük mağazaların yalandan satış eğitimi yapana kadar müşteri ilişkilerini birebir takip etmesi, gerekirse ayda birkaç defa müşteri olarak gözlemci göndermesi gerektiğini düşünüyorum. Kaldı ki parfüm, daha ince, kibar bir ürün. Tekrar geçmiş olsun.

[NeroBianco]

Hangi debenhams bu gidip bi ziyaret ediyim. Severim bu tiplerle uğraşmayı

[promesta]

Aklıma Kızılay AVM Tekin Acar'da yaşadığım bir anı geldi:

p: promesta
a: andaval tezgahtar

p - marhabalar dior homme parfüm var mı acaba?
a - tabee ki, daha önce kokladınız mı?
p - hayır koklamadım denemek istiyorum.
a - buyrun (tezgahtan dior homme intense çıkarır)
p - yalnız bu dior homme intense, ben dior homme parfüm demiştim.
a - (tiksinti ve sinir ile bana bakarak) bu zaten parfüm kıvamında bilmiyorsunuz sanırım!!
p - (sineye çekerek) peki teşekkür ederim. Varsa birde Noir femme denemek istiyorum.
a - Yalnız o bayan kokusu.
p - fark etmez, ben bayan erkek diye ayırmıyorum kokuları.
a - yalnız anlamadınız galiba o bayan kokusu, onun erkeği Noir Extreme (!!!!)

sonrasında bir daha hiç uğramamak üzere mağaza terk edilir...

[Optuna]

[Optuna]

debenhams cevahirde ben de bir problem yasamistim geza parfümleri ile alakali olarak. yaptigi işe saygı duymayan, ogrenme kaygısı tasımayan insanlar hic cekilmiyor gercekten. Yanlis bildigini soylediginde surat ifadeleri standart hale geliyor, tamam haklısın desen yanlisa devam edecekler.. Donanımsız olabilirsiniz fakat iyi niyetli olun biraz kardesim, bu insanlar sayesinde bu tripleri atabiliyorsunuz, cok ayip.

[misk]

Sanırım bu bütün Debenhamslara özgü bir durum. İngiltere'deki şubelerinde de satış danışmanları sürekli göz ucuyla sizi izler, rahat rahat parfümleri deneyemezsiniz.

[Hattab.]

Parfümden anlamayan,parfüm sevgisinden yoksun olan çalışanlar yüzünden oluyor bunlar bir kere denediysen onu almak zorundasın diye düşünüyorlar heralde gittiğim çoğu yerde çalışanıyla olsun müdürüyle olsun çok keyifli sohbet ettiğimi biliyorum gittiğim yerlerde forum hakkında bilgiler verip neler yaptıklarımızdan söz ediyorum parfümü sadece satması gereken bir obje olarak görmeyen insanlar beni gayet keyifli bir şekilde dinliyorlar.

[alfie]

Debenhams'da ben de bir gün ürünleri incelerken, bir satış görevlisi yardımcı olmamı ister misiniz demişti. Ben de ürünleri inceliyorum, teşekkür ederim dedim. Hatun markadan mı gelmiştiniz dedi, yok normal müşteriyim demiştim.

Bu arada Ati Airport'a çalışan bi arkadaşım, müşterilere karşı çok taciz var, neden yapıyorsunuz dediğimde, yukarıdan büyük baskı var, sat-sat baskısı. Debenhams bilmiyorum ama benzer baskı olabilir.

[Minty]

Satışın müşteriyi daraltarak yapılamayacağını bir öğrenebilseler şu firmalar. Ekibin satış teknikleri eğitimine biraz para harcasalar mesela.. Bir kokuyu koklarken başımızda dikilip bize bakan bir çift göz istemiyoruz!!
Ya da almayınca surat eden bir satış görevlisi..

[Minty]

Donanımsız, yaptığı işten zerre kadar haberi olmayan satış görevlilerini bir yana bırakıyorum, maalesef ülke gerçeği, ancak konu saygısızlık boyutuna geliyorsa ben artık şikayet etmeye karar verdim ve bunu birkaç hafta önce bir kez yaptım ve ciddi dönüşler aldım.

Kozyatağı Carrefour'dan yüklü bir mutfak alışverişi yaptım. Aldıklarımın içinde cam kavanozlar, cam şişeler, taşırken birbirine çarparak kırılması muhtemelen birçok şey bir aradaydı. Ben de aldığım kavanoz ve şişeleri çift kat Carrefour poşetlerine sararak poşetledim.

Ancak kasadaki dünya sevimlisi hanımefendi, diğer müşterilerin de yanında, bana sert bir ses tonuyla, "hanımefendi lütfen ihtiyacımız kadar poşet alalım, çok poşet aldınız" diye çıkıştı. Tarzı, söyleyişi çok çirkindi.

Ben de kendisine önce saygılı olmasını ve sonra da naylon poşet kolleksiyonu yapmadığımı, aldıklarım kırılmasın diye poşetleri fazladan kullandığımı söyledim, ama konuyu devam ettirip şu an hatırlayamadığım başka şeyler de söyledi. Ben de yaka kartından ismini aldım, Carrefour'dan çıkar çıkmaz (akşam saat 10'a yaklaşıyordu) Carrefour müşteri hizmetlerini aradım.

Hemen bir muhatap çıktı karşıma, yaşananı anlattım, beni güzelce dinledi ve gayet nazik bir dille kurumumuz adına özür dileriz, konuyla ilgili aksiyon alacağız ve sizi bilgilendireceğiz dedi. Görevliye, kimseyi ekmeğinden etmek istemediğimi, ancak kasiyerin uyarılmasını talep ettiğimi özellikle ilettim.

Ertesi gün, Carrefour Müşteri Hizmetleri departmanından bir yetkili beni geri aradı! Tekrar özür diledi ve bu şikayeti yaptığım için teşekkür etti, eğer siz müşterilerimiz olarak yaşadıklarınızı bildirmezseniz biz de önlem alamayız dedi. Yönetim olarak kasiyerin uyarı almasına karar verildiğini söyledi.

Bir sonraki gün, bu sefer Kozyatağı Carrefour süpermarketin müdürü aradı! O da özür diledi, çalışana uyarı verildiğini, tüm çalışanlar ve kasiyerler ile toplantı yapıldığını ve uyarıldıklarını ve bir şikayetim olması durumunda mutlaka müşteri hizmetlerine tekrar bildirmemi rica etti.

İlgili ve ciddi yaklaşımlarından ötürü gerçekten takdir ettim kurum olarak..

Yaşadıklarımızı büyük küçük demeden müşteri hizmetlerine şikayet etmek konusunda artık daha motiveyim, her kurum Carrefour gibi durumu ciddiyetle ele alır mı bilmiyorum ama denemeye değer..

[matrai]

Bu geri dönüşü her kurumsal firmadan almak mümkün değil özellikle yerel firmalardan... Avrupa kökenli ve müşteri odaklı firmalar bu şikayetlere çok fazla önem veriyor.

[Minty]

Haklısın Matrai, yabancı ve kurumsal firmalar konuya daha farklı yaklaşıyor bu kesin. Ama burada bir avuç bilinçli insanlar olarak, bu tarz olaylarla karşılaştığımızda, bu ülke, bu insanlar nasıl olsa değişmez demeyip, biraz vakit ayırmamız, sorumluluk almamız lazım diye düşünüyorum, işe yarar mı? belki.. ama denemeye değer..

[matrai]

Kesinlikle uğraşmadan bir yere varılmıyor

[misk]

Türkiye'de ne yazık ki müşteriye reva görülen müşteri hizmetleri anlayışı o kadar kötü ki ve biz bunu o kadar kanıksamışız ki olması gereken olduğunda şaşırıyoruz. Ben bir ürün satın alıyorsam bunun için ödediğim fiyat bütün bu hizmetleri de kapsıyor aslında. O nedenle ürünle ya da satın alma süreciyle ilgili bir sorun yaşadığımda firmanın bunu en kısa sürede çözüme kavuşturup geri bildirimde bulunması gerek. Tüketici hakları anlamında cidden almamız gerek çok yol var. Ama bunun için de yukarıda da bahsedildiği gibi önce tüketici olarak bizim bu hakların neler olduğunu bilmemiz ve bunlara sahip çıkmamız gerekiyor.

[anigemini]

Ülkemizde genel olarak davranış şekli, 70 milyon insan var biri giderse ötekini yakalarım. Hepsini bi kere tutsam kardır. İkinci turu dönmeye zaten ömrüm yetişmez. Kesemi doldurur kaçarım. Dükkanı kapar başka açarım. İsim değiştiririm veya başka mecraya kayarım. Mado'dan aynı sebeple soğumuştum mesela ama 30 yıldır alışveriş yaptığım mahallemdeki fırınım bile bana bozuk pasta satarken gocunmuyor. Aynı pastadan 4-5 adet varken seçilerek bayat olanı veriliyor. Fiyatlar zaten euro bazında. Anneler gününde başka bir yere kahvaltıya gidiyoruz o güne özel 10 lira zam var. Üstüne garsonlardan hizmet almak mümkün değil, istediğin şeyi yemek bittikten sonra alabiliyorsun. Midpoint'e gidip fish&chips sipariş ediyorum gelen tabakta patates kızartması yok. Patatesi nerde bunun diye sorduğunda garson bu yemekte patates var mıydı diyor. Yemeğin ismi bu zaten. Bu örnekler uzar gider. Uluslarası firmalar da bizim piyasamıza girdiginde buna ayak uyduruyor. En güzel örneği Vodafone ve Apple'dır yaşayanlar bilir. Hepsiyle bireysel olarak uğraşmaya vaktim ve sabrım yok tabiki. Bazı şeylerin değişeceğine de fazla inanmıyorum zaten. Kendimizi kazıklatmayalım yeter. Çünkü ne yazık ki herkesin bildiği üzere bizde her şey göstermelik. Suçlu da hep bir başkası.