Tweet
Caron, 1904 yılında Paris’te Ernest Léon René Lucien Daltroff tarafından kurulan bir Fransız parfüm evidir.
Ernest Daltroff, aslen Rusya'dan gelen üst orta sınıf bir ailede doğdu. Zarif bir kadın olan annesi Ida-Caroline Bing, yatmadan önce oğlunun kulaklarının arkasına parfümünden bir damla koyardı. İlerleyen yıllarda ise Bay Ernest Daltroff, annesinin en sevdiği kokuyu sürerken gösterdiği zarif hareketler ve kokularından gelen bir rüyayla mest olmuş genç bir adamdı.
O yıllar, kadınların yoğun ve güçlü kokular kullanmalarının hoş karşılanmadığı yıllardı ve annesi kokuları zarif bir şekilde çizgi halinde ensesine veya kulak arkalarına sürerdi. Özgür ruhlu Ernest, kadınların bu estetiğe olduğundan daha fazlasıyla layık olduğunu düşünüyor, aynı zamanda kadınların onun kendi koku karışımlarından söz edeceği hayaliyle büyük bir parfüm yaratıcısı olmayı arzuluyordu.
Ernest, aynı zamanda daha bir çok zamanında ötesinde düşüncelere sahipti. Bunlardan biri de erkeklerin kolonya veya lavanta kokularından öte parfüm kullanması gerektiğine inanmasıydı.
Ernest, ileride bir çok öncü, cesur, güçlü kadın ve erkek parfümlerine imza atacaktı...
1902'de Ernest, kardeşi Raoul ile birlikte Paris'te Rue Rossini'de bulunan Maison Emilia adında bir tuhafiye-parfüm mağazası satın aldı. Eski sahibi Anne-Marie Caron'dan sonra kurduğu yeni parfüm butiğini yeniden adlandırdı.
Kurduğu parfüm evi için hatırlanması kolay olan kısa bir isim seçen Ernest, iki sene sonra Felicie Wanpouille ile Paris’te tanıştılar ve kısa sürede iş ortağı olurlar. Sanat danışmanı olarak işe alınan Felicie, Ernest'in bir iş arkadaşı ve daha da önemlisi gerçek “ilham perisi” oldu.
İKİ ÖZGÜR RUH
Bu iki özgür ve bağımsız ruh, iki farklı ama birbirini harika tamamlayan karakter, cüretkar bir vizyonla bir araya geldi. Bu birlikteliğin kıvılcımları, patlamaya hazır bir marka olan Caron altında cereyan etti.
Daltroff kokuları, Wanpouille şişeleri tasarlayıp yarattı…
Wanpouille ile Daltroff’un arasında gizemli bir aşk ilişkisi olduğu en fazla söylenegelen magazinsel bir konu olmakla birlikte, kabul edilebilecek tek bir gerçek varsa o da her ne olursa olsun başarılı bir iş ortağı, meslektaş olduklarıydı. Parfüm dünyasına bir çok değerli, ikonik parfümler kazandırdılar.
1911'de "meyveli çiçeksi" koku olan Narcisse Noir ile Caron, öncü ve ciddi bir adım attı.
Ardından 1916'da dönemin askerlerinin moralini yükseltmek için N'Aimez Que Moi (Benden Başka Kimseyi Sevme) adında ve "unutma beni" mesajıyla bir aşk parfümü çıktı. Bu koku, aynı zamanda Felicia ile Ernest arasındaki sevginin gizli bir ifadesini fısıldıyordu...
ZAMANIN RUHU KOKULAR
Üç yıl sonra ikonik Tabac Blond (1919) geldi. Bu, o dönem gelenekleri aşan, toplum içinde sigara içmekten çekinmeyen, masalarda dans etmekten korkmayan yeni nesil kadın imajı için tasarlanmış çığır açan bir parfümdü.
1923 gibi erken bir tarihte Amerikan pazarına giren Caron kokuları, zamanın ruhunu çok iyi yansıtıyordu ve Amerika’da da Avrupa’daki kadar karşılık buldu, sevildi.
O dönem, 1923 yılında Californialı milyarder basın kralı William Randolph Hearst 1923’te Caron’dan banyosunda kullandığı şampanya gibi tatlı, köpük köpük kokan bir parfüm ister. Bunun üzerine Ernest ile Morsetti, Bain de Champagne (Şampanya Banyosu) ismi verilen parfümü tasarlıyorlar.
1927’de ise Bellodgia ile karanfilin en güzel ifadelerinden biri olarak kabul edilen baharatlı çiçeksi kokularını piyasaya sürdüler.
Caron, 1932 yılında ilk kadın pilotların ortaya çıkmasıyla birlikte En Avion ismli kokusunu en çılgın hayallere inanacak kadar hırslı kadınlara adadı. Oryantal vurgularla baharatlı bir çiçek kokusu ile o zamanların gündemdeki pilot kadınların destansı ruhlarını yansıtmak istenmişti.
1933 yılında ise sporu ve hızı keşfeden kadınların yeni yaşam tarzını yansıtan hafif ve dinamik bir koku yaratıldı… Bu 1930’ların modern kadınlığını temsil eden parfüm Fleurs de Rocaille idi.
ERKEKLERE PAZARLANAN İLK PARFÜM
1934 yılına gelindiğinde, erkeklerin daha çok kolonya veya İngiliz lavantası kullandığı bir dönemde, bir erkeğin her zaman bir parfüm kullanması gerektiğine inanan Ernest Daltroff, cesur bir hamle ile erkekler için bir koku olan Pour un homme de Caron'u piyasaya sürdü.
Bu cesur hamle ise erkek parfümleri arasında bir klasik olan ikonik Pour un Homme’a parfüm tarihin içerisinde bir statü kazandırdı: “Erkeklere pazarlanan ilk parfüm.”
“MOUSSE DE SAXE” AKORU
Ernest Daltroff, geleneksel çiçek kokuları üretme konusunda tutkulu bir deneyciydi. Sentetik koku moleküllerini, nadir bulunan ham maddeler ile birlikte kullandı ve gül, yasemin esanslarını fenoller veya terpineol ile birleştirmekten çekinmedi.
Dönemin Caron kokuları aynı parfümör tasarından tasarlanan çok çeşitli parfümler olsalar da Ernest'in tasarladığı bu eski parfümlerin çoğu sardunya, meyan kökü (anason ile oluşturulmuş), isobutyl quinoline (deri notaları), ionone ve vanilinden (sentezlenmiş vanilya) oluşan ortak bir akor içeriyordu. Bu akor yeşil, yosunlu, derin ve taze canlandırıcı vurgulu yanı nedeniyle "Mousse de Saxe" adını almıştı. Bunun yanında akor, çok karakteristik olan "animalic" karakterli bir misk ve deri arka planına da sahipti.
Özellikle Nuit de Noël (Caron - 1922) için bu akor çok alışılmadık bir şekilde kompozisyonda hem kalp hem de alt notalara dahil edilerek ciddi oranda kullanıldı.
Bu akor ile yakalanan çizgi, eski Caron kokularına alttan hafif karanlık etki veren şeydi...
Ernest Daltroff, Caron'un imajını şekillendirmeye çalıştı, zengin bir orijinal koku mirası bıraktı, ama aynı zamanda birçok parfümeri etkiledi.
KIRILMA NOKTASI: II. DÜNYA SAVAŞI
1939'da antisemitizmin yükselişi ve Nazi işgali, Fransa’yı terk etmek zorunda kalan Ernest’in Amerika Birleşik Devletleri'ne sığınmasına yol açtı ve 1940 başlarında Manhattan'a geldi, Ellis Adası'na kaydoldu. Félicie, 1962 yılına kadar Daltroff tarafından eğitilmiş bir parfümcü olan Michel Morsetti ile Fransa’da evin yönetimini devraldı. Ernest Daltroff ise bir daha Avrupa'ya dönmedi ve 3 Şubat 1941'de New York'ta hayata gözlerini yumdu.
Savaş sonrası dönemde Caron’u Felicite, kocası "Jean Bergaud" ve Daltroff tarafından eğitilmiş parfümcü "Michel Morsetti" ile birlikte yönetiyordu.
İkinci Dünya Savaşı sonrası (1941 ile 1965 yılları arasında) markanın burnu olan Morsetti ile çalışmaya başlayan marka, 1954 yılında yeni patlayıcı bir baharatlı oryantal parfüm yarattı: Poivre. Artık Caron’un parfüm şişelerinin üretimi bazen Baccarat veya Daum gibi atölyelere emanet edilmeye başlanmıştı…
Félicité Wanpouille, 1962'de emekli olduğunda şirket Revillon Frères tarafından satın alındı . Bu dönemde marka pazarda geri planda kalsa da bir çok fazla satın alma teklifi aldı; Virginia'nın 80.000 hisse satın alma teklifine rağmen Fransızların elinde kaldı. 1979 yılında Jean Patou'dan gelen yönetici Henri Bertrand, markanın özgün değerlerine geri dönülmesini dileyerek bunu için Avenue Montaigne'de bir butik açtı.
Caron’un diğer tasarladığı parfümleri ve çalıştığı parfümörler ise: Gérard Lefort 1970'de Infini ve 1980'de Eau de Caron, 1976'da Yatagan için Vincent Marcello, 1981'de Nocturnes için Roger Pellegrino , 1990'da Parfum sacré için Jean Pierre Béthouard ve 1996'da Aimez-Moi için Dominique Ropion…
Özellikle bu parfümler arasında adını bir Türk kılıcından alan Yatagan (1978), karakteristik kokusuyla markanın en dikkat çekici parfümleri arasında yerini aldı. Luca Turin'in 5 yıldız verdiği parfümler arasında yer alan Yatagan, aynı zamanda Turin'in "Top 10 male perfumes for women" listesinde de kendine yer buldu.
1998'de Richard Fraysse, Caron'un burnu oldu ve 2000'de L'Anarchiste ve Lady Caron, 2004'te Tubereuse parfümlerinin kokularını tasarladı. (Küçük bir bilgi; Richard, Lanvin için ikonik Arpege de dahil olmak üzere bir çok kokunun yaratıcısı ünlü burun André Fraysse'nin oğludur.)
1997 yılına gelindiğinde Caron, LT Piver şirketine satıldı ve ertesi yıl Ales Groupe tarafından satın alınarak bir butiği açıldı; bazı kokuları tekrar modernize edildi. Ales de markayı 2018 sonunda Cattleya Finance'e sattı.
FRANSA’NIN EN KÖKLÜ PARFÜM EVLERİNDEN
Fransa'da "Yaşayan Miras Şirketi" etiketini alan Caron, bugün hala sadece parfüme adanmış en eski Fransız parfüm evlerinden biridir. Bu Fransa’nın en köklü parfüm evlerinden biri olan Caron’un zengin mirası, gelenekleri, parfüm dünyasında O’na eşsiz bir yer veriyor…
Caron butikleri, pastel renkli ve saten görkemli bir dekorla gerçek mücevher kutuları gibi dekore ediliyor. Çoğu klasik parfümün parfüm özleri, Baccarat kristalinden yapılmış güzel Louis XV tarzı kaplarda bulunuyor -ki bu nedenle bazı Caron parfümlerine "urn" parfümleri denir. Les Fontaines Baccarat ise Caron'un en iyi özlerden oluşan kompozisyonlarından bazılarını efsanevi Baccarat kristal çeşmelerinde canlandıran haute couture kokulardır. Çeşmedeki parfüm şişesinin doldurulması işlemi ile bu parfümlerin özel mirasları yaşatılmaktadır. Parfümler, küçük bronz musluklardan her boyuttaki harika şişelere alınır ve eski zamanlarda olduğu gibi altın bir örgü ile tamamlanır.
Caron butikleri, bugün kendilerini ziyaret edenlere halen güzel, harika bir deneyim sunuyor; olfaktif nostaljinin de ötesinde eşsiz kültürel bir nostalji yaşatıyorlar!
Yorum