Duyuru

Çökme
Henüz duyuru yok.

Diptyque

Çökme
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
Yeni Mesajlar

  • Diptyque

    Click image for larger version  Name:	diptyque tarihi.jpg Views:	0 Size:	117.2 KB ID:	165652

    Dekoratör Christiane Gautrot, ressam DesmondKnox-Leet ve sahne tasarımcısı Yves Coueslant, İngiltere’nin prestijli mağazaları Liberty ve Sanderson için dekoratif kumaşlar ve duvar kağıtları tasarlarken 1961 yılında Paris Saint-Germain Bulvarı'nda dünyada benzeri olmayan, yüksek zevkleri ile bezenmiş, oldukça stil sahibi bir butik açarlar.

    İki yıl sonra, tasarladıkları muhteşem kumaş ve duvar kağıtlarının süslediği evlerin, kokularının da muhteşem olması gerektiği konusunda hemfikir olan üçlü, kısa bir süre sonra ucu bucağı olmayan kokular alemine dalar ve böylelikle ilk mumlarını tasarlarlar.

    1963 yılında, ilk üç mumu Aubépine (Alıç), Cannelle (Tarçın) ve Thé (Çay) satışa sunulur. Bugün mumlar halen Diptyque’in ana ürün seçeneklerinden biri olarak vitrinlerini süslemektedir.

    5 yıl sonra 1968'de ise kokular üzerine yoğunlaşmaya devam eden ekibin ilk parfümü L’Eau, şişeyle buluşuyor. L’Eau’nun cinsiyetsiz bir koku olması, markanın bugün de kokularında sürdürmeye devam ettiği bir felsefe ve özellik...

    Click image for larger version  Name:	dipEDTHero2.jpg Views:	0 Size:	166.2 KB ID:	165656

    Çoğu kokuları, seyahat etmeyi seven bu üç arkadaşın gezilerinden ilham alan parfüm evi, sadece kulaktan kulağa yayılan, stilize ve sansasyonel bir çok kokuya imza attı. 68 parfüm içeren Diptyque’in parfüm koleksiyonunda; en eskisi 1968’de, en yenisi ise 2020'de üretildi. Diptyque, kokuları için parfümörler Daniel Moliere, Serge Kalouguine, Olivier Pescheux, Fabrice Pellegrin, Olivia Giacobetti ve Desmond Knox-Leet ile çalıştı.

    Parfüm endüstrisindeki geniş repertuar düşünülünce, hızlı ve şaşaalı bir giriş ile kısa sürede dünyanın hatırı sayılan parfüm evlerinden biri haline gelen Diptyque; bugün parfümleri, ev kokuları ve bakım ürünleriyle halen dünyanın hatıra sayılır niş parfüm evlerinden biri…

    Not: Marka adını yunan “diptiklerinden” (diptychs) alıyor. Diptyque, iki panelden veya parçadan oluşan bir tablo veya heykel anlamına geliyor. Genellikle pano biçimindeki resimler için kullanılan diptikler İlk Çağ boyunca yoğun olarak kullanılmıştır.

    Click image for larger version  Name:	diptyque tarihi-2.jpg Views:	0 Size:	164.1 KB ID:	165654
    Son Düzenleme Aryan; 14-05-20, 15:46. Tarafından yapıldı.

  • #2
    Yazı için teşekkürler Şimdiye kadar markanın hiçbir parfümünü deneme şansım olmadı ama Olene, Ofresia'yı çok merak ediyorum, sevdiğim çiçekler birarada.

    Yorum


    • #3
      Orjinal yazı sahibi: Rayiha View Post
      Yazı için teşekkürler Şimdiye kadar markanın hiçbir parfümünü deneme şansım olmadı ama Olene, Ofresia'yı çok merak ediyorum, sevdiğim çiçekler birarada.
      Rica ederim Rayiha. Bu marka dikkatimi çektiğinden beri uzaktan da olsa bana sanatsal, sempatik ve samimi geliyordu. Yakından bakmaya başlayınca da öyle olduğunu görüyorum. Köklü bir parfüm evi olması saygı uyandırıyor; kurucuları ressam, sahne tasarımcısı ve dekoratör. Şişe tasarımlarını da son derece estetik buluyorum.

      Diptyque, tüketicilerin mağdur olmaması için kendi mağazalarından alınan her parfümün yanında bir de parfümün sample'ını gönderiyor. Marka, parfümü açmadan o kokuyu cildinizde test ederek memnun olmadığınız takdirde parfümün iadesini mutlulukla kabul edeceğini söylüyor...

      Bunun yanında parfüm içeriklerinin görece daha doğal olması ve fiyat-performansıyla da kendini sevdiriyor. Mesela, bu niş parfümevinin parfümleri şuan Dior Sauvage EDP. ile aynı fiyatta.
      Son Düzenleme Aryan; 16-05-20, 16:48. Tarafından yapıldı.

      Yorum


      • #4
        Aryan, ben de gravür benzeri siyah beyaz etiketlerini çok beğeniyorum. Daha önce araştırmamıştım bu markayı ama kuruluşunda sanatçıların ve tasarımcıların olması başlangıçtan bu yana belirgin ve tutarlı, mütevazı ama karakteri olan bir çizgisi olmasını sağlamış gibi görünüyor.

        Şişeyle birlikte nümune göndermeleri şahane bir fikirmiş. Hem müşterilerini kör alış yapıp hayalkırıklığına uğratmayarak gönül kazanıyor, hem de ABD gibi şişe açılmasına rağmen iade şansı veren tüketim çılgını ülkelerde de oldukça akıllıca bir strateji.

        Çok aramama rağmen istediğim gibi bir frezya kokusu bulamamıştım, Ofresia çok olumlu yorumlar almış bu konuda ama maalesef Türkiye'de yok. Olene de tam bir bahar kokusu gibi görünüyor, eğer Türkiye'de de nümune gönderiyorlarsa gönül rahatlığıyla alınacaklar listeme girecek ☺

        Yorum


        • #5
          Orjinal yazı sahibi: Rayiha View Post
          Aryan, ben de gravür benzeri siyah beyaz etiketlerini çok beğeniyorum. Daha önce araştırmamıştım bu markayı ama kuruluşunda sanatçıların ve tasarımcıların olması başlangıçtan bu yana belirgin ve tutarlı, mütevazı ama karakteri olan bir çizgisi olmasını sağlamış gibi görünüyor.

          Şişeyle birlikte nümune göndermeleri şahane bir fikirmiş. Hem müşterilerini kör alış yapıp hayalkırıklığına uğratmayarak gönül kazanıyor, hem de ABD gibi şişe açılmasına rağmen iade şansı veren tüketim çılgını ülkelerde de oldukça akıllıca bir strateji.

          Çok aramama rağmen istediğim gibi bir frezya kokusu bulamamıştım, Ofresia çok olumlu yorumlar almış bu konuda ama maalesef Türkiye'de yok. Olene de tam bir bahar kokusu gibi görünüyor, eğer Türkiye'de de nümune gönderiyorlarsa gönül rahatlığıyla alınacaklar listeme girecek ☺
          Parfümle birlikte sample gönderme işi sanırım yurt dışındaki kendi Diptyque mağazalarındaki alışverişler için geçerli olabilir. O yüzden yanlış yönlendirmek istemem, Türkiye'de durum nedir bilmiyorum. Bu bahsettiğim konu kendi internet sitelerinde her parfümün açıklama kısmında yazıyor.

          Ben, bu aralar L'Ombre Dans L'Eau'yu deniyorum. Yine denemek için hedefimde bu bahar-yaz mevsimlerine uygun olan parfümlerinden Philosykos ve Eau des Sens var. Sanırım Rayiha, sen bir ara portakal çiçeği parfümü soruyordun; o yüzden Eau des Sens'i sen de deneyebilirsin. Bunların dışında iki baharlık parfümü daha ilgimi çekmişti ama onlara uzaktan bakınca kadınlara daha çok yakışacakmış gibi duruyor. Birisi ferah bir iris parfümü olan: Fleur de Peau. Diğeri ise Sümbülteber ağırlık olan Do Son. Dekant ya da bir şekilde markanın parfümleri denenebilirse içlerinden gerçekten güzel parfümler keşfedilebilinir.

          Yorum


          • #6
            Muhtemelen yoktur, Türkiye'de parfüm meraklısı olmak zor Deneme setleri de derde deva olmuyor. Beymen'de yanlış hatırlamıyorsam Diptique seti vardı ama sayıya göre fiyatı çok fazlaydı. Adı üstünde deneme ama ml. fiyatı olarak şişenin çok üstüne çıkınca bir anlamı kalmıyor.

            Eau des Sens güzel görünüyor. Evet, portakal çiçeği severim, burada ölmezotunun da varlığı kokuyu enteresan kılıyor. Phylosykos incir kokusu olarak listemdeydi ama Bottega Veneta Illusione'yi deneyip çok beğenince, liste başım o oldu. Fleur de Peau ile karşılaşmamışım, pek de güzel görünüyor, onu da pudralılar listesine alıyorum

            Yorum


            • #7
              Yani şişe tasarımlarıyla olsun, kalitesiyle en çok sevdiğim niş firmalardan birisi . Sade ve şık tasarımlarının hastasıyız.

              Yorum

              İşleniyor...
              X