Zoologist Civet: Adından korka korka aldığım ve deneme öncesinde çok heyecanlandığım, denedikten sonra ise şaşkınlıktan “acaba yanlış parfüm mü geldi?” diye düşünmeye başlatacak kadar ismindeki civet ile pek alakası olmayan, tam bir aromatik çiçeksi! Açılışı bolca tatlımsı ama baymayan meyveler ve tatlı çiçekler ile başlıyor. Israrla civeti beklerken hafiften eski kafa parfümlere evrilmeye başlayan bir şekilde sümbülteberi ön plana çıkarıyor. Bu kısım daha baharatlı ve daha az tatlı. Meyvemsi tatlılık azaldıkça azalıyor ve ortaya daha odunsu reçinemsi bir damar çıkıyor. Kesinlikle indolik etki gösteren en örnek parfümlerden birisi bence. Parfümü bir yere koyamıyorum, pek tanımlayamıyorum. Küçük meyve dokunuşları, canlılık katan citruslar, tatlı sevilesi çiçekler, sıcak baharatlar… Sümbülteber, bu parfümdeki olaya “mazi” kazandırmış resmen. Her sümbülteber algıladığımda, nostaljik bir çağrışım yankılanıyor hafızamda. “Çiçeksi parfüm” olsun, ama karakterli olsun, bir şeyler anlatsın, bir yerlere götürsün derseniz eğer, piyasada bulabileceğiniz en rafine örneklerden birisi de kesinlikle Zoologist Civet’tir. Farklı bir deneyim sunuyor bence. Bu tarz parfümler içerisinde pek benzerine rastlamadığım için, nostaljik kısım haricinde başlangıcı hariç orta kısımlardan sona kadar çokça genel beğeniye de oynayan, özellikle uzaktan yayılımı ile yakından koklamak arasında ciddi farklılık gösteren enteresan parfümlerden birisi. Beğeni olarak çok tuttuğumu, bununla birlikte de performansının da çok iyi olduğunu belirtmek isterim. Kesinlikle çok olgun bir parfüm. Pürüzsüz ve katmanlı. Geçişleri çok güçlü olmasa da belirgin. Baştan sona unisex.
Edit: Parfüm tenden ayrılırken tertemiz bir sümbülteber bırakıyor. Kokladıklarımın en keyiflisi. 9/10
Yorum