Tweet
Luca Turin tarafından 5 yıldız verilen, parfümörü Anne Sophie Behaghel olan sevgili Le Mat… Toskanalı heykeltraş Reggioli’nin elleriyle yapılmış kilden bir kapak, kapağın altında ağır cam bir şişe ve şişenin etrafına iple tutturulmuş Le Mat kelimelerinin yanında Le Mat’ın gelişini bildiren küçük bir çan… Şişenin dışında ise ahşap bir kutu, kutunun üzerinde bir tarot kartı, kartın üzerinde ise uçarı bir delikanlı… Adı Le Mat… İngilizcesi “The Fool”, Türkçesi “Deli”.
Tarotla hiç aram yoktur, o yüzden kartların anlamlarını, isimlerini de bilmem aslında. Bu sebeple biraz araştırmam gerekti. Neymiş bu Le Mat kartının hikayesi diye… Meğer bizim kart tarotun en önemli kartlarından biriymiş. Tarot Büyük Arkana destesinde sıfır sayısını temsil eden bu kart yeni doğmuş bir bebek, uçarı bir delikanlı gibi özgürce kendi yolunda ilerleyip kendinden sonra gelen 21 kartı gezip onlardan birçok şey öğrenerek yolculuğunu tamamlarmış. Büyük Arkana’ya aynı zamanda “Kahramanın Yolculuğu” adı da veriliyor. İşte buradaki kahramanımız aslında Le Mat’ın kendisi… Başlangıçların temsilcisi, cesaret ve değişimlerin habercisi… Bence parfüm için oldukça çekici bir isim ve fikir…
Parfümör Anne Sophie Behaghel de bu karttan ilham alarak parfüm üzerinde çalışmaya başlıyor. Bir röportajında da “Le Mat kartı manevi yeniden doğuşu temsil ettiği için çıkış noktam Chypre koku ailesi oldu diyor” ve ekliyor “Chypre koku ailesi, parfümlerin başlangıcıdır ve yeni akorlar oluşturmak için geçmiş akorları bilmeye ihtiyacımız vardır.” Röportajın devamında ise bileşimde paçuli, gül, karabiber, muskat ve ölmez otu kullandığını söylüyor. Aslında yasemin de kullanabilirmiş fakat onun yerine ölmez otunu (immortelle) kullanarak Le Mat kartının ruhuna da bir gönderme yaptığını söylüyor…
Peki neler hissettiriyor bana Le Mat?
Parfümü tenime sıktığım an baharatlı rom gibi boozy bir hava hissediyorum, muhtemelen baharatlar ve muskatın birleşimi burnumu yanıltıyor çünkü parfümün içinde herhangi bir alkol notası yok. Hemen arkasından oldukça belirgin baharatlı bir gül ve otsu aromasıyla sıcak, yeşil bir hava hissettiren sardunya çiçeği… 5-10 dakika sonra parfüm, bu notalara eşlik öden ölmez otuyla hafif tatlı, biraz karamelize bir havaya dönüyor. Paçulinin yüzünü göstermesiyle birlikte de hissettiğim o tatlılık hafiflemeye başlıyor ve tütsü hissiyatı veren dumanlı bir yolda odunsu notaların da eşliğinde ilerlemeye devam ediyorum. Parfümü yurtdışında bir dükkanda ilk denediğimde Tom Ford Noir’in içinde hissettiğim çikolatamsı havayı yakaladığımı oradaki çalışana söylediğimde çoğu deneyen kişinin ilk denemesinde aynı benzer tepkiyi verdiğini söylemişti 😊
Benim çok beğendiğim, vintage bir hava da hissettiğim güzel bir kompozisyon. Kalıcılık / projeksiyonun da oldukça yeterli olduğunu ve kış aylarına çok yakışacağını düşünüyorum. Feminen ve maskülenliğin de tam orta çizgisinde…
Yorum