Mdci Cuir Cavalier
Yumuşakça, soğuk bir gül, hemen ardında pudralı, temiz, keskin ve soğuk çiçekler. Diplerde acı mandalina ve portakal kabuğu talaşları. Tüm bunların üzerini tamamiyle kaplayan, biraz soyutça, dikkat edilmediğinde fazla belli olmayan, azıcık reçinemsi ve kirli bir bal mevcut. Buradaki bal biraz laden reçinemsi. Biraz içiçe geçmişlik durumu da var. Metalik bir his barındırıyor burası. Gül kullanımı çok yabancı değil, Isparta üzerinden geçen herkes anımsayacaktır buradaki gülü.
Balın biraz kuruyup metalikliğin azalmasıyla birlikte hem tatlı hem acı safranlar burna çentik atarak çarpmaya başlıyor, kokunun üst katmanında sıcak bir tabaka yaratıyor. Diğer kuruyan notaların serin, soğuk tabakasına bir zıtlık yaratıyor. Parlak olmayan, kupkuru bir oud, açılıştaki balı da biraz içinde kurutarak kendini gösteriyor. Balın etkisinin azalmasıyla (Açılışından yaklaşık 20 dakika kadar hissediliyor zaten) biraz daha o klasik, burnu kesen oud-gül-safran çizgisine giriyor ama biraz daha farklılar. Rose d Arabie gibi kokular biraz daha sıcak kokularken Cuir Cavalier benzer yapıda olmasına rağmen oldukça soğuk bir duruşa sahip.
Kapanışında kuru oud hala hissedilirken topraksı, biraz tatlı, biraz dumansı kök vetiver ve güçsüz bir paçuli ile zayıflayarak tenden ayrılmakta.
“Cuir” nerede derseniz ben o hissi malesef alamadım. İlk birkaç denememde aslında farklı gelmişti. Girişindeki soğuk ve kirli hava, reçinemsi baldan oud geçişi, gerçekçi safranın balın girişteki görevini alması ve sonunda oud-gül çizgisinden çıkıp, topraksı vetiver paçuli ekseninde sonlanması ilgi çekiciydi. Diğer birkaç denememde pek derin bulamadım malesef. Metalik bir havası da var, burnumu kolay uyuşturuyor, belki de ondandır. Gayet güzel ve lüks bir koku sayılır aslında, performansı da iyi gibi, övgü de getirecektir ilgilenenleri için Kesinlikle ama kesinlikle deneyin diyemem ama Ambre Nuit tarzı kokular sevenlere, safran kokuda çok bağırmasın ama hissedilsin ve gerçekçi olsun diyenlere, bir de şöyle bir komp. içindeportakal yağına yakın, gerçekçi bir turunçgil kabuğu koklamak isteyenlere bir denemesini önerebilirim Güzel bir safran referansı da olabilir hatta ama bahsettiğim diğer olumlu yanlarıyla birlikte o da çok kısa sürehissedilmekte malesef
Bir de Cuir Cavalier ın şişesinin üstündeki resimi ve adındaki “Cuir” ı görünce aklıma direkt senenin güzelliklerinden bir albüm düşmüştü. Çok heves etmiştim Cuir Cavalier ı bu albümle birleştiririm diye ama olmadı malesef. Asil, Orta Çağ Melodileriyle dolu bu albümden bir parça bırakayım. Fransızlar yine yapmış
Yumuşakça, soğuk bir gül, hemen ardında pudralı, temiz, keskin ve soğuk çiçekler. Diplerde acı mandalina ve portakal kabuğu talaşları. Tüm bunların üzerini tamamiyle kaplayan, biraz soyutça, dikkat edilmediğinde fazla belli olmayan, azıcık reçinemsi ve kirli bir bal mevcut. Buradaki bal biraz laden reçinemsi. Biraz içiçe geçmişlik durumu da var. Metalik bir his barındırıyor burası. Gül kullanımı çok yabancı değil, Isparta üzerinden geçen herkes anımsayacaktır buradaki gülü.
Balın biraz kuruyup metalikliğin azalmasıyla birlikte hem tatlı hem acı safranlar burna çentik atarak çarpmaya başlıyor, kokunun üst katmanında sıcak bir tabaka yaratıyor. Diğer kuruyan notaların serin, soğuk tabakasına bir zıtlık yaratıyor. Parlak olmayan, kupkuru bir oud, açılıştaki balı da biraz içinde kurutarak kendini gösteriyor. Balın etkisinin azalmasıyla (Açılışından yaklaşık 20 dakika kadar hissediliyor zaten) biraz daha o klasik, burnu kesen oud-gül-safran çizgisine giriyor ama biraz daha farklılar. Rose d Arabie gibi kokular biraz daha sıcak kokularken Cuir Cavalier benzer yapıda olmasına rağmen oldukça soğuk bir duruşa sahip.
Kapanışında kuru oud hala hissedilirken topraksı, biraz tatlı, biraz dumansı kök vetiver ve güçsüz bir paçuli ile zayıflayarak tenden ayrılmakta.
“Cuir” nerede derseniz ben o hissi malesef alamadım. İlk birkaç denememde aslında farklı gelmişti. Girişindeki soğuk ve kirli hava, reçinemsi baldan oud geçişi, gerçekçi safranın balın girişteki görevini alması ve sonunda oud-gül çizgisinden çıkıp, topraksı vetiver paçuli ekseninde sonlanması ilgi çekiciydi. Diğer birkaç denememde pek derin bulamadım malesef. Metalik bir havası da var, burnumu kolay uyuşturuyor, belki de ondandır. Gayet güzel ve lüks bir koku sayılır aslında, performansı da iyi gibi, övgü de getirecektir ilgilenenleri için Kesinlikle ama kesinlikle deneyin diyemem ama Ambre Nuit tarzı kokular sevenlere, safran kokuda çok bağırmasın ama hissedilsin ve gerçekçi olsun diyenlere, bir de şöyle bir komp. içindeportakal yağına yakın, gerçekçi bir turunçgil kabuğu koklamak isteyenlere bir denemesini önerebilirim Güzel bir safran referansı da olabilir hatta ama bahsettiğim diğer olumlu yanlarıyla birlikte o da çok kısa sürehissedilmekte malesef
Bir de Cuir Cavalier ın şişesinin üstündeki resimi ve adındaki “Cuir” ı görünce aklıma direkt senenin güzelliklerinden bir albüm düşmüştü. Çok heves etmiştim Cuir Cavalier ı bu albümle birleştiririm diye ama olmadı malesef. Asil, Orta Çağ Melodileriyle dolu bu albümden bir parça bırakayım. Fransızlar yine yapmış
Yorum