Duyuru

Çökme
Henüz duyuru yok.

Hangi Niş Parfümler Klasik Olarak Kabul Edilebilir?

Çökme
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
Yeni Mesajlar

  • Hangi Niş Parfümler Klasik Olarak Kabul Edilebilir?

    Belirli bazı sebeplerden ötürü designer ve niche parfüm ayrımı oluştuğunda, başta tarihselliklerinden dolayı olmak üzere stilleriyle de birlikte klasik parfümler; kategorik olarak çoğunlukla designer parfüm reyonlarında kaldılar. Niş parfümlerin ortaya çıkıp artık yaygınlaşmasıyla birlikte ise bugün artık bu kategoride de bazı kavramların oturması için yeterli zamanı geride bıraktığımızı düşünüyorum:

    Niş parfüm dünyası kendi klasiklerini yaratıyor...
    Örneğin; Nicolai New York Intense, Creed Green Irish Tweed...

    Sizce "Klasik parfümler" kavramı tartışması çerçevesinde hangi niş parfümler klasik olarak kabul edilebilir?
    Son Düzenleme Aryan; 18-02-22, 18:11. Tarafından yapıldı.

  • #2
    Bir parfümü klasik olarak nitelendirebilmek için zamana ve değişen trendlere karşın varlığını sürdürebilmiş, belli bir hayran kitlesi olan ve yeni nesilleri de etkilemeye devam eden bir tasarım olmalı diye düşünüyorum. Niş parfüm dünyasının pek içinde olmasam da, İsmini sık duyduğum ve en az 20 yılı geride bırakmış şu parfümler aklıma geliyor:

    Acqua di Parma - Colonia (1916)
    Amouage - Gold (1983), Dia (2002) - kadın
    Diptyque - Ombre Dans L'Eau (1983)
    Frederick Malle - Musc Ravageur, Iris Poudree (2000)
    Jacques Fath - Green Water (1983)
    Serge Lutens - Iris Silver Mist (1994), Muscs Koublai Khan (1998), Ambre Sultan (2000)

    Yorum


    • #3
      Orjinal yazı sahibi: Rayiha View Post
      Bir parfümü klasik olarak nitelendirebilmek için zamana ve değişen trendlere karşın varlığını sürdürebilmiş, belli bir hayran kitlesi olan ve yeni nesilleri de etkilemeye devam eden bir tasarım olmalı diye düşünüyorum. Niş parfüm dünyasının pek içinde olmasam da, İsmini sık duyduğum ve en az 20 yılı geride bırakmış şu parfümler aklıma geliyor:

      Acqua di Parma - Colonia (1916)
      Amouage - Gold (1983), Dia (2002) - kadın
      Diptyque - Ombre Dans L'Eau (1983)
      Frederick Malle - Musc Ravageur, Iris Poudree (2000)
      Jacques Fath - Green Water (1983)
      Serge Lutens - Iris Silver Mist (1994), Muscs Koublai Khan (1998), Ambre Sultan (2000)
      Klasik parfüm tanımınıza katılmamak elde değil Rayiha, can alıcı noktaların altını çizmişsiniz.

      Bunlara artı olarak bence klasik parfüm, fenomendir: Estetik yargıdan bir şekilde sıyrılmıştır ve bağımlı olmaksızın var olur. Bu yönüyle de "başyapıt" kavramından ince bir şekilde ayrılır. Başyapıt parfümler; derin kritik, yorum ve polemik sever. Kim bilir parfüm tarihinin tozlu sayfalarına karışmış ne başyapıtlar vardır? Bilemiyoruz...

      Klasik parfümler ise, örneğin Angel'ı ele alalım; birileri Angel'ı başyapıt olmadığı yönünde kritik edebilir, onu kendi koku felsefesi argümanlarıyla yorumlar, yıkar ve anlamı kovalar. Ama bu Angel'ın bir klasik olduğu gerçeğini değiştirmez. Beğenilsin, beğenilmesin Angel bir klasiktir. Bu böyledir. Bunun yanında hem başyapıt olarak gösterilebilecek hem de klasik statüsüne ulaşmış parfümler için bir zemin koymak ise en zoru olsa gerek...

      Amouage Gold, kuşkusuz bir niş parfüm klasiğidir. Diptyque L'ombre dans L'eau'nun, Türkiye'de olmasa da yurt dışında belli sayıda çok sadık bir kitlesi ve sevenleri olduğunu görünce çok şaşırmıştım. Aynı zamanda kendi estetik felsefesini koyabilen bir koku olduğu için ben de bir klasik olarak görmekten mutluluk duyarım.

      Niş parfüm klasikleri denilince Serge Lutens ve Frederic Malle parfümlerini anmadan olmazdı zaten. Serge Lutens için yazdığınız parfümlere katılıyorum... Ve artıyorum; parfümseverler tarafından ciddi bir hayran kitlesine sahip Chergui'yi ekliyorum. La Myrrhe'ü koklamasam da kısa bir araştırmayla bir niş parfüm klasiği olarak kabul edildiğini görebiliyorum. Türkiye'den çıkıp SL dünyasına derinlemesine yolculuk edilirse belki daha oradan ne klasikler çıkar. Geçen günler tam da bunu düşünmüştüm; Bugün SL olmasa niş parfüm dünyasında ne büyük eksiklik olurdu...

      Frederic Malle'de ise düşünüyorum da ben sizden farklı iki parfümü belki birer klasik olarak işaret edebilirim... Onlar da popülerliklerini de göz önünde bulundurarak Portrait of Lady ve Carnal Flower olabilir. FM parfümlerinden tam emin olamasam da bir süredir Musc Ravageur'ü emin bir şekilde kendi içimde çok fazlaca eleştiriyorum ve itiraf etmem gerekirse kendisinden pek haz etmiyorum. Ama kendisi bir klasikse klasiktir, ona yapacak bir şey yok. En azından ben iki parfüme işaret edeceksem mümkün olduğunca "klasik" tanımının dışında çıkmadan, kendim niteliksel olarak daha fazla takdir ettiğimden yana seçmeyi tercih ederim.

      Acqua di Parma Colonia'ya da katılırım; sadece niş değil, tüm parfüm dünyasının bir diğer inkar edilemez klasiklerinden biri. Bu arada ben, bir vintage Green Water koklayıp gerçekten nasıl koktuğuna emin olabilsem iyi olacak. Çünkü, güncel Green Water naneli ağız çalkalama suyu gibi kokuyor. Ama o da klasiktir tabii.
      Son Düzenleme Aryan; 20-02-22, 01:34. Tarafından yapıldı.

      Yorum


      • Rayiha
        Rayiha Yorumladı
        Yorumu düzenleme
        "Klasik" ve "başyapıt" arasındaki ayrım önemli, çünkü dediğiniz gibi klasik giderek zamandan ve yaratıcısından bağımsız, ya da onun önüne geçen bir kimlik kazanırken, başyapıt, yaratıcısın repertuarına bağımlıdır, adına özeldir diye düşünürüm. Bir mimarın, bir heykeltraşın, ya da bir parfümörün başyapıtı belki zamanında ne sansasyonlar yaratmıştır ama niteliği ile birlikte tam da belli bir dönemin ruhunu yakaladığı, dikkatleri üstünde topladığı, o sanatçının eserleri arasında "en" olduğu için başyapıttır, bir kez parıldadıktan sonra göz önünden çekilir ve nihayetinde bir portfolyonun, sanat tarihi kitabının yaprakları arasında veya bir müzenin salonunda kendine yer bulur çoğu zaman. Klasikte ise süregelen bir işlevsellik var sanırım, yaratıldığında başyapıt kadar pırıltılı olmayabilir, ama kıymeti özünde, kendini yaratıcısının adından ve zamanın ruhundan sıyırabilmesinde, "hem tanıdık, hem yepyeni" olmasında, tasarımının ortaya koyduğu ilkelerin kendinden sonrasına bir yol açmasında gizli olabilir.

        Cherigui, Carnal Flower,gibi bahsettiğiniz bazı parfümler, markaları düşününce benim de ilk aklıma gelenlerdendi Aryan ama kendi çizdiğim "20 yılı devirmiş olmak" sınırını henüz geçmedikleri için liste dışı bıraktım. "Kime göre, neye göre 20 yıl" derseniz, "yuvarlak hesap, iki onyıl" diyebilirim ancak.

      • Aryan
        Aryan Yorumladı
        Yorumu düzenleme
        Evet, zaman önemli; 20 yıl fena bir filtre değil bence de Rayiha. Yalnız hadi Chergui ve Carnal Flower 20'ye yuvarlanabilir de aralarında en genç olanı: Portrait of Lady... Bunun farkındayım ama POAL de öyle bir güçlü fenomen ki bana sanki 30 senelik bir parfüm havası veriyor. Onu, "şimdiden adını klasikler arasına yazdırdı" ifadesinin bir karşılığı olarak ele alıyorum. En kötü onun için bile filtremi +10 yıl şeklinde güncellerim. En önemlisi ise bu üç parfümün de trendinin yıkılmaz kaleler gibi yukarı yönlü olması bence.
        Son Düzenleme Aryan; 20-02-22, 18:02. Tarafından yapıldı.

    • #4
      new york amber...aklıma geldi..

      Yorum


      • #5
        Green Irish Tweed
        Timbuktu
        Tuscan Leather
        POAL
        New York Intense
        Knize ten
        Derby
        Bogue Mem

        Aklıma gelenler bunlar

        Yorum


        • #6
          Chergui..adp colonia..Creed git..nyi..coromandel..ilk aklıma gelen

          Yorum

          İşleniyor...
          X