Duyuru

Çökme
Henüz duyuru yok.

Parfüm Hobisi Klasik Müzik Sevenler Derneği

Çökme
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
Yeni Mesajlar

  • #46
     

    Yorum


  • #47
     

    Yorum


    • #48
       

      Yorum


      • #49
        bu aralar sık sık handel messiah dinliyorum baştan sona..
         

        Yorum


        • #50
           

          Yorum


          • #51
            Şostakoviç'in bu eserini ilk dinlediğimde kulağımdan kan gelmişti. Sert ve karanlık, inanılmaz bir eser...

            Yorum


            • #52
               

              Yorum


              • Swann
                Swann Yorumladı
                Yorumu düzenleme
                bu şarkının hemen hemen her versiyonuna aşığım.. yutupda atılabilecek çok link yok ancak itunes kullanıyorsanız cesar cui ‘orientale’ diye aratıp benim gibi her versiyonunu dinleyebilirsiniz😜
                Son Düzenleme Swann; 11-11-20, 23:50. Tarafından yapıldı.

            • #53

              Yorum


              • #54
                Bu güzel başlığı yeni gördüm Filozof Nietzsche aynı zamanda klasik müzik besteciymiş geçen gördüm çok beğendim burada paylaşmak istedim... Şiir yazıp onları bestelemiş, Türkçe çeviriyle video da var.

                Son Düzenleme Clara; 16-11-20, 22:05. Tarafından yapıldı.

                Yorum


                • #55
                  Schubert'in şarkıları da harikaymış Almanca bilmediğim için anlamıyordum ama Türkçe çeviriye bakınca anladım ki şiirleri harika bestelemiş.

                  Yorum


                  • #56
                     

                    Yorum


                    • #57

                      Yorum


                      • Rayiha
                        Rayiha Yorumladı
                        Yorumu düzenleme
                        Klavsenli yorumu da çok güzelmiş, zihnimde yine izlemediğim bir filmin sahneleri canlandı, soğuk bir ülkenin cansız ilkbaharı, kırlar, rüzgar, kırgın ve sessiz insanlar.. Paylaştığın çoğu eserde bu hisse kapılıyorum, yoksa izlediğin filmlerden mi yakalıyorsun bazılarını Aryan ?

                        Bir de bu var:
                        https://www.youtube.com/watch?v=Boii0EA6hWo

                    • #58
                      Klavsenli yorumu da çok güzelmiş, zihnimde yine izlemediğim bir filmin sahneleri canlandı, soğuk bir ülkenin cansız ilkbaharı, kırlar, rüzgar, kırgın ve sessiz insanlar.. Paylaştığın çoğu eserde bu hisse kapılıyorum, yoksa izlediğin filmlerden mi yakalıyorsun bazılarını Aryan ?
                      Üniversite yıllarında klasik müziğe ilgim, sinemaya olan ilgim ile başladı ve gelişti. Mesela, o dönem saatlerce süren klasik müzik eserlerinin çaldığı sessiz filmler izliyordum. Bach'ı ise Tarkovski filmleriyle dinlemeye başlamıştım ama o ilk dinlediğim anı hiç unutmuyorum. Hayatımda müzikal anlamda en fazla etkilendiğim anlardan biriydi. İnanılmaz, büyüleyici bir deneyimdi benim için. Ondan sonra da bu ruh halini hep içimde taşıdım ve farklı eserler araştırıp dinlemeye başladım.

                      Bundan önce paylaştığım Bach eserleri olan "Matthäuspassion - BWV 244: Erbarme Dich", "The Little Organ Book: Ich Ruf Zu Dir, Herr Jesu Christ - BWV 639" gibi eserler bahsettiğin sizde canlandırdığı film sahneleri gibi nostalji, hafıza, mekan-bellek, zaman, soğuk, kar, manzaralar, kırlar, rüzgar, yağmur, ateş gibi imajlar ve temalar içeren film sahnelerinde kullanılan eserlerdi. Kırgın ve sessiz insanların yanında Tarkovski'nin ifadesiyle şu tarz bir insan portresi ve duygu da var gibi:

                      “Kendisi için değerli olan insanların hakkını ödeyemeyeceğini, kendisine gösterilen sevgiyi, verilen onca şeyi hiçbir zaman gereğince karşılayamayacağını düşünen bir insanın çektiği acıları anlatmak istiyordum. Bu insan, onları yeterince sevemediğine inanıyor ve bu, onun için gerçekten acı veren katlanılması zor bir düşünce.”

                      Click image for larger version  Name:	tarkovsky snow.png Views:	0 Size:	444.1 KB ID:	185414


                      Yukarıda sol taraftaki Tarkovski'nin bir çok filmlerinde The Little Organ Book: Ich Ruf Zu Dir, Herr Jesu Christ BWV 639 eseri eşliğinde kullandığı 1565 tarihli Hunters in the Snow adlı resim, sağ taraftaki Zerkalo filminden otobiyografik, nostaljik bir kare.

                      Click image for larger version  Name:	zerkalo.jpg Views:	0 Size:	216.7 KB ID:	185415


                      Bu yukarıdaki sahne de Matthäuspassion - BWV 244: Erbarme Dich adlı eserin çaldığı film olan yine Zerkalo'dan bir kare.

                      Aşağıdaki 2 video da Solaris filminden ayrı birer orjinal sahne:

                      (Not: Bu videolar forum içerisinde açılmıyor. İzlemek isteyenler play'a bastıktan sonra verilen "Video kullanılamıyor" şeklindeki hata metninin altında yazan "YouTube'da izleyin"e basıp izleyebilirler...)



                      I.



                      II.



                      Bu da Matthäuspassion - BWV 244: Erbarme Dich adlı eserin çaldığı Zerkalo filminden sahnelerin kısa anlarından bir kolaj şeklinde oluşturulan video klip:


                      Son Düzenleme Aryan; 20-11-20, 21:24. Tarafından yapıldı.

                      Yorum


                      • Rayiha
                        Rayiha Yorumladı
                        Yorumu düzenleme
                        Tam olarak Zerkalo'da çitlere oturan ve uzaklara bakan kadının olduğu gibi bir sahne, müzikle gözümde canlanan. Hatta "nasıl insanlar" desen, "kızıl, kıvırcık ve hafifçe topladığı saçları rüzgardan uçuşan bir kadın var" derdim, o kadar aynı. Ama "neresi" desen, "İngiltere'nin kuzeyinde bir yerler" derdim. Filmin başka bir videosunu izleyince aslında bir zaman önce Zerkalo'nun son sahnesine denk geldiğimi ve filmi kaçırdığıma hayıflandığımı hatırladım. Ya o sahne bilinçaltıma kazınmış, ya da müziğin bende oluşturduğu imgelem yönetmenle paralelmiş. İlk fırsatta tamamını izlemeli..

                        "Kendisi için değerli olan insanların hakkını ödeyemeyeceğini, kendisine gösterilen sevgiyi, verilen onca şeyi hiçbir zaman gereğince karşılayamayacağını düşünen bir insanın çektiği acılar" demiş ya, bu hissi zaman zaman 2. şahıs olarak yaşarım; "sevgimi fazla fazla gösterirsem, sevdiklerimi beni benim onları sevdiğim kadar sevmeye zorlamış mı olurum, içten içe karşılığını bekleyip hayal kırıklığına mı uğrarım" diye. Neyse, en iyisi düşünmeden sevmek, ve bunları da fazla düşünmemek galiba, zira hem uyku, hem huzur kaçırıyor...

                    • #59
                       

                      Yorum


                      • #60
                        Dinlediğim en hoş, en keyifli serenatlardan... Eserin tamamını, Dvorak'ın hayatının en mutlu döneminde 2 hafta içinde tamamladığı söyleniyor.

                        Son Düzenleme Aryan; 21-11-20, 23:58. Tarafından yapıldı.

                        Yorum

                        İşleniyor...
                        X