Duyuru

Çökme
Henüz duyuru yok.

Acqua di Selva, Visconti di Modrone (1949)

Çökme
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
Yeni Mesajlar

  • Acqua di Selva, Visconti di Modrone (1949)

    Click image for larger version  Name:	selva.jpg Views:	0 Size:	578.1 KB ID:	210250

    İkinci dünya savaşı sonrasının açık yakalı gömlek rahatlığı zamanlarında, centilmenlerin kişisel bakım ritüellerinin parçası klasik ıslak tıraş sonrası tenlerini süsleyen koku kültüründe bir çatallanma yaşandı. 1949 yılında, İtalya’da Colonia’dan (1916 - Acqua di Parma) bu yana gelen popüler kolonya kültüründen bir parça kopup Alplerin yeşil çam ormanlarına doğru bir yürüyüş gerçekleştiriyordu…

    Bu, aromatik fujer karakteristiğindeki bir İtalyan kolonyası olan Acqua di Selva’dan başkası değildi.


    Click image for larger version  Name:	pine_forest.jpg Views:	0 Size:	957.2 KB ID:	210251

    Acqua di Selva, koku açılışında bergamottan limonun inci sivriliğine kadar yükselen Akdeniz narenciye kültürünü onaylar ve onu Akdeniz’in mutfak kültüründeki şifalı mutfak otlarıyla kutlar.

    Bu kutlamada fesleğen, nane, biberiye, kekik, adaçayı, karanfil vb. notalardan oluşan; kafurlu biraz Vicks'li nanemsi aromatiklikten hafif baharatsı nüanslar arasında gezinen herbal bir cümbüş var! Üst fujer çerçevesini çizen lavantayı da eksik etmeden tabii...

    Asıl mevzu olan, açılışından başlayarak gelen aromatik yönün büyüttüğü kokunun kalbi "çam" ise gelişerek tam olarak kokunun kalbine oturur. Yeşil bir kum saati gibi değişen bu yeşil kokuda artık aromatik otlar, çamın gövdesinin altındadır.

    Eski ekolün tavizsiz aromatik otlarıyla başlayan gezinti, bugün için köşeli gelebilecek çamın iğneli aromatik ve odunsu karakteriyle tavizsiz bir şekilde devam eder...

    Burada takdir edilesi nokta ise: Fujer DNA'sının, çam ve cesur karakteristik aromatik otlar ile uyumu!

    Bu dikkat çekici uyum ve özellikle insanların buna karşı hüsn-ü kabulü, bu yöndeki estetik bir çizginin devamını sağladı... Acqua di Selva'daki görece mütevazi orta büyüklükteki bir çam notasını ilham alıp onu daha büyüterek, hatta bununla yetinmeyip daha da fazlası; onu her şeyiyle direkt tema haline getirerek parfüm piyasasında büyük başarı yakalayan efsane Pino Silvestre'yi de getiren bir yürüyüştü bu...

    Dahası Aqua Brava vb. kolonyalardan Quorum, Polo vb. parfümlere, 80'lere kadar uzanan yeşil, sert bir çam ruhu!

    Acqua di Selva öyle bir estetik vizyon içeriyordu ki sahip olduğu İtalyan stili Akdeniz aromatikliğiyle kendisinden sonra gelen şipre bazlı post-cologne'ların aromatikliğinde bile kendini anımsatmayı başarabiliyordu...

    Koku, başlangıcından sonuna kadar, hiç bir zaman doğadan kopmaz: Gündüz başlayıp, havanın kararmaya başladığı akşamüstüne kalmış bir doğa yürüyüşü gibi kontrasını parlak aydınlık turunçgiller ile gündüz yeşilliğinden, görece daha loş/mat bir odunsu ve topraksılığa oturtur.

    Dry-down bölümünde kokunun aromatikliği ağaç diplerinin yosunsuluğuna bağlanarak biraz vetiver destekli sedirin de katkılarıyla odunsu bir tabana doğru gelişiyor... Ve dip yosunsu/odunsu fujer acılığını dengeleyen şık-dengeli bir kumarin dokunuşu ve rahatlatan temiz transparan bir misk ile koku tenden ayrılıyor.

    Click image for larger version  Name:	tumblr_mz3s1re0bd1sm54eyo2_r1_1280.jpg Views:	0 Size:	376.7 KB ID:	210252

    Acqua di Selva, piyasaya çıkalı 73 sene olmuş...

    Bu süre içerisinde kuşkusuz çok şey değişti. Tarık Akan öldü, unutuldu Ayhan Işık. Artık kimse eskisi gibi tıraş olmuyor, giyinmiyor ve konuşmuyor. Artık dünyamız eskisi kadar yeşil de değil! Doğal olarak bugünün koku kültürü ve estetiğinde Acqua di Selva'nın esamesi bile okunmuyor.

    Ama her şeye rağmen yazının sonlarına gelirken biraz saygı, biraz da hakkı teslim etmek için ifade etmeden geçmek istemediğim bir nokta var...

    Acqua di Selva, zamanında centilmenlerin kişisel bakımının zarif bir parçası olarak tasarlandı ve hiçbir zaman çok güçlü bir koku olmadı, kendini duyurmak için bir mekan aramadı. Toprakta bir ağaç gibi nevi şahsına münhasır kendinde güzelliğiyle yerini korudu. O, her zaman herkese nazik davranmaya çalıştı. Dün, erekten çok bir "kültür"ün parçasıydı.

    Bugün ise, görgüsüzlük timsali "bağıran ve sürekli kendini gösterme çabasında olan gürültülü kokular" arasında dalga konusu olacak kadar modası geçmiş ve hor görülüp küçümseniyor olsa da aslında bu mütevazi İtalyan kolonyasının parfüm kültürüne kattıkları sanıldığının da çok çok ötesindeydi...

    Click image for larger version  Name:	acqua di selva.bobby deerfield.jpg Views:	0 Size:	42.6 KB ID:	210253
    Son Düzenleme Aryan; 28-05-22, 20:58. Tarafından yapıldı.

  • #2
    Çok güzel bir anlatım. Özlemişiz Aryan 🍀😊

    Yorum


    • Aryan
      Aryan Yorumladı
      Yorumu düzenleme
      Çok teşekkür ederim! Rayiha 🌱✨

  • #3
    10 numara bir çam kokusu elimde büyük boy after shavei var ara ara traş sonrası kullanıyrum,bazen ralph lauren polo calssic ile iyice yeşillenip çam ağacı oluyorummm..

    Yorum

    İşleniyor...
    X