Duyuru

Çökme
Henüz duyuru yok.

Francis Kurkdjian

Çökme
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
Yeni Mesajlar

  • Francis Kurkdjian

    Parfüm dünyasında, koku tasarımcıları arasında önemli ve referans isimlerden biri Francis Kurkdjian'ın medyada çıkan röportajlarını editleyerek bir derleme gerçekleştirdim. Derlemedeki röportajların kaynağı: Agos Gazetesi, XOXO Dergisi ve "parfumhikayeleri" adlı blog sitesidir.

    Gerçekten çok uzun bir röportaj derlemesi oldu ve zaten sanırım bu forumda Kurkdjian'ı da tanıtmaya, anlatmaya da gerek yok... O yüzden hiç uzatmadan bir an önce sizleri kendisiyle, Kurkdjian ile baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar!

    Click image for larger version  Name:	francis_kurkdjian.jpg Views:	0 Size:	1.71 MB ID:	179805

    Asıl hayaliniz balet olmakken, seçmeleri geçemeyince başka bir alana yönelmişsiniz. Parfümlere ve kokulara yönelik ilginiz nasıl oluştu?
    Sanat ve kültür, çocukluğumun iki önemli bileşeniydi. Dedem erkek terzisiydi, teyzemse Paris’te Christian Dior’da modelistlik yapıyordu. Ben ve kardeşlerim küçük yaşta enstrüman çalmaya başladık. Bunlar, benim bireysel kültürümün bir parçasını oluşturuyor. Paris Operası’nda dans edebilmek en büyük hayalimdi, fakat Opera’nın dans okulunda yaşadığım başarısızlıklar beni başka alana yönelmeye mecbur bıraktı. 13-14 yaşlarındayken, dans okulu günlerimin hemen ardından başka bir ilgimin farkına vardım: Parfümörlük mesleği ve kokular. Bunu ortaya çıkaran iki önemli karşılaşma ânı oldu. Tesadüfen elime geçen bir parfüm dergisinde yer alan kokuyla ilgili bir yazıdan, bir de Jean-Paul Reppenau’nun ‘Le Sauvage’ (‘Vahşi Dilber’, 1975) etkilendim. Filmde bir parfümörü canlandıran Yves Montand’ın parfüme ve kokulara bağlılığı ve kendini adamışlığı beni çarptı. Bu uğraş, tüm ‘yorumlamaların’ ötesinde, disiplini yaratıcılıkla birleştiriyor. Ailemin benim için düşündüğü avukatlık, doktorluk gibi meslekleri yapabileceğimi hiçbir zaman düşünmedim. Parfümörlük, moda dünyasına ve doğal olarak bana daha yakındı.

    Peki şu an neredesin Francis?
    Paris'te, Mont-Thabor 9 numaradaki ofisimde, masa başındayım.

    Dışarı baktığında ne görüyorsun?
    Tam karşımda pembe ve kırmızı güllerle dolu bir bahçe var. Parizyen, çinko örtülü çatıların üzerinde yükselen gökyüzünü seyrediyorum.

    Hangi kokuları alıyorsun?
    Masamın üzerindeki esans tuşlarını. Önümüzdeki sene hayata geçecek bazı tasarımlardan...

    Üzerinde ne var?
    Beyaz bir gömlek. Mavi, koton bir pantolon. Paris'te yaz devam ediyor.

    Peki şu an teninde hangi parfüm var?
    Her zaman o dönem çalıştığım parfümleri sürerim. İlk müşteri ve ilk eleştirmen hep ben olurum.

    İlk parfümünü yarattığında kaç yaşındaydın?
    16 yaşındaydım. Eczaneden satın aldığım bazı malzemeleri karıştırmıştım. Jean Paul Gaultier için Le Mâle'i yarattığımda 25 yaşındaydım.

    Click image for larger version  Name:	5jpeg.jpeg Views:	0 Size:	393.9 KB ID:	179806

    Parfümde saydamlık senin için ne ifade ediyor?
    Havadarlık ve hafiflik.

    Hayatın için '7/24 parfümlü' tanımını yapabilir miyim?
    Tabii ki. Koku, benim için her yerde. Parfüm evime ait esanslar ya da taze kesilmiş çiçekler... Yemek yapmayı da çok seviyorum.

    Bir parfümör olarak ham madde arayışını nasıl tarif edersin?
    Mükemmel olanın peşine düşmek. Lüksün temeli.

    Aqua Universalis Forte, benim favorilerimden. Olfaktif çocukların arasında bir favori seçmeni istesem?
    Parfümlerime karşı mesafemi koruyabilmek benim için çok önemli. Bu yüzden onları çocuklarım olarak nitelendirmek istemem. Favorim her zaman bir sonraki parfümümdür. Mükemmelin peşinde olmak ve yaratım süreci, çok değer verdiğin şeyleri imha edebilmeyi gerektirir.

    Kendini romantik buluyor musun?
    Aslında herkesi romantik buluyorum.

    Kendini bir göçebe gibi hissettiğin zamanlar oluyor mu?
    Sürekli seyahat etsem de Paris benim evim. Dönüp dolaşıp yine buraya geliyorum. Aslında 'ev' kavramı hakkında ne hissettiğimden pek de emin değilim. Evim her yer ve hiçbir yer. Ailem, 1920'de evinden ayrılıp Fransa'ya taşınmak zorunda kaldı. Sanırım o zamandan beri, Paris'te doğmuş büyümüş ve halen yaşıyor olmama rağmen, hep geçişteyim.

    Francis Kurkdjian'ın Parfüm Evi. Markan için bu kelimeyi seçmişsin.
    Ev kelimesi inandığım birçok şeyin temsilcisi. Bir evin ruhu ve tarihi vardır; içinde yaşayanlar, ziyaret eden arkadaşlar ve bazen de çocuklar. 'Ev'in uyandırdığı tüm bu hisler, benim rüyalarıma hayat veriyor. Başkalarına keyif veren şeyler tasarlamak benim en büyük mutluluğum.

    "ZOR ZAMANLARIMDA GÖZLERİMİ KAPATIP O EVE AİT KOKULARI HATIRLIYORUM"

    Çocukluğunuzun geçtiği evin kokusunu nasıl tanımlarsınız?
    Hafızamızda taşıdıklarımız hayatın, ailenin, mutfağın kokularıdır. Hepsi bana mutlu zamanları hatırlatıyor. Bunun tanımlanabilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum; bunu yaşamak gerek. Halen, zor zamanlarımda gözlerimi kapatıp o günleri, o eve ait kokuları hatırlıyorum.

    Marcel Proust’un ‘Kayıp Zamanın İzinde’ eserini yazma sürecinde de etkisi olan, kokuların anılarımızı yeniden canlandırabilme kapasitesinden ‘Proust fenomeni’’ olarak bahsediliyor. Proust’un eserinde, bu koku ıhlamur çayına batırılmış ‘madeleine kek’in (mekik) kokusuydu. Peki, sizin ‘Madeleine de Proust’unuz nedir?
    Hafızamdaki tartışmasız en güçlü koku, anneannem ve dedemin apartman dairesine ait. O iki odalı, küçük evde Şark’ın kokuları birbirine karışmıştı. Evde ‘bızdig senyag’ (Ermenice ‘küçük oda’) dediğimiz bir oda vardı. Benim için her zaman bir gizem olan bu odayı bazen dedem atölye olarak, bazen de büyükannem kiler olarak kullanırdı. Ayrıca, terzi ütüsünün ısınırken yarattığı koku, ütü bezinin kokusu, kumaşları işaretlemek için kullanılan tebeşirin kokusu, dikiş makinasının pedalının yağı, kumaşlar, asma yaprağı konservelerinin, zeytinlerin, farklı baharatların kokuları (tarçın, kimyon, zerdeçal, mahlep, karabiber) ve büyükanneme göre asla herkese yetmeyecek olan yiyeceklerin kokuları da hafızamda yer etmiştir.

    Kelimeler senin için ne ifade ediyor?
    İnsanlığın bir parçası olduklarını düşünüyorum. Benim için anlamları kokuyla yarışır. Bir cümleyi değiştirmek için nüanslar ve noktalama işaretleri yeterlidir. Bu kadar minik ayrıntılar bile büyük fark yaratıyorsa kelimelerimizi dikkatle seçmeliyiz diye düşünüyorum..

    Koleksiyonundaki parfümlerin isimleri, kelimelere olan ilginin bir kanıtı bence...
    İşimde, parfümün ismi her şeyden önce geliyor, onları bir kitabın başlığı gibi hayal ediyorum, hikayeler anlatıyorum. Her malzeme bir kelime, her uyum bir fikir, her esans bir hikaye.

    Yeni parfümün Amyris'i tarif etmek için hangi kelimeleri kullanırdın?
    Çabasız şıklık, ince Fransız zevki ve günümüz. Amyris Pour Femme ve Amyris Pour Homme, bir çift. İkisini de aynı kelimelerle tarif ederdim ama onlar kendilerini farklı şekillerde ortaya koyuyor.

    Koleksiyonunda iki adet kolonya var. Cologne Pour Le Soir, kolonyadan beklenen yeşillik ve tazeliğin tam zıttı. Oldukça sıcak ve etkili. Buna rağmen sahip olduğu sakinliği ve yumuşaklığı nasıl elde ettin?
    Her şey kokunun yapısı ve oluşumuyla ilgili aslında. Pour Le Soir, aileme yaptığım bir gönderme. Babam ve dedem kürk satıcılarıydı. Pour Le Soir (Cologne ve Assolue), kürk, deri ve diğer lüks malzemelerin sıcaklığını yansıtıyor. Siyam'dan benzoin infüzyonu, Bulgaristan ve İran'dan gül balı, tütsüyle birleşiyor. Pour Le Soir, sevdiğiniz birinin ten kokusu.

    "NİŞ PARFÜM SEGMENTİYLE HİÇBİR İLİŞKİMİZ YOK"

    Niş parfüm segmentine olan bakış açınız nedir? Kendi markanızı nasıl tanımlarsınız?
    Maison Francis Kurkdjian, işçilikteki mükemmel değerlerin olduğu küçük ve lüks bir şirkettir. Dolayısıyla, kristal üreticisi ve işlemeciliği ile birlikte çalıştığımız gibi, niş parfüm segmentiyle hiçbir ilişkimiz yok. Son ürünlerimizden biri olan kokulu deri ürünlerinin niş parfüm segmenti ile mukayese edilecek bir tarafı yok. Ama biz küçük ve özeliz! Özel sektöre ait bir aile olarak (arkasında hiçbir finansal grup ya da grup olmadan) küçük bir şirketiz. Bu şirketin kaderi, koku ve lüks arenasında özel bir oyuncu olmaktır. Her ürünün arkasındaki uzmanlığı, kaliteyi ve lüks markayı tanımlayanın ne olduğu önemlidir. Ürünlerinizin izleyeceği bir vizyonu ya da gereksinimleri olmadan lüks bir marka olmayı iddia edemezsiniz. Lüks ve kokunun şartları için neye inandığımın, neden Maison Francis Kurdjian şirketini kurduğumun bir ifadesidir. O benim sözlerimi, estetik ve görüşümü yansıtır. Bu parfüm evi Paris için bir hediyedir ve parfüm gardırobundaki her koku hepimize, her güne, bir gün sonrasına ve her geceye eşlik ediyor. Maison Francis Kurkdjian parfüm evi, parfüm yapım sanatının bir yuvasıdır. Benim zanaatım, kokuları içindeki döneme çevirerek, benim duygularımı ve duyarlılığım doğrultusunda hammaddeler ile konuşmaktır. Her ürün özenli ve detaylı bir biçimde hazırlanmıştır. Her ürün, her ayrıntı mükemmellik eğilimindedir ve bu yüzden sınırlarımı zorlarım. Lüks bir ürünü yaratmanın tek yolu budur.

    Maison Francis Kurkdjian'ı şaşalı Fransız parfümerisinin modern temsilcisi olarak kabul edebilir miyiz?
    Modern, sade, somut ve etkili. Bu sıfatlar benim için çok önemli.

    Paris'te yaşayan herhangi bir tasarımcının şehri görmezden gelmesi imkansız, değil mi?
    İlham perisi klişesine en çok bu şehir yakışıyor. 2009'da kendi parfüm evimi açtığımda, amacım koku ve lüks hakkında sahip olduğum vizyonu paylaşmaktı. Bugün, koku deneyiminin yaşattığı duygular benim için daha önemli. Koleksiyonumdaki kişisel parfümlerden ev kokularına, mumlardan tütsülere kadar tüm ürünlerin uyum içinde olmasını istedim. Maison Francis Kurkdjian, Paris'ten ve Paris'in taşıdığı sıfatlardan ilham alıyor: Şık, sofistike, gösterişli ve modern. Paris'teki kişisel stil anlayışını dünyanın başka hiçbir yerinde görmedim. Tüm parfümlerim Fransa'da yaratılıyor. Aqua Universalis tazelikten bahsediyor, APOM ince ve pırıltılı bir şehvetin habercisi, Lumiére Noire ise tensel gösterişin sembolü sayılabilir.

    Diğer büyük markalar ve kült moda evleri için ya da kişiye özel parfüm tasarımı yaparken nelerden etkileniyorsun?
    Kendi koleksiyonumda Lübnan'a yaptığım bir seyahatten ilham aldım, APOM'u yarattım. Oksimorondan (edebiyatta sözleri ters anlam kullanarak kuvvetlendirmek) yola çıktım, Lumiére Noir'a ulaştım. Tazelik ve temizlik duygusunu yeniden tanımlamak istedim, Aqua Universalis doğdu. Diğerleri için çalışırken rol yapıyorum, dolayısıyla bana verdikleri senaryodan müthiş etkilenmem gerekiyor.

    Koleksiyonunuzda yer alan Lumiére Noire parfümünü aktris Catherine Deneuve için tasarladınız ve daha sonra koleksiyonunuza eklemeye karar verdiniz. Catherine Deneuve’ün eşsiz bir koku zevkine sahip olduğunu düşünüyorum. Peki, bu parfümün tasarlanması için Catherine Deneuve nasıl bir fikir ile birlikte size geldi?
    Üzgünüm! Benim için özel bir konu ve ben bunu ifşa etmiyorum.

    Click image for larger version  Name:	2.jpg Views:	0 Size:	96.0 KB ID:	179809

    "OUD OLARAK ADLANDIRDIĞIMIZ PARFÜMÜ ÇOK SEVİYORUM"

    Tasarımı bittikten sonra kendinizle gurur duyduğunuz bir parfüm var mı?
    Maison Francis Kurkdjian adı altında sunmuş olduğum her parfüm, ideal bir koku ve yaratıcı bir meydan okumayı temsil eder. Lumiére Noire, yüksek dozda gül yağının, Malezya’dan paçuli notası üzerine inşa edilmiş karanlık ağaç akorunun bir anlaşmasıdır. Bu parfüm Fransız zarafetinin temsilcisi aktris Catherine Deneuve için tasarlandı. APOM, portakal çiçeği, menekşe ve sedir ağacının eşsiz birleşimi, Akdeniz duygusallığının bir tercümesidir. Amyris, parfümör paletinin en pahalı bileşeni olan mutlak iris ve batının sandal ağacı (Amyris) etrafında inşa edilmiş kokulu bir hikayedir. Aqua Universalis, yumuşak ağaç bazı üzerine inşa edilmiş yasemin ve gül akoru ile birlikte uzun ömürlü bir tazeliğin temsilidir. Kişisel olarak markanın bünyesinde Oud olarak adlandırdığımız parfümü çok seviyorum. Ödün ne olduğu hakkında insanları düşündüren, batılı bir eğim ile birlikte, belirgin bir iz/uyanışı, bağımlılık yaratan öd kategorisine yeni bir bakış açısıdır.

    Bir parfümü yaratmaya nasıl başlıyorsunuz? Bir düşünce, bir kelimeyle mi, yoksa bir hammaddeyle mi?
    İlham, yaratım sürecinin görünmeyen kısmıdır. İçgüdüsel bir şey olduğu gibi, sürece rehberlik de edebilir ama bana öncülük eden, ilhamıma rehberlik eden şey hiçbir zaman hammadde olmadı – sipariş işler dışında tabii ki... Önce evrensel bir imgeye, bir duyguya yoğunlaşırım, sonra kokuyu hayal ederim, sonra da yaratacağım kokuyu son halini düşünerek zihnimde canlandırırım. Ardından, zihnimdeki imgeye uygun bir parfüm formülü yazarım; işte bu noktadan sonra parfümün bileşenlerini düşünürüm. Bir şeyin önceden ‘ne olduğunu’ bilmeden, o şeyi nasıl yaratırsınız! O zaman ‘onun’ bir duygusu olmaz. Bir ressam ifade edebilmek için renkleri kullanır, bir müzisyen notaları, bir yazar kelimeleri; bense yüzlerce koku bileşenini kullanırım.

    Parfüm yaratırken senin için hangisi daha fazla önem kazanıyor? Hikaye mi yoksa parfümün yapısı mı?
    Eksiksiz ve sağlam bir parfüm yaratmak için güçlü bir hikaye gerekir. Yaratıcı bir bakış açısı yoksa geriye kalan her şey palavraya dönüşür.

    "TAZELİK, ŞEFFAFLIK, DUYGUSALLIK, ŞEHVETLİ VE SEKSİ BİR ŞIKLIK..."

    Parfüm yaratım aşaması nasıl gelişiyor? Parfüm tasarladığınız zaman motivasyonunuzu nasıl koruyorsunuz? Ayrıca diğer sanat formlarından ne kadar etkileniyorsunuz?
    Parfüm tasarımı iki aşamada gerçekleşiyor. İlk olarak aklımda farklı koku akorlarını hayal ediyorum ve bu esnada hangi fikri yansıtacağım zaman alıyor. Ne yapacağım hakkında net bir fikre sahip olduğum zaman eğer ki duygularımdan da eminsem, kompozisyonun zamanı başlamış oluyor ve daha sonra kokunun tasarımı için laboratuvara gidiyorum. Kokuyu her haliyle tercüme edebildiğim ve hikayenin başlangıcı olduğu sürece her şey bana ilham verebilir. Kendi çizgimde, Lübnan’a yaptığım yolculuktan sonra ilhamımı yansıttım (APOM, A Part of Me’nin kısaltması). Tezatlığı (Lumiére Noire) ya da tazelik ve temizlik kavramını yeniden tanımlamaya çalıştım (Aqua Universalis). Ben başkaları için çalıştığım zaman bunu bir oyunculuk olarak görüyorum. Benim senaryoya dokunmaya ihtiyacım var. Paris’ten ilham almış olduğumdan dolayı güzel kokular (eau de Parfum, eau de toilette, colognes), zariflik ve şık bir tutumun ifadesidir. Paris’te, dünyanın hiçbir yerinde görmediğim eşsiz bir stilin olduğunu düşünüyorum. Kokular Fransa’da tasarlandı ve harmanlandı. Aqua Universalis tazelikten bahsederken, APOM şeffaflık ve parlak duygusallığı, Lumiére Noire ise şehvetli ve seksi şıklığı taşır.

    Parfümde mutluluk arayanlardan mısın?
    İnsanların benim parfümlerimi kokladıklarında azıcık bile olsa mutlu olmalarını bekleyen biriyim.

    Seni kıskandıran bir parfüm var mı?
    Hiçbir konuda kıskanç değilim.

    Robert Piguet kapını çalıp Fracas'ı değiştirmeni isteseydi?
    Mükemmel bir parfümün değiştirecek nesi olabilir ki!

    Müdahaleden hoşlanmıyorsun, peki iş birlikleri hakkında ne düşünüyorsun?
    Bugüne kadar farklı sanatçılarla çalışma şansım oldu. Her defasında müthiş bir deneyim yaşadım. Koku üsleri, bu deneyimlerin klasik örneklerinden. Fransız sanatçı Yann Toma'yla Güney Fransa'da yer alan bir sergi için, parfümlü ama içilebilir bir su yarattık. Sophie Calle'ın sergisi için tasarladığım 'Paranın Kokusu', en ilginç parfümlerimden. Bu işbirlikleri sayesinde iki taraf da zihnini korkmadan açıyor, sınırlarını ortadan kaldırıyor, fikir paylaşımı sayesinde ortaya muazzam bir ürün çıkıyor.

    Sanatsal işbirlikleri de yapıyorsunuz. Sanat ile koku deneyiminin bir araya gelişine dair neler söyleyebilirsiniz?
    Yaratıcılık ile duygu, parfümü ve sanatı bir potada eritiyor. Araç bir duygu veya düşünce iletimi olduğu zaman, parfüm artistik bir boyut kazanıyor. Ne var ki, bir parfümün tek başına sanat eseri olabileceğini düşünmüyorum. Sonuçta parfüm, sanatsal yöntemlerle ortaya çıkarılan, endüstriyel bir üründür.
    Bugünlerde beni bu alanda en çok mutlu eden şey, artık, parfüm şişesinin parfümörlerin ve alışveriş merkezlerinin dışında da bir şeyler yapılıyor olması. Ben de, 2000’lerin başında olfaktif (kokuya ait) enstalasyonlar üzerinde düşünmeye başladım. Benim için önemli olan, kokuları kullanarak duyuları harekete geçirmek, uyandırmak; bu yüzden olfaktif bir enstalasyonla, bir duygu aracı olan kokuyu kullanarak, halkın bir mekânla diyalog kurmasını istedim. Bunun için 6. Avrupa Ulusal Müzeler Gecesi şerefine, Grand Palais’nin orta bölümündeki büyük koridoru devasa, hayali bir seraya dönüştürdüm. meyve ve çiçek kokularının kullanıldığı binlerce sabun taneciği yarattım. Ortağım Béatrice Ardisson’un hayalini kurduğu, büyülü bir ambiyansa sahip bir evren oluştu. Bu enstalasyon o dönem büyük ses getirdi ve 23 bin kişi tarafından ziyaret edildi. Ardından, Avrupa Ulusal Müzeler Birliği, 18. yüzyıl Fransız ressamı Elisabeth Vigée Le Brun adına bir enstalasyon yaratmamı istedi. Le Brun’e adanan ilk koku retrospektifine ‘Voir et être vu’ (Görmek ve Görülmek) adını verdik. Bu çalışma için sahne tasarımcısı Séverine Baehrel’le işbirliği yaparak, koku ile dekorasyonu bir araya getirdik. Dekor, parfüm, gül ve Elisabeth Vigée Le Brun’a ait bir resim ve sanatçının Versailles’daki yıllarına ait bir ilişki üzerineydi. Grand Palais’nin Clemenceau girişine, 15 metre yüksekliğinde, devasa bir ayna kondu; bu ayna altın varaklı ve özel olarak tasarlanan bir gül kokusuyla parfümlenen 66 adet gülle süslendi. Enstalasyon 11 Ocak’a kadar görülebilir.

    Click image for larger version  Name:	6jpeg.jpeg Views:	0 Size:	25.0 KB ID:	179808


    "BİR PARFÜMÜ SEÇEBİLMEK BİRAZ AŞIK OLMA SÜRECİ GİBİ"

    Kişiliğimizi yansıtan, kendimize ‘uygun’ bir parfümü nasıl seçebiliriz?
    Çoğu kişinin aksine ben, bir kişiye ait, ‘imza’ bir parfümün olduğunu düşünmüyorum. Kadınlar ve erkekler artık tek bir kimlikle var olmuyorlar, hepimizin pek çok kimliği var. Nasıl ki kadınların veya erkeklerin çeşit çeşit kıyafetlerinin yer aldığı dolapları varsa, çeşitli koku dolapları da olabilir. Her gün aynı renkte kıyafetler giymiyoruz, neden her gün aynı parfümü kullanalım ki? Bir parfümü seçerken şu sorulara cevap vermek gerekir: “Bu koku bana bir duyguyu hissettiriyor mu?”, “Bunu kullanarak ne hissediyorum?”, “Bunu kullanarak kim ve ne oluyorum?” Çevrenizden, kullandığınız kokuyla ilgili yorumlar geliyor mu? Kokunun teknik bir tarafı da var: Yayılma ve bir araya gelme özelliği. Size uygun bir parfümü seçebilmek zamanla da ilgili bir durum, biraz âşık olma süreci gibi. Birine karşı ufak bir kıvılcım hissedersiniz ama bu kişinin hayatınızın aşkı olup olmadığını anlamak zaman ister. Kokunun zamanla olan ilişkisi de böyle.

    Kendi parfümünüzü kullanıyor musunuz?
    Çalışmadığım zamanlarda parfüm kullanmıyorum. Bu benim nefes alabilmem için bir yol. Bunun dışında, çalıştığım zaman parfümlerimi kullanıyorum ve ilk müşterim ben olmuş oluyorum.

    Parfümör olabilmenin en önemli noktası nedir?
    Sabırlı, belirli, titiz ve hassas olmalısın. Her zaman başarının sana geldiğini unutma çünkü sen işini iyi bir şekilde yapıyorsun.

    Hangi materyaller sizi büyüler ya da hangileri sizi hayal kırıklığına uğratır?
    Niye benim favori bir içeriğim olmalı? Doğru bir anda doğru bir kullanım için doğru içeriğin kullanılmış olması, favori bir içeriğin olduğu anlamına gelmez. Bir oyuncunun ya da yazarın kelime haznelerini tek bir sözcükle sınırlandırabileceğini düşünüyor musunuz?

    Hangi parfümü yaratmış olmayı dilerdiniz?
    1882 yılında, doğal ve sentetik moleküllerin karışımı olan Houbigant’ın Fougére Royale’i. Gerçekten kimse nasıl koktuğunu bilmiyor. Ama asıl önemli olan, sentetik ve doğal maddeleri kullanmayı karar vermiş olan parfümörün hayal gücü.

    Click image for larger version  Name:	4.jpg Views:	0 Size:	115.4 KB ID:	179807
    Son Düzenleme Aryan; 21-09-20, 12:15. Tarafından yapıldı.

  • #2
    Öncelikle emeğinize sağlık.

    Ancak bir konuyu ifade etmek gerekiyor, kişinin ismi Francis Kurkdjian. Yanlış bilmiyorsam "Maison" Fransızcada "ev" demek. Yani kişinin markasının ismi "Francis Kurkjian Parfümevi" parfümör olarak ise Francis Kurkdjian olarak anılması gerekiyor.

    Yorum


    • Aryan
      Aryan Yorumladı
      Yorumu düzenleme
      Evet, güzel bir konuya değindiniz. Yazıdaki 2 röportaj "Maison Francis Kurkdjian" ile tanışın, öyküsünü dinleyin şeklinde daha çok "marka" üzerineydi. Ordan kalan ve parfümörün adını da içeren bir ad olduğu için bu şekilde uygun olabileceğini düşünmüştüm. Ama dediğiniz gibi anlaşılacağını hesap etmemiştim, şimdi düşünce gerçekten bir karışıklığa sebep verebilir. Diğer kullandığım röportajdan gelen Kurkdjian'ın kişisel yönünü içeren kısımlardan dolayı dediğiniz gibi direkt parfümör adını yazarak revize ettim. Editlerken gözümden, dikkatimden kaçan var mı diye de tekrar kontrol etmem gerekiyor sanırım. Teşekkürler
      Son Düzenleme Aryan; 21-09-20, 13:15. Tarafından yapıldı.

  • #3
    Sadece şunu belirtebilirim. Burada bir emek ve ayrılmış zaman var. Bu konuyu derleyip toparlamak resimlerle süslemek ve bu postu açıp insanlara bir şeyler katabilme isteği başlı başına takdire şayan ve tebriklerin en büyüğünü hakediyor. Size koskocaman bir alkış Arda hocam.

    Yorum


    • Aryan
      Aryan Yorumladı
      Yorumu düzenleme
      Güzel düşünceniz için teşekkür ederim Altuğ Hocam. Paylaştıkça ben de bir şeyler öğreniyorum, öğrendikçe de paylaşıyorum, paylaştıkça güzel... Bu keyifli bir döngü böyle devam ediyor. Bu vesileyle kısa bir şey de eklemek isterim, ekonomik anlamda kötü zamanlardan geçebiliriz ve yahut başka bir sebepten ötürü parfüm kullanımı içerisinde olamayabiliriz. Parfüm hobisi sadece ve illa para harcamak değil, parfümler üzerine soru sormak, konuşmak, röportajlar-içerikler-yazılar okumak, paylaşmak, yorumlamaktır da biraz... İnsan bir bir parfüme takabilir, her gün kullanır ama her kullanışında farklı duygular hisseder ve bunu yazabilir. Yazmalı da... Bu da çok güzel bir şey mesela. Bu yüzden bence, her şeyden önce insanların yazmaktan, paylaşmaktan çekinmeyeceği pozitif, yapıcı, huzurlu ve aktif bir forum olması. Sevgiler...

  • #4
    Benim en çok sevdiğim parfümörlerden. Yalnız adamın isminide çok seviyorum böyle söylemesi filan çok iyi tek eleştirebileceğim nokta keşke markayı satmasaydı biliyorum kendisi hala markasının parfümlerini tasarlıyor ama bu lvmh adlı kan emici şirkete katılması üzdü.

    Yorum


    • #5
      Çok güzel ve emek verilmiş bir derleme olmuş. Bu konuda çaba gösteren arkadaşa teşekkürlerimi iletiyorum.

      Yorum


      • Aryan
        Aryan Yorumladı
        Yorumu düzenleme
        Ben teşekkür ederim, okuyup beğenmenize sevindim.
    İşleniyor...
    X