Duyuru

**Myrkur** · 18-01-21, 19:41

Kenzo Jungle l'Elephant: Hayatımda denediğim en yoğun parfümler sıralamasında ilk üçe girer. Aşırı yoğun, baharatlı bir parfüm. Özellikle karanfil bütün parfümü domine etmiş. Diğer notaları hissetmek oldukça güç. Ama son bölümlerinde hafif bir kremsi hava var. Hangi noktadan kaynaklandığını çözemedim. Kadın parfümü olarak pazarlanmasına rağmen bence kadın kullanımına yakışacak bir parfüm değil. Erkeklere daha iyi gider gibi.

Bvlgari Tygar: Sentetik parfümlerden hoşlanmadığım için düşük bir beklenti ile denedim. Beni gerçekten çok şaşırttı. Çok basit bir kompozisyon olmasına rağmen acayip güzel kokuyor. Açılış bölümlerinde değişik, yapay bir turunçgil ve arkadan gelen hafif bir odun kokusu var. Sonlarında ise yine aynı kokular var ama bu sefer odun daha ön planda, turunçgil arkadan geliyor. Eleştireceğim nokta ise fiyatı ve konumu. Tamam parfüm çok güzel, ama tam bir designer. Neden bu parfüme 3000 TL'ye yakın bir rakam vereyim ki? Çok saçma. Bvlgari bunu normal bir parfüm olarak çıkarıp Dior Sauvage'a rakip yapsaymış Sauvage bunun tozunu yutarmış. Biraz yanlış pazarlama stratejisi kurbanı olmuş gibi.

**cornelius** · 19-01-21, 00:53

Amouage - Meander.. Bolca iris, havuç ve arkadan el sallayan yeşil odunsu hava. Açılışından hoşlandım. Sonrasında geldiği yerde ise havuç biraz daha kendini hissettiriyor, iris zaten hep baskınmış gibi hissettiriyor. Buradaki havayı yeşil odunsu tarafı çıkarır ve hiç hayvansallıktan bahsetmezsek ELDO'nun La Fin Du Monde'una oldukça benzettim. Onun biraz daha az yırtık, genel beğeniye uygun hali. Zaman geçtikçe havuç kendini daha da geri çekiyor, iris kalıyor ve kremsi, etrafında beyaz çiçekler olan yumuşak bir sandal ağacı ortaya çıkıyor. Sonlara kadar da böyle devam ediyor. Kokunun genel havası sakin, ne yapıyorsa bağırmadan yapıyor. Benim için kullanmaktan keyif alacağım ama dekant bitince çok da aklıma getirmeyeceğim bir parfüm olmuş. Açılışı gibi devam etse daha fazla hoşlanabilirdim. Rahatlıkla unisex denebilir. Sadece baştaki o yeşil odunsu hal, parfümü biraz daha maskülen tarafa yakınlaştırıyor. Kalıcılık iyi ama yayılımı vasat buldum.

Beğeni: 7/10
Performans: 7/10

**Asaid** · 19-01-21, 12:26

Ajmal | Hatkora Wood
Oldukça vurucu şekilde şekerli limon-şeftali ile açılıyor. 1-2dk'ya biraz daha ekşiyor, bu kısımda amber havası olsa da şekerin önüne geçmiyor, ortaya kadar gittikçe lavanta ve gül de limon ve amberi domine etmeyecek şekilde kompozisyona dahil oluyor. orta kısım oturduğunda limon-amber-sandal öncülüğünde belirgin bir odunsuluk ve Ajmal ud'unun kendine has kirliliği de olaya dahil oluyor, arka planda sadece gül hissedebiliyorum. bu bölümde, büyük ihtimal sentetik de olsa, sevemediğim medikal kullanımı olmadan, ud havası vermeleri benim için büyük artı. Limon kullanımı gerçekten hoş, yapış yapış, lezzetli, mayhoş, limon kabuğu reçelimsi bir hava katılmış. son kısım biraz jenerik odunsu kaçmış. sandal oldukça yoğun, ud kirliliği hissedilmiyor, limon ise ekşiliğini tamamen yitirmiş halde. özellikle orta kısmın kendini özlettirecek özgün bir yapısı var. yayılım ve kalıcılık iyi seviyede.

**Swann** · 19-01-21, 16:55

Ysl l’homme edt... Kadın olduğuma şükrettim ya...

Yani bu edt ise -lavanta mı, menekşe mi ne, işte o çok yordu burnumu- edp hommelar nasıldır acaba? Zencefil, bolca limon, bir de o lavantamsı tat; valla başka bir şey almıyor burnum! Çevremdeki hiçbir erkeğin bu şekilde kokmasını istemezdim, ysl kadın designer grubunda kesinlikle daha başarılı bir ev!
dipnot; garip bir şekilde fragrantica’da çok beğenilmiş, bende mi problem acep recep?

**cornelius** · 20-01-21, 06:25

Parfumerie Particulière - Type Writer.. Bolca mürekkep, sert deri, yanık lastik, motor yağı. Mürekkebi denklemden çıkarsak karanlık tamirhane konsepti derdim ama mürekkep işleri değiştiriyor. İlk yarım saat sonrası motor yağı etkisini kaybediyor, mürekkep de biraz geri çekilip deriyi öne atıyor. Bir taraftan lastik yanmaya devam ederken tamirhaneye vahşi olmasa da varlığını hissettiren sokak kedisi giriyor. Herhalde bir süre sonra da kapıyı açıp ortamı havalandırıyorlar, Bundan sonrasında parfüm fazla sakin ilerliyor, sonlarda ise deri-mürekkep ikilisi kapanışı yapıyor olsa da bence deri hep bir adım önde kalıyor. Konsept olarak başarılı ama kullanımı kolay değil. Benim için keyifli ama sürekli koklasam keyif alabileceğimden emin olamadığım bir parfüm. Kalıcılık oldukça iyi ama tene olması gerekenden daha erken yakınlaştığını düşünüyorum. Soğuk havalarda iş yapar.

Beğeni: 7,5/10
Performans: 8/10

**teafortwo** · 20-01-21, 17:39

Frassai - Blondine
Pek ilginç bir tarafı olmayan beyaz çiçek/misk yorumu..Listede yeralan notalardan bir bölümünü hissedemiyorum zaten genellikle ama Blondine in gourmand boyutu olduğunu düşündürebilecek kakao, tereyağı ve karamel aromalarını dip notalara kadar çok iyi seçemedim -açılışta boğucu zambağın etkisini bir kenara itebiliyorsa burnunuz belki biraz tereyağı hissedebilirsiniz- ama belirsiz bir tatlılık da yok değil.
Enteresandır, çoğunlukla açılış safhasında bir görünüp kaybolan sitruslar burada kuruyuşta bile biraz olsun hissedilebiliyor.Kalıcılık ve yayılım ortalama değerlerde, şişeli sahip olmak isteyeceğimi sanmam ama beyaz çiçekseverler özellikle ilkbaharda keyif alabilir..

**foreverroma** · 20-01-21, 18:56

ysl rive gauche

geçmişe götürdü beni

**Asaid** · 21-01-21, 00:57

Etat Libre d'Orange | The Afternoon of a Faun
- Ezilmiş taze yapraklar, çemensi baharatlar, saman ve hatırı sayılır miktarda yumuşak güle eşlik eden yosun -
Yakından koklandığında baharatsı nüanslar yoğunlukta iken, bir karış kadar mesafeden yayılım ile gül ve yosun önde olarak daha çiçeksi bir hissiyat veriyor. Her iki şekilde de açılışta baharat yoğunluğu mevcut, sonradan kendini özellikle gül ile açıp, gittikçe karamelize olan bir vanilya ile lezzetlendiriyor. Parfümün başında en yoğun olsa da her aşamasında ölmez otu var. Ana nota olarak kullanımı çok tehlikeli ama bence bu parfüm bunun altından kalkmış.
Baş unisex, gittikçe feminen tarafa yaklaşıyor. Aramam ama fikir güzel, sonuç da başarılı. yaprak-yosun-gül-baharat-karamel-vanilya olarak sınıflandırılabilir.

**teafortwo** · 23-01-21, 19:34

Manos Gerakinis - İmmortelle Dekanti birkaç gün önce geçti elime, açılışta tarçın ve karanfil çok patladı ve gözüm biraz korktu fakat yarım saat sonraki hali enfes bana göre, tatlılık öyle güzel dağılıyor ki zaman içinde, forum içi şişeli satışı kacirdigima üzüldüm.Hiç pişman olmayacağım bir kör alış olacakmış.Ben galiba iyice bir sweet tooth a dönüşüyorum gün geçtikçe, umarım sadece mevsimdendir, senelerce burun kıvırdım kıvırdım şimdi birden...

**Sparfume** · 23-01-21, 19:45

Orjinal yazı sahibi: teafortwo View Post

Manos Gerakinis - İmmortelle Dekanti birkaç gün önce geçti elime, açılışta tarçın ve karanfil çok patladı ve gözüm biraz korktu fakat yarım saat sonraki hali enfes bana göre, tatlılık öyle güzel dağılıyor ki zaman içinde, forum içi şişeli satışı kacirdigima üzüldüm.Hiç pişman olmayacağım bir kör alış olacakmış.Ben galiba iyice bir sweet tooth a dönüşüyorum gün geçtikçe, umarım sadece mevsimdendir, senelerce burun kıvırdım kıvırdım şimdi birden...

Ben dekanttan denedigimde fellik fellik siseli aradim... sonunda buldum ve o tatli halleri beni mest ediyor... sanki bir arkadas siseli satiyordu...

SM-G950F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

**İbrahim20** · 23-01-21, 20:25

Penhaligons Blasted Heath

Akuatik, ufaktan tuz esintileri hissettiren yosunlu düz bir koku ama akuatik severlerin burun kıvırmayacaklarını düşündüğüm bir parfüm. Niş gibi mi kokuyor peki? Tabii ki hayır. Hatta bugün deneyip kahvaltı masasına oturduğumda annem "Bu ne ucuz bir parfüm sıkmışssın" dedi

**Swann** · 23-01-21, 22:12

Faberge feminin fraiche... Oncelikle ben parfumu instagramda da sayfasi bulunan @vintageparfumler ‘den hayli uyguna aldim; kendisi buralarda midir bilmiyorum ama selam ederim eger oyleyse; bunu soyledim cunku bu parfum fragranticada bile bulunmayan cookk eski bir koku... Neticede hepimiz parfümler icin buradayiz neden takdir etmeyim duzgun koleksiyonerleri? Neyse...
Gelelim kokuya; acayip paculi ve yesil (aci) turunclar var; hic bu kadar burnumu delen paculi koklamamistim... Sonra ylangylang, yasemin gibi ciceksi bir hava var arka planda... (kadife cicegi de var imis)... Meshur Nina Ricci L’air du Temps’in daha yesil versionu gibi, ne varsa eskilerde var diyorum ve kokuya noktayi koyuyorum!

**_sefa_** · 24-01-21, 11:46

Pekji - Holy Shit
Haftalardır ara ara deneyimleyerek koku hafızama kaydetmeye çalışırken kendimce gözlemlediklerim:

Açılışına tütsü ile derinin hükmettiği ve bu ikiliyi aromatik otların desteklediği bir başlangıcı var. Başlangıçtaki deri henüz süete evrilmemiş, aynı şekilde otsular da henüz kurumamış çiğ kıvamda. Birkaç saatinin ardından deri ehlileşerek süet forma geçiş yapıyor, otlar kuruyarak arka planda odunsu akor hissiyatı veriyor ve tütsü tüm dumanıyla bu yapıyı sarıyor. Orta bölümler diye nitelendirebildiğim bu safhadan sonra ise tütsünün önderliğinde bu sefer odunsu akor, derinin önüne geçiyor. Bu bölümde tütsü, odunsu hissiyatın isi gibi ve artık az da olsa reçineli tatlılık da mevcut. Tatlı reçine hissiyatını veren şeyin, dönüşüm geçirmiş deri olduğunu sanıyorum ama bir bağlantı kuramadığım için emin de olamadım. Holy Shit'te en çok dikkatimi çeken durum ise kokunun isli odunsu havasıyla sona ereceğini düşünürken dumanlı süedin yeniden ön plana çıkması, bir süre sonra isli reçineli odunsu havanın, tekrardan derinin önüne geçmesi ve bu değişimlerin ard arda birden fazla kez gerçekleşmesi oldu. Şu zamana kadar deneyimlediğim kokuların gelişme-sonuç kısımlarında bu denli gidip gelmelere rastlamamıştım. Bana göre işin Holy Shit'lik tarafı bu oldu.

Aşırı derecede köşeli bir koku olmamasına karşın kirlilik, zorluk vs. yönünden abartılmasına neden olan unsurun da başlangıçtaki hayvansal deri ile çiğ otsuların birleşimi olduğu düşüncesindeyim.

Daha önce hayvansal nüanslarla tanışmamış çevremizdeki burunları elbette zorlayacaktır. Ancak tematik, özgün ve cesur da olsa bence dozajında kullanımla gayet de insan içinde taşınabilecek, Zeybek'ten daha makul ölçülerde bir koku.

Cömertçe gönderdiği hediyeleri ile Holy Shit merakımı da gideren Abbathdoom Ege hocama burdan tekrardan teşekkür ederim.

**İbrahim20** · 24-01-21, 13:04

Aqua Allegoria Pamplelune Guerlain

Başlangıcı sanki elinizde bir yaprağı ezip onun suyunu çıkartmışsınız gibi çiğ, canlı ve doğal. Bu yeşil doğal kokuya arkadan bergamot da destek veriyor. Ardından koku yumuşamaya başlıyor ve sakızımsı bir kokuya dönüşüyor. Burası gerçekten enfes, çok doğal ve enerjik kokuyor. Sonlarında da bu sakızımsı kokuya biraz vanilya eklenip kapanış yapıyor. Kesinlikle denediğim en iyi narenciye kokularından birisi.

**Asaid** · 24-01-21, 15:53

Charenton Macerations | Christopher Street
- yosun, daha çok yosun, limon kabuğu, karanfil -
Oldukça ekşi bir limon ve keskin bir deri ile açılıyor. çok geçmeden kalın bir karanfil akoru da buna dahil oluyor. ortaya doğru deri hissi gitmeye yakınken; vahşi, yağlı bir yosun kendini son ana değin göstermek üzere belirginleşiyor. muhtemelen parfüm içeriğinin çok önemli bir miktarı meşe yosunu. Hem koku olarak hem de tende bıraktığı yağlı doku olarak absolute kalitedeki meşe yosunu hissiyatını sonuna kadar veriyor. Bu, parfüme hem oldukça güçlü bir kalıcılık hem de saldırganlık katmış. Saatler sonunda yosun yine önde olsa da hafif pudralı beyaz misk ve az miktarda portakal çiçeği ile daha yumuşak bir hal alıyor.
Kalite muazzam ama ciddi bir meşe yosunu sever olmadan sevilmesi çok zor. Karmaşık birleşimler veya alışılmadık nota seçimlerinden ziyade özellikle yoğun kullanılmış yosunun vahşi yapısı kullanılarak vurucu bir etki oluşturulmak istenmiş. Beni vurdu en azından. 1 gün sonunda bile tenden çıkmıyor, kıyafetten yıkamadıkça çıkacağını zannetmiyorum. Ona da yosun efekti vermek istemezseniz üzerine başka parfüm kullanılmaz.

Duyuru

Bugün Hangi Parfümü/Kokuyu Denediniz / Test Ettiniz

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum

Yorum