Bugün Hangi Parfümü Kullandım? Aralik 2020

[Siyahulan]

Min New York Shaman her kullanışta kendine daha da çok bağlıyor.

[xPixa]

Chanel Platinum Egoiste

Bu sene yaz sezonunda güvenli limanım oldu kendisi

[mmtmtlu1903]

Prada İris

SNE-LX1 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Myrkur]

Jovoy Les Jeux Sont Faits. Kilian Single Malt ile neredeyse tamamen aynı kokuyor. İçkinin çok ön planda olduğu, güzel ama kullanmayacağım bir parfüm.

[OğuzBey]

Encre Noire A L'extreme

Koyu,Dark,Gizem Şisede Hapsolmuş Hâli.

[Asaid]

Tom Ford - Sahara Noir
-genel profili ballı-ak günlük reçine tütsüsü- başlangıcında oldukça tozlu bal-tütsü yanında çok hoşuma gitmeyen koyu buruk bir yeşillik de var. orta kısımlara doğru yeşil hissiyat gidiyor, tatlılık azalıyor, tütsü aynı seviyede. gül ve yasemin hissetmedim. tarçın da belki minimal var denilebilir. son kısımlar baş kısmın yeşilliksiz olarak daha yumuşamış hâli. tatlılık baldan ziyade benzoin-vanilya'ya daha yakın ve kadifemsi.
genel olarak baştaki yeşillik hariç çok değişim geçirmedi bende. oldukça gerçekçi bir sıcak tütsü kullanımı var. başlangıçtaki tozlu bal kullanımı tonka hissi veriyor. tatlılık gourmanda yakın fakat tütsü hep daha baskın. yanık değil fakat oldukça dumanlı. yayılım ilk 5-6 saat iyi, kalıcılık tende 1 güne kadar.

[F.essence oud]

İssey l'eau d'issey ph..90'lar ve gözümde canlanan anılar.Elimdekini yıl olarak tam bilmesem de güncelinden daha iyi her anlamda. Başrolde yuzu, bol turunçgil ve hafif çiçekler ile yumuşak odunsular.

[F.essence oud]

Evet güncelleri tatmin edici değil,hatta elimdeki o ilk çıkanlarla kıyaslanamaz bile. Yazlıkta efil efil gelirdi kokusu.

[OğuzBey]

Vintage Şişe Bulursam Fiyatinin 2 Katı Vermeye Razıyım O Derece 😊
Sevilde En Son Denediğimde Koku Olarak Pek Bir Fark Görmedim.Kıyafettede Performansı İyiydi.Ama Ben Performansı Her Zaman Tende Değerlendirdiğim İçin Kıyafette Pek Önem Vermem.

[F.essence oud]

Keşke bulabilsek...

[LesPaul]

Xerjoff Renaissance

[efecan]

Pdm carlisle ...

[innotes]

Paco Rabanne Invictus Aqva

[Selective44]

Trussardi Amber Oud

İsminde ön plana çıkmıs amber pek yok neredeyse. Reçinelerin ve tütsünün hakim olduğu bir oud parfümü. Bazen hafif tatlı, bazen de biber ve tütsüden dolayı dumansı bir hal alıyor. Fiyatına göre güZel parfüm diyebilirim. Yayılımı çok iyi. Ne zaman sıksam mutlaka soruluyor. Oud notası için başlangıç seviyesinde bir parfüm olabilir. Ama benim için güzel bir koku olmaktan öte değil.

[usözen]

ADP Arancia Di Capri


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Erdem]

Marketing versiyon Verdure Blue ,Kenzo Homme çakması

[Rayiha]

İtalyanca öğrenirken verdure'nin "sebzeler" anlamına geldiğini farkedip çok güldüğümü hatırlıyorum

[Erdem]

Mavi sebzeler anlamı çıkıyor,demek ki hem taze freş hem de deniz temalı bir vurgu mu yapmak istediler acaba

[vagonlar]

Chanel Egoiste Platinum kullandım. Lavanta liderliğinde taze bir açılışa sahip. Keskin açılışı bir süre sonra sakinleşiyor. Baharatlı ve yeşil bir yönü ortaya çıkıyor. Doğal otumsu bir yeşillik adeta. Onun yanına sabunsuluk ekleniyor. Canlı, maskülen ve lüks. Her yaşa ve her mevsime ayak uyduran yapıya sahip. Kokusu bence zamansız olmuş, başarılı buldum. Ancak tenimde çok güçlü değil.

[Rayiha]

Parfümeride mutlaka bir fıs alıp kokladıklarımdan ☺

[vagonlar]

Benim de bu alışkanlığı edinmem gerek.

[Aryan]

Dün, Green Water (Jacques Fath) kullandım. Su seven birisi olarak “Water” yönünü zayıf bulduğum bu parfümün "Green" yönünü ise daha çimensi duymak isterdim. Karakteristik bir kokuya sahip nanenin dominant bir şekilde kullanıldığı, sabunsu tarafı da olan bu yeşil kokuyu halen sevebilmiş değilim.

Bugün ise yeşil yönünü daha çok sevdiğim ve sucul yönünü de daha fazla hissettiğim benim Green Water’ım Encre Noire Sport’u (Lalique) kullandım. Selvi ile çok güzel bir yeşil vetiver yorumu içeren bu parfüm; greyfurt, misk ve aquatik notalar ile de son derece temiz, nemli, aydınlık ve ferah bir koku. Bence, bu parfümün en kötü yanı adındaki “Sport” ibaresi. Kokusu çok başarılı... Belki fiyatı daha pahalı olsaydı daha fazla olumlu yorum alabilirdi!

[Aryan]

Parfümlerin pahalılığı bazen eleştiri düzeyini artırdığı gibi bazen de başka bir psikoloji ile ona sahip olan kişinin beğenisini ve bu beğendiğini kör, bağnaz bir şekilde savunmasını tetikleyebiliyor. Rayiha, bu ikinci psikoloji sanırım yazdığın "boşa para vermiş hissetmemek için"in yanında biraz da herkesin ulaşamayacağı, alamayacağı bir şeyi alarak kendini ayrıcalıklı, özel, üstün, güçlü hissetme gibi bazı duyguların parfümü araçsallaştırarak tatmin edilmesinden kaynaklı da olabilir. Maddi açıdan bu duygulara hitap etmeyen bir parfüme, daha çok görmezden gelinip olumlu bakılmadığı durumlar da olabilir. Söz tabii ki meclisten dışarı, bu hobiyle kıyısından köşesinden ilgilenen birisi bunun farkında olan bir kişidir.

Benim bahsettiğim, mesela bir keresinde Beymen'de denk geldiğim gibi; birisi niş parfümlerin olduğu stant yetkilisine "Benim parfümüm hangisiydi ya, sizden almıştım, hangisi en pahalısı? Onun fiyatı ne? Yok o değildi, en pahalısıydı benimkisi." demişti. Yani ne kadar sıklıkla kullandığı tartışmalı olan parfümünü, kokusu ve adına göre değil fiyatına göre tanımlayan birisi beni şaşırtmıştı açıkçası... Bir keresinde de Beymen'de çok pahalı-popüler bir parfümü biraz eleştirir gibi olduğum için stant görevlisinden yarım saat boyunca parfümün içindeki çiçeklerin elle özel bir şekilde toplandığından tutun, cennetin kapısından girerken gelen kokuya kadar uzanan bir maval dinlemek zorunda kalmıştım...

[Rayiha]

Lüks tüketimin kökeninde herkesin sahip olamadığına sahip olma güdüsü yatıyor zaten, moda ve demode kavramları da bununla ilişkili, İlk başta ekonomik açıdan tepe noktasındakilerce erişilebilen ürünler tabana yayıldıkça bu beklentiyi karşılamaktan uzaklaşıyor ve "demode" oluyor, yerine gelen yeni erişilmez ise "yeni moda"yı belirliyor. Kalite açısından ortalamadan pek farkı olmayan ürünlerin üzerindeki markayla sözde değer kazanarak akıl dışı etiketler taşıması da bu erişilmezlik oyununun bir parçası. Bu parfümler için de geçerlidir muhakkak.

Tanık olduğun sahne geçekten trajikomikmiş Aryan. Beymen'in sayfaları arasında dolaşırken "sıradanın etiketle kutsanması"na onlarca örnek bulunabiliyor ve bu ürünlerin satılıyor olması her birini bu trajik mizahın konusu yapıyor. Ya da yine tanık olduğun gibi "sıradanın sahte mitlerle kutsanması", etiketi haklı kılacak, ürünün nadidediliğini pekiştirecek hikayeler, kıymetli birşeye sahip olma illüzyonu yaratmak için iyi bir taktik. Gerçek hikayeler ve etiketi hakeden ürünleri hariç tutuyorum, tabii eğer varsa.

[Aryan]

Yazdığın tarzda eleştirel bakış açıları ilgimi çekiyor ve çok önemsiyorum Rayiha. Ben de bu şekilde bakıyorum bu konuya ve üretim-tüketim, sınıflar, sosyo-psikoloji, moda, kültür, endüstri gibi hayata dair bir çok derin konuyla ilişkili olduğunu düşünüyorum. Yaz yaz bitmeyecek, uzun uzadıya gidecek konular...