Spekülatif isimlerden oluşan koleksiyonlarında, başta Absolute Aphrodisiac ve Blessed Baraka ile beraber en çok ilgi çeken çalışma Divine Attraction. Isimlerden konu açılmışken markanın basın bülteni ve kendi sitelerindeki tanıtımlarda geçen ''afrodizyak'' ve ''feromon'' kelimelerinin o insanüstü isimlerle birleşmesi beni pek etkilemese de Divine Attraction, basit ama bir o kadar da derin alt anlamları ile beni esir aldı.
Açılış henüz sönmüş siyah derinin kalıntılarından çıkan gri duman ve havada uçuşan siyah katran tozları ile başlıyor. Henüz sönmüş diyorum çünkü sıcak kamp ateşi hadisesinden ziyade ölü yakımının soğuk havası mevcut. Tatlılığın eksi değerlerde dolaştığı bu kirli giriş faslında deri, kül, katran ve gri dumana eşlik eden endüstriyel yağ ve tuhaf bir ozon dokunuşundan da söz edebilirim. Daha önce de belirtmiştim: Mekanik ama organik / insani ama Tanrısal bir kaos hali mevcut ve bunu o kısa açılışta o kadar net anlatıyor ki hayran kalmamak elde değil.
Bu safhadan itibaren çiçeksi bir vetiver çok ince bir tatlılıkla bu havayı siyah beyaz bir tabloya pastel dokunuşlar yaparcasına renklendiriyor fakat renkler çocuksu değil soğuk ve olgun. Hafif nane ferahlığı ve kattığı tozlu tatlılığı düşününce bu vetiverin çiçeksi desteğini veren arkadaşın Sardunya olduğunu tahmin etmek hiç zor değil. Bu noktadaki kimliği hakkında daha önce ''Diyabetikler için Lonestar Memories'' demiştim. Son fazda tende kalan ve kendini ara ara hissettirecek güce sahip misk ise hem rahatlatıcı hem de tetikte tutucu bir özelliğe sahip. Initio çalışmalarının en çok eleştirilen iki tarafı; sentetik yapıları ve tatmin etmeyen performans değerleri. Doğallık-sentetiklik konusunda markanın izlediği yol bu diye düşünüyorum ve ne şanslıyım ki; Divine Attraction'un benim tenimle olan uyumu ''atom bombası'' misali dalga dalga patlayıp yayılmasını sağlıyor.
Basit ama derin alt anlamları olduğundan söz etmiştim. Divine Attraction hem bir deri, hem tütsü hem de bir vetiver parfümü olarak düşünülebilir. Bu tarzlardan herhangi birini seven parfümseverlerin denemesi ve hemen karar vermemesi gereken bir çalışma.
Açılış henüz sönmüş siyah derinin kalıntılarından çıkan gri duman ve havada uçuşan siyah katran tozları ile başlıyor. Henüz sönmüş diyorum çünkü sıcak kamp ateşi hadisesinden ziyade ölü yakımının soğuk havası mevcut. Tatlılığın eksi değerlerde dolaştığı bu kirli giriş faslında deri, kül, katran ve gri dumana eşlik eden endüstriyel yağ ve tuhaf bir ozon dokunuşundan da söz edebilirim. Daha önce de belirtmiştim: Mekanik ama organik / insani ama Tanrısal bir kaos hali mevcut ve bunu o kısa açılışta o kadar net anlatıyor ki hayran kalmamak elde değil.
Bu safhadan itibaren çiçeksi bir vetiver çok ince bir tatlılıkla bu havayı siyah beyaz bir tabloya pastel dokunuşlar yaparcasına renklendiriyor fakat renkler çocuksu değil soğuk ve olgun. Hafif nane ferahlığı ve kattığı tozlu tatlılığı düşününce bu vetiverin çiçeksi desteğini veren arkadaşın Sardunya olduğunu tahmin etmek hiç zor değil. Bu noktadaki kimliği hakkında daha önce ''Diyabetikler için Lonestar Memories'' demiştim. Son fazda tende kalan ve kendini ara ara hissettirecek güce sahip misk ise hem rahatlatıcı hem de tetikte tutucu bir özelliğe sahip. Initio çalışmalarının en çok eleştirilen iki tarafı; sentetik yapıları ve tatmin etmeyen performans değerleri. Doğallık-sentetiklik konusunda markanın izlediği yol bu diye düşünüyorum ve ne şanslıyım ki; Divine Attraction'un benim tenimle olan uyumu ''atom bombası'' misali dalga dalga patlayıp yayılmasını sağlıyor.
Basit ama derin alt anlamları olduğundan söz etmiştim. Divine Attraction hem bir deri, hem tütsü hem de bir vetiver parfümü olarak düşünülebilir. Bu tarzlardan herhangi birini seven parfümseverlerin denemesi ve hemen karar vermemesi gereken bir çalışma.
Yorum